Giriş

Bize Harun b. Said el-Eylî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Kesir b. Muttalib, ona Muhammed b. Kays rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (ra); size Hz. Peygamber'den ve kendimden bir haber aktarayım mı? diye sormuştu. Biz de elbette dedik. (T) Bize Haccac el-A'ver'den duyan bir kişi, -lafız ona aittir-, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona -Kureyşli bir adam olan- Abdullah, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib; size benden ve annemden bir şey rivayet edeyim mi? demişti. Biz de onu doğuran annesini kastettiğini sandık. Şöyle dedi: Hz. Aişe (r.anha); size kendimden ve Hz. Peygamber'den bir haber aktarayım mı? diye sordu. Elbette diye cevap verdik. Hz. Aişe (r.anha) şöyle anlattı: Hz. Peygamber (sav) benim odamda olduğu gecelerden birinde döndü cübbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağın üzerine yaydı ve uzandı. Çok geçmeden benim yattığımı hissetti. Yavaşça cübbesini aldı, ayakkabısını sessizce giyindi, kapıyı açtı, dışarı çıktı ve kapıyı da sessizce örttü. Ben de elbisemi giyindim, başımı örttüm, izarımı giydim ve peşinden dışarı çıktım. Bakî mezarlığına geldi. Uzun süre ayakta durdu ve ellerini üç defa kaldırdı. Sonra geri döndü ben de geri döndüm. Hızlandı ben de hızlandım. Koşar adımlarla yürüdü ben de öyle yaptım. Daha da hızlandı ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girip yatağa girdim. Sonra o eve girdi. "Neyin var Aişe, nefes nefesesin" buyurdu. Bir şey yok dedim. "Ya sen bana söyle yahut lütuf sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah bana haber verir" buyurdu. Ben; anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü dedim ve her şeyi anlattım. "Önümde gördüğüm karartı sendin demek ki" buyurdu. Evet dedim. Beni itti, canım yandı ve "Allah ve Rasulü sana zulüm mü edecek sandın?" buyurdu. Hz. Aişe; insan ne saklarsa saklasın Allah onu bilir, evet öyledir dedi. Hz. Peygamber (sav); "Beni gördüğünde Cebrail bana gelmişti. Bana seslendi. Nidasını senden gizledi. Ona icabet ettim ve bunu senden gizledim. Elbiselerini çıkarmış haldeyken senin yanına girecek değildi. Senin uyuduğunu sandım ve seni uyandırmak istemedim ve korkmandan endişelendim. Cebrail; Rabbin Bakî ehline gitmeni onlar için Allah'a istiğfar etmeni emrediyor dedi." Hz. Aişe şöyle dedi: Ben; onlara ne diyeyim ey Allah'ın Rasulü? diye sordum. Hz. Peygamber de (sav); "şöyle söyle dedi: Mümin ve müslüman olan diyarın ehline selam olsun. Allah bizden önce ve sonra gidenlere rahmet eylesin. Biz de Allah'ın izniyle size katılırız."


Açıklama: Bu olayda Allah Rasul'ünün eşine zulümden bahsetmesi, Hz. Aişe'nin yanında kaldığı bir gecede başka eşinin yanına gitmeyip adaleti gözetmesi anlamındadır. Burada ayrıca Allah'ın zulmetmeyeceğinin belirtilmesi ise hadisin devamında Resulullah'ın evden ayrılması onun emriyle olduğu içindir (Sindî, Haşiyetü Sünen Nesâî, IV, 93).

    Öneri Formu
3769 M002256 Müslim, Cenaiz, 103

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu Zübeyr, ona Cabir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) beni bir iş için göndermişti. Sonra ona yolda yetiştim. Kuteybe; namaz kılarken yetiştim demiştir-, Ona selam verdim. O ise bana işaret etti; namazını bitirdiğinde beni çağırdı ve şöyle buyurdu: "Biraz önce, ben namaz kılarken bana selam verdin." O zaman Hz. Peygamber doğuya yönelmişti.


Açıklama: Yukarıdaki rivayetlerden birinde Hz. Peygamber'in "giderken" diğerinde ise "namaz kılarken" denmesi arasında bir çelişki yoktur. Bu olayda Hz. Peygamber'in hem binek sırtında gittiği hem de namaz kıldığı anlaşılmaktadır. Binek sırtındaki nafile namazlarda kıble şartı olmadığı için Allah Rasûlü'nün kıble dışındaki bir yöne yöneldiği açıkça belirtilmektedir.

    Öneri Formu
4364 M001205 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 36

Bize Abd b. Humeyd, ona Affan b. Müslim es-Saffar Ebu Osman, ona Abdullah b. Hassan, ona iki büyük annesi Safiyye bt. Uleybe ve Duhaybe bt. Uleybe, mürebbiyeleri ve babalarının anneannesi olan Kayle bt.Mahreme'den (r.anha) şöyle dediğini haber vermiştir: Rasûlullah'ın (sav)’in yanına gitmiştik. Kayle hadisi uzunca anlattı: Güneş yükseldiğinde bir adam geldi. "Esselamü aleyke ya Rasulullah (Ey Allah’ın Rasûlü! Selam sana) dedi. Rasûlullah da (sav) Ve aleyke's-selam ve rahmetullah (Allah’ın selamı ve rahmeti senin üzerine olsun)" buyurdu. ٍÜzerinde -Peygamber'i kastederek- safranla boyanmış, ancak bu boyası da dökülmüş eski iki elbise vardı. Peygamber'in (sav) yanında bir hurma dalı bulunmaktaydı.” Tirmizî: Kayle hadisini sadece Abdullah b. Hassân’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.


Açıklama: Sistem düzeltmeye imkan vermedi.

    Öneri Formu
271244 T002814-2 Tirmizi, Edeb, 50

Bize Süleyman b. Mansur el-Belhi, ona Ebü’l-Ahvas (T), Bize Hennad b. es-Serri, ona Ebü’l-Ahvas, ona Eş’as, ona Muaviye b. Süveyd, Bera b. Azib’in şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber bize yedi şeyi emredip yedi şeyi de yasakladı. Hastayı ziyaret etmeyi, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmayı, ettiği yemini bozmamayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı, davet edenin davetine icabet etmeyi, cenaze törenine katılıp namazını kılmayı emretti. Altın yüzük takmayı, gümüş kaplar kullanmayı, ipek eğer yastıklarını, ibrişimli kumaşları (kassi), parlak atlası (istebrak), ipekli elbise ve halis ipek (dibac) giymeyi yasak etti."


    Öneri Formu
18443 N001941 Nesai, Cenâiz, 53

Bize Müslim, ona Leys b. Sa'd, ona Cafer b. Rabî’a, ona Abdurrahman b. Hürmüz, ona İbn Abbas’ın azatlısı Umeyr'in şöyle dediğini rivayet etti: "Ben ve Hz. Peygamber’in eşi Meymune’nin azatlısı Abdurrahman b. Yesar İbn Sımma'ya gitmek üzere yola çıktık ve huzurunu girince bize şöyle anlattı: Hz. Peygamber (abdest bozma ihtiyacını gidermek için Medine yakınlarında bulunan) Bi’r-i cemel tarafına gitti. Birisi ile karşılaştı ve o adam Rasulullah'a (sav) selam verdi. Ama Rasulullah (sav) selamını almadı. Sonra bir duvara doğru yöneldi, yüzünü ve kollarını mesh etti sonra selamını aldı."


Açıklama: Muallak bir rivayettir. Hadis rivayeti açısından bu isnad zayıf sayılırken ilgili hadis başka tariklerle geldiği için sahihtir.

    Öneri Formu
2633 M000822 Müslim, Hayız, 114

Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Yahya b. Eyyüb ve Kuteybe b. Said, (Yahya b. Yahya, onlara İsmail b. Cafer, ona Şerik -İbn Ebu Nemir-, ona Ata b. Yesar, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) kalma sırası Hz. Aişe'ye (ra) ne zaman gelse gecenin sonlarına doğru Bakî mezarlığına gider ve şöyle derdi: "Mümin kavmin yurdu! Sana selam olsun! Size verileceği vadedilen şey verilmiştir. Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz. Biz de Allah'ın izniyle size katılacağız. Allah'ım! Garkad bakî'indekileri affet." [Kuteybe; "size verilmiştir" sözünü söylememiştir.]


Açıklama: Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz ifadesinden kastedilen mana ecirlerinizi tam olarak alabilmek için hesap gününün beklenilmesi sebebiyledir. Önceki cümlede ise mü'minlere vadedilen şeylerin verilmesi genel bir durumdan bahsetmektedir (Aliyyu'l-kârî, Mirkât, VI, 32).

    Öneri Formu
3768 M002255 Müslim, Cenaiz, 102

Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona Nafi’, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber küçük abdest bozarken birisi ona rast geldi ve selam verdi. Ama Rasulullah (sav) selamını almadı."


    Öneri Formu
2638 M000823 Müslim, Hayız, 115

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Muhammed b. Abdullah el-Esedî, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ashabına mezarlığa gittiklerinde ne diyeceklerini öğretirdi. Onlardan biri şöyle derdi -Ebu Bekir rivayetinde- bu diyarın ahalisine selam olsun. Züheyr rivayetinde ise bu diyarın mümin ve müslüman ahalisi! Size selam olsun. Siz önce gittiniz, biz de size katılacağız. Allah'tan sizin ve bizim için afiyet dilerim."


    Öneri Formu
3770 M002257 Müslim, Cenaiz, 104

Bize Ebu Kamil el-Cahderî, ona Hammad b. Zeyd, ona Kesir, ona Ata, ona Cabir şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydik. Beni bir ihtiyacı için gönderdi. Döndüğümde bineği üzerinde namaz kılıyordu ve yüzü de kıbleden başka tarafa doğruydu. Ona selam verdim ama selamımı almadı. Namazı bitince; "senin selamımı almama namazda olmam mâni oldu" buyurdu.


    Öneri Formu
4371 M001207 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 38

Bize Muhammed b. Hatim, onu Muallâ b. Mansur, ona Abdulvâris b. Saîd, ona Kesir b. Şınzîr, ona Ata, ona Cabir şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir ihtiyacı için göndermişti." [Sonra Hammad'ın naklettiği hadisin manasını aktardı.]


    Öneri Formu
4375 M001208 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 38