Giriş

Bize Huzaî, ona Leys b. Sa'd, ona Said, ona kardeşi Abbad, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım dört şeyden: Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten ve işitilmeyen (dikkate alınmayan) duadan sana sığınırım"


Açıklama: Hadis sahihtir. Abbâd adlı raviden sadece kardeşi Saîd rivâyette bulunmaktadır. İsnad hakkında zikredilen bilgi sadece bundan ibaret olup geri kalan ravilerin sika oldukları belirtilmiştir.

    Öneri Formu
46589 HM008765 İbn Hanbel, II, 366

Bize Süreyc, ona Hüşeym, ona Husayn b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: Said b. Cübeyr'in yanındaydım. “Dün akşam kayan yıldızı gören oldu mu?” diye sordu. “Ben gördüm” dedim. Sonra da “Ama namazda değildim, beni beni akrep sokmuştu” dedim. “Peki ne yaptın?” diye sordu. “Rukye yaptım” dedim. “Seni bunu yapmaya sevk eden nedir?” diye sordu. Ben de “Şa'bî'nin, Büreyde el-Eslemî'den rivayet ettiği bir hadis sebebiyle... Şa'bî'nin rivayet ettiğine göre, nazar ve zehirli hayvan sokmasından başka bir şeyde rukye yoktur” dedim, bana 'İşittiği şeyle yetinen kimse ne güzel yapmıştır' dedi sonra da ekledi: Ancak bize İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Bütün ümmetler bana arz edildi. Bazı peygamberlerin yanında küçük bir topluluk, bazılarının yanında bir adam, iki adam; bazılarının ise yanında kimse bulunmadığını gördüm. Sonra benim önüme büyük bir topluluk geldi. Onun ümmetim olduğunu sandım. 'Bu Musa'nın ümmetidir. Sen ufuğa doğru bak' denildi. Ben de baktım. Yine büyük bir kalabalık vardı. Bana 'Diğer tarafa bak' dediler. Bir de baktım ki yine büyük bir kalabalık. 'İşte bu senin ümmetindir. Onlardan yetmiş bin tanesi hesap ve azap görmeden cennete gireceklerdir' denildi. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav) kalkıp evine gitti. Orada bulunanlar cennete hesapsız girecekler hakkında konuşmaya başladılar. Bazıları 'Belki onlar Hz. Peygamber'in ashabıdır' dediler. Bazıları 'Belki müslüman olarak doğup Allah'a şirk koşmayanlardır' dediler ve bir çok fikir yürüttüler. Sonra Hz. Peygamber (sav) yanlarına çıktı ve 'Ne hakkında konuşuyorsunuz?' diye sordu. Ona ne konuştuklarını haber verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Onlar rukye yapmayanlar, yaptırmayanlar, bazı şeyleri uğursuzluk saymayanlar ve rablerine tevekkül edenlerdir' buyurdu. Ukkaşe b. Mıhsan 'Ey Allah'ın Rasulü! Dua edin de ben de onlardan olayım' deyince, Hz. Peygamber (sav) 'Sen onlardansın' buyurdu. Başka bir kişi daha kalkıp 'Allah'a dua buyurun da ben de onlardan olayım' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ukkaşe seni geçti' buyurdu."


Açıklama: Rukye okuyup üfleyerek şifa ummaktır. Bu hadisin son kısmında tedavi için kullanılan şeylerin doğrudan etki sahibi değil, vasıta olduğuna işaret vardır. Hastalığı da, musibeti de, uğursuzluğu da asıl yaratan Allah'tır. Mümin tedavi olurken asıl şifayı Allah'tan bekler ve ona tevekkül eder. Yoksa kasıt tedaviyi reddetmek değildir.

    Öneri Formu
36327 HM002448 İbn Hanbel, I, 272

Bize Abdülmelik b. Amr, ona Hişam; (T) Bize Abdülvehhab, ona Hişam, ona Yahya b. Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), şöyle dua ederdi: "Allah'ım, kabir azabından, ateşin azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccâlin fitnesinden Sana sığınırım." [Ravi Abdülvehhâb "mesih-i deccâlin şerrinden" şeklinde rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
51392 HM010778 İbn Hanbel, II, 522

Bize Abdülmelik b. Amr, ona Hişam; (T) Bize Abdülvehhab, ona Hişam, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım, kabir azabından, ateşin azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccâlin fitnesinden sana sığınırım." [Ravi Abdülvehhâb "mesih-i deccâlin şerrinden" şeklinde rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
288955 HM010778-2 İbn Hanbel, II, 522

Bize İshak, ona Malik, ona Süheyl, ona da Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir: Eslem kabilesinden bir adam geldi ve bu gece uyuduğumda bani bir akrep soktu dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Eğer akşam olduğunda 'Eûzü bi-kelimâti't-tâmmâti min şerri mâ halak' (Yarattıklarının şerrinden Allah'ın tam kelimelerine sığınırım) deseydin sana zarar veremezdi."


    Öneri Formu
46870 HM008867 İbn Hanbel, II, 376

Bize Yezid, ona Hişam, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim akşamleyin üç defa, 'yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın tam ve noksansız kelimelerine sığınırım', derse, o gece (kendisini sokan hayvanın) zehri ona zarar vermez." [(Ravi Süheyl) der ki: Ailemiz bu duayı öğrenir ve (her gece) onu okurlardı. Bir cariyeyi (yılan/akrep) soktu. O, hiç bir ağrı hissetmedi.]


    Öneri Formu
48145 HM007885 İbn Hanbel, II, 290

Bize Hasan, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şu kelimelerle dua ederdi: "Allah'ım, ateşin azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccalın şerrinden sana sığınırım."


    Öneri Formu
49603 HM009460 İbn Hanbel, II, 423