Öneri Formu
Hadis Id, No:
13148, M006928
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ سَرْوَانَ الْمُعَلِّمُ حَدَّثَنِى طَلْحَةُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ كَرِيزٍ قَالَ حَدَّثَتْنِى أُمُّ الدَّرْدَاءِ قَالَتْ حَدَّثَنِى سَيِّدِى أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ دَعَا لأَخِيهِ بِظَهْرِ الْغَيْبِ قَالَ الْمَلَكُ الْمُوَكَّلُ بِهِ آمِينَ وَلَكَ بِمِثْلٍ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Nadr b. Şümeyl, ona Musa b. Servan el-Muallim, ona Talha b. Ubeydullah b. Kerîz, ona Ümmü Derdâ, ona da eşi Ebu Derdâ’nın naklettiğine göre o, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Kim kardeşine gıyabında dua ederse, görevli bir melek de ona “Amin. Allah (cc) sana da sana da aynısını versin.” der.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zikir ve'd-dua ve't-tevbe ve'l-istiğfâr 6928, /1121
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
3. Ebu Mutarrif Talha b. Ubeydullah el-Huzâî (Talha b. Ubeydullah b. Kerîz b. Cabir)
4. Musa b. Fervan el-İcli (Musa b. Servan)
5. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
74036, HM025543
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَاصِمٍ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عُمَرَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْأَشْعَثِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ
بَيْنَا أَنَا عِنْدَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذْ اسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنْ الْيَهُودِ فَأَذِنَ لَهُ فَقَالَ السَّامُ عَلَيْكَ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَلَيْكَ قَالَتْ فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَكَلَّمَ قَالَتْ ثُمَّ دَخَلَ الثَّانِيَةَ فَقَالَ مِثْلَ ذَلِكَ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَلَيْكَ قَالَتْ ثُمَّ دَخَلَ الثَّالِثَةَ فَقَالَ السَّامُ عَلَيْكَ قَالَتْ فَقُلْتُ بَلْ السَّامُ عَلَيْكُمْ وَغَضَبُ اللَّهِ إِخْوَانَ الْقِرَدَةِ وَالْخَنَازِيرِ أَتُحَيُّونَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَا لَمْ يُحَيِّهِ بِهِ اللَّهُ قَالَتْ فَنَظَرَ إِلَيَّ فَقَالَ مَهْ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْفُحْشَ وَلَا التَّفَحُّشَ قَالُوا قَوْلًا فَرَدَدْنَاهُ عَلَيْهِمْ فَلَمْ يَضُرَّنَا شَيْءٌ وَلَزِمَهُمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ إِنَّهُمْ لَا يَحْسُدُونَا عَلَى شَيْءٍ كَمَا يَحْسُدُونَا عَلَى يَوْمِ الْجُمُعَةِ الَّتِي هَدَانَا اللَّهُ لَهَا وَضَلُّوا عَنْهَا وَعَلَى الْقِبْلَةِ الَّتِي هَدَانَا اللَّهُ لَهَا وَضَلُّوا عَنْهَا وَعَلَى قَوْلِنَا خَلْفَ الْإِمَامِ آمِينَ
Tercemesi:
Bize Ali b. Asım, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Ömer b. Kays, ona da Muhammed b. Eş'as, Âişe (r.a.)'dan şöyle dediğini rivayet etti:
"Ben Peygamber (s.a.v.)'in yanında iken Yahudi bir adam (yanına girmek için) izin istedi. O da ona izin verdi. O da: "es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)" dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Ve aleyke (Senin üzerine olsun)" buyurdu. Hz. Âişe dedi ki:
Bu durum karşısında tam bir söz söylemeye niyet ettim ki sonra içeriye ikincisi girdi ve aynısını söyledi. Peygamber (s.a.v.) de: "Ve aleyke (Senin üzerine olsun)" buyurdu. Hz. Âişe dedi ki:
Sonra üçüncüsü girdi ve: "es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)" dedi. Hz. Âişe dedi ki:
Ben de: "Bilakis ölüm de Allah'ın gazabı da maymun ve domuz halkının üzerine olsun. Siz Allah'ın Rasûlü'nü Allah'ın onu selamlamadığı şekilde mi selamlıyorsunuz?
Hz. Âişe dedi ki: Bu durum karşısında (Hz. Peygamber) bana baktı ve:
"Yavaş ol! Şüphesiz Allah Teâlâ haddi aşmayı ve çirkin söz söylemeyi sevmez. Onlar bir söz söyledi, biz de onlara sözlerini iade ettik. Dolayısıyla bunun bize bir zararı olmaz ama onları (bu dediğimiz) kıyamet gününe kadar takip eder. Şüphe yok ki onlar, Allah'ın kendilerine doğru olanı gösterip de ondan saptıkları cuma gününde, Allah'ın kendilerini doğruya iletip de ondan ayrıldıkları kıblede ve imamın arkasında 'âmîn' dememizde bizi kıskandıkları gibi başka şeyde bizi kıskanmazlar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Aişe bt. Ebubekir 25543, 8/242
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Muhammed b. Eşas el-Kindi (Muhammed b. Eş'as b. Kays b. Ma'dikerib b. Muaviye)
3. Ömer b. Ebu Müslim el-Masir (Ömer b. Kays)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Hasan Ali b. Asım et-Temîmî (Ali b. Asım b. Suheyb)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Allah İnancı, kızması / gazabı/ buğzetmesi ve sebepleri
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Dua, duaya amin demek
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
Kıble, Kıblenin değiştirilmesi / tahvili
Kötülük
KTB, KIBLE
KTB, SELAM
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Namaz, amin demek
Selam, Ehli kitaba, müşriğe vs.
Söz, kötü söz söylemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273259, HM022050-2
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَفْوَانَ قَالَ وَكَانَتْ تَحْتَهُ الدَّرْدَاءُ قَالَ
أَتَيْتُ الشَّامَ فَدَخَلْتُ عَلَى أَبِي الدَّرْدَاءِ فَلَمْ أَجِدْهُ وَوَجَدْتُ أُمَّ الدَّرْدَاءِ فَقَالَتْ تُرِيدُ الْحَجَّ الْعَامَ قَالَ قُلْتُ نَعَمْ فَقَالَتْ فَادْعُ لَنَا بِخَيْرٍ فَإِنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَقُولُ إِنَّ دَعْوَةَ الْمُسْلِمِ مُسْتَجَابَةٌ لِأَخِيهِ بِظَهْرِ الْغَيْبِ عِنْدَ رَأْسِهِ مَلَكٌ مُوَكَّلٌ كُلَّمَا دَعَا لِأَخِيهِ بِخَيْرٍ قَالَ آمِينَ وَلَكَ بِمِثْلٍ
فَخَرَجْتُ إِلَى السُّوقِ فَأَلْقَى أَبَا الدَّرْدَاءِ فَقَالَ لِي مِثْلَ ذَلِكَ يَأْثُرُهُ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona Abdülmelik, ona Atâ, ona da Safvan b. Abdillah b. Safvan -ki o sıralar Ebu Derdâ’nın kızıyla evliydi- şöyle demiştir: “Şam’a geldim ve Ebu Derdâ’nın evine girdim. Fakat onu bulamadım. Ümmü Derdâ’yı gördüm. O bana “Bu yıl hacca mı niyetlisin?” diye sordu. Ben “Evet” deyince “Bizim için de Allah’a (c.c) hayır duada bulun” zira Hz. Peygamber (sav) “Bir Müslümanın, gıyabında kardeşi için yapmış olduğu dua makbuldür. Onun yanı başında duasına “Amin” diyen bir melek bulunur ve o her ne zaman kardeşine hayır duada bulunsa melek ona; “Amin. Allah (c.c) aynısını sana da versin.” der.” dedi. Ben sonrasında çarşıya gittim ve Ebu Derdâ ile karşılaştım. Ebu Derdâ da bu hadisin aynısını bana Rasulullah’tan (sav) naklen rivayet etti.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu'd-Derda 22050, 7/266
Senetler:
1. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
2. Safvan b. Abdullah el-Kuraşî (Safvan b. Abdullah b. Safvan b. Ümeyye b. Halef b. Vehb b. Hüzafe)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
5. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Dua, duaya amin demek
İman, Melekler, Melek-insan ilişkisi
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
69476, HM019899
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ ثَنَا قَتَادَةُ عَن يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَن حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِيِّ
أَنَّ الْأَشْعَرِيَّ صَلَّى بِأَصْحَابِهِ صَلَاةً فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ الْقَوْمِ حِينَ جَلَسَ فِي صَلَاتِهِ أَقَرَّتْ الصَّلَاةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ فَلَمَّا قَضَى الْأَشْعَرِيُّ صَلَاتَهُ أَقْبَلَ عَلَى الْقَوْمِ فَقَالَ أَيُّكُمْ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ قَالَ أَبُو عَبْد الرَّحْمَنِ قَالَ أَبِي أَرَمَّ السُّكُوتُ قَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا لِحِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ وَاللَّهِ إِنْ قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْعَكَنِي بِهَا قَالَ رَجُلٌ مِنْ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَمَا أَرَدْتُ بِهَا إِلَّا الْخَيْرَ فَقَالَ الْأَشْعَرِيُّ أَلَا تَعْلَمُونَ مَا تَقُولُونَ فِي صَلَاتِكُمْ فَإِنَّ نَبِيَّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا سُنَّتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا صَلَاتَنَا فَقَالَ أَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لِيَؤُمَّكُمْ أَقْرَؤُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ
{ وَلَا الضَّالِّينَ }
فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمْ اللَّهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ الْإِمَامُ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الْإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ قَالَ نَبِيُّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعْ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ وَإِذَا كَبَّرَ الْإِمَامُ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الْإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ قَالَ نَبِيُّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلَامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلَامُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
Tercemesi:
Hıttân b. Abdullah er-Rakaşî anlattı: Ebû Musa el-Eş'arî (Radıyallahü anh) ashabına namaz kıldırdı. Topluluktan bir adam namazda oturulduğunda şöyle dedi:
'Namaz ibadeti, erdemli olma ve zekât ile kuvvetlendi."
Ebû Musa namazı bitirince topluluğa döndü ve : '(Biraz önceki) şu şu sözü söyleyen hanginiz?' dedi. Topluluk sustu. Ebû Musa: "Herhalde, ey Hıttân söyleyen sensin?' Hıttân:
'Vallahi ben bile söylesem/ söylemek istesem de, bunu hoş karşılamayacağından korkarım.'
O sırada topluluktan biri:
'Ben söyledim, bununla da sadece hayrı diledim' dedi. Bunun üzerine Ebû Musa şöyle dedi:
'Namazda ne söyleyeceğinizi bilmez misiniz? Allah'ın Peygamberi (Sallallahü aleyhi ve sellem) bize hitabda bulundu, sünnetimizi öğretti ve namazımızı açıkladı. Şöyle buyurdu:
"Saflarınızı sık/ düzgün tutun, Kur'ân'ı en iyi okuyanınız/ bileniniz size imam olsun, imam tekbir getirdiğinde siz de tekbir getirin, o Vele'd-dâllîn' dediğinde siz de 'âmin' deyin ki Allah size icabet etsin (duanızı yerine getirsin). İmam tekbir getirip rükûa gittiğinde siz de tekbir getirip rükûa gidin. İmam sizden önce rükûa gitmeli, sizden önce başını kaldırmalıdır." Allah'ın Peygamberi sözüne şöyle devem etti:
"Sizin hareketleriniz imamın hareketlerine bağlıdır. İmam 'Semi Ailahü limen hamiden' dediğinde siz de 'Allahümme Rabbena leke'l-hamd' deyin ki Allah sizi dinlesin/sözünüze önem versin. Şüphesiz izzet ve celal sahibi Allah, Peygamberi'nin lisanından (size)'Semi'Ailahü limen hamideh' (Allah hamd edeni duyar) buyurdu. İmam tekbir getirip secdeye gittiğinde siz de tekbir getirip secdeye gidin. İmam sizden önce secdeye gitmeli, sizden önce başını kaldırmalıdır." Allah'ın Peygamberi ekledi:
"Sizin hareketleriniz imamın hareketlerine bağlıdır. Oturduğunuzda da sizden birinin ilk sözü şu olsun:
et-Tahıyyatü't-tayyibâtü's-salavâtü lillahi, es-Seiâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve Rahmetullahi ve Berekâtüh. es-Seiâmü aleyna ve ala ibadillahi's-Salihin, Eşhedü en la ilahe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Rasûlüh."'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Musa el-Eş'arî 19899, 6/629
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
Konular:
Dua, duaya amin demek
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, rüku'dan kalkınca ne denileceği
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, Tahiyyat
Namaz, Teşehhüd
Sahabe, birbirlerine karşı kullandıkları üslup
Öneri Formu
Hadis Id, No:
139211, BS002480
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ الْمُزَكِّى أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْبَاقِى بْنُ قَانِعٍ الْقَاضِى بِبَغْدَادَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ الْحَسَنِ الْحَرْبِىُّ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ أَبِى حُرَّةَ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الأَشْعَثِ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« لَمْ يَحْسُدُونَا الْيَهُودُ بِشَىْءٍ مَا حَسَدُونَا بِثَلاَثٍ : التَّسْلِيمِ ، وَالتَّأْمِينِ ، وَاللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 2480, 3/441
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Muhammed b. Eşas el-Kindi (Muhammed b. Eş'as b. Kays b. Ma'dikerib b. Muaviye)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. İbrahim b. Ebu Hurre el-Harranî (İbrahim b. Ebu Hurre)
5. Ebu Leyla Abdullah b. Meysera el-Hârisî (Abdullah b. Meysera)
6. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
7. Ebu Yakub İshak b. Hasan el-Harbî (İshak b. Hasan b. Meymun b. Sa'd)
8. Ebu Hüseyin İbn Kâni' el-Bağdadi (Abdulbaki b. Kâni' b. Merzuk b. Vâsik)
9. Ebu Zekeriyya Yahya b. Ebû İshak en-Nîsâbûrî (Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya b. Sahnûye)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, SELAM
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, Ruku' ve secdede söylenecek ve okunacak şeyler
Selam, Selamlaşma fazileti