Giriş

Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir.


    Öneri Formu
57429 KK41/36 Fussilet, 41, 36


Açıklama: إِذَا فَرَغَ أَحَدُكُمْ مِنْ التَّشَهُّدِ الْآخِرِ lafzı Tahiyyat ve salli/barik'ten okuyup selam verip namazı bitirmeyi de ifade edebilir. Ferağa, ifadesi bir şeyin sonuna gelmek, bitirmek anlamına gelse de burada namazda selam verip bitirme ifadesi zikredilmediği için selamdan öncesine de haml etmek mümkündür. Teşehhüdün sonu denilince "tahiyyat duası" sonrası kast edildiği anlaşılmaktadır. Çünkü teşehhüdden sonrası aynı zamanda dua yeridir. Ancak "Ferağa" ile kast edilen namazı bitirmek ise o zaman söz konusu dua namazdan sonra yapılacak dualar arasındadır.

    Öneri Formu
44424 HM007236 İbn Hanbel, II, 237


Açıklama: Hadis sahihtir. عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ ثَوْبَانَ dolayısıyla isnad hasendir.

    Öneri Formu
48055 HM007857 İbn Hanbel, II, 288


Açıklama: Bu rivayetlerin genelinde "rüya" diğer rivayetlerdeki bazı kayıtlardan hareketle salih, iyi/güzel rüya şeklinde anlaşılmış; "hulm" ise çirkin, kötü rüya şeklinde anlaşılmıştır.

    Öneri Formu
72145 HM022970 İbn Hanbel, V, 306


    Öneri Formu
49010 HM010040 İbn Hanbel, II, 467


    Öneri Formu
49379 HM009376 İbn Hanbel, II, 417


    Öneri Formu
75235 HM024827 İbn Hanbel, VI, 62


    Öneri Formu
75709 HM026167 İbn Hanbel, VI, 201

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Sâlih, ona İbn Şihâb, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe'den (ra) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Urve, Aişe'ye, 'Öyle ki, peygamberler ümitsizliğe kapıldılar' ayeti hakkında sorup 'Onlara yalan mı söylendi, yoksa yalanlandılar mı?' dedi. Aişe, 'Yalanlandılar' dedi. Ben (Urve), 'Kavimlerinin kendilerini yalanladıklarını kesin olarak biliyorlardı. Bu zan değildir ki!' dedim. (Aişe), 'Elbette. Hayatıma yemin olsun ki bunu kesin olarak biliyorlardı' dedi. Ona, 'Onlar kendilerine yalan söylendiğini zannetiler' dedim. (Aişe), 'Allah'a sığınırım! Peygamberlerin rableri hakkında bunu zannetmeleri olacak şey değildir!' dedi. Ben, 'O zaman bu ayetin anlamı nedir?' dedim. (Aişe), 'Onlar rablerine iman edip onları tasdikleyen peygamberlerin takipçileridirler. Musibet onlara uzun gelmiş, yardım onlara gecikmiş, sonuç olarak da peygamberler, kavimlerinden olup kendilerini yalanlayanlardan ümitlerini kesmişlerdir. Yani Peygamberler kendi takipçilerinin onları yalanladıklarını zannetmişlerdir. (İşte) bu esnada Allah'ın yardımı gelmiştir' dedi."


    Öneri Formu
32123 B004695 Buhari, Tefsir, (Yûsuf) 6

Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah'tandır. Sonra size bir zarar dokunduğu zaman da yalnız O'na yalvarırsınız.


    Öneri Formu
55045 KK16/53 Nahl, 16, 53