Giriş

Bize Sureyc b. Yunus ve Yahya b. Eyyüb, o ikisine Abbad b. Abbad, ona Hişam b. Urve, ona babası ( Urve b. Zübeyr), ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre; "Rasulullah (sav) ailesinden biri hastalandığında Muavvizât surelerini (İhlas, Felak ve Nas) okur ve üflerdi. Kendisi vefatıyla neticelenen hastalığa yakalandığında (artık sesli bir şekilde bu sureleri okumadığında) ben ona (sureleri okumaya sonra) üzerine üfürmeye ve onun elleri benim ellerimden daha bereketli olduğundan onun (sav) eliyle (bedenini) sıvazlamaya başladım." [Yahya b. Eyyüb rivayeti Muavvizât şeklinde (elif lâmsız olarak) şeklindedir.]


    Öneri Formu
6099 M005714 Müslim, Selam, 50

Bize Yahya b. Yahya, ona -arz yoluyla- Malik (b. Enes), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona Urve (b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) hastalan­dığında kendine muavvizât surelerini (İhlas, Felak ve Nas ) okur ve üzerine üflerdi. (Kendisi sesli okuyamayacak kadar) ağrıları artınca, onun üzerine (bu sureleri) ben okuyordum ve bereketini umarak onun (sav) eliyle bedenini meshediyordum."


    Öneri Formu
6101 M005715 Müslim, Selam, 51

Bana Ebu Tahir ve Harmele, onlara İbn Vehb, ona Yunus; (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid); (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Ravh; (T) Bize Ukbe b. Mükrim ve Ahmed b. Osman en-Nevfelî, onlara Ebu Âsım (Dahhâk b. Mahled), onlara İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ziyad (b. Sa'd), (bütün tariklerin ortak ravisi olarak) onlara (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî) Malik'in rivayetteki isnadıyla, [ona Urve, ona da Aişe (r.anha)] hadisin benzerini [Peygamber (sav) hastalan­dığında kendine muavvizât surelerini (İhlas, Felak ve Nas) okur ve üzerine üflerdi. (Kendisi sesli okuyamayacak kadar) ağrıları artınca, onun üzerine (bu sureleri) ben okuyordum ve bereketini umarak onun (sav) eliyle bedenini meshediyordum] rivayet etti. [(Malik'in içinde bulunduğu tarikin dışında ki) ravilerin rivayetlerinde; bereketini umarak /رَجَاءَ بَرَكَتِهَا kaydı yoktur. Yunus ve Ziyad'ın rivayetlerinde ise hadis şu şekildedir: Peygamber (sav) hastalandığında kendine muavvizât surelerini (İhlas, Felak ve Nas) okur ve üzerine üfler ve eliyle (bedenini) meshederdi.]


    Öneri Formu
6103 M005716 Müslim, Selam, 51

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer - hadisin lafzı İbn Ömer'e aittir-, onlara Süfyan (b. Uyeyne), ona Abdurabbih b. Said, ona Amra (bt. Abdurrahman), ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) birisi herhangi bir yerinden rahatsızlığını ifade ettiğinde yahut o şahısta yara veya yaralanma bulunduğunda (Peygamber sav) parmağı ile şöyle yapar­dı: Süfyan b. Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırdı. "Allah'ın adıyla! Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle, bununla hasta­mız şifalanır." İbn Ebu Şeybe,"يُشْفَى /şifalanır" Züheyr ise; "لِيُشْفَى سَقِيمُنَا /hastamızın şifa olması için" şeklinde rivayet ettiler.


    Öneri Formu
6109 M005719 Müslim, Selam, 54

Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Abbad, o ikisine Hatim -b. İsmail-, ona Ca'd b. Abdurrahman, ona Saib b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: Teyzem beni Rasulüllah'a (sav) götürüp ey Allah'ın Rasulü! Kız kardeşimin (şu) oğlunun çok ağrısı (rahatsızlığı) var dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, başımı sıvazladı ve benim için bereket diledi (bana hayır duada bulundu). Sonra abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan (geri kalanını) içtim. Sonra arkasında durdum ve omuzlarının arasındaki çadır düğmesi (veya keklik yumurtası) gibi mührüne baktım."


    Öneri Formu
7037 M006087 Müslim, Fadâil, 111

Bize Süreyc, ona Ebu Avâne, ona Mansur, ona İbrahim ona da Mesruk, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir hastayı ziyaret ettiğinde 'Ey insanların Rabbi! Bu rahatsızlığı gider, şifa ver. Şifa verici ancak sensin. Senin şifandan başka hiçbir şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki hasta üzerinde hiçbir hastalık izi bırakmasın' diye dua ederdi."


    Öneri Formu
73411 HM025285 İbn Hanbel, VI, 109

Bize Hüseyin, ona Şeybân, ona Mansur, ona İbrahim, ona da Mesrûk, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) bir hasta getirildiğinde, şöyle dua ederdi: 'İnsanların Rabbi! Bu rahatsızlığı gider, şifa ver. Şifa verici ancak sensin. Senin şifandan başka hiçbir şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki hasta üzerinde hiçbir hastalık izi bırakmasın'."


    Öneri Formu
75772 HM026901 İbn Hanbel, VI, 277

Bize Sevrî, ona A’meş, ona Ebu Vâil, ona da Ümmü Seleme, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ölmekte olan bir kimsenin veya bir hastanın yanına vardığınızda, hayır konuşun. Çünkü melekler ağzınızdan çıkanlara amin derler."


    Öneri Formu
88759 MA006066 Musannef- i Abdurrezzak, III, 393

Bize Ebu Muaviye, ona A’meş, ona Şakîk, ona da Ümmü Seleme, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ölmekte olan birisinin veya bir hastanın yanında bulunduğunuzda, ona hayır duada bulunun. Çünkü melekler sizin dediklerinize amin derler. Ebu Seleme vefat edince Nebî'nin (sav) yanına geldim ve 'Ey Allah’ın Rasulü! (Kocam) Ebu Seleme vefat etti' dedim. Hz. Peygamber (sav) bana 'Allah’ım! Beni ve onu bağışla. Bana onun yerine geçecek güzel bir akıbet (eş) ver diye dua et' dedi. Ümmü Seleme 'Yüce Allah bana ondan (Ebu Seleme) daha hayırlısını, Hz. Muhammed’i (sav) eş olarak nasip etti' demiştir."


    Öneri Formu
76179 HM027030 İbn Hanbel, VI, 292

Bize Harun b. Abdullah, ona Mekkî b. İbrahim, ona Ca'd (b. Evs), ona da Aişe b. Sa'd, babasının şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Mekke'de hastalanmıştım. Hz. Peygamber (sav) beni ziyarete gelmişti. Elini alnıma koydu. Sonra göğsümü ve karnımı sıvazlayıp 'Allah'ım! Sa'd'a şifa ver ve onun hicretini tamamla' diye dua etti."


    Öneri Formu
19731 D003104 Ebu Davud, Cenaiz, 7