207 Kayıt Bulundu.
Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir.
Açıklama: إِذَا فَرَغَ أَحَدُكُمْ مِنْ التَّشَهُّدِ الْآخِرِ lafzı Tahiyyat ve salli/barik'ten okuyup selam verip namazı bitirmeyi de ifade edebilir. Ferağa, ifadesi bir şeyin sonuna gelmek, bitirmek anlamına gelse de burada namazda selam verip bitirme ifadesi zikredilmediği için selamdan öncesine de haml etmek mümkündür. Teşehhüdün sonu denilince "tahiyyat duası" sonrası kast edildiği anlaşılmaktadır. Çünkü teşehhüdden sonrası aynı zamanda dua yeridir. Ancak "Ferağa" ile kast edilen namazı bitirmek ise o zaman söz konusu dua namazdan sonra yapılacak dualar arasındadır.
Açıklama: Hadis sahihtir. عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ ثَوْبَانَ dolayısıyla isnad hasendir.
Açıklama: Bu rivayetlerin genelinde "rüya" diğer rivayetlerdeki bazı kayıtlardan hareketle salih, iyi/güzel rüya şeklinde anlaşılmış; "hulm" ise çirkin, kötü rüya şeklinde anlaşılmıştır.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Sâlih, ona İbn Şihâb, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe'den (ra) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Urve, Aişe'ye, 'Öyle ki, peygamberler ümitsizliğe kapıldılar' ayeti hakkında sorup 'Onlara yalan mı söylendi, yoksa yalanlandılar mı?' dedi. Aişe, 'Yalanlandılar' dedi. Ben (Urve), 'Kavimlerinin kendilerini yalanladıklarını kesin olarak biliyorlardı. Bu zan değildir ki!' dedim. (Aişe), 'Elbette. Hayatıma yemin olsun ki bunu kesin olarak biliyorlardı' dedi. Ona, 'Onlar kendilerine yalan söylendiğini zannetiler' dedim. (Aişe), 'Allah'a sığınırım! Peygamberlerin rableri hakkında bunu zannetmeleri olacak şey değildir!' dedi. Ben, 'O zaman bu ayetin anlamı nedir?' dedim. (Aişe), 'Onlar rablerine iman edip onları tasdikleyen peygamberlerin takipçileridirler. Musibet onlara uzun gelmiş, yardım onlara gecikmiş, sonuç olarak da peygamberler, kavimlerinden olup kendilerini yalanlayanlardan ümitlerini kesmişlerdir. Yani Peygamberler kendi takipçilerinin onları yalanladıklarını zannetmişlerdir. (İşte) bu esnada Allah'ın yardımı gelmiştir' dedi."