133 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Menî, ona Ebu Muâviye, ona Sa'd b. Said, ona Ömer b. Sâbit, ona da Ebu Eyyûb (el-Ensârî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan ayını oruçlu geçirip akabinde şevvâlden de altı gün oruç tutan kimse, senenin tamamını oruçlu geçirmiş gibidir." [Bu konuda Câbir, Ebu Hureyre ve Sevbân'dan da hadis nakledilmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî), Ebu Eyyûb hadisinin hasen-sahih bir hadis olduğunu söylemiştir. (İlim ehlinden) bir grup, bu hadisten dolayı şevvâl ayından altı gün oruç tutmayı müstehap görmüştür. İbn Mübârek, şevval orucunun sevap ve tıpkı her ayın üç günü oruç tutmak gibi olduğunu söylemiş, bazı hadislerde 'Şevval orucu, ramazan orucuna ilave edilir' şeklinde nakledildiğini belirtmiştir. İbn Mübârek ayrıca, bu altı günün, şevvâl ayının başında tutulmasını tercih etmiştir. İbn Mübârek'in (bu konuda) şöyle dediği de nakledilmiştir: 'Kişi altı günü (peş peşe değil de) aralıklı olarak tutsa da caizdir.' Bana bu hadisi Abdülaziz b. Muhammed, ona Safvân b. Süleym ve Sa'd b. Said, onlara Ömer b. Sâbit, ona da Ebu Eyyûb, Nebî'den (sav) rivayet etmiştir. Şu'be de, Verkâ' b. Ömer kanalıyla Sa'd b. Said'den bu hadisi rivayet etmiştir. Sa'd b. Said, Yahya b. Said el-Ensârî'nin kardeşi olup, ehl-i hadisten bazıları Sa'd b. Said'i hafızası sebebiyle tenkit etmiştir. Bize Hennâd, ona Hüseyin b. Ali el-Cu'fî, ona da Ebu Musa İsrâîl, Hasan el-Basrî'den naklen şöyle rivayet etmiştir: Hasan'ın yanında şevvâl ayında tutulan altı günlük oruçtan bahsedildiğinde, şöyle demiştir: 'Vallahi, muhakkak ki Allah (cc), bu ayda tutulan oruç vesilesiyle senenin tamamından razı olmuştur!']
Bize Hennâd, ona Ebu Avâne, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her aydan üç gün oruç tutan kimse, senenin tamamını oruçlu geçirmiş demektedir. Nitekim Allah (ac), Kitab'ında bunu tasdik eden şu ayeti indirmiştir: (Bir iyilik yapana, onun on misli ecir vardır.) Bir gün, on güne karşılık gelmektedir." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi Şu'be, Ebu Şimr ve Ebu Teyyâh'tan, onlar Ebu Osman'dan, o da Ebu Hureyre vasıtasıyla Nebî'den (sav) nakletmiştir.]
Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, onlara Hammâd b. Zeyd, ona Ğaylân b. Cerîr, ona Abdullah b. Ma'bed ez-Zimmâni, ona da Ebu Katâde şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulallah! Sen nasıl oruç tutuyorsun?' dedi. Hz. Peygamber (sav), adamın sorusuna öfkelendi. Ömer bunu görünce 'Rab olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed'den (sav) razı olduk! Allah'ın gazabından ve Rasulü'nün (sav) öfkesinden (yine) Allah'a sığınırız' dedi. Rasulullah'ın (sav) öfkesi dinene dek Ömer, bu sözleri tekrar etti. Ardından Ömer 'Ya Rasulallah! Senenin tamamını oruçlu geçiren kimse hakkında ne dersin?' diye sordu. Hz. Peygamber de 'O kimse ne oruç tutmuş ne de iftar etmiştir" buyurdu. -Müsedded rivayetinde 'O, oruç da tutmamış, iftar da etmemiştir' veya 'Oruç tutmadığı gibi iftar da etmemiştir' şeklinde geçer. Buradaki şüphe Ğaylân'dan kaynaklanmaktadır.- Ömer 'Ya Rasulallah! İki gün oruç tutup bir gün tutmayanın hali nasıldır?' deyince Hz. Peygamber 'Buna kim güç yetirebilir ki?' buyurdu. Ömer 'Ya Rasulallah! Peki bir gün oruç tutan ve bir gün tutmayanın hali nasıldır?' dedi. Hz. Peygamber 'Bu, Davud'un (as) orucudur' buyurdu. Ömer 'Peki Ya Rasulallah! Bir gün oruç tutan ve iki gün tutmayanın durumu nasıldır?' deyince, 'Buna gücümün yeteceğini umarım' buyurdu. Daha sonra Rasulullah (sav) şunları söyledi: 'Her aydan tutulan üç günlük (nafile) oruç ve ramazandan ramazana tutulan (farz) oruçlar, senenin tamamını oruçlu geçirmek demektir. Allah'ın, arefe günü orucunu, önceki ve sonraki senenin günahlarına keffaret kılacağına inanıyorum. Aşure günü tutulan orucu da önceki senenin günahlarına keffaret kılacağını yine Allah'tan bekliyorum'."
Bize en-Nüfeylî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Süfyân b. Süleym ve Sa'd b. Said, onlara Ömer b. Sâbit el-Ensarî, ona da Hz. Peygamber'in dostu olan Ebu Eyyûb (el-Ensârî), Nebî'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Ramazan orucunu tutan, sonra ona şevval ayından altı gün (oruç) ilave eden kimse, sanki o yılı oruçlu geçirmiş gibidir."
Bize Musa b. İsmail, ona Ebân (b. Yezid el-Attâr), ona Yahya (b. Ebu Kesir et-Tâî), ona Ömer b. Ebu Hakem b. Sevbân, ona Kudame b. Maz'un'un azatlısı, ona da Üsame b. Zeyd'in azatlısı şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi (Üsame b. Zeyd'in mevlası), Üsame (ra) ile Kurâ vadisine doğru Üsame'nin bir malını istemeye gitmişti. Üsame, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutuyordu. Azatlısı ona 'Yaşlı bir kimse olduğun halde niçin pazartesi ve perşembe günleri oruç tutuyorsun?' deyince, Üsame şu cevabı verdi 'Çünkü Rasulullah (sav) de pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine bunun sebebi sorulunca, şöyle buyurdu: 'Muhakkak ki kulların amelleri (Allah'a), pazartesi ve perşembe günleri arz olunur'." [Ebû Davud dedi ki: Hişam ed-Destüvâî de Yahya'dan, o da Ömer b. Ebu Hakem'den benzer bir rivayeti nakletmiştir (Ebân'ın rivayetini takviye etmiştir).]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Süfyân (es-Sevrî), ona Ebu İshâk, ona Nümeyr b. Ğarîb, ona da Âmir b. Mesud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "En kolay elde edilen ganimet, kışın tutulan oruçtur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, mürsel bir hadistir. (Çünkü) Âmir b. Mesud, Hz. Peygamber'e (sav) yetişememiştir. Âmir, Şu'be ve (Süfyân) es-Sevrî'nin kendisinden rivayette bulundukları İbrahim b. Âmir el-Kuraşî'nin babasıdır.]
Açıklama: '' الْغَنِيمَةُ الْبَارِدَةُ'' ifadesinin, ''En kolay (elde edilen) ganimet'' şeklinde anlaşılabileceğine ilişkin bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, III, 427.
Bize Hişâm b. Ammâr, ona Yahya b. Hamza, ona Sevr b. Yezid, ona Hâlid b. Ma'dân, ona da Rabîa b. Ğâz şöyle rivayet etmiştir: "Âişe'ye Rasulullah'ın (sav) orucu hakkında sordum. O da 'Şaban ayının hepsini oruçlu geçirir, öyle ki şaban ile ramazanı birleştirirdi' demiştir."
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Mahmûd b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona A'meş, ona Yahya b. Sâm, ona Musa b. Talha, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ey Ebu Zer! Bir ayda üç gün oruç tutacaksan, on üç, on dört ve on beşininci günlerinde tut." [Bu konuda Ebu Katâde, Abdullah b. Amr, Kurre b. İyâs el-Müzenî, Abdullah b. Mesud, Ebu Akrab, İbn Abbas, Aişe, Katâde b. Milhân, Osman b. Ebu Âsî ve Cerîr'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: 'Ebu Zer hadisi, hasen bir hadistir. Bir hadiste de şöyle rivayet edilmiştir: 'Her aydan üç gün oruç tutan kimse, senenin tamamını oruçlu geçirmiş gibidir.']
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Yezid er-Rişk, ona da Mu'âze şöyle rivayet etmiştir: "Aişe'ye 'Rasulullah (sav) her aydan üç gün oruç tutar mıydı?' diye sorduğumda, 'Evet' cevabını verdi. 'Hangi günlerde oruç tutardı?' dediğimde ise 'Hangi gün olduğuna aldırış etmeden oruç tutardı' diye cevapladı." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Yezid er-Rişk, Yezid ed-Duba'î olup, Yezid b. Kasım ve (Yezid b.) Kassâm olarak da bilinir. Rişk, Basralıların dilinde kassâm demektir.]
Bize Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. İsa ve Müsedded, - Ahmed b. Hanbel'in rivayetinde tahdis değil ihbâr lafzı geçmektedir - onlara Süfyân, ona Amr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah teâlâ'ya en sevimli gelen oruç, Davud'un (as) orucudur. Allah'a (cc) en sevimli gelen namaz da Davud'un (as) namazıdır. O, gecenin yarısında uyur, üçte birini namaz kılarak geçirir, altıda birinde yine uyurdu. Bir güç oruç tutmaz, bir gün tutardı."