155 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Eyyüb, ona Kuteybe (b. Said) ve (Ali) b. Cuhr, onlara İsmail (b. Cafer), ona Alâ (b. Abdurrahman), ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav); "gıybet nedir, biliyor musunuz" diye sordu. Sahabiler; Allah ve Rasulü daha iyi bilir karşılığını verdiler. Rasulullah; "gıybet; Müslüman kardeşin hakkında, onun hoşlanmayacağı şeyler söylemendir" buyurdu. Ya kardeşimde bahsettiğim o olumsuzluk varsa, ne dersiniz denildi. Rasulullah (sav) şöyle cevap verdi: "Zaten söylediğin şey kardeşinde varsa onun gıybetini yapmış oluyorsun. Yoksa, ona iftira atmış olursun."
Bize Yahya b. Habîb b. 'Arabî, ona Hammâd, ona Vâsıl, ona Beşşâr b. Ebu Seyf, ona Velid b. Abdurrahman, ona İyâz b. Ğutayf, ona da Ebu Ubeyde, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Oruç, gıybet edilmediği süre (sahibi için) kalkandır."
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ (b. Abdurrahman), ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav), Ey Allah'ın Rasülü, gıybet nedir? diye soruldu. Hz. Peygamber, "gıybet; Müslüman kardeşin hakkında, onun hoşlanmayacağı şeyler söylemendir" buyurdu. Bu defa da ya kardeşimde bahsettiğim varsa, ne dersiniz? denildiğinde Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Söylediğin şey kardeşinde varsa, gıybetini yapmış; yoksa iftira atmış olursun."
Bize Mâlik, ona Ebü'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Zandan sakınınız. Zira zan, sözün en yalan olanıdır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın, başkalarının sözlerini kulak kabartmayın, birbirinizle didişmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olunuz."
Bize Yahya b. Eyyüb, ona Kuteybe (b. Said) ve (Ali) b. Cuhr, onlara İsmail (b. Cafer), ona Alâ (b. Abdurrahman), ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav); "gıybet nedir, biliyor musunuz?" diye sordu. Sahabiler; Allah ve Rasulü daha iyi bilir karşılığını verdiler. Rasulullah; "gıybet; Müslüman kardeşin hakkında, onun hoşlanmayacağı şeyler söylemendir" buyurdu. "Ya kardeşimde bahsettiğim o olumsuzluk varsa, ne dersiniz?" denildi. Rasulullah (sav) şöyle cevap verdi: "Zaten söylediğin şey kardeşinde varsa onun gıybetini yapmış oluyorsun. Yoksa, ona iftira atmış olursun."
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Zandan sakınınız. Çünkü zan, sözün en yalanıdır. Başkalarının sözlerini dinlemeyin! Özel hallerini araştırmayın, birbirinizle çekişmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun."
Bize Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona Abdülaziz b. Muhammed (ed-Derâverdî), ona Alâ (b. Abdurrahman el-Hırakî), ona babası (Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Birbirinizi terk etmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Başkalarının konuştuğuna kulak kesilmeyin! Biriniz diğerinin satışı üzerine satış yapmasın! Ey Allah'ın kulları, kardeş olun."
Bize İshak b. İbrahim (b. Mahled), ona Cerir (b. Abdulhamid ed-Dabbî), ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Ebû Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Birbirinizi kıskanmayın! Birbirinize buğz etmeyin, birbirinizin kusurlarını araştırmayın, birbirinizin konuştuklarına kulak kabartmayın, müşteri kızıştırması yapmayın. Kardeş olun ey Allah'ın kulları!"
Bize Amr b. Avn, ona Halid b. Abdullah, ona Vasıl Mevla Ebu Uyeyne, ona Beşşar b. Ebu Seyf, ona Velîd b. Abdurrahman, ona Iyaz b. Ğutayf, ona da Ebu Ubeyde b. Cerrah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Yalan ve gıybet gibi) günahlarla delmedikçe oruç, (kişiyi cehennem ateşinden koruyan) bir kalkandır." [Ebu Muhammed (ed-Darimî) dedi ki: Yani "gıybetle" delmedikçe...]
Bize Muhammed b. Mahbub, Mualla ve Ârim, onlara Ebu Avâne, ona da Katade, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Fâsık kişiyle aranda saygınlık yoktur."