Giriş

Bize Hennâd b. es-Seriy, ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Mücâhid ona Tavus, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) iki mezarın yanından geçiyordu. 'Şu ikisi azap görüyorlar. Üstelik bunun sebebi büyük bir günah değildir; biri idrardan temizlenmiyor, diğeri ise insanlar arasında laf taşıyordu' buyurdu. Sonra yaş bir hurma dalı aldı ve ikiye böldü, birer parçasını mezarların her birine dikti. Kendisine, "- Ey Allah'ın Rasûlü! Neden böyle yaptınız?" diye sordular. "- Umulur ki bu iki dal yaş kaldıkça azapları hafifletilir" buyurdu.


    Öneri Formu
19476 N002071 Nesai, Cenâiz, 116

Bize Hennâd b. es-Seriy, ona Veki', ona el-A'meş, ona Mücahid, ona Tavus, ona da İbn Abbas şöyle rivâyet etti: "Rasûlullah (sav) iki mezara raslamıştı da, 'Bunlar azap görüyorlar, ama hiç de büyük olmayan bir günah yüzünden azap görüyorlar; şu küçük abdestini yaparken örtünmüyordu, öteki de laf taşıyordu' demişti. Sonra taze bir dal istedi, onu ikiye ayırdı, bir parçasını mezarlardan birine, diğerini de ötekine dikti. Sonra da, 'Bunlar kurumadığı takdirde umarım azapları hafifletilir' buyurdu."


    Öneri Formu

Bize Ali bn. Muhammed b. Zekeriya, ona el-Muâfâ b. Süleyman, ona Musa b. A'yun, ona Süfyan, ona Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas, ona babası vasıtasdıyla dedesi Alkame b. Vakkas, ona da Bilal b. el-Hâris, Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini rivayet etti: "İnsan, nereye varacağını düşünmeden Allah'ın kızacağı öyle bir söz söyler ki, Cenâb-ı Hak o söze kıyamet gününe kadar kızgınlığını yazar. Yine insan, nereye gideceğini düşünmeden Allah'ın rızasına uygun öyle bir söz söyler ki, Cenâb-ı Hak ona da kıyamet gününe kadar rızasını yazar."


    Öneri Formu

Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Yezîd b. el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona İsa b. Talha, ona da Ebû Hureyre, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kul öyle bir söz söyler ki, o söz sebebiyle doğu ile batı arasındaki mesafe kadar cehennemin dibini boylar."


    Öneri Formu

Bize Ali b. Hucr, ona Cerîr, ona Mansur, ona eş-Şa'bî, ona el-Muğîre b. Şu'be'nin kâtibi Verrâd, ona da el-Muğîre b. Şu'be'nin anlatttığına göre, Muğîre, "Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini işittim" diye Muaviye'ye bir mektup göndermiş: "Allah sizin için üç şeyi çirkin görmüştür: Dedikoduyu, savurganlığı ve çok soru sormayı. Ayrıca anne babaya isyankârlığı, kız çocuklarını gömmeyi ve verilmesi gerekeni vermeyip alınmaması gerekeni almayı da yasaklamıştır."


    Öneri Formu

Bize Bağdat'ta Ebû'l-Hüseyin b. Bişrân, ona Ebû Amr b. es-Semek, ona Hanbel b. İshak, ona Asım b. Ali, ona Kays b. er-Rabî', ona Simâk, ona da Cabir b. Semüre rivâyet etti: Cabir'e dedim ki: "- Sen Rasûlullah'ı (sav) gördün mü? "- Evet, evet O fazla konuşmazdı, çok susardı. Ashabı ise O'nun yanında şiir yarıştırırlar, câhiliye dönemindeki olayları anlatırlar ve gülerlerdi. Onlar güldükleri zaman, Rasûlullah (sav) sadece tebessüm ederdi."


    Öneri Formu

Bize Nisabur'da Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ve Beyhak'da Ebû Mansur Ahmed b. Ali ed-Dâmiğânî, onlara Ebû Ahmed Abdullah b. Adiy el-Hâfız, ona hicrî 300 senesinde Gazze'de İshak b. İbrahim b. İsmail Ebû İmrân el-Gazzî, ona Muhammed b. Ebî's-Seriy el-Askalânî, ona Bekir b. Bişr es-Sülemî, ona Abdülhamîd b. Sevvâr, ona İyâs b. Muaviye b. Kurra el-Müzenî şöyle anlattı: "Ömer b. Abdülaziz'in huzurunda bulunuyorduk, orada hayadan söz edildi. Dediler ki: 'Hayâ dindendir.' Ömer, 'Aksine o bütünüyle dindir' dedi. İyâs şöyle dedi: Bana babam, dedem Kurra'dan naklen dedi ki: "Biz Rasûlullah'ın (sav) huzurunda iken hayâdan söz edilmişti. Dediler ki: "- Ey Allah'ın Rasûlü, hayâ dinden midir?" Hz. Peygamber (sav), "- Aksine o, bütünüyle dindir" dedi, sonra şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki hayâ, iffetli olmaktır. Dilin kötü sözleri söylemekten âciz olmasıdır, kalbin âcizliği değildir. Amel de imandandır. Onlar âhiret mükâfatını arttırır, ama dünyadan azaltırlar. Ahirette arttırdıkları ise, dünyada arttırdıklarından daha fazladır." İyâs b. Muaviye dedi ki: Ömer b. Abdülaziz bana emretti de, bu hadîsi ona yazdım, sonra o kendi eliyle yazdı. Sonra bu yazı gömleğinin yeninde olduğu halde bize öğle ve ikindi namazlarını kıldırdı. Çok hoşuna gittiği için o yazıyı başka bir yere koymadı.


    Öneri Formu

Bize Ebû'l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Yahya b. Abdülhamîd, ona Şerîk, ona Simâk şöyle rivâyet etti: Cabir b. Semüre'ye sordum: "- Sen Hz. Peygamber'le (sav) beraber bulundun mu?" "- Evet, O az konuşur, çok susar, az gülerdi. Rasûlullah'ın (sav) ashabı huzurunda şiir yarıştırırlar, Hz. Peygamber sadece gülümserdi."


    Öneri Formu

Bize Muhammed b. Kudâme, ona Cerîr, ona Mansur, ona Mücâhid, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) Mekke veya Medîne'nin bahçelerinden birinin yanından geçerken kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duymuş ve, 'Bu ikisi azap görüyorlar, üstelik büyük bir günah sebebiyle değil' buyurmuştu. Ardından, 'Evet, onlardan biri idrarından temizlenmez, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı' buyurdu. Sonra bir hurma dalı alıp ikiye böldü ve her bir mezara birini dikti. Kendisine, "- Ey Allah'ın Rasûlü! Bunu neden yaptınız?" diye soruldu. "- Umulur ki bu ağaçlar kurumadıkça -veya kuruyuncaya kadar- bu kimselerin azabı hafifletilir" buyurdu.


    Öneri Formu
19473 N002070 Nesai, Cenâiz, 116

Bize Muhammed b. Abdülaziz b. Gazvân, ona el-Fadl b. Musa, ona el-Hüseyin b. Vâkıd, ona Yahya b. Ukayl, ona da Abdullah b. Evfâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) Allah'ı çok zikreder, az konuşur, uzun namaz kılar, hutbeyi kısa tutar, dullar ve fakirlerle birlikte yürüyerek onların ihtiyacını görmekten geri durmazdı."


    Öneri Formu
26231 N001415 Nesai, Cuma, 31