Giriş

Bize Abdullah b. Sa’id ve Hüseyin b. Ebü’s-Serrî el-Askalani onlara Ebu Davud, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona Nafi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber küçük abdest bozarken bir adam yanından geçti ve ona selam verdi. (Fakat) Resul-i Ekrem onun selamını almadı.”


Açıklama: Nâsırüddin el-Elbânî bu hadîsin hasen sahih olduğunu söylemiştir.

    Öneri Formu
270638 İM000353-2 İbn Mâce, Tahâret, 27

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu'z-Zübeyr, ona Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) beni bir iş için göndermişti. Sonra ona yolda giderken yetiştim. Kuteybe "Namaz kılarken" demiştir-, Ona selam verdim, ama bana sadece işaret etti, namazını bitirdiğinde beni çağırdı ve şöyle buyurdu: "Demin, ben namaz kılarken selam vermiştin" O zaman Hz. Peygamber doğuya yönelmişti.


Açıklama: Yukarıdaki rivayetlerden birinde Hz. Peygamber'in "giderken" diğerinde ise "namaz kılarken" denmesi arasında bir çelişki yoktur. Bu olayda Hz. Peygamber'in hem binek sırtında gittiği hem de namaz kıldığı anlaşılmaktadır. Binek sırtındaki nafile namazlarda kıble şartı olmadığı için Allah Resûlü'nün kıble dışındaki bir yöne yöneldiği açıkça belirtilmektedir.

    Öneri Formu
271292 M001205-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 36

Bize İsmail b. Muhammed et-Talhi ve Ahmed b. Sa’id ed-Darimi onlara Ravh b. Ubade, ona Sa’id, ona Katade, ona Hasan, ona Hudayn b. el-Münzir b. el-Haris b. Va’le Ebu Sasan er-Rakkaşi ona el-Muhacir b. Kunfuz b. Umeyr b. Cüd’anın şöyle dediğini rivayet etti: “Hz. Peygamber abdest alırken yanına gittim ve ona selam verdim. Selamımı almadı. Abdestini bitirince “Selamınına karşılık vermemenin nedeni abdestsiz olmamdı” dedi. Ebü’l-Hasan b. Seleme, bize Ebu Hatim, o da el-Ensari Sa’id b. Ebu Arube'den naklen (aynı isnadla) benzeri bir hadis nakletmiştir.


    Öneri Formu
9248 İM000350 İbn Mâce, Tahâret, 27

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Abdurrahim b. Süleyman ve Ya'lâ b. Ubeyd, ona Zekeriyya, ona Şa'bî, ona Ebû Seleme ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ona "Cebrail sana selam söylüyor" buyurmuştu. Ben "Onun üzerine de Allah'ın selamı ve rahmeti olsun" dedim.


    Öneri Formu
208838 M006301-2 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 90

Bize İsmail b. Muhammed et-Talhi ve Ahmed b. Sa’id ed-Darimi onlara Ravh b. Ubade, ona Sa’id, ona Katade, ona Hasan, ona Hudayn b. el-Münzir b. el-Haris b. Va’le Ebu Sasan er-Rakkaşi ona el-Muhacir b. Kunfuz b. Umeyr b. Cüd’anın şöyle dediğini rivayet etti: “Hz. Peygamber abdest alırken yanına gittim ve ona selam verdim. Selamımı almadı. Abdestini bitirince “Selamınına karşılık vermemenin nedeni abdestsiz olmamdı” dedi. Ebü’l-Hasan b. Seleme, bize Ebu Hatim, o da el-Ensari Sa’id b. Ebu Arube'den naklen (aynı isnadla) benzeri bir hadis nakletmiştir.


    Öneri Formu
270508 İM000350-2 İbn Mâce, Tahâret, 27

Bize İsmail b. Muhammed et-Talhi ve Ahmed b. Sa’id ed-Darimi onlara Ravh b. Ubade, ona Sa’id, ona Katade, ona Hasan, ona Hudayn b. el-Münzir b. el-Haris b. Va’le Ebu Sasan er-Rakkaşi ona el-Muhacir b. Kunfuz b. Umeyr b. Cüd’anın şöyle dediğini rivayet etti: “Hz. Peygamber abdest alırken yanına gittim ve ona selam verdim. Selamımı almadı. Abdestini bitirince “Selamınına karşılık vermemenin nedeni abdestsiz olmamdı” dedi. Ebü’l-Hasan b. Seleme, bize Ebu Hatim, o da el-Ensari Sa’id b. Ebu Arube'den naklen (aynı isnadla) benzeri bir hadis nakletmiştir.


    Öneri Formu
270509 İM000350-3 İbn Mâce, Tahâret, 27

Bize Mahmud b. Gaylan, ona Zeyd b. el-Hubab ve Kabîsa, onlara Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona Nafi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber küçük abdest bozarken birisi rast geldi ve ona selam verdi. Rasulullah (sav) onun selamını almadı.”


    Öneri Formu
270665 N000037-2 Nesai, Taharet, 37

Bize Mahmud b. Gaylan, ona Zeyd b. el-Hubab ve Kabisa, onlara Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona da Nafi, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet etti: “Hz. Peygamber küçük abdest bozarken birisi rast geldi ve adam, Rasulullah'a (sav) selam verdi. Ama Rasulullah (sav) onun selamını almadı.”


    Öneri Formu
276546 N000037-2 Nesai, Taharet, 37

Bana Harun b. Said el-Eylî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Kesîr b. Muttalib, ona Muhammed b. Kays rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (ra) "Size Hz. Peygamber'den ve kendimden bir haber aktarayım mı?" diye sormuştu. Biz de "Elbette" dedik. (T) Bana Haccâc el-A'ver'den duyan bir kişi, -Lafız ona aittir-, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona -Kureyşli bir adam olan- Abdullah, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib "Size benden ve annemden bir şey rivayet edeyim mi?" demişti. Biz de onu doğuran annesini kastettiğini sandık. Şöyle dedi: Hz. Aişe (r.anha) "Size kendimden ve Hz. Peygamber'den bir haber aktarayım mı?" diye sordu. "Elbette" diye cevap verdik. Hz. Aişe (r.anha) şöyle anlattı: "Hz. Peygamber (sav) benim odamda olduğu gecelerden birinde döndü cübbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağın üzerine yaydı ve uzandı. Çok geçmeden benim yattığımı hissetti. Yavaşça cübbesini aldı, ayakkabısını sessizce giyindi, kapıyı açtı, dışarı çıktı ve kapıyı da sessizce örttü. Ben de elbisemi giyindim, başımı örttüm, izarımı giydim ve peşinden dışarı çıktım. Bakî mezarlığına geldi. Uzun süre ayakta durdu ve ellerini üç defa kaldırdı. Sonra geri döndü ben de geri döndüm. Hızlandı ben de hızlandım. Koşar adımlarla yürüdü ben de öyle yaptım. Daha da hızlandı ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girip yatağa girdim. Sonra o eve girdi. "Neyin var Aişe, nefes nefesesin" buyurdu. "Bir şey yok" dedim. "Ya sen bana söyle, yahut lütuf sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah bana haber verir" buyurdu. Ben "Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın resulü dedim ve her şeyi anlattım". "Önümde gördüğüm karartı sendin demek ki" buyurdu. "Evet" dedim. "Beni itti, canım yandı ve "Allah ve resulü sana zulüm mü edecek sandın?" buyurdu. Hz. Aişe "İnsan ne saklarsa saklasın Allah onu bilir, evet öyledir" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Beni gördüğünde Cebrail bana gelmişti. Bana seslendi.Nidasını senden gizledi. Ona icabet ettim ve bunu senden gizledim. Elbiselerini çıkarmış haldeyken senin yanına girecek değildi. Senin uyuduğunu sandım ve seni uyandırmak istemedim ve korkmandan endişelendim. Cebrail "Rabbin Bakî ehline gitmeni onlar için Allah'a istiğfar etmeni emrediyor" dedi." Hz. Aişe şöyle dedi: "Ben: Onlara ne diyeyim ey Allah'ın resulü?" diye sordum. Hz. Peygamber (sav) de "Şöyle söyle dedi: "Mümin ve müslüman olan diyarın ehline selam olsun. Allah bizden önce ve sonra gidenlere rahmet eylesin. Biz de Allah'ın izniyle size katılırız."


Açıklama: Bu olayda Allah Resûlü'nün eşine zulumden bahsetmesi, Hz. Aişe'nin yanında kaldığı bir gecede başka eşinin yanına gitmeyip adaleti gözetmesi anlamındadır. Burada ayrıca Allah'ın zülmetmeyeceğinin belirtilmesi ise hadisin devamında Resulullah'ın evden ayrılması onun emriyle olduğu içindir (Sindî, Haşiyetü Sünen Nesâî, IV, 93).

    Öneri Formu
270843 M002256-2 Müslim, Cenaiz, 103

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Muhammed b. Abdullah el-Esedî, ona Süfyan ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ashabına mezarlığa gittiklerinde ne diyeceklerini öğretirdi. Onlardan biri şöyle derdi -Ebu Bekir rivayetinde- "Bu diyarın ahalisine selam olsun". Züheyr rivayetinde ise: "Bu diyarın mümin ve müslüman ahalisi! Size selam olsun. Siz önce gittiniz, biz de size katılacağız. Allah'tan sizin ve bizim için afiyet dilerim."


    Öneri Formu