Giriş

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdülcebbâr el-Utâridî, ona Ebû Muâviye, ona el-A’meş, ona Mücahid, ona Tavus, ona da İbn Abbas rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçiyordu, ‘Onlar azap görüyorlar, ancak büyük bir günahtan dolayı azap edilmiyorlar; biri insanlar arasında laf taşıyordu, diğeri de küçük abdest bozarken örtünmüyordu’ dedi. Sonra taze bir dal parçası aldı, onu ikiye kırdı, sonra da onları mezarların her birine dikti. İnsanlar, “- Ey Allah’ın Rasûlü, neden böyle yaptın?” diye sordular. “- Bunlar kurumadıkları sürece umulur ki onların azapları hafifletilir” dedi.” Bunu Buhârî Sahîh’inde Muhammed b. el-Müsennâ vasıtasıyla Ebû Muâviye’den tahric etmiştir.


    Öneri Formu
140968 BS004195 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, II, 542

Bize Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, onba eş-Şâfiî, ona Abdullah b. Nâfi, ona Muhammed b. Salih et-Temmâr, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Attâb b. Esîd'in (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Üzümün zekâtı, tıpkı hurmada olduğu gibi tahmini olarak takdir edilir. Sonra onun zekâtı kuru üzüm olarak ödenir. Nitekim hurmanın zekâtı da kuru hurma olarak ödenir." Hz. Peygamber, üzüm ve hurmanın zekâtında öşür uygulanması gerektiğini söyledi.


    Öneri Formu
150139 BS13253 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 10

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdülcebbâr el-Utâridî, ona Ebû Muâviye, ona el-A’meş, ona Mücahid, ona Tavus, ona da İbn Abbas rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçiyordu, ‘Onlar azap görüyorlar, ancak büyük bir günahtan dolayı azap edilmiyorlar; biri insanlar arasında laf taşıyordu, diğeri de küçük abdest bozarken örtünmüyordu’ dedi. Sonra taze bir dal parçası aldı, onu ikiye kırdı, sonra da onları mezarların her birine dikti. İnsanlar, “- Ey Allah’ın Rasûlü, neden böyle yaptın?” diye sordular. “- Bunlar kurumadıkları sürece umulur ki onların azapları hafifletilir” dedi.” Bunu Buhârî Sahîh’inde Muhammed b. el-Müsennâ vasıtasıyla Ebû Muâviye’den tahric etmiştir.


    Öneri Formu
285935 BS004195-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, II, 542

Bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Muhammed b. Bekir, ona Ebû Davud, ona Muhammed b. el-Alâ’, ona İbn Bişr, ona Mis’ar şöyle dedi: Mescid-i Haram’da iken yaşlı birinin, ben Cabir b. Abdullah’ın (ra) şöyle söylediğini duydum, dediğini işittim: “Rasûlullah’ın (sav) konuşma tarzı tertîl yahut tersîl idi.”


Açıklama: Tertîl; her kelimenin hakkını vererek açık ve tane tane, düzgün ve kusursuz konuşmaktır. Tersîl de; kafiye uydurmaya çalışmamak, tekellüfsüz ve sade konuşmaktır.

    Öneri Formu
142585 BS005826 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 298

Bize Bağdat’ta Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Ebî Tahir ed-Dekkak, ona imlâ yoluyla Ebû’l-Hüseyin Ahmed b. Osman el-Edemî, ona Ebû Kılâbe, ona Muallâ b. Esed, ona Abdulvâhid b. Ziyâd, ona el-A’meş, ona Mücahid, ona Tavus, ona da İbn Abbas rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçiyordu, ‘Onlar, laf taşımak ve idrar yüzünden azap görüyorlar’ dedi. Sonra taze bir dal parçası aldı, onu ikiye kırdı, sonra da onları mezarların her birine dikti. Müteakıben de, ‘Bunlar taze kaldıkları sürece umulur ki onların azapları hafifletilir” dedi.” Bunu Müslim Sahîh’inde Ahmed b. Yusuf vasıtasıyla Muallâ b. Esed'den tahric etmiştir. Kitabu’t-Tahâre bölümünde geçtiği üzere aynı hadisi Buhârî de tahric etmiştir.


    Öneri Formu
140967 BS004194 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, II, 542

Bize imlâ yoluyla Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Isbahânî, ona Ebû Bekir Muhammed b. el-Hüseyin el-Kattân, ona Ali b. el-Hüseyin b. Ebî İsa, ona Kabîsa b. Ukbe, ona Süfyan es-Sevrî, ona Üsâme b. Zeyd, ona el-Kasım b. Muhammed, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), sizin gibi lafları sıralayarak konuşmazdı, O’nun konuşması tane tane ve gayet net idi, o kadar ki o sözleri duyan herkes onları ezberleyebilirdi.”


    Öneri Formu
142583 BS005823 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 298

Bize aslen Mısırlı olup Mekke’de oturan Ebû’l-Abbas Ahmed b. Ali b. el-Hasan el-Kisâî el-Mısrî Mescid-i Haram’da, ona Ali b. el-Abbas b. Muhammed b. Abdulğaffâr İbnu’l-Venn el-Ezdî, ona Abdullah b. Ahmed b. Zekeriya b. Yahya b. Hallâd b. Ebî Mesere, ona Hallâd b. Yahya, ona Süfyan es-Sevrî, ona Üsâme b. Ziyâd, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Hz. Âişe şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), sizin gibi lafları peşpeşe sıralayarak konuşmazdı, O’nun konuşması tane tane ve gayet açık idi, her duyan onları ezberleyebilirdi.”


    Öneri Formu
142584 BS005824 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 298

Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir Muhammed b. İbrahim b. el-Fadl el-Fahhâm, ona Muhammed b. Yahya ez-Zühlî, ona Ya’lâ b. Ubeyd, ona Muhammed b. Sûka, ona Muhammed b. Ubeydullah es-Sekafî, ona da Verrâd şöyle rivayet etmiştir: el-Muğîre b. Şu’be, Halife Muâviye’ye bir mektup yazdı. –Verrâd, o mektubu kendi eliyle yazdığını iddia etti-. Mektupta, ben Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, diyordu: “Muhakkak ki Allah üç şeyi haram kılmış, üç şeyi yapmaktan da men etmiştir: Anne babaya isyan etmeyi, kız çocuklarını canlı canlı toprağa gömmeyi, verilmesi gerekeni vermeyip alınmaması gerekeni almayı haram kılmıştır. Üç şeyi de yasaklamıştır: Dedikoduyu, malı zayi etmeyi ve ısrarla çok soru sormayı.”


    Öneri Formu
148268 BS011453 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 98

Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir Muhammed b. Ömer b. Hafs ez-Zâhid, ona es-Seriy b. Huzeyme, ona da Ebu Nuaym rivayet etti. (T) Bize Ebû Bekir b. Fûrek, ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, bu ikisine İsa b. Abdurrahman, ona Talha el-Yâmî, ona Abdurrahman b. Avsece, ona da el-Berâ şöyle söyledi: Hz. Peygamber’e (sav) bir bedevî geldi ve 'Ey Allah’ın Rasûlü, beni cennete sokacak olan bir amel söyle!' dedi. Rasulullah (sav): "Sözü kısa tutarsan, meseleyi arz etmiş olursun. Dolayısıyla insanı âzâd et ve kölenin bağını çöz" buyurdu. Bedevî, 'Ey Allah’ın Rasûlü, bu ikisi aynı şey midir?' diye sorunca, "Hayır! kişiyi âzâd etmek, onun âzâdını tek başına yapmaktır. Kölenin bağını çözmek ise, onun âzâdlığını ödemesine yardım etmektir. Bir de sütlü deveyi hediye etmek ve zalim akrabaya yardım etmektir” diye karşılık verdi, Hz. Peygamber. Adam, 'Buna kimin gücü yeter?' deyince, Rasûlullah (sav), "Öyleyse aç olanı doyur, susamışa su ver!" buyurdu. Adam, 'Buna da gücüm yetmezse?' deyince, "O zaman iyiliği emret, kötülüklere mani ol!" buyurdu. Adam, 'Buna da gücü yetmezse?” deyince, Hz. Peygamber (sav) "O zaman dilini tut, hayırdan başka söz söyleme!" dedi. [Bu hadisin lafzı Ebû Davud’a aittir.]


    Öneri Formu


    Öneri Formu