232 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Abbâd, onlar Hâtim -b. İsmail-, ona Ca'd b. Abdurrahman, ona Sâib b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Teyzem beni Rasûlüllah'a (sav) götürüp 'Ey Allah'ın Rasûlü! Kız kardeşimin (şu) oğlunun çok ağrısı (rahatsızlığı) var.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, başımı sıvazladı ve benim için bereket diledi (bana hayır duada bulundu). Sonra abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan (geri kalanını) içtim. Sonra arkasında durdum ve omuzlarının arasındaki çadır düğmesi (veya keklik yumurtası) gibi mührüne baktım."
Bana Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Yahya, ona Süfyan, ona A’meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre; Nebi (sav) onlardan herhangi birine (hasta olana) sağ eliyle dokunarak (sıvazlayarak) onu Allah'a şöyle diyerek sığındırıyordu: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, (hasta üzerinde) hiçbir hastalık izi bırakmasın.” Ben Mansur'a bu hadisten söz ettim. O da bana İbrahim, Mesruk, Aişe isnadıyla yukarıdaki hadise benzer bir rivayette bulundu.
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Abbâd, onlar Hâtim -b. İsmail-, ona Ca'd b. Abdurrahman, ona Sâib b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Teyzem beni Rasûlüllah'a (sav) götürüp 'Ey Allah'ın Rasûlü! Kız kardeşimin (şu) oğlunun çok ağrısı (rahatsızlığı) var.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, başımı sıvazladı ve benim için bereket diledi (bana hayır duada bulundu). Sonra abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan (geri kalanını) içtim. Sonra arkasında durdum da omuzlarının arasındaki çadır düğmesi (veya keklik yumurtası) gibi mührüne baktım."
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide rivayet etmiştir. Ebû Bekir (b. Ebû Şeyde), Veki''in İsraîl'den rivayet ettiğini söylemiştir. Bunların hepsi bu hadisin benzerini, Peygamber'den (sav) bu isnadla Simâk b. Harb'ten rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Senedi verilen hadisin metni bir önceki M000535-2, M000535-3 hadislerde geçmektedir.
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide rivayet etmiştir. Ebû Bekir (b. Ebû Şeyde), Veki''in İsraîl'den rivayet ettiğini söylemiştir. Bu (râvilerin) hepsi bu hadisin benzerini, Peygamber'den (sav) bu isnadla Simâk b. Harb'ten rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Senedi verilen hadisin metni bir önceki M000535-2, M000535-3 hadislerde geçmektedir.
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Saîd ve Ebu Kamil el-Cahderî -Hadisin lafzı Said'e aittir-, onlara Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah el-Yeşrukî), ona Simak b. Harb, ona Musab b. Saîd şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Âmir'i ziyarete gitmişti. İbn Âmir ona 'Ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin?' diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasûlüllah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: İbn Amir'in dua talebine karşılık, Abdullah b. Ömer'in ganimetlerle ilgi bir hadis aktardıktan sonra ona Basra'da valilik yaptığını hatırlatmasının nedeni, muhtemelen valilik döneminde ganimet mallarından bilerek ve ya bilmeyerek kullanmış olabileceğini ima etmek ve onun bizzat kendisinin tevbe etmesi gerektiğine işaret etmek istemesidir. Bk. en-Nevevî, Minhâc, III, 104.
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide rivayet etmiştir. Ebû Bekir (b. Ebû Şeyde), Veki''in İsraîl'den rivayet ettiğini söylemiştir. Bunların hepsi bu hadisin benzerini, Peygamber'den (sav) bu isnadla Simâk b. Harb'ten rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Senedi verilen hadisin metni bir önceki M000535-2, M000535-3 hadislerde geçmektedir.