Öneri Formu
Hadis Id, No:
23611, N000831
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ صَلَّى بِنَا أَبُو مُوسَى فَلَمَّا كَانَ فِى الْقَعْدَةِ دَخَلَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَقَالَ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ . فَلَمَّا سَلَّمَ أَبُو مُوسَى أَقْبَلَ عَلَى الْقَوْمِ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ هَذِهِ الْكَلِمَةَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ . قَالَ يَا حِطَّانُ لَعَلَّكَ قُلْتَهَا قَالَ لاَ وَقَدْ خَشِيتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا فَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُعَلِّمُنَا صَلاَتَنَا وَسُنَّتَنَا فَقَالَ « إِنَّمَا الإِمَامُ لِيُؤْتَمَّ بِهِ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا رَكَعَ فَارْكَعُوا وَإِذَا رَفَعَ فَقَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ وَإِذَا سَجَدَ فَاسْجُدُوا وَإِذَا رَفَعَ فَارْفَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ » .
Tercemesi:
Bize Muemmel b. Hişam, ona İsmail b. Uleyye, ona Said, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ebu Musa bize namaz kıldırdı. O sırada birileri içeri girdi ve: Namaz birr (iyilik) ve zekât ile birlikte zikredildi, dedi. Ebu Musa selam verdikten sonra cemaate dönerek: Şu sözü hanginiz söyledi, dedi. Oradakiler ses çıkarmayıp sustu. Ebu Musa: Ey Hittân, bu sözü muhtemelen sen söylemiş olmalısın, dedi. Hittân: Hayır, bununla birlikte bundan dolayı beni azarlayacağından da korktum, dedi. Ebu Musa dedi ki: Rasulullah (sav) bizlere nasıl namaz kılacağımızı da, sünnetimizi de öğretirdi. Ve: “İmam ancak ona uyulsun diyedir. Bu sebeple o tekbir getirdiği vakit siz de tekbir getirin. O: Gazaba uğramışların ve yolunu sapıtmış kimselerin yoluna değil” dediği zaman siz de âmin deyin. Allah da sizin duanıza icabet edecektir (kabul edecektir). Rükûa vardığı zaman siz de rükûa varın, başını kaldırdığı ve: Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edeni(n hamdini) işitmiştir, dediği vakit siz de: Rabbenâ leke’l-hamd: Rabbimiz, hamd sana mahsusutur, deyin. Allah sizin dediğinizi duyacaktır. İmam secdeye vardığı vakit siz de secde edin. Kalktığı zaman siz de kalkın. Şüphesiz imam sizden önce secdeye varır ve sizden önce başını kaldırır.” Ayrıca Rasulullah (sav): “İşte bu ona karşılıktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 38, /2140
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
7. Ebu Hişam Müemmel b. Hişam el-Yeşküri (Müemmel b. Hişam)
Konular:
Dua, duaya amin demek
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, imama uymak
Namaz, Ruku' ve secdede söylenecek ve okunacak şeyler
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40086, DM001398
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ : صَلَّى بِنَا أَبُو مُوسَى إِحْدَى صَلاَتَىِ الْعَشِىِّ ، فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ : أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ؟ فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ قَالَ : أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا؟ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ : لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا؟ قَالَ : مَا أَنَا قُلْتُهَا وَقَدْ خِفْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا. فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ : أَنَا قُلْتُهَا وَمَا أَرَدْتُ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ. فَقَالَ أَبُو مُوسَى : أَوَمَا تَعْلَمُونَ مَا تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ؟ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا قَالَ أَحْسَبُهُ قَالَ :« إِذَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَلْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ ، فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا ، وَإِذَا قَالَ {غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ} فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ ، فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا ، فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ ». قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَتِلْكَ بِتِلْكَ ، فَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ أَوْ قَالَ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ ، فَإِنَّ اللَّهَ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ، فَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا ، فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ ». قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَتِلْكَ بِتِلْكَ ، فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ : التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ أَوْ سَلاَمٌ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ ، السَّلاَمُ أَوْ سَلاَمٌ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ ».
Tercemesi:
Bize Said b. Âmir, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah er-Rekâşî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Musa bize iki akşam namazından (akşam ve yatsı namazından) birisini kıldırdı. Cemaat arasından bir adam: Namaz iyilik (birr) ve zekât ile birlikte mi emrolundu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince: Şu şu sözü hanginiz söyledi, dedi. Cemaat susunca, Ebu Musa: Bu sözü muhtemelen sen söyledin, ey Hittân deyince, Hittân: Onu ben söylemedim ama bundan dolayı da beni azarlayacağından kokmuştum, dedi. Cemaat arasından bir adam: Onu ben söyledim ve bu sözümle hayırdan başka bir şey söyleme kastım yoktu, dedi. Ebu Musa dedi ki: Sizler namazınızda neler söyleyeceğinizi bilmiyor musunuz? Şüphesiz Rasulullah (sav) bize hutbe verdi, bize namazımızı öğretti, bize sünnetimizi de beyan etti. (Ravi) dedi ki: Sanırım şunları da söyledi: “Namaz için kamet getirildiğinde biriniz size imam olsun. O, tekbir alınca sizde tekbir alın, o: “Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn: Gazaba uğramışların ve yolunu sapıtanlarınkine değil” dediği zaman siz de: Âmin deyiniz. Allah duanızı kabul buyurur. İmamınız tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa varınız, imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce rükûdan kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) (devamla) şöyle buyurdu: “İşte bu ona mukabildir (yani imamın sizden önce rükûa varıp, sizden önce rükûdan kalkması, sizin ise rükûa varışınızın ve rükûdan kalkışınızın ondan sonraya kalması suretiyle imamın da cemaatin de rükûlarının eşit olmasını sağlar). İmam “Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunu işitir” dediğinde, siz de: Allahumme Rabbenâ leke’l hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd yalnız Sanadır –ya da: Rabbenâ ve leke’l hamd: Rabbimiz, hamd elbette yalnız sanadır, dedi- deyiniz. Şüphesiz Allah, Nebisinin dili üzere “Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunu işitir” buyurmuştur. İmam tekbir alıp secdeye vardığı zaman siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce secdeden kalkar” Allah’ın Nebi’si (sav) devamla şöyle buyurdu: “İşte bu ona karşılıktır (onun sizden önce secdeye varıp secdeden kalkması, sizin de ondan sonra secdeye varıp secdeden kalkmanız suretiyle secde sureleriniz eşitlenmiş olur). Oturuşa gelince, herhangi birinizin ilk söyleyeceği sözler şunlar olmalıdır: Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, esselamu –ya da: selâmun- aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuh, es-selamu –ya da: selamun- aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedü en lâ İlâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh: Bütün saygılar, selamlar, hoş ve güzel dualar, yalvarıp yakarmalar, yalnız Allah’adır. O selam –ya da: bir selam- ve Allah’ın rahmet ve bereketleri sanadır ey Nebi, o selam – ya da: bir selam- bizlere ve Allah’ın salih kullarına olsun. Şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve Rasulü'dür.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 92, 2/857
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273308, M000904-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ - قَالَ - فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ . يُجِبْكُمُ اللَّهُ فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ . يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ . وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Abdülmelik el-Emevî, (lafız Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir.) zikredilen dört kişiye Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eşarî ile birlikte namaz kıldım. Namazdaki oturuşta iken (cemaatteki) topluluktan bir adam; namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit oldu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince selam verip namazdan çıktı ve şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Ebu Musa, Şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, Ey Hıttân! muhtemelen sen söyledin dedi. (Hıttan) Ben söylemedim, ama beni azarlarsın diye de korktum, dedi. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp, o kelimeleri ben söyledim fakat bu kelimelerle hayırdan başka bir şey kastetmedim, dedi. Bunun üzerine Ebu Musa, size namazda neler söylemeniz gerektiğini öğreteyim mi? Hz. Peygamber (sav), bize bir hutbe verdi ve (sünneti) bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı (nasıl kılacağımızı) öğretti. Hz. Peygamber şöyle dedi: "Namaz kıldığınızda saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam 'gayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn' (gazaba uğrayanların ve sapıtanların (yoluna) değil) dediğinde âmin deyin ki Allah (duanıza) icabet etsin. İmam tekbir alıp rükuya gittiğinde siz de tekbir alıp rükuya gidin. Zira İmam sizden önce ruküya gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti. Bu böyledir. İmam semiallahu limen hamideh (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman siz de Allahümme rabbena leke'l-hamd (Ey! Allahım Rabbimiz hamd senin içindir) deyiniz. Allah sizi işitir. Zira Allah tebareke ve teala Peygamber'i dilinde "Allah hamdeden kulunu işitmiştir" buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) devam ederek bu da böyledir buyurdu ve namazdaki oturuşa gelince ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun: "et-Tahiyyatü et-tayyibatü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273309, M000904-3
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ - قَالَ - فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ . يُجِبْكُمُ اللَّهُ فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ . يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ . وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Abdülmelik el-Emevî, (lafız Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir.) zikredilen dört kişiye Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eşarî ile birlikte namaz kıldım. Namazdaki oturuşta iken (cemaatteki) topluluktan bir adam; namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit oldu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince selam verip namazdan çıktı ve şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Ebu Musa, Şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, Ey Hıttân! muhtemelen sen söyledin dedi. (Hıttan) Ben söylemedim, ama beni azarlarsın diye de korktum, dedi. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp, o kelimeleri ben söyledim fakat bu kelimelerle hayırdan başka bir şey kastetmedim, dedi. Bunun üzerine Ebu Musa, size namazda neler söylemeniz gerektiğini öğreteyim mi? Hz. Peygamber (sav), bize bir hutbe verdi ve (sünneti) bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı (nasıl kılacağımızı) öğretti. Hz. Peygamber şöyle dedi: "Namaz kıldığınızda saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam 'gayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn' (gazaba uğrayanların ve sapıtanların (yoluna) değil) dediğinde âmin deyin ki Allah (duanıza) icabet etsin. İmam tekbir alıp rükuya gittiğinde siz de tekbir alıp rükuya gidin. Zira İmam sizden önce ruküya gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti. Bu böyledir. İmam semiallahu limen hamideh (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman siz de Allahümme rabbena leke'l-hamd (Ey! Allahım Rabbimiz hamd senin içindir) deyiniz. Allah sizi işitir. Zira Allah tebareke ve teala Peygamber'i dilinde "Allah hamdeden kulunu işitmiştir" buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) devam ederek bu da böyledir buyurdu ve namazdaki oturuşa gelince ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun: "et-Tahiyyatü et-tayyibatü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273310, M000904-4
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ - قَالَ - فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ . يُجِبْكُمُ اللَّهُ فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ . يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ . وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Abdülmelik el-Emevî, (lafız Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir.) zikredilen dört kişiye Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eşarî ile birlikte namaz kıldım. Namazdaki oturuşta iken (cemaatteki) topluluktan bir adam; namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit oldu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince selam verip namazdan çıktı ve şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Ebu Musa, Şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, Ey Hıttân! muhtemelen sen söyledin dedi. (Hıttan) Ben söylemedim, ama beni azarlarsın diye de korktum, dedi. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp, o kelimeleri ben söyledim fakat bu kelimelerle hayırdan başka bir şey kastetmedim, dedi. Bunun üzerine Ebu Musa, size namazda neler söylemeniz gerektiğini öğreteyim mi? Hz. Peygamber (sav), bize bir hutbe verdi ve (sünneti) bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı (nasıl kılacağımızı) öğretti. Hz. Peygamber şöyle dedi: "Namaz kıldığınızda saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam 'gayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn' (gazaba uğrayanların ve sapıtanların (yoluna) değil) dediğinde âmin deyin ki Allah (duanıza) icabet etsin. İmam tekbir alıp rükuya gittiğinde siz de tekbir alıp rükuya gidin. Zira İmam sizden önce ruküya gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti. Bu böyledir. İmam semiallahu limen hamideh (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman siz de Allahümme rabbena leke'l-hamd (Ey! Allahım Rabbimiz hamd senin içindir) deyiniz. Allah sizi işitir. Zira Allah tebareke ve teala Peygamber'i dilinde "Allah hamdeden kulunu işitmiştir" buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) devam ederek bu da böyledir buyurdu ve namazdaki oturuşa gelince ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun: "et-Tahiyyatü et-tayyibatü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25750, N001173
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ أَبُو قُدَامَةَ السَّرْخَسِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنِى قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ الأَشْعَرِىَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا سُنَّتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « أَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا كَبَّرَ الإِمَامُ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ الإِمَامُ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Said Ebu Kudame es-Serahsî, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre el-Eşarî dedi ki: Rasulullah (sav) bize bir hutbe verip sünnet(ler)imizi öğretti, nasıl namaz kılacağımızı açıkladı ve şöyle buyurdu: “Saflarınızı doğru tutunuz. Sonra biriniz size imam olsun. O Allahu Ekber dedi mi, siz de tekbir alınız. O, “veleddâllîn” deyince, siz âmin deyiniz, Allah duanızı kabul edecektir. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa gidiniz. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) devamla şöyle buyurdu: Böylece o buna karşılık olur. (O, sizden önce rükûa varıp, sizden önce kalkınca, sizin de ondan sonra rükûa varıp ondan sonra kalkmanız suretiyle rükû süreleriniz aynı olur.) İmam Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir, deyince, siz de: Rabbenâ leke’l-hamd:, Rabbimiz hamd sana mahsustur, deyiniz. Allah da sizin hamdinizi işitecektir. Şüphesiz aziz ve celil Allah, Nebi’sinin (sav) dili ile: Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti, buyurmuştur. Daha sonra imam tekbir alıp secdeye varınca siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce (secdeden) kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) (devamla) buyurdu ki: İşte bu (gecikmeniz) ona (onun sizden önce secdeye varıp secdeden kalkmasına) karşılıktır. Oturma sırasında ise, her birinizin ilk olarak söyleyeceği söz şu olsun: Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, es-selâmu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-sâlihin. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh: Bütün hoş ve temiz ibadetler, övgüler, dualar Allah’a mahsustur. Selam sana ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketleri de üzerine olsun. Selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına, şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 101, /2163
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25897, N001281
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ قَتَادَةَ ح وَأَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ الأَشْعَرِىَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا سُنَّتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاَةِ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde rivayet etmiştir; (T) Yine Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Yahya, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın rivayetine göre, (Ebu Musa) el-Eşarî dedi ki: Rasulullah (sav) bize hutbe vererek bize sünnet(ler)imizi öğretti, namazımızı beyan buyurarak dedi ki: “Namaz için kalktığınız vakit saflarınızı düzeltiniz, sonra biriniz size imam olsun. Sonra O, Allahu Ekber diye tekbir alınca siz de tekbir alınız, “veleddâllîn” dediğinde siz de âmin deyiniz, Allah duanızı kabul buyuracaktır. O, Allahu Ekber deyip rükûa varınca, siz de Allahu Ekber deyip, rükûa varınız. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce rükûdan kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) (devamla) buyurur ki: “İşte bu (sizin gecikmeniz) ona (onun daha önce rükûa varıp rükûdan kalkmasına) bir karşılıktır. O, semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir deyince, siz de: Allahumme Rabbenâ leke’l hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd sana mahsustur, deyiniz. Şüphesiz aziz ve celil Allah Nebisinin (sav) dili üzere Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti, buyurmuştur. Sonra O, tekbir alıp secdeye varınca siz de tekbir alıp secdeye varınız. Gerçek şu ki imam sizden önce secdeye varıp, sizden önce secdeden kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) şöyle buyurdu: “İşte bu (sizin secdeye geç varışınız) ona karşılıktır. (Onun secdeye sizden önce varıp sizden önce kalkmanızı dengeler.) Oturuş esnasında da her biriniz şöyle desin: : Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, es-selâmu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh: Bütün güzel dilekler ve her türlü ibadetler yalnız Allah içindir, selam sana ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketleri de, selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına, şahitlik ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve Rasulü’dür.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sehv 44, /2170
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40039, DM001351
Hadis:
- أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ عَنْ أَبِى مُوسَى أَنَّهُ قَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا وَسَنَّ لَنَا سُنَّتَنَا قَالَ أَحْسَبُهُ قَالَ :« إِذَا أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَلْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ ، فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا ، وَإِذَا قَالَ {غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ} فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ ، وَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا ، فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ ». قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَتِلْكَ بِتِلْكَ ، وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ ، أَوْ قَالَ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ ، فَإِنَّ اللَّهَ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ».
Tercemesi:
Bize Said b. Âmir, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah er-Rekâşî, o da Ebu Musa’nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize hutbe vererek namazımızı bize öğretti ve bizim için sünnetlerimizi açıkladı, zannederim o şunları da söyledi: “Namaz için kamet getirildiği vakit biriniz size imam olsun. O, Allahu Ekber diyerek tekbir aldığında siz de tekbir alınız. O: “Ğayri’l-mağdubi aleyhim veleddâllîn: Gazaba uğramışların ve doğru yoldan sapmışlarınkine değil” dediğinde siz de âmin deyin. Allah duanızı kabul buyuracaktır. İmam (rükûa varmak için) tekbir alıp sonra rükûa vardığı zaman siz de tekbir alarak rükûa varınız. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce (rükûdan) kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) şöyle buyurdu: “İşte bu (onun önce, sizin sonra rükûa varmanız) ötekine (onun önce sizin sonra rükûdan kalkmanıza) karşılıktır. İmam Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd eden kulunun hamdini işitmiştir, dediği zaman siz de: “Allahumme Rabbenâ lekel-hamd: Allah’ım, Rabbimiz hamd yalnız sanadır – ya da (râvi:)): Rabbnâ lek’l-hamd, Rabbimiz hamdimiz sanadır, dedi-”- deyiniz. Çünkü Allah Nebi’sinin dili üzere: Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitip kabul etmiştir, buyurmuştur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 71, 2/828
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273293, N001281-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ قَتَادَةَ ح وَأَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ الأَشْعَرِىَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا سُنَّتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاَةِ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katade, (T) Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya (b. Said), ona Hişam, ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah ona da (Ebu Musa) el-Eşarî Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve (sünneti) bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı (nasıl kılacağımızı) öğretti. Hz. Peygamber şöyle dedi: "Namaz kıldığınızda saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam 've-le'd-dâllîn' (sapıtanların (yoluna) değil) dediğinde âmin deyin ki Allah (duanıza) icabet etsin. İmam tekbir alıp rükuya gittiğinde siz de tekbir alıp rükuya gidin. Zira İmam sizden önce ruküya gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti. Bu böyledir. İmam, 'semiallahu limen hamideh' (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman siz de 'Allahümme rabbena leke'l-hamd' (Ey! Allahım Rabbimiz hamd senin içindir) deyiniz. Zira Allah tebareke ve teala Peygamber'i dilinde 'Allah hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) devam ederek bu da böyledir buyurdu ve namazdaki oturuşa gelince ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun: "et-Tahiyyatü et-tayyibatü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sehv 44, /2170
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı