1691 Kayıt Bulundu.
Bize Süfyan b. Vekî', ona Ravh b. Ubade, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Abdullah b. Safvan, ona da Kelede b. Hanbel şunu rivayet etti: "Safvân b. Ümeyye, kendisiyle(Kelede) bir miktar süt, ağız sütü ve değâbis (kuşkonmaza benzer bir ot) verip Hz. Peygamber'e (sav) göndermişti. O sırada Hz. Peygamber (sav) (Mekke'de) vadinin yukarısında idi. Kelede b. Hanbel şöyle dedi: Selam vermeden ve izin almadan Rasulullah'ın (sav) yanına girdim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Geri dön, es-selamu aleykum, girebilir miyim de' buyurdu." Bu olay, Safvân’ın Müslüman oluşundan sonra gerçekleşmiştir. Amr şöyle dedi: "Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvân da haber verdi, ancak 'Kelede’den işittim' demedi." Ebu İsa şöyle dedi: Bu hadis, hasen-garibtir. Bu hadisi sadece İbn Cüreyc’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebu Âsım da bu hadisi aynı şekilde İbn Cüreyc’den rivâyet etmiştir. Hadiste geçen "dağabîs" yenilen bir ottur.
Açıklama: Dağabis Arabistan'da bulunan ve kuşkonmaza benzeyen bir ottur.
Bize Suveyd b. Said ona Hafs b. Meysere ona Zeyd b. Eslem ona Atâ b. Yesar, ona da Ebu Said el-Hudri Hz. Peygamber'den (sav) şunu rivayet etti: "Rasulullah, (sav) 'Yollarda oturmaktan sakının!' dedi. Bunun üzerine sahabiler, 'Ey Allah'ın resulü! Bu oturduğumuz yerleri bırakma imkanımız yoktur. Biz buralarda oturup konuşuyoruz' dediler. Bunun üzerine Resulullah (sav) 'Buralarda oturmaktan başka çareniz yoksa o halde yolun hakkını verin!' buyurdu. Sahabiler 'Yolun hakkı nedir?' diye sordular. Resulullah (sav) 'Gözü sakınmak, eziyet etmemek, verilen selamı almak, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak' buyurdu."
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe ona Affan ona Abdülvahid b. Ziyad ona Osman b. Hakim ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da babası Abdullah, Ebu Talha'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Biz evlerin önünde oturmuş konuşuyorduk. Derken Resulullah (sav) çıkageldi, başımızda durdu ve 'Niçin yollarda oturup konuşuyorsunuz? Yollarda oturup konuşmaktan kaçının!' buyurdular. Biz de 'Burada kimseye zarar vermeksizin oturduk. Oturup müzakere ediyor ve konuşuyoruz' dedik. Resulullah (sav) 'Burada oturmayı bırakmayacaksanız o zaman yolda oturmanın hakkını verin! Yolda oturmanın hakkı gözü sakınmak, selamı almak ve güzel söz söylemektir.' buyurdular."
Bana Amr b. Muhammed b. Bükeyr en-Nâkıd, ona Süfyan b. Uyneyne, -Vallahi- ona Yezid b. Husayfe, ona da Büsr b. Saîd Ebû Saîd el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Medîne'de ensarın meclisinde oturuyordum. Ebû Musa yanımıza korkmuş veya telaşlı olarak geldi. 'Sana ne oldu?' dedik. 'Ömer bana yanına gitmem için haber göndermiş. Kapısına gittim ve ona üç kere selam verdim. Ancak selamımı almadı. Ben de geri döndüm. Sonra Ömer bana 'Niçin yanımıza gelmedin?' diye sordu. 'Sana geldim ve kapında üç defa selam verdim. Selamımı kimse almadı. Bunun üzerine geri döndüm. Rasulullah (sav) da 'Biriniz üç defa izin isteyip de kendisine izin verilmezse geri dönsün' buyurmuştur.' dedim. Ömer 'Bu hadis hakkında şahit getir yoksa canını yakarım' dedi.' Übey b. Ka'b; 'Onunla ancak bu meclisin en küçüğü şahit olarak gidecektir.' dedi. Ebû Saîd 'Ben bu topluluğun en küçüğüyüm' deyince Übeyy, 'Öyleyse onunla sen git.' dedi."
Bize Vekî' ve Abdurrahmân, onlara Süfyân, ona Abdullah b. es-Sâib, ona Zâzân, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ın yeryüzünde sürekli dolaşan melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selam ulaştırırlar”.
Bize Muhammed b. Yûsuf, ona Süfyân, ona Abdullah b. es-Sâib, ona Zâzân, ona da Abdullah b. Mes‘ûd, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu bildirdi: “Allah’ın yeryüzünde sürekli dolaşan melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selam ulaştırırlar”.