Bize Muhammed b. Müsenna, ona Ebu Davud; (T)
Bize Nasr b. Muhacir, ona Yezid b. Harun, ona Mesudi, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla, ona da Muaz b. Cebel şöyle rivayet etti:
Namaz ve oruç üç evre geçirdi. Ravi Nasr, hadisi uzunca nakletti. İbn Müsenna, hadisi kısa bir şekilde, sadece namazın Beyt-i Makdis'e doğru kılınması ile alakalı kıssayı nakletti. (Namazın) üçüncü evresi şöyleydi: Hz. Peygamber (sav), Medine'ye geldi ve on üç ay boyunca Beyt-i Makdis'e doğru namaz kıldı. Ardından Allah Teâlâ, 'Yüzünün semaya dönüp durduğunu görüyoruz. Seni, razı olduğun bir kıbleye yönlendireceğiz. Yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Sizler de nerede olursanız olun yüzünüzü oraya çevirin' ayetini indirdi. Yani Allah Teâlâ O'nun yüzünü Kâbe'ye çevirdi. İbn Müsenna'nın rivayeti bu şekildedir. Ravi Nasr, rivayetinde bir önceki hadiste rüya gören kimsenin ismini açıklamış ve şöyle rivayet etmiştir: Ensar'dan biri olan Abdullah b. Zeyd geldi ve kıbleye yönelip şöyle dedi: Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür, iki kere haydi namaza, iki kere haydi kurtuluşa, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka ilah yoktur. Sonra biraz durdu, ardından (bir daha) kalktı ve benzer şeyler söyledi. Ancak bu defa, haydi namaza cümlesinden sonra 'namaz vakti girdi' namaz vakti cümlelerini ilave etti. Muaz b. Cebel, Hz. Peygamber'in (sav) '(ezanı) Bilal'e öğret' diye buyurduğunu ifade etti. Bilal de ezanı okudu.
[Ravi Nasr, oruç hakkında şunları anlattı: Rasulullah (sav), her aydan üç gün ve (bir de) âşûrâ orucunu tutardı. Allah Teâlâ, 'Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı' ayetini '...fakirlerin yemeği' kısmına kadar indirdi. Bundan sonra, dileyen oruç tuttu, dileyen de oruç tutmayıp her gün fakirlere yemek yedirdi ve bu, onlardan sorumluluğu kaldırdı. Bu orucun bir evresiydi. Ardından Allahu Teâlâ, 'İçerisinde Kur'ân'ın indirildiği Ramazan ayı' ayetini 'diğer günlerde' kısmına kadar indirdi. Böylece oruç, Ramazan ayına erişene kesin olarak farz kılınmış oldu. Yolcuya kaza etmesi, orucu tutamayan yaşlı erkek ve kadınlara da yemek yedirmeleri ruhsatı verildi. (Sahabi) Sırma, bütün gün çalışmış olarak geldi. Ravi, hadisin kalan kısmını rivayet etti.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4932, D000507
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ أَبِى دَاوُدَ ح
وَحَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ الْمُهَاجِرِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنِ الْمَسْعُودِىِّ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ:
" أُحِيلَتِ الصَّلاَةُ ثَلاَثَةَ أَحْوَالٍ وَأُحِيلَ الصِّيَامُ ثَلاَثَةَ أَحْوَالٍ وَسَاقَ نَصْرٌ الْحَدِيثَ بِطُولِهِ وَاقْتَصَّ ابْنُ الْمُثَنَّى مِنْهُ قِصَّةَ صَلاَتِهِمْ نَحْوَ بَيْتِ الْمَقْدِسِ قَطُّ قَالَ الْحَالُ الثَّالِثُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ الْمَدِينَةَ فَصَلَّى - يَعْنِى نَحْوَ بَيْتِ الْمَقْدِسِ - ثَلاَثَةَ عَشَرَ شَهْرًا فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى هَذِهِ الآيَةَ "(قَدْ نَرَى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِى السَّمَاءِ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَاهَا فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ)" فَوَجَّهَهُ اللَّهُ تَعَالَى إِلَى الْكَعْبَةِ . وَتَمَّ حَدِيثُهُ وَسَمَّى نَصْرٌ صَاحِبَ الرُّؤْيَا قَالَ فَجَاءَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ وَقَالَ فِيهِ فَاسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ مَرَّتَيْنِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ مَرَّتَيْنِ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ثُمَّ أَمْهَلَ هُنَيَّةً ثُمَّ قَامَ فَقَالَ مِثْلَهَا إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ زَادَ بَعْدَ مَا قَالَ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ. قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ. قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لَقِّنْهَا بِلاَلاً." فَأَذَّنَ بِهَا بِلاَلٌ وَقَالَ فِى الصَّوْمِ قَالَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَصُومُ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ وَيَصُومُ يَوْمَ عَاشُورَاءَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنَ قَبْلِكُمْ)" إِلَى قَوْلِهِ "(طَعَامُ مِسْكِينٍ)" فَكَانَ مَنْ شَاءَ أَنْ يَصُومَ صَامَ وَمَنْ شَاءَ أَنْ يُفْطِرَ وَيُطْعِمَ كُلَّ يَوْمٍ مِسْكِينًا أَجْزَأَهُ ذَلِكَ وَهَذَا حَوْلٌ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِى أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ)" إِلَى "(أَيَّامٍ أُخَرَ)" فَثَبَتَ الصِّيَامُ عَلَى مَنْ شَهِدَ الشَّهْرَ وَعَلَى الْمُسَافِرِ أَنْ يَقْضِىَ وَثَبَتَ الطَّعَامُ لِلشَّيْخِ الْكَبِيرِ وَالْعَجُوزِ اللَّذَيْنِ لاَ يَسْتَطِيعَانِ الصَّوْمَ وَجَاءَ صِرْمَةُ وَقَدْ عَمِلَ يَوْمَهُ وَسَاقَ الْحَدِيثَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Ebu Davud; (T)
Bize Nasr b. Muhacir, ona Yezid b. Harun, ona Mesudi, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla, ona da Muaz b. Cebel şöyle rivayet etti:
Namaz ve oruç üç evre geçirdi. Ravi Nasr, hadisi uzunca nakletti. İbn Müsenna, hadisi kısa bir şekilde, sadece namazın Beyt-i Makdis'e doğru kılınması ile alakalı kıssayı nakletti. (Namazın) üçüncü evresi şöyleydi: Hz. Peygamber (sav), Medine'ye geldi ve on üç ay boyunca Beyt-i Makdis'e doğru namaz kıldı. Ardından Allah Teâlâ, 'Yüzünün semaya dönüp durduğunu görüyoruz. Seni, razı olduğun bir kıbleye yönlendireceğiz. Yüzünü, Mescid-i Haram tarafına çevir. Sizler de nerede olursanız olun yüzünüzü oraya çevirin' ayetini indirdi. Yani Allah Teâlâ O'nun yüzünü Kâbe'ye çevirdi. İbn Müsenna'nın rivayeti bu şekildedir. Ravi Nasr, rivayetinde bir önceki hadiste rüya gören kimsenin ismini açıklamış ve şöyle rivayet etmiştir: Ensar'dan biri olan Abdullah b. Zeyd geldi ve kıbleye yönelip şöyle dedi: Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasulüdür, iki kere haydi namaza, iki kere haydi kurtuluşa, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka ilah yoktur. Sonra biraz durdu, ardından (bir daha) kalktı ve benzer şeyler söyledi. Ancak bu defa, haydi namaza cümlesinden sonra 'namaz vakti girdi' namaz vakti cümlelerini ilave etti. Muaz b. Cebel, Hz. Peygamber'in (sav) '(ezanı) Bilal'e öğret' diye buyurduğunu ifade etti. Bilal de ezanı okudu.
[Ravi Nasr, oruç hakkında şunları anlattı: Rasulullah (sav), her aydan üç gün ve (bir de) âşûrâ orucunu tutardı. Allah Teâlâ, 'Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı' ayetini '...fakirlerin yemeği' kısmına kadar indirdi. Bundan sonra, dileyen oruç tuttu, dileyen de oruç tutmayıp her gün fakirlere yemek yedirdi ve bu, onlardan sorumluluğu kaldırdı. Bu orucun bir evresiydi. Ardından Allahu Teâlâ, 'İçerisinde Kur'ân'ın indirildiği Ramazan ayı' ayetini 'diğer günlerde' kısmına kadar indirdi. Böylece oruç, Ramazan ayına erişene kesin olarak farz kılınmış oldu. Yolcuya kaza etmesi, orucu tutamayan yaşlı erkek ve kadınlara da yemek yedirmeleri ruhsatı verildi. (Sahabi) Sırma, bütün gün çalışmış olarak geldi. Ravi, hadisin kalan kısmını rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 28, /127
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Abdurrahman b. Abdullah el-Mesudi (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Nasr b. Muhacir el-Messisî (Nasr b. Muhacir)
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
Ezan, tarihçesi
Kıble, Kıblenin değiştirilmesi / tahvili
Nafile Oruç, nafile orucun fazileti
Oruç, ne zaman farz kılındı
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ - رضى الله عنه - أَنَّهُ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنْ أَسْلَمَ يَوْمَ عَاشُورَاءَ فَأَمَرَهُ أَنْ يُؤَذِّنَ فِى النَّاسِ
"مَنْ كَانَ لَمْ يَصُمْ فَلْيَصُمْ وَمَنْ كَانَ أَكَلَ فَلْيُتِمَّ صِيَامَهُ إِلَى اللَّيْلِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7493, M002668
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ - رضى الله عنه - أَنَّهُ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنْ أَسْلَمَ يَوْمَ عَاشُورَاءَ فَأَمَرَهُ أَنْ يُؤَذِّنَ فِى النَّاسِ
"مَنْ كَانَ لَمْ يَصُمْ فَلْيَصُمْ وَمَنْ كَانَ أَكَلَ فَلْيُتِمَّ صِيَامَهُ إِلَى اللَّيْلِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Hatim b. İsmail, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. Ekva' (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Eslem (kabilesinden) birini Aşure günü gönderip ona insanlar içinde; "oruç tutmayan oruca niyetlensin. Yemek yemiş olan da akşama kadar oruç tutsun" diye ilanda bulunmasını emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıyâm 2668, /442
Senetler:
()
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7497, M002669
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ بْنِ لاَحِقٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ ذَكْوَانَ عَنِ الرُّبَيِّعِ بِنْتِ مُعَوِّذِ بْنِ عَفْرَاءَ قَالَتْ أَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَدَاةَ عَاشُورَاءَ إِلَى قُرَى الأَنْصَارِ الَّتِى حَوْلَ الْمَدِينَةِ
"مَنْ كَانَ أَصْبَحَ صَائِمًا فَلْيُتِمَّ صَوْمَهُ وَمَنْ كَانَ أَصْبَحَ مُفْطِرًا فَلْيُتِمَّ بَقِيَّةَ يَوْمِهِ." فَكُنَّا بَعْدَ ذَلِكَ نَصُومُهُ وَنُصَوِّمُ صِبْيَانَنَا الصِّغَارَ مِنْهُمْ إِنْ شَاءَ اللَّهُ وَنَذْهَبُ إِلَى الْمَسْجِدِ فَنَجْعَلُ لَهُمُ اللُّعْبَةَ مِنَ الْعِهْنِ فَإِذَا بَكَى أَحَدُهُمْ عَلَى الطَّعَامِ أَعْطَيْنَاهَا إِيَّاهُ عِنْدَ الإِفْطَارِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Nafi' el-Abdî, ona Bişr b. Mufaddal b. Lahik, ona Halid b. Zekvan, ona da Rebî' bt. Muavviz b. Afrâ' şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Aşure (günü) sabahı Medine'nin çevresindeki Ensâr köylerine; "oruçlu olarak sabahlayan orucunu (akşama dek) tamamlasın. Oruçsuz olarak sabahlayan da gününün kalan (kısmını oruçlu) geçirsin" (şeklinde) (haber) yolladı. Bundan sonra bizler (o günü) oruçlu geçirir ve küçük çocuklarımıza da inşallah oruç tuttururduk. Mescide gider, (çocuklarımız) için yünden oyuncak yapardık. Onlardan biri yemek için ağladığında iftar vaktin(e dek oyalansınlar diye oyuncakları) verirdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıyâm 2669, /443
Senetler:
()
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
Çocuk, çocukların camiye gitmeleri
Çocuk, oyuncakları ve oyuncakla oynatılması
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7498, M002670
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ يَحْيَى بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبُو مَعْشَرٍ الْعَطَّارُ عَنْ خَالِدِ بْنِ ذَكْوَانَ قَالَ سَأَلْتُ الرُّبَيِّعَ بِنْتَ مُعَوِّذٍ عَنْ صَوْمِ عَاشُورَاءَ قَالَتْ
"بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رُسُلَهُ فِى قُرَى الأَنْصَارِ."
[فَذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ بِشْرٍ غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ وَنَصْنَعُ لَهُمُ اللُّعْبَةَ مِنَ الْعِهْنِ فَنَذْهَبُ بِهِ مَعَنَا فَإِذَا سَأَلُونَا الطَّعَامَ أَعْطَيْنَاهُمُ اللُّعْبَةَ تُلْهِيهِمْ حَتَّى يُتِمُّوا صَوْمَهُمْ.]
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Ma'şer el-Attar, ona da Halid b. Zekvan şöyle rivayet etmiştir:
"Rübeyyi' bt. Mu'avviz'e Aşure orucu hakkında sordum. O, Rasulullah (sav) Ensar köylerine elçilerini yolladı dedi."
[(Böylece Ebu Ma'şer), Bişr hadisine benzer (misl) bir hadis nakletti. Ancak (Ebu Ma'şer), onlara yünden oyuncaklar yapar, onları da beraberimizde götürürdük. (Çocuklarımız) bizden yemek istediklerinde oruçlarını tamamlayana dek onları oyalaması için oyuncakları onlara verirdik ifadesini zikretmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıyâm 2670, /443
Senetler:
()
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
Çocuk, oyuncakları ve oyuncakla oynatılması
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde oruç tutmanın hükmü
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
Oruç, Çocukların tutması
وَحَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ أُمَيَّةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا غَطَفَانَ بْنَ طَرِيفٍ الْمُرِّىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - يَقُولُ حِينَ صَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ عَاشُورَاءَ وَأَمَرَ بِصِيَامِهِ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ يَوْمٌ تُعَظِّمُهُ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"فَإِذَا كَانَ الْعَامُ الْمُقْبِلُ - إِنْ شَاءَ اللَّهُ - صُمْنَا الْيَوْمَ التَّاسِعَ." قَالَ فَلَمْ يَأْتِ الْعَامُ الْمُقْبِلُ حَتَّى تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7351, M002666
Hadis:
وَحَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ أُمَيَّةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا غَطَفَانَ بْنَ طَرِيفٍ الْمُرِّىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - يَقُولُ حِينَ صَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ عَاشُورَاءَ وَأَمَرَ بِصِيَامِهِ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ يَوْمٌ تُعَظِّمُهُ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"فَإِذَا كَانَ الْعَامُ الْمُقْبِلُ - إِنْ شَاءَ اللَّهُ - صُمْنَا الْيَوْمَ التَّاسِعَ." قَالَ فَلَمْ يَأْتِ الْعَامُ الْمُقْبِلُ حَتَّى تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyûb, ona İsmail b. Ümeyye, ona Ebu Gatafan b. Tarif el-Mürrî, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Aşure günü oruç tutup (ashabına da o günün) orucunu emrettiğinde (insanlar), ya Rasulullah! O, Yahudiler ve Hristiyanların saygı gösterdiği bir gündür! dediler. (Bunun üzerine) Hz. Peygamber (sav); "gelecek yıl, inşallah 9. günü de oruçlu geçiririz" buyurdu. (Ne var ki), gelecek yıl(a eremeden) Rasulullah (sav) vefat etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıyâm 2666, /442
Senetler:
()
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
Zihin İnşası, ehl-i kitaba muhalefet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8226, M002746
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ جَمِيعًا عَنْ حَمَّادٍ - قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ - عَنْ غَيْلاَنَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَعْبَدٍ الزِّمَّانِىِّ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ رَجُلٌ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ كَيْفَ تَصُومُ فَغَضِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا رَأَى عُمَرُ - رضى الله عنه - غَضَبَهُ قَالَ رَضِينَا بِاللَّهِ رَبًّا وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا وَبِمُحَمَّدٍ نَبِيًّا نَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ غَضَبِ اللَّهِ وَغَضَبِ رَسُولِهِ. فَجَعَلَ عُمَرُ - رضى الله عنه - يُرَدِّدُ هَذَا الْكَلاَمَ حَتَّى سَكَنَ غَضَبُهُ فَقَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ بِمَنْ يَصُومُ الدَّهْرَ كُلَّهُ قَالَ
"لاَ صَامَ وَلاَ أَفْطَرَ - أَوْ قَالَ - لَمْ يَصُمْ وَلَمْ يُفْطِرْ." قَالَ كَيْفَ مَنْ يَصُومُ يَوْمَيْنِ وَيُفْطِرُ يَوْمًا قَالَ
"وَيُطِيقُ ذَلِكَ أَحَدٌ." قَالَ كَيْفَ مَنْ يَصُومُ يَوْمًا وَيُفْطِرُ يَوْمًا قَالَ
"ذَاكَ صَوْمُ دَاوُدَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ." قَالَ كَيْفَ مَنْ يَصُومُ يَوْمًا وَيُفْطِرُ يَوْمَيْنِ قَالَ
"وَدِدْتُ أَنِّى طُوِّقْتُ ذَلِكَ." ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"ثَلاَثٌ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ وَرَمَضَانُ إِلَى رَمَضَانَ فَهَذَا صِيَامُ الدَّهْرِ كُلِّهِ صِيَامُ يَوْمِ عَرَفَةَ أَحْتَسِبُ عَلَى اللَّهِ أَنْ يُكَفِّرَ السَّنَةَ الَّتِى قَبْلَهُ وَالسَّنَةَ الَّتِى بَعْدَهُ وَصِيَامُ يَوْمِ عَاشُورَاءَ أَحْتَسِبُ عَلَى اللَّهِ أَنْ يُكَفِّرَ السَّنَةَ الَّتِى قَبْلَهُ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Teymî ve Kuteybe b. Said, onlara Hammad (b. Zeyd), ona Gaylan, ona Abdullah b. Mabed ez-Zimmânî, ona da Ebu Katade şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelip nasıl oruç tutuyorsun dedi. (Bu soru üzerine) Rasulullah (sav) öfkelendi. Ömer (ra), Hz. Peygamber'in (sav) öfkelendiğini görünce; Rab olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed'den razı olduk! Allah'ın azabından ve Rasulü'nün öfkesinden Allah'a sığınırız dedi. Ömer, Nebî'nin (sav) öfkesi dinene dek bu sözü tekrarlamaya devam etti. (Sonra) Ömer, ya Rasulullah! Senenin tamamını oruçlu geçiren(in durumu) nasıldır? dedi. Hz. Peygamber (sav); "ne oruç tutmuştur ne de tutmamıştır!" buyurdu. -Ravilerden biri şüpheye düşüp aynı manaya gelen farklı lafızlar zikretmiştir- Ömer, iki gün oruç tutan ve bir gün oruç tutmayan (ın durumu) nasıldır dedi. Rasulullah (sav); "buna kim güç yetirebilir ki?" buyurdu. (Ömer), bir gün oruç tutan ve bir gün oruç tutmayan (ın durumu) nasıldır? dedi. Rasulullah (sav); "(işte) bu, Dâvûd'un (as) orucudur" buyurdu. (Ömer), bir gün oruç tutan ve iki gün oruç tutmayan (ın durumu) nasıldır? dedi. Nebî (sav), "bu (oruca) muvaffak kılınmayı isterim" buyurdu. Ardından Hz. Peygamber (sav); "her aydan üç gün ve bir Ramazan'dan (diğer) Ramazan'a (tutulan oruç var ya, işte) bu senenin tamamını oruçlu geçirmektir! Allah'ın Arefe orucu (sebebiyle) önceki ve sonraki senenin (günahlarını) affedeceğini umuyorum. (Aynı şekilde) Allah'ın, Aşure günü orucu (sebebiyle) önceki senenin (günahlarını) bağışlayacağını ümit ediyorum" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıyâm 2746, /454
Senetler:
()
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Nafile Oruç, nafile
Nafile Oruç, nafile orucun fazileti
Oruç, Arefe günü oruç tutmanın sevabı
Oruç, bütün yıl oruç tutmuş gibi olmak
Oruç, Hz. Davud'un orucu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8231, M002747
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ غَيْلاَنَ بْنِ جَرِيرٍ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مَعْبَدٍ الزِّمَّانِىَّ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ الأَنْصَارِىِّ رضى الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سُئِلَ عَنْ صَوْمِهِ قَالَ فَغَضِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ عُمَرُ رضى الله عنه رَضِينَا بِاللَّهِ رَبًّا وَبِالإِسْلاَمِ دِينًا وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولاً وَبِبَيْعَتِنَا بَيْعَةً. قَالَ فَسُئِلَ عَنْ صِيَامِ الدَّهْرِ فَقَالَ
"لاَ صَامَ وَلاَ أَفْطَرَ." أَوْ "مَا صَامَ وَمَا أَفْطَرَ." قَالَ فَسُئِلَ عَنْ صَوْمِ يَوْمَيْنِ وَإِفْطَارِ يَوْمٍ قَالَ
"وَمَنْ يُطِيقُ ذَلِكَ." قَالَ وَسُئِلَ عَنْ صَوْمِ يَوْمٍ وَإِفْطَارِ يَوْمَيْنِ قَالَ
"لَيْتَ أَنَّ اللَّهَ قَوَّانَا لِذَلِكَ." قَالَ وَسُئِلَ عَنْ صَوْمِ يَوْمٍ وَإِفْطَارِ يَوْمٍ قَالَ
"ذَاكَ صَوْمُ أَخِى دَاوُدَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ." قَالَ وَسُئِلَ عَنْ صَوْمِ يَوْمِ الاِثْنَيْنِ قَالَ
"ذَاكَ يَوْمٌ وُلِدْتُ فِيهِ وَيَوْمٌ بُعِثْتُ أَوْ أُنْزِلَ عَلَىَّ فِيهِ." قَالَ فَقَالَ "صَوْمُ ثَلاَثَةٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ وَرَمَضَانَ إِلَى رَمَضَانَ صَوْمُ الدَّهْرِ." قَالَ وَسُئِلَ عَنْ صَوْمِ يَوْمِ عَرَفَةَ فَقَالَ
"يُكَفِّرُ السَّنَةَ الْمَاضِيَةَ وَالْبَاقِيَةَ." قَالَ وَسُئِلَ عَنْ صَوْمِ يَوْمِ عَاشُورَاءَ فَقَالَ
"يُكَفِّرُ السَّنَةَ الْمَاضِيَةَ."
[قال مسلم وَفِى هَذَا الْحَدِيثِ مِنْ رِوَايَةِ شُعْبَةَ قَالَ وَسُئِلَ عَنْ صَوْمِ يَوْمِ الاِثْنَيْنِ وَالْخَمِيسِ فَسَكَتْنَا عَنْ ذِكْرِ الْخَمِيسِ لَمَّا نَرَاهُ وَهْمًا.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr, -hadisin lafızları İbn Müsenna'ya aittir- o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Gaylan b. Cerir., ona Abdullah b. Mabed Zimmani, ona da Ebu Katade el-Ensârî şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) orucu hakkında soru soruldu da Hz. Peygamber (sav), (bu soruya) öfkelendi. (Bunun üzerine) Ömer (ra); Rab olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed'den, biat olarak da biatimizden razı olduk dedi. (Sonra) Hz. Peygamber'e (sav) sene (boyu) oruç hakkında soruldu da "o ne oruç tutmuş ne de tutmamıştır!" buyurdu. -Ravilerden biri şüpheye düşüp aynı manaya gelen farklı lafızlar kullanmıştır- (Daha sonra) Nebî'ye (sav) iki gün oruç tutup bir gün oruç tutmamak hakkında soruldu. Hz. Peygamber (sav), "bunu kim yapabilir ki!" buyurdu. (Ardından) Rasulullah'a (sav) bir gün oruç tutup iki gün oruç tutmamak hakkında soruldu. Hz. Peygamber (sav), "keşke Allah, bunun için bizi kuvvetlendirse!" buyurdu. (Akabinde) Nebî'ye (sav) bir gün oruç tutup bir gün oruç tutmamak hakkında soruldu. Hz. Peygamber (sav); "(işte) bu kardeşim Dâvûd'un (as) orucudur!" buyurdu. (Sonra kendisine) pazartesi günü orucuna dair soruldu. O; "bu, doğduğum ve (peygamber olarak) gönderildiğim gündür" buyurdu. -Ravilerden biri şüpheye düşüp "bana vahyin indirildiği (gündür)" dedi- (Daha sonra) Rasulullah (sav); "her aydan üç gün ve (bir) Ramazan'dan (diğer) Ramazan'a (tutulan) oruç, senenin (tamamını) orucudur" buyurdu. Nebî'ye (sav) Arefe günü orucu hakkında soruldu da o, "Geçmiş ve gelecek senenin (günahlarına) kefaret olur" buyurdu. Nebî'ye(sav) Aşure günü orucu da soruldu. O; "geçmiş senenin (günahlarına) kefaret olur" buyurdu.
[Müslim (b. Haccac) şöyle demiştir: Şube'nin rivayet ettiği bu hadiste Hz. Peygamber'e (sav) pazartesi ve perşembe günü orucu hakkında soru soruldu ifade yer almaktadır. (Ancak) biz perşembe günü ifadesini yanılgı olarak gördüğümüzden dolayı zikretmedik.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıyâm 2747, /455
Senetler:
()
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Nafile Oruç, nafile
Nafile Oruç, nafile orucun fazileti
Oruç, Arefe günü oruç tutmanın sevabı
Oruç, bütün yıl oruç tutmuş gibi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
205153, M002667
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَيْرٍ - لَعَلَّهُ قَالَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لَئِنْ بَقِيتُ إِلَى قَابِلٍ لأَصُومَنَّ التَّاسِعَ."
[وَفِى رِوَايَةِ أَبِى بَكْرٍ قَالَ يَعْنِى يَوْمَ عَاشُورَاءَ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Veki', ona İbn Ebu Zi'b, ona Kasım b. Abbas, ona da Abdullah b. Umeyr, -belki (Kasım), Abdullah b. Abbas'ı zikretmiştir- Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Eğer gelecek seneye (sağ) kalırsam dokuzuncu (günde) muhakkak oruç tutacağım."
[(Hocam) Ebu Bekir'in rivayetinde Hz. Peygamber'in Aşure Günü'nü kastettiği bilgisi mevcuttur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıyâm 2667, /442
Senetler:
()
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Mübarek zamanlar, muharrem ayında oruç
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli