باب قَبُولِ الْهَدِيَّةِ مِنَ الْمُشْرِكِينَ . وَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « هَاجَرَ إِبْرَاهِيمُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - بِسَارَةَ فَدَخَلَ قَرْيَةً فِيهَا مَلِكٌ أَوْ جَبَّارٌ فَقَالَ أَعْطُوهَا آجَرَ » . وَأُهْدِيَتْ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَاةٌ فِيهَا سُمٌّ . وَقَالَ أَبُو حُمَيْدٍ أَهْدَى مَلِكُ أَيْلَةَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَغْلَةً بَيْضَاءَ ، وَكَسَاهُ بُرْدًا ، وَكَتَبَ لَهُ بِبَحْرِهِمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20827, Buhari, Hibe, 28(bab başlığı)
Hadis:
باب قَبُولِ الْهَدِيَّةِ مِنَ الْمُشْرِكِينَ . وَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « هَاجَرَ إِبْرَاهِيمُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - بِسَارَةَ فَدَخَلَ قَرْيَةً فِيهَا مَلِكٌ أَوْ جَبَّارٌ فَقَالَ أَعْطُوهَا آجَرَ » . وَأُهْدِيَتْ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَاةٌ فِيهَا سُمٌّ . وَقَالَ أَبُو حُمَيْدٍ أَهْدَى مَلِكُ أَيْلَةَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَغْلَةً بَيْضَاءَ ، وَكَسَاهُ بُرْدًا ، وَكَتَبَ لَهُ بِبَحْرِهِمْ .
Tercemesi:
Müşriklerden Hediye Kabul Edilmesi Babı
Ve Ebû Hureyre söyledi: Peygamber (S) şöyle buyurmuştur: "İbrahim Peygamber, Sâre ile hicret etti de içinde bir hükümdar yâhud bir cebbar bulunan bir memlekete girdi... (Sonunda o zâlim hükümdar, adamlarına: Bu kadım İbrahim'e geri verin ve) Hâcer'i de Sâre'ye verin, dedi"
Ve yine Peygamber(S)'e, içinde zehir bulunan bir koyun hediye edilmiştir
Ve Ebû Humeyd şöyle dedi: Eyle Meliki (Yuhannâ), Peygamber(S)'e beyaz bir katır hediye etti ve bir de kaftan giydirdi. Peygamber de ona deniz kenarındaki beldeleri halkı için bir emânnâme yazıp verdi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Hediye, müşriklerle hediyeleşmek
KTB, HEDİYELEŞMEK
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35685, HM003776
Hadis:
حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ عَنْ سَعْدِ أَوْ سَعِيدِ بْنِ عِيَاضٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ
كَانَ أَحَبَّ الْعَرْقِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ذِرَاعُ الشَّاةِ وَكَانَ يَرَى أَنَّهُ سُمَّ فِي ذِرَاعِ الشَّاةِ وَكُنَّا نَرَى أَنَّ الْيَهُودَ الَّذِينَ سَمُّوهُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Mes'ud 3776, 2/61
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Sa'd b. İyad es-Sümalî (Sa'd b. İyad)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Şâzân Esved b. Âmir eş-Şâmî (Esved b. Âmir)
Konular:
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35945, DM000070
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىُّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : لَمَّا فَتَحْنَا خَيْبَرَ أُهْدِيَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- شَاةٌ فِيهَا سُمٌّ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اجْمَعُوا لِى مَنْ كَانَ هَا هُنَا مِنَ الْيَهُودِ ». فَجُمِعُوا لَهُ ، فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنِّى سَائِلُكُمْ عَنْ شَىْءٍ فَهَلْ أَنْتُمْ صَادِقِىَّ عَنْهُ؟ ». قَالُوا : نَعَمْ يَا أَبَا الْقَاسِمِ. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ أَبُوكُمْ؟ ». قَالُوا : أَبُونَا فُلاَنٌ. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« كَذَبْتُمْ ، بَلْ أَبُوكُمْ فُلاَنٌ ». قَالُوا : صَدَقْتَ وَبَرَرْتَ. فَقَالَ لَهُمْ :« هَلْ أَنْتُمْ صَادِقِىَّ عَنْ شَىْءٍ إِنْ سَأَلْتُكُمْ عَنْهُ؟ ». فَقَالُوا : نَعَمْ ، وَإِنْ كَذَبْنَاكَ عَرَفْتَ كَذِبَنَا كَمَا عَرَفْتَ فِى آبَائِنَا . فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَمَنْ أَهْلُ النَّارِ؟ ». فَقَالُوا : نَكُونُ فِيهَا يَسِيراً ثُمَّ تَخْلُفُونَا فِيهَا. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اخْسَئُوا فِيهَا ، وَاللَّهِ لاَ نَخْلُفُكُمْ فِيهَا أَبَداً ». ثُمَّ قَالَ لَهُمْ :« هَلْ أَنْتُمْ صَادِقِىَّ عَنْ شَىْءٍ إِنْ سَأَلْتُكُمْ عَنْهُ؟ ». قَالُوا : نَعَمْ . قَالَ :« هَلْ جَعَلْتُمْ فِى هَذِهِ الشَّاةِ سُمًّا ». قَالُوا : نَعَمْ. قَالَ :« مَا حَمَلَكُمْ عَلَى ذَلِكَ؟ ». قَالُوا : أَرَدْنَا إِنْ كُنْتَ كَاذِباً أَنْ نَسْتَرِيحَ مِنْكَ ، وَإِنْ كُنْتَ نَبِيًّا لَمْ يَضُرَّكَ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki) bana el-Leys rivayet edip (dedi ki) bana Sa'îd b. Ebi Sa'îd el-Makburî, Ebû Hureyre'den rivayet etti (ki o) şöyle demiş: Hayber'i fethettiğimiz zaman Resûlullah'a -sallallahu aleyhi ve sellem-, içinde zehir bulunan, (kızartılmış) bir koyun hediye edildi. Ardından Resûlullah (sav) "Orada bulunan yahûdîleri bana toplayın!" buyurdu. Onlar da onun için (huzuruna) toplanıldılar. Sonra Resûlullah (sav) onlara; "Size bir şey soracağım. Bu konuda bana doğruyu söyler misiniz?" buyurdu. Onlar da; "Evet, ya Ebe'l-Kâsım (doğruyu söyleriz!)" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (sav) onlara; "Atanız kimdir?" buyurdu. "Atamız falandır." dediler. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara; 'Yalan söylediniz. Hayır, babanız falandır." buyurdu.
Onlar (bu sefer); "Doğru söyledin, gerçeği konuştun." dediler. Bundan sonra, (Hz. Peygamber) onlara; "Size bir şey (daha) sorsam o konuda bana doğruyu söyler misiniz?" buyurdu. "Evet, dediler. (Zaten) biz sana yalan söylesek, sen, atamız hakkındaki (yalanımızı) bildiğin gibi, yalan söylediğimizi bilirsin." Bunun üzerine Resûlullah (sav) onlara; "Peki, Cehennem ehli kimlerdir?" buyurdu. Dediler ki; "Biz orada az (bir müddet) kalacağız. Sonra orada bize siz halef olacak, (bizim yerimize siz geleceksiniz.)." Bu söz üzerine Resûlullah (sav) onlara; "yıkılıp (kalın) orada! Vallahi orada size ebediyyen halef olmayacağız" buyurdu. Sonra onlara (tekrar); "Size bir şey sorsam, o konuda bana doğruyu söyler meşiniz?" buyurdu. "Evet" dediler. Buyurdu ki; "Şu (kızartılmış) koyuna zehir koydunuz mu?". "Evet" dediler. "Buna sizi ne sevk etti?" buyurdu. Dediler ki; "Yalancı isen senden (kurtulup) rahata kavuşmayı istedik. (Hak) Pegamber isen (zaten) o sana zarar veremezdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 10, 1/209
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Hz. Peygamber, mucizeleri
Siyer, Hayber günü
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
Yahudilik, yahudi kültürü
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثنا خالد بن الحارث قال حدثنا شعبة عن هشام بن زيد عن أنس : أن يهودية أتت النبي صلى الله عليه وسلم بشاة مسمومة فأكل منها فجيء بها فقيل ألا نقتلها قال لا قال فما زلت أعرفها في لهوات رسول الله صلى الله عليه وسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164055, EM000243
Hadis:
حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب قال حدثنا خالد بن الحارث قال حدثنا شعبة عن هشام بن زيد عن أنس : أن يهودية أتت النبي صلى الله عليه وسلم بشاة مسمومة فأكل منها فجيء بها فقيل ألا نقتلها قال لا قال فما زلت أعرفها في لهوات رسول الله صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
Enes (Radiyallahu anh) 'den rivayet edildiğine göre:
Bir Yahudi kadın, Peygamber (SallatlahüAleyhiveSellem)'e zehirlenmiş (ve pişirilmiş) bir koyun getirdi. Peygamber ondan yedi. Sonra kadın yakalanıp getirilince:
«Bunu öldürelim mi?» diye Peygambere soruldu.
Peygamber (Sallallahii Aleyhi ve Sellem):
«Hayır!» dedi.
Enes demiştir ki:
«O zehirli etin tesirini halâ Resûlüllah (Sallallahü Aleyh! ve Selem) in küçük dilinde görür dururum.»[484]
Hakim, Müsledrek'inde Ebu Sa'îd El-Hudrî 'den bu hâdiseyi şöyle anlatmaktadır:
Hayber'de bir Yahudi kadını. Peygamber (Salltülahü Aleyhi ve Sellem)* pişirilmiş bir koyun kediye etti. Bundan yemek için ashab ellerini uzatınca. Peygamber onlara :
«Ellerinizi çekin, zira bu koyunun azalarından biri bana haber veriyor ki, koyun zehirlenmiştir.»
Bunun üzerine kadın çağırtılıp kendisine soruldu :
«— Bu yemeğini zehirledin mi?»
Kadın:
«— Evet, dedi. İstedim ki, eğer yalancı Peygambersen, insanları kurtarayım. Eğer sadık Peygambersen, Allah sana zehirli olduğunu bildirecektir.»
Sonra Hazreti Peygamber :
«Besmele çekerek yiyiniz.» dedi.
Biz de yedik. Hiç birimize zarar vermedi.
Bir rivayete göre de, Bişr ibni'l-Berrâ, Hazreti Peygamberle zehirli etten yiyerek onun tesiri ile öldü. Bunun vefatına sebep olan Yahudi kadın da kısas cezası ile öldürüldü.
Bir rivayete göre de, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), zaman zaman bu zehİrin tesirini kendilerinde hissederlerdi. Bunun tesiri İle de, ayrıca sehadet mertebesine nail olmuşlardır.
Hadîs-i şeriften şu hükümler çıkmaktadır:
1— Müslüman olmıyan bir kimseden (Ehl-i kitabdan} hediye kabul etmek caizdir. Ehl-i kitabın kendi dinleri uyarınca kesmiş oldukları hayvanların etini yemekte beis yoktur.
2— Bir kusur veya günâh işliyenin kusurunu bağışlamak bir fazilettir. Ancak başkasının ölümüne sebebiyet veren bir cinayet olursa, maktulün veresesinin talebi ile kısas yapmak icab eder.[485]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 243, /223
Senetler:
()
Konular:
Dostluk, farklı toplulukların Hz. Peygamber'le dostlukları
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
Hz. Peygamber, affediciliği
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
نا أحمد بن إسحاق بن بهلول نا أبي نا بن أبي فديك عن يحيى بن عبد الرحمن بن أبي لبيبة عن جده : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم يوم خيبر أتى بشاة مسمومة مصلية أهدتها له أمرأة يهودية فأكل منها رسول الله صلى الله عليه و سلم هو وبشر بن البراء فمرضا مرضا شديدا عنها ثم إن بشرا توفي فلما توفي بعث رسول الله صلى الله عليه و سلم إلى اليهودية فأتى بها فقال ويحك ماذا أطعمتنا قالت أطعمتك السم عرفت إن كنت نبيا أن ذلك لا يضرك فإن الله تعالى سيبلغ منك أمره وإن كنت على غير ذلك فأحببت أن أريح الناس منك فأمر بها رسول الله صلى الله عليه و سلم فصلبت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186465, DK003224
Hadis:
نا أحمد بن إسحاق بن بهلول نا أبي نا بن أبي فديك عن يحيى بن عبد الرحمن بن أبي لبيبة عن جده : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم يوم خيبر أتى بشاة مسمومة مصلية أهدتها له أمرأة يهودية فأكل منها رسول الله صلى الله عليه و سلم هو وبشر بن البراء فمرضا مرضا شديدا عنها ثم إن بشرا توفي فلما توفي بعث رسول الله صلى الله عليه و سلم إلى اليهودية فأتى بها فقال ويحك ماذا أطعمتنا قالت أطعمتك السم عرفت إن كنت نبيا أن ذلك لا يضرك فإن الله تعالى سيبلغ منك أمره وإن كنت على غير ذلك فأحببت أن أريح الناس منك فأمر بها رسول الله صلى الله عليه و سلم فصلبت
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Hudud ve Diyat ve Ğayruhu 3224, 4/131
Senetler:
()
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
Yargı, Kısas