Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Yahya b. Yahya, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yatsı vakti Medine'nin Harre mevkinde yürüyor, Uhud dağına bakıyorduk. Bir ara Rasulullah (sav) bana 'Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulu, emret!' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Şu Uhud dağı altın olarak elime geçse, borç için sakladığım hariç, ondan bende bir dinar kalmış olduğu hâlde üçüncü geceyi geçirmek istemem. Onu Allah'ın kullarına, -önüne, sağına ve soluna birer avuç saçma işareti yaparak- şöyle, şöyle ve şöyle dağıtmak isterim' buyurdu. Sonra biraz daha yürüdük. Yine' Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben de hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulü, emret!' dedim. Bana 'Hiç şüphe yok ki malı çok olanlar kıyamet günü sevabı en az olanlardır. -İlk defa yaptığı gibi yine eliyle dağıtma işareti yaparak- yalnız şöyle, şöyle ve şöyle dağıtanlar hariç' buyurdu. Sonra bir az daha yürüdük. Yine 'Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben de hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulü, emret!' dedim. Bana 'Ben gelinceye kadar olduğun yerde dur' buyurdu ve oradan ayrılarak görüş alanımdan kayboldu. O sırada bir gürültü ve bir ses işittim. Kendi kendime 'Herhalde Rasulullah'a (sav) cinler musallat oldu' diyerek arkasından gitmeyi düşündüm. Fakat 'Ben gelinceye kadar buradan ayrılma' dediğini hatırlayarak kendisini bekledim. Geldiğinde işittiğim şeyleri ona sordum. Bana 'O, Cibril'di, bana geldi ve ümmetinden her kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete girecektir' dedi. Bunun üzerine ben 'Zina etse de hırsızlık yapsa da mı?' diye sordum. 'Evet, zina etse de hırsızlık yapsa da' buyurdu."


    Öneri Formu
3821 M002304 Müslim, Zekat, 32

Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona Abdülaziz b. Rufey, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir gece dışarı çıkmıştım. Baktım ki Rasulullah (sav), yanında hiç kimse olmadan tek başına yürüyor. Hz. Peygamber'in (sav) bir başkasıyla yürümek istemediğini düşünerek, ben de ay ışığında kendi başıma yürümeye başladım. Bir ara Hz. Peygamber (sav) döndü, beni gördü 'Kim o?' dedi. 'Ebu Zer! Allah beni sana feda etsin' dedim. O zaman 'Ey Ebu Zer, yanıma gel' dedi. Yanına gittim, bir müddet O'nunla birlikte yürüdüm. Sonra 'Çok mal toplayanlar, kıyamet günü (sevabı) az olanlardır. Yalnız Allah'ın kendisine verdiği malı sağına-soluna, önüne-arkasına bol bol infak eden ve bu malı hayır yolunda harcayanlar hariç' buyurdu. Sonra kendisiyle bir müddet daha yürüdüm. Bana 'Şuraya otur' buyurdu. Beni etrafı taşlık olan bir tümseğe oturttu ve 'Burada otur, ben gelinceye kadar bekle' diye tembih etti." "Sonra Hz. Peygamber (sav), kara taşlık arazide yürüdü, Nihayet O'nu göremez oldum. Gelmesi biraz gecikti, hatta bu gecikme epey uzun sürdü. Sonra O'nun gelmekte olduğunu gördüm ve gelirken de 'Hırsızlık yapsa da zina etse de…' diye söylendiğini duydum. Yanıma gelince dayanamadım 'Ey Allah'ın elçisi! Allah beni sana feda eylesin! Şu taşlığın kenarında kiminle konuşuyordun? Sana birinin cevap verdiğini de işitmedim' dedim. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: O, Cibril'di. Taşlık arazinin yanında bana geldi ve 'Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölenin cennete gireceğini ümmetine müjdele' dedi. Ben 'Ey Cibril! Hırsızlık yapsa da zina etse de mi?' diye sordum. 'Evet' dedi. Ben yine 'Ey Allah'ın elçisi! Hırsızlık yapsa da zina etse de mi?' diye sordum. O da tekrar 'Evet' dedi. Ben tekrar 'Hırsızlık yapsa da zina etse de mi?' diye ısrar ettim. O 'Evet, şarap bile içse' diye ekledi."


    Öneri Formu
3822 M002305 Müslim, Zekat, 33

Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdem oğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadisi daha olmasını ister. Onun ağzını ancak toprak doldurur. Ama Allah tövbe edenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
4219 M002417 Müslim, Zekat, 117

Bize Züheyr b. Harb ve Harun b. Abdullah, o ikisine Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Adem oğlunun bir vadi dolusu malı olsa, bir misli daha olmasını isterdi. Adem oğlunun nefsini ancak toprak doyurur. Ama Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder." [İbn Abbas der ki: Bunun Kur'an'dan olup olmadığım bilmiyorum.] [Züheyr, rivayetinde “bu Kur'an'dan mıdır değil midir bil­miyorum” demiş, ama İbn Abbâs'ı zikretmemiştir.]


    Öneri Formu
4220 M002418 Müslim, Zekat, 118

Bize İbn Müsenna ve İbn Beşşar, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes b. Malik “ben Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işittim” diyerek hadisi, Ebu Avane hadisi gibi rivayet etmiş ve “Bu söz vahiy olarak mı indirildi, yoksa Hz. Peygamber (sav) kendi sözü olarak mı söyledi bilemiyorum” demiştir.


Açıklama: Hadisin tamamı için M002415 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
4218 M002416 Müslim, Zekat, 116

Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hilal b. Ebu Meymune, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) minbere, biz de etrafına oturmuştuk. 'Benden sonra sizin önünüze dünya nimetlerin ve süslerinin bolca açılmasından endişe ederim' buyurdu. Bir adam 'Hayır (mal), kötülüğe yol açar mı ki ey Allah'ın Rasulü?' diye sordu. (Ebu Said) der ki: Rasulullah (sav) ona cevap vermedi. Oradakiler adama 'Rasulullah sana bir şey demediği halde sen onunla neden konuşuyorsun?' diye çıkıştılar. Hz. Peygamber'e (sav) bir ağırlık çöktü ve kendinden geçti, kendine gelince terini sildi. Sonra Rasulullah (sav) sanki soran kişiyi över bir şekilde 'Bu soru soran kişinin (sorduğu soruya gelince:) Hayır (mal) kötülük getirmez elbette. Ancak baharda yağmurla biten otlardan bazıları hayvanları, öldürür ya da zehirler, bazıları ise besler. Ot yiyerek hayatını sürdürenler bunun dışındadır. Onlar semirinceye kadar yerler, güneşe dönüp güneşlenir, oynar, zıplar, işer ve tekrar otlarlar. İşte dünya malı böle yeşil ve tatlıdır. Müslüman zengin kendisine verilen servetten yetime, fakire, yolda kalmışlara infak ederse ne güzeldir! [ya da rivayet Rasulullah'ın (sav) buyurduğu gibidir.] Hakkı olmadığı halde bir şeyi alan kişi ise yiyip yiyip doymayan gibidir. O aldığı şeyler, kıyamet günü onun aleyhinde şahitlik yapacaktır."


    Öneri Formu
4228 M002423 Müslim, Zekat, 123

Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam, ona Katâde, ona da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İnsanoğlu büyür, onunla birlikte mal sevgisi ve uzun yaşam arzusu da büyür." [Bu hadisi Şu'be, Katâde'den rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
23450 B006421 Buhari, Rikâk, 5

Bize Bişr b. Muaz ed-Darir, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'ten rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdemoğlu yaşlanır, ama onun iki özelliği hep genç kalır: Mal kazanma hırsı ve uzun yaşama arzusu."


    Öneri Formu
32305 İM004234 İbn Mâce, Zühd, 27

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Yahya b. Yahya, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yatsı vakti Medine'nin Harre mevkinde yürüyor, Uhud dağına bakıyorduk. Bir ara Rasulullah (sav) bana 'Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulu, emret!' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Şu Uhud dağı altın olarak elime geçse, borç için sakladığım hariç, ondan bende bir dinar kalmış olduğu hâlde üçüncü geceyi geçirmek istemem. Onu Allah'ın kullarına, -önüne, sağına ve soluna birer avuç saçma işareti yaparak- şöyle, şöyle ve şöyle dağıtmak isterim' buyurdu. Sonra biraz daha yürüdük. Yine' Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben de hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulü, emret!' dedim. Bana 'Hiç şüphe yok ki malı çok olanlar kıyamet günü sevabı en az olanlardır. -İlk defa yaptığı gibi yine eliyle dağıtma işareti yaparak- yalnız şöyle, şöyle ve şöyle dağıtanlar hariç' buyurdu. Sonra bir az daha yürüdük. Yine 'Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben de hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulü, emret!' dedim. Bana 'Ben gelinceye kadar olduğun yerde dur' buyurdu ve oradan ayrılarak görüş alanımdan kayboldu. O sırada bir gürültü ve bir ses işittim. Kendi kendime 'Herhalde Rasulullah'a (sav) cinler musallat oldu' diyerek arkasından gitmeyi düşündüm. Fakat 'Ben gelinceye kadar buradan ayrılma' dediğini hatırlayarak kendisini bekledim. Geldiğinde işittiğim şeyleri ona sordum. Bana 'O, Cibril'di, bana geldi ve ümmetinden her kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete girecektir' dedi. Bunun üzerine ben 'Zina etse de hırsızlık yapsa da mı?' diye sordum. 'Evet, zina etse de hırsızlık yapsa da' buyurdu."


    Öneri Formu
279294 M002304-2 Müslim, Zekat, 32

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Yahya b. Yahya, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yatsı vakti Medine'nin Harre mevkinde yürüyor, Uhud dağına bakıyorduk. Bir ara Rasulullah (sav) bana 'Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulu, emret!' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Şu Uhud dağı altın olarak elime geçse, borç için sakladığım hariç, ondan bende bir dinar kalmış olduğu hâlde üçüncü geceyi geçirmek istemem. Onu Allah'ın kullarına, -önüne, sağına ve soluna birer avuç saçma işareti yaparak- şöyle, şöyle ve şöyle dağıtmak isterim' buyurdu. Sonra biraz daha yürüdük. Yine' Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben de hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulü, emret!' dedim. Bana 'Hiç şüphe yok ki malı çok olanlar kıyamet günü sevabı en az olanlardır. -İlk defa yaptığı gibi yine eliyle dağıtma işareti yaparak- yalnız şöyle, şöyle ve şöyle dağıtanlar hariç' buyurdu. Sonra bir az daha yürüdük. Yine 'Ey Ebu Zer!' diye seslendi. Ben de hemen 'Buyur ey Allah'ın Rasulü, emret!' dedim. Bana 'Ben gelinceye kadar olduğun yerde dur' buyurdu ve oradan ayrılarak görüş alanımdan kayboldu. O sırada bir gürültü ve bir ses işittim. Kendi kendime 'Herhalde Rasulullah'a (sav) cinler musallat oldu' diyerek arkasından gitmeyi düşündüm. Fakat 'Ben gelinceye kadar buradan ayrılma' dediğini hatırlayarak kendisini bekledim. Geldiğinde işittiğim şeyleri ona sordum. Bana 'O, Cibril'di, bana geldi ve ümmetinden her kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete girecektir' dedi. Bunun üzerine ben 'Zina etse de hırsızlık yapsa da mı?' diye sordum. 'Evet, zina etse de hırsızlık yapsa da' buyurdu."


    Öneri Formu
279295 M002304-3 Müslim, Zekat, 32