232 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Amir el-Akdî, ona Züheyr -b. Muhammed-, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Muâz b. Rifâa, babasının şöyle dediğini rivayet etti: Ebubekir es-Sıddık, minber üzerinde ayağa kalktı, ağladı ve şöyle dedi: 'Rasulullah (sav), hicretin ilk yılı bu minber üzerinde ayağa kalkıp ağladı ve şöyle buyurdu: "Allah’tan affedilmeyi ve afiyet içerisinde olmayı isteyiniz. Çünkü hiç kimseye imandan sonra afiyetten daha hayırlı bir şey verilmedi." (Tirmizî) şöyle dedi: Ebubekir'den (ra) rivayet edilen bu hadis bu isnadıyla gariptir [ferd-i nisbidir].
Bize Abdülvaris b. Abdussamed, ona babası [Abdussamed b. Abdulvâris], ona da Muhammed b. Salim, Sabit [b. Eslem] el-Bünanî'nin (kendisine) şöyle dediğini rivayet etti: 'Ey Muhammed [b. Salim]! Bir yerin ağrıdığında elini ağrının olduğu yere bırak ve şöyle dua et: 'Bismillâh! Bu ağrım sebebiyle çektiğim ızdırabın şerrinden Allah’ın güç ve kudretine sığınırım. Sonra elini (ordan) kaldır. Sonra aynı şeyi tek sayılı [üç-beş defa] olarak tekrar et. Çünkü Enes b. Malik, "Rasulullah'ın (sav) bu şekilde buyurduğunu" bize rivayet etti.' (Tirmizî): Bu isnadla bu hadis hasen-garibtir. Muhammed b. Sâlim, Basralı bir hadis alimidir.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Amr b. Mürra, ona Abdullah b. Seleme’nin naklettiğine göre Ali [ra] şöyle demiştir: Ben rahatsızlandım, Rasulullah (sav) bana uğradı. O esnada 'Allah’ım ecelim geldi ise canımı alarak beni rahatlat. Eğer ecelim sonra gelecek ise beni (bu hastalıktan kurtar ve) ayağa kaldır. Eğer bu benim bir imtihanım ise bana sabır ver.” diye dua ediyordum. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Nasıl dua ettin?” dedi. (Ravi) Dedi ki: Ali [ra] söylediklerini Rasulullah’a (sav) tekrarladı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ayağı ile onu dürttü ve “Allah’ım, ona afiyet ver -yahut da şifa ver-” diye dua etti.” Burada şüphe eden Şu’be’dir. Ali [ra] dedi ki: 'Bir daha o hastalığa hiç tutulmadım.' Ebu İsa şöyle dedi: Bu hadis hasen-sahihtir.
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona da İbn Ebu Hizâme), ona da Ebu Huzâme şöyle rivayet etti: Rasulullah'a (sav) şöyle soruldu: "Yâ Rasulallah, kullandığımız ilaçlar, okuduğumuz rukyeler, korunmak için yaptığımız bir takım şeyler Allah'ın kaderinden bir şeyi savabilir mi, ne dersiniz'' diye sordu. Peygamber (sav), ''onlar da Allah'ın kaderindendir'' buyurdu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Musab b. Mikdam, ona İsrail, ona Said b. Mesruk, ona da Abâye b. Rifâ'a, ona da Râfi' b. Hadîc'in rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Humma [sıtma veya ateş yükselmesi] cehennemin şiddetli hararetinden bir parçadır. Onu su ile soğutunuz." Peygamber (sav) Ammâr'ın (hasta olan) bir oğlunun yanına (hasta ziyaretine) geldi ve "Şifa ver, hastalığı gider, ey insanların Rabbi, insanların ilâhı' diyerek dua etti.
Bize Bişr b. Hilâl es-Savvaf, ona Abdü'l-Vâris, ona Abdü'l-Aziz b. Suhayb, ona Ebu Nadra, o da Ebû Saîd şöyle rivayet etti: Cibril, Nebi'ye (sav) gelerek "Ey Muhammed [sav] rahatsızlandın mı?" diye sordu. O (sav) da "Evet!" diye cevap verince Cibril, ona şöyle dua etti: "Allah'ın ismiyle sana eziyet veren her şeyden sana okuyorum, her nefsin şerrinden yahut her hasetçinin nazarından Allah sana şifâ versin! Allah'ın ismiyle sana okuyorum."
Bize Muhammed b. Beşşâr ve Hafs b. Ömer, onlara Abdurrahman [b. Mehdî], ona Süfyan [es-Sevrî], ona Asım b. Ubeydullah, ona Ziyad b. Süveyb, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav) bana hasta ziyaretine geldi ve şöyle buyurdu: "Cebrail'in bana getirdiği bir rukyeyi [şifa mahiyetindeki duayı] sana okumayayım mı?" 'Babam-anam sana feda olsun; buyur oku, ey Allah'ın Rasulü,' dedim. O sav da üç defa şu duayı okudu: "Allah'ın ismiyle şifaya kavuşman için sana okurum. Allah, sendeki her hastalıktan, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden sana şifa eylesin."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ile Ebu Küreyb -lafız Ebu Küreyb'e aittir- o ikisine İbn Nümeyr, ona Hişam, ona babası, o da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) (şifa amacıyla hastaya) şu rukyeyi okurmuş : "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider. Şifa senin elindedir. Onu senden başka çözecek (giderecek) yoktur."
Bize Kuteybe b. Said, ona Hatim b. İsmail, ona Ca'd b. Abdurrahman, ona da Saib b. Yezid şöyle rivayet etti: Teyzem beni Peygamber'e (sav) götürdü ve 'Ey Allah’ın Rasulü! kız kardeşimin oğlunun ağrısı var (rahatsız)' dedi. "Bunun üzerine O (sav) başımı sıvazladı ve benim için bereket dua buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) abdest aldı; ben de abdest aldığı sudan geriye kalanı içtim ve O'nun (sav) ardına durdum ve iki küreği arasındaki Peygamberlik mührüne baktım, keklik yumurtası büyüklüğündeydi." Ebu İsa dedi ki; Zirr: (Keklik) yumurtası demektir. Ebu İsa dedi ki; Bu konuda Selman, Kurre b. İyas el-Müzeni, Câbir b. Semure, Ebu Rimse, Büreyde el-Eslemi, Abdullah b. Sercis Amr b. Ahtab ve Ebu Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu isnadıyla hadis, hasen-sahih-garibtir.
Bize Muhammed b. Süleyman b. Hişam el-Bağdâdî, ona Veki' [b. Cerrâh], (T) Bize Ebubekir b. Hallad el-Bahili, ona Ebu Âmir [Abdülmelik b. Amr], o ikisine Süfyan [es-Sevrî], ona Mansur [b. Mu'temir], ona Minhal [b. Amr], ona Said b. Cübeyr, ona da [Abdullah] b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) torunları Hasan ve Hüseyin'i [şeytana karşı] korur ve "Her şeytandan, geceleyin ortaya çıkan mahluklardan ve fenalık peşindeki gözden Allah'ın mükemmel kelimelerine sığınırım." derdi. [Peygamber (sav)] "Babamız İbrahim, İsmail ve İshak'ı Allah'ın koruması için bu duayı yapardı" veya [İsmail ve İshak yerine] " İsmail ve Yakub" şeklinde buyurmuştur. Bu hadisin lafzı Vek'î'in isnadıyla gelen rivayete aittir.