62 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ömer es-Saffâr, ona Ahmed b. Muhammed b. Ziyâd, ona Muhammed b. Abdullah el-Hadramî, ona Ali b. Behrâm, ona Abdülmelik b. Ebû Kerîme, ona İbn Cüreyc, ona Atâ', ona da Câbir b. Abdillah, Resûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Mü'min başkalarıyla iyi geçinen ve kendisiyle iyi geçinilen kimsedir. Kendisiyle geçinilemeyen kimsede hayır yoktur. İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır."
Açıklama: Hadiste kâmil mü’minin temel özelliklerinden bazısına vurgu yapılmıştır. Bunlar ister aile içinde ve isterse sosyal hayatta insanlarla uzlaşabilmek, anlaşabilmek, başkalarına yük olan değil, başkalarına yardımcı olabilmektir. Bu özelliklere sahip olmayan birinde hayır olmadığı ifade edilmek suretiyle de bunun için bir çaba içinde olunması gerektiği belirtilmiştir. Hadisi bu metinle ve aynı isnadla Taberânî, Kuzâî ve Beyhakî rivayet etmişlerdir. Süyûtî hadisi Dârekutnî’nin de rivayet ettiğini bildirir. Üç ana unsurdan ibaret olan metin, parça parça farklı isnadlarla da rivayet edilmiştir. Bazı rivayetlerde hadisin ilk iki kısmı küçük lafız farklılıklarıyla son kısmı olmaksızın Sehl b. Sa’d es-Sâidî’den ve Ebû Hüreyre’den nakledilmiştir. (Bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 335; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, VI, 131, No: 5744; Hâkim, el-Müstedrek, I, 23; Beyhakî, Şuabü’l-îman, X, 442, No: 7766, 7768; Hadisin bu kısmı İbn Mesûd’un sözü olarak (mevkuf) da rivayet edilmiştir. (Bkz. İbn Ebî Şeybe, Musannef, X, 115, No: 7252; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, IX, 200, No: 8976). Hadisin son kısmı (insanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır) ise başka senedlerle müstakil olarak da rivayet edilmiştir. (Kuzâî, Müsnedü’ş-şihâb, II, 223, No: 1234; Bu rivayeti Süyûtî hasen olarak nitelendirmiştir. Hadis “insanların Allah’a en sevimlisi insanlara en faydalı olandır” şeklinde rivayetler de mevcuttur. (Bkz. Bkz. Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, XII, 453, No: 13646; ; el-Mu’cemü’l-evsat, VI, 139, No: 6026; el-Mu’cemü’s-sağîr, II, 106, No: 861).
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona İbn Ebi Necih, ona Abdullah b. Amir, ona da Abdullah b. Amr Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüzün de hakkını tanımayan bizden değildir."
Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Hammad b. Zeyd, ona da Leys, Mücahit'ten rivayet etmiştir: "Bir kişinin, yakınında ise kardeşine gözünü dikip bakması, ya da onu göz hapsine alması, ya da nereden geldin, nereye gidiyorsun şeklinde (onu rahatsız edecek) soru sorması mekruhtur."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Hennâd b. Serî, onlara Ebu Ahvas, ona Mansur; (T) Bize Züheyr b. Harb, Osman b. Ebu Şeybe, İshak b. İbrahim –lafız Züheyr'e aittir-, onlara Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (başka) insanların arasına karışıncaya kadar, (sizden) iki kişi, diğerini bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Hennâd b. Serî, onlara Ebu Ahvas, ona Mansur; (T) Bize Züheyr b. Harb, Osman b. Ebu Şeybe, İshak b. İbrahim –lafız Züheyr'e aittir-, onlara Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (başka) insanların arasına karışıncaya kadar, (sizden) iki kişi, diğerini bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb –lafız Yahya'ya aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi bir arada bulunduğunuzda, ikisi, diğer arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu üzer."
Açıklama: Resûl-i Ekrem hadiste ölüye saygıyı ve onun vücuduna herhangi bir suretle zarar vermeyi yasaklamaktadır. O savaş esnasında öldürülen düşmanların ölülerine de zarar vermeyi ve organlarını kesmeyi yasaklamıştır. Otopsi vb. sebeplerle ölüye yapılacak müdahaleler ise bu kapsamın dışında anlaşılmalı fakat ölüyü takhir ve teşhir gibi unsurlardan uzak olmalıdır. Bunlar sağlam insana tedavi maksadıyla yapılan cerrahi müdahale gibidir. Aclûnî’nin bildirdiğine göre İbnü’l-Kattân hadisin sahih olduğunu söylemiş, İbn Dakik el-Îd ise Müslim’in şartına göre sahih olduğunu belirtmiştir. Elbânî ise hadisi zayıf olarak vasıflandırmıştır. Elbani, Daifü’l-Camii’s-sağir ve ziyadetühû, s. 608, No: 4170.
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu’l-Abbas el-Mahbûbî, ona Saîd b. Mes’ud, ona Yezid b. Harun, ona el-'Avvam b. Havşeb, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebû Ümâme, Resûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Benden sonra gelecek olan yöneticiye Allah’tan korkmasını emrediyorum. Ona Müslüman toplumun büyüklerine saygılı, küçüklerine şefkatli davranmasını; âlimlerine hürmet etmesini ve değerlerini düşürmesine sebep olacağından dolayı onları incitmemesini; (insanları, kendilerine sunduğu imkanlara karşı) nankörlüğe sevk edeceğinden dolayı kendilerinden uzak kalmamasını; nesillerini kesmesine sebep olacağından dolayı onları iğdiş etmemesini; güçlülerinin zayıflarını yok etmesine sebep olacağından dolayı onlara karşı kapısını kapat(ıp kendi hallerine bırak)mamasını emrediyorum."