486 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr b. Abdullah b. Eşec, ona Seleme b. Ekva'nın mevlâsı Yezid, ona da Seleme b. Ekva' şöyle rivayet etmiştir: "(Oruca gücü yetmeyenler, bir yoksulu doyuracak kadar fidye verir) ayeti inince, içimizden dileyen kimseler, bir sonraki ayet inip de önceki ayetin hükmünü neshedinceye dek oruç tutmayıp fidye verirlerdi." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadistir. (Senetteki) Yezid, Seleme b. Ekva'nın mevlâsı İbn Ebu Ubeyd'dir.]
Açıklama: Hükmen merfu yazilabilir.
Bize Muhammed b. Avf, ona Said b. Ebu Meryem, ona İbn Ebu Zinâd, ona Abdurrahman b. Hâris, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyr, ona Abbâd b. Abdullah, ona da Âişe, bu kıssayı nakletmiş ve "İçerisinde yirmi 20 sâ' (yaklaşık 60 kg hurma) olan bir sepet getirildi" demiştir.
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Mâlik, ona Yahya b. Said, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benim ramazan ayından kaza orucu borcum olurdu da (ertesi yılın) şaban ayı gelinceye dek onu kaza edemezdim."
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona İbn Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyr, ona Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr, ona da Nebî'nin (sav) hanımı Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazan ayında mescitte Rasulullah'ın (sav) yanına gelip 'Ya Rasulallah! Yandım' dedi. Nebî (sav), adama ne olduğunu sordu. Adam '(Oruçlu iken) hanımımla beraber oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'İnfakta bulunmalısın' buyurdu. Adam 'Vallahi benim bir şeyim yoktur! O dediğine de güç yetiremem' dedi. Rasulullah (sav) 'Otur' buyurunca o da oturdu. Adam bu hâlde iken, üzerinde yiyecek olan bir eşeği sürerek bir adam çıkageldi. Nebî (sav) 'Az önce yandım diyen nerede?' buyurunca, adam hemen kalktı. Hz. Peygamber (sav) 'Al, bunları infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Bizden başkasına mı (infak edeyim)? Vallahi, biz açız. Yiyecek hiçbir şeyimiz yoktur' dedi. Rasulullah (sav) '(O zaman) onu siz yiyin' buyurdu."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Süfyân (es-Sevrî), ona Ebu İshâk, ona Nümeyr b. Ğarîb, ona da Âmir b. Mesud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "En kolay elde edilen ganimet, kışın tutulan oruçtur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, mürsel bir hadistir. (Çünkü) Âmir b. Mesud, Hz. Peygamber'e (sav) yetişememiştir. Âmir, Şu'be ve (Süfyân) es-Sevrî'nin kendisinden rivayette bulundukları İbrahim b. Âmir el-Kuraşî'nin babasıdır.]
Açıklama: '' الْغَنِيمَةُ الْبَارِدَةُ'' ifadesinin, ''En kolay (elde edilen) ganimet'' şeklinde anlaşılabileceğine ilişkin bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, III, 427.
Bize Harun b. Abdullah, ona Muhammed b. Alâ, -mana olarak- onlara Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Hişâm b. Urve, ona Fâtıma bt. Münzir, ona Esma bt. Ebu Bekir şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) döneminde ramazanda bulutlu bir günde oruçlarımızı açmıştık. Sonra güneş (tekrar) göründü." [Ebu Üsame, Hişâm'a 'Onlara oruçlarını kaza etmeleri emredildi mi?' diye sordu. Hişam 'Tabi ki, zorunlu olarak' dedi.]
Bize Şeybân b. Ferrûh, ona Ebu Hilal er-Râsibî, ona İbn Sevâde el-Kuşeyrî, ona da Benû Kuşeyr'in kardeşlerinden olan Abdullah b. Ka'b oğullarından olan Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın bir süvarisi bize baskın yapmıştı. Ben de bunun için Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim -râvilerden biri bu ifadeyi 'yanına vardım' şeklinde söylemiştir. Yemek yiyordu. 'Otur, yemeğimizden ye' buyurdu. 'Ben oruçluyum' deyince, Nebî (sav) 'Otur da sana namaz ve oruçtan bahsedeyim' dedi ve 'Allah teâlâ, namazın bir kısmını -ravilerden biri şüpheye düşüp yarısını demiştir- ve orucun farziyetini, yolcudan, emzikli ve hamile kadından kaldırmıştır' buyurdu. Enes 'Vallahi! Bu son ikisini ya birlikte söyledi veya sadece birini söyledi. Rasulullah'ın (sav) yemeğinden yemediğim için çok pişman oldum' demiştir."
Bize Kuteybe b. Said ve Züheyr b. Harb, -hadisin lafzı Züheyr'e aittir- onlara Süfyan, ona da Zührî, Ebu Ubeyd'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ömer ile bayram namazında hazır bulundum. Hutbeden önce bayram namazını kıldırdı. Ardından (hutbede) şöyle dedi: ' Rasulullah (sav) şu iki günün orucunu yasaklamıştır. Kurbanlarınızın etlerinden yediğiniz kurban bayramı günleri ile oruçlarınızı açtığınız ramazan bayramı günü'."
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb (b. Halid), ona Amr b. Yahya, ona da babası (Yahya b. Umâre), Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) şu iki günde oruç tutmayı yasaklamıştır: Ramazan ve kurban bayramı günlerinde. İki şekilde giyinmeyi de yasaklamıştır: Tek bir kumaşa bürünerek dar ve sıkı giyinmeyi ve tek bir elbise giyinip de (iç çamaşırı olmaksızın) dizleri dikerek oturmayı. Şu iki vakitte de namaz kılmayı yasaklamıştır: Sabah namazının ve ikindi namazının farzlarından sonra namaz kılmayı."
Bize Hasan b. Ali, ona Vehb, ona Musa b. Ali; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Vekî, ona Musa b. Ali, ona babası (Ali b. Rabâh), ona da Ukbe b. Âmir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Arefe, kurban ve teşrîk günleri, biz müslümanların bayram günleridir. O günler, yeme ve içme günleridir."