57 Kayıt Bulundu.
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Hatim, onlara İbn Mehdî, ona Süleym b. Hayyan, ona Said b. Mînâ, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle dediğini nakletmiştir: " Ey Abdullah b. Amr! Bana senin gündüzleri oruç tuttuğun ve geceleri de sürekli namaz kıldığın haberi geldi. Böyle yapma! Bedeninin sende hakkı vardır. Gözünün sende hakkı vardır. Eşinin de sende hakkı vardır. Dolayısıyla sen bazen oruç tut, bazen tutma. Her ay üç gün oruç tutarsan bütün ömrünü oruç tutmuş gibi olursun." Ey Allah'ın Rasulü! Benim daha fazlasına gücüm yeter deyince şöyle buyurdu: "O zaman Davud'un (sav) orucunu tut. Yani bir gün oruç tut, bir gün tutma!" [Abdullah b. Amr sonraları şöyle hayıflanırdı: Keşke Hz. Peygamber'in (sav) ruhsatını kabul etseydim.]
Bize Musa, ona Ebu Avâne, ona Muğire, ona Mücahid, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Babam beni soylu bir kadın ile evlendirdi. Düzenli olarak gelinine gelip kocasını sorar, karısı da “(kocam) ne iyi bir adam, ona vardığımdan beri ne yatağa geldi ne de örtüyü araladı” derdi. Bu sıkça tekrarlanınca, babam, durumu Hz. Peygamber'e (sav) bildirdi. Hz. Peygamber (sav) de "Onu bana yolla" buyurdu. Sonra kendisi ile karşılaştım bana "nasıl oruç tutuyorsun?" buyurdu. “her gün” dedi. "Kur'an'ı nasıl hatmediyorsun" buyurdu. “her gece” dedi. Nebî (sav), "Her ay üç gün oruç tut ve ayda bir hatim indir" buyurdu. Abdullah der ki: Ben “daha fazlasına gücüm yeter” dedim. O, "her hafta üç gün oruç tut" buyurdu. Ben “Bundan daha fazlasını yapabilirim” dedim. O, "İki gün oruçsuz geçir, bir gün oruç tut" buyurdu. Ben “Bundan daha fazlasını yapabilirim” dedim. O, "En faziletli orucu, Davud orucunu tut. Bir gün oruç tut, bir gün tutma. Hafta da bir hatim indir" buyurdu. Keşke Rasulullah'ın (sav) ruhsatını kabul etseydim. Zira ben yaşlandım ve zayıf düştüm. Ailesinden biri Kur'an'ın yedide birini kendisine gündüz okurdu. Kendisine gündüz okudukları geceleyin kolaylık olması içindi. Güç toplamak istediğinde günlerce oruç tutmaz, sonra hesaplar ve Nebî'ye verdiği sözden dönme endişesinden dolayı misliyle onları tutardı. Ebu Abdullah der ki: Bazı râviler üç bazıları beş gün, ama çoğunluğu 7 gün demiştir.