Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Hişam b. Urve ile Buhari arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276784, B007174-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ عُرْوَةَ أَخْبَرَنَا أَبُو حُمَيْدٍ السَّاعِدِىُّ قَالَ اسْتَعْمَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنْ بَنِى أَسَدٍ يُقَالُ لَهُ ابْنُ الأُتَبِيَّةِ عَلَى صَدَقَةٍ فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى . فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ - قَالَ سُفْيَانُ أَيْضًا فَصَعِدَ الْمِنْبَرَ - فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ « مَا بَالُ الْعَامِلِ نَبْعَثُهُ ، فَيَأْتِى يَقُولُ هَذَا لَكَ وَهَذَا لِى . فَهَلاَّ جَلَسَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ وَأُمِّهِ فَيَنْظُرُ أَيُهْدَى لَهُ أَمْ لاَ ، وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لاَ يَأْتِى بِشَىْءٍ إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى رَقَبَتِهِ ، إِنْ كَانَ بَعِيرًا لَهُ رُغَاءٌ ، أَوْ بَقَرَةً لَهَا خُوَارٌ ، أَوْ شَاةً تَيْعَرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْنَا عُفْرَتَىْ إِبْطَيْهِ « أَلاَ هَلْ بَلَّغْتُ » ثَلاَثًا . قَالَ سُفْيَانُ قَصَّهُ عَلَيْنَا الزُّهْرِىُّ . وَزَادَ هِشَامٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ قَالَ سَمِعَ أُذُنَاىَ وَأَبْصَرَتْهُ عَيْنِى ، وَسَلُوا زَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ فَإِنَّهُ سَمِعَهُ مَعِى . وَلَمْ يَقُلِ الزُّهْرِىُّ سَمِعَ أُذُنِى . ( خُوَارٌ ) صَوْتٌ ، وَالْجُؤَارُ مِنْ تَجْأَرُونَ كَصَوْتِ الْبَقَرَةِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Adullah, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Esed oğulları’ndan İbnu'l-Utebiyye denilen bir adamı zekât toplamak üzere görevlendirdi. İbnu'l-Utebiyye (zekât malını toplayıp) geldiğinde “Bu, sizindir, bu da bana hediye verilmiştir!” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem (sav) minbere çıktı. –Süfyan, Hz. Peygamber minbere yükseldi ifadesini kullandı.- Sonra Allah'a hamd etti ve Onu övdü, bundan sonra şöyle devam etti: “(Görevlendirdiğimiz) memura ne oluyor ki, biz onu gönderiyoruz, sonunda gelip ‘Şu, sizindir, şu da benimdir’ diyor? Bu adam babasının ve anasının evinde otursaydı da kendisine hediye verilir miymiş yoksa verilmez miymiş bir görseydi! Canım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, bu kişi (haksız olarak) bir şey alırsa, kıyamet günü onu boynuna yüklenerek getirecektir. Aldığı mal bir deve ise inleyip bağırarak; sığır ise böğürerek, koyun ise meleyerek gelecektir.” Sonra Rasûlullah (sav) ellerini, biz koltuk altlarının bozumtırak rengini görünceye kadar kaldırdı ve üç defa “(Yâ Rab!) Tebliğ ettim mi?” diye sordu. Sufyân “Bu hadisi bize ez-Zührî anlattı” dedi. Ve Hişam da babasından Urve’nin şöyle anlattığını nakletti: “Bunu kulaklarımla işittim, gözlerimle gördüm. Zeyd b. Sâbit’e de sorunuz. Çünkü o da benimle beraber bu konuşmayı işitmiştir.” ez-Zührî “Kulaklarımla işittim” cümlesini nakletmemiştir. Buhârî “Huvâr”, “Savt=ses” demektir. “el-Cuâru”, “Tec’erûne=böğürüyorlar” fiili ile aynı kökten olup inek böğürmesi gibi böğürme manasındadır demiştir.
Açıklama:
Aşağıdaki tarik muallaktır. Hişam b. Urve ile Buhari arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ahkâm 7174, 2/705
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, Zekat memurunun hediye alması
RÜŞVET
Yolsuzluk, Devlet Malını çalmak
Zekat, memurunun adil olması
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ اسْتَعْمَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم ابْنَ اللُّتْبِيَّةِ - رَجُلاً مِنَ الأَزْدِ - عَلَى الصَّدَقَةِ فَجَاءَ بِالْمَالِ فَدَفَعَهُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ هَذَا مَالُكُمْ وَهَذِهِ هَدِيَّةٌ أُهْدِيَتْ لِى . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَفَلاَ قَعَدْتَ فِى بَيْتِ أَبِيكَ وَأُمِّكَ فَتَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْكَ أَمْ لاَ » . ثُمَّ قَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم خَطِيبًا . ثُمَّ ذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ سُفْيَانَ [اسْتَعْمَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الأَسْدِ يُقَالُ لَهُ ابْنُ اللُّتْبِيَّةِ - قَالَ عَمْرٌو وَابْنُ أَبِى عُمَرَ عَلَى الصَّدَقَةِ - فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا لِى أُهْدِىَ لِى قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ « مَا بَالُ عَامِلٍ أَبْعَثُهُ فَيَقُولُ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى . أَفَلاَ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ أَوْ فِى بَيْتِ أُمِّهِ حَتَّى يَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْهِ أَمْ لاَ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَنَالُ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ بَعِيرٌ لَهُ رُغَاءٌ أَوْ بَقَرَةٌ لَهَا خُوَارٌ أَوْ شَاةٌ تَيْعِرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْنَا عُفْرَتَىْ إِبْطَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . مَرَّتَيْنِ ].
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2396, M004739
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ اسْتَعْمَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم ابْنَ اللُّتْبِيَّةِ - رَجُلاً مِنَ الأَزْدِ - عَلَى الصَّدَقَةِ فَجَاءَ بِالْمَالِ فَدَفَعَهُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ هَذَا مَالُكُمْ وَهَذِهِ هَدِيَّةٌ أُهْدِيَتْ لِى . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَفَلاَ قَعَدْتَ فِى بَيْتِ أَبِيكَ وَأُمِّكَ فَتَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْكَ أَمْ لاَ » . ثُمَّ قَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم خَطِيبًا . ثُمَّ ذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ سُفْيَانَ [اسْتَعْمَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الأَسْدِ يُقَالُ لَهُ ابْنُ اللُّتْبِيَّةِ - قَالَ عَمْرٌو وَابْنُ أَبِى عُمَرَ عَلَى الصَّدَقَةِ - فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا لِى أُهْدِىَ لِى قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ « مَا بَالُ عَامِلٍ أَبْعَثُهُ فَيَقُولُ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى . أَفَلاَ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ أَوْ فِى بَيْتِ أُمِّهِ حَتَّى يَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْهِ أَمْ لاَ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَنَالُ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ بَعِيرٌ لَهُ رُغَاءٌ أَوْ بَقَرَةٌ لَهَا خُوَارٌ أَوْ شَاةٌ تَيْعِرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْنَا عُفْرَتَىْ إِبْطَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . مَرَّتَيْنِ ].
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, bu ikisine Abdurrezzak, ona Ma’mer, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber Ezd (kabilesin)’den İbnü’l-Lütbiyye’yi zekât memuru olarak görevlendirdi. İbnü'l-Lütbiyye, topladığı zekâtı getirerek, Efendimize (sav) verdi ve ‘Bu sizin malınız, bu ise bana verilen hediyedir’ dedi. Hz. Peygamber ona “ dedi. Sonra Rasul-i Ekrem bir konuşma yapmak üzere ayağa kalktı. Ravi bundan sonrası Süfyan hadisi gibi aktardı. Süfyan hadisi şöyleydi:
Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)’den İbnü’l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. (Amr’la İbn Ebu Ömer zekât toplama memuru olarak görevlendirdi dediler.) İbnü’l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman “Bu sizin, bu da benim; bana hediye edildi” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem, minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi: “Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, bu sizin, bu da bana hediye edildi” diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed’in canı (kudret) elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz o zekâttan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun! Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hattâ koltuk altlarının bozumtırak rengini gördük. Sonra iki defa “Allahım! Tebliğ ettim mi?” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4739, /786
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, memurun hediye alması
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2400, M004742
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ ذَكْوَانَ - وَهُوَ أَبُو الزِّنَادِ - عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَعْمَلَ رَجُلاً عَلَى الصَّدَقَةِ فَجَاءَ بِسَوَادٍ كَثِيرٍ فَجَعَلَ يَقُولُ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ إِلَىَّ . فَذَكَرَ نَحْوَهُ [اسْتَعْمَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الأَزْدِ عَلَى صَدَقَاتِ بَنِى سُلَيْمٍ يُدْعَى ابْنَ الأُتْبِيَّةِ فَلَمَّا جَاءَ حَاسَبَهُ قَالَ هَذَا مَالُكُمْ وَهَذَا هَدِيَّةٌ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَهَلاَّ جَلَسْتَ فِى بَيْتِ أَبِيكَ وَأُمِّكَ حَتَّى تَأْتِيَكَ هَدِيَّتُكَ إِنْ كُنْتَ صَادِقًا » . ثُمَّ خَطَبَنَا فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ « أَمَّا بَعْدُ فَإِنِّى أَسْتَعْمِلُ الرَّجُلَ مِنْكُمْ عَلَى الْعَمَلِ مِمَّا وَلاَّنِى اللَّهُ فَيَأْتِى فَيَقُولُ هَذَا مَالُكُمْ وَهَذَا هَدِيَّةٌ أُهْدِيَتْ لِى . أَفَلاَ جَلَسَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ وَأُمِّهِ حَتَّى تَأْتِيَهُ هَدِيَّتُهُ إِنْ كَانَ صَادِقًا وَاللَّهِ لاَ يَأْخُذُ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئًا بِغَيْرِ حَقِّهِ إِلاَّ لَقِىَ اللَّهَ تَعَالَى يَحْمِلُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَلأَعْرِفَنَّ أَحَدًا مِنْكُمْ لَقِىَ اللَّهَ يَحْمِلُ بَعِيرًا لَهُ رُغَاءٌ أَوْ بَقَرَةً لَهَا خُوَارٌ أَوْ شَاةً تَيْعِرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رُئِىَ بَيَاضُ إِبْطَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . بَصُرَ عَيْنِى وَسَمِعَ أُذُنِى] قَالَ عُرْوَةُ فَقُلْتُ لأَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ أَسَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ مِنْ فِيهِ إِلَى أُذُنِى .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Şeybânî, ona Ebü’z-Zinâd Abdullah b. Zekvân Urve b. ez-Zübeyr’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) bir kişiyi zekâtı toplamak üzere görevlendirdi. O da birçok şeyler getirdi. Ve “Bu sizin! Bu da bana hediye edildi” demeye başladı. Hadisin bundan sonrası Ebu Humeyd es-Sâidî’nin rivayeti gibi olup şöyledir:
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Ebu Üsame, ona Hişam, ona babası Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Ezd (kabilesin)’den İbnü’I-Utbiyye adında birini Süleym oğullarının zekâtlarını toplamak üzere görevlendirdi. İbnü’I-Utbiyye (görevini bitirip) geldiği zaman Rasulullah (sav) onu hesaba çekti. O da “Şu sizin malınız, bu da (bana verilmiş) hediyedir” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem “Doğru sözlü biriysen söyle bakalım! Babanın ve ananın evinde otursaydın hediyen sana gelir miydi!” dedi. Sonra bize bir konuşma yaptı. Ve Allah'a hamd u sena etti. Sonra “İmdi” diyerek sözlerine başladı ve şunları söyledi: “İçinizden birisini, Allah’ın bana havale buyurduğu bir işe memur tayin ediyorum o da gelerek ‘Şu sizin malınız, bu da bana verilen bir hediyedir’ diyor. Eğer doğru sözlü biriyse söylesin bakalım! Babasının ve anasının evinde otursaydı hediyesi kendisine gelecek miydi! Vallahi eğer sizden biriniz hakkı olmaksızın ondan bir şey alırsa kıyamet gününde Allah Teâlâ’ya, onu taşır halde kavuşur. Sakın sizden herhangi birinizin inleyip bağırması olan bir deveyi veya böğürmesi olan bir sığırı, ya da melemesi olan bir koyunu boynunda taşıyarak Allah’a kavuştuğunu öğrenmeyeyim.” Rasul-i Ekrem (sav) Sonra koltuk altlarının beyazlığı görülecek kadar ellerini kaldırdı. Ve “Allahım! Tebliğ etlim mi?” dedi. Ben (bunu) gözümle gördüm, kulağımla işittim.
Bu hadisin ravisi olan Urve dedi ki: Ebu Humeyd es-Sâidî’ye “Bunu Rasul-i Ekrem’den mi işittin?” diye sordum. Bana “Bizzat ağzından kendi kulaklarımla duydum!” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4742, /787
Senetler:
1. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
2. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
3. Süleyman b. Feyrûz eş-Şeybanî (Süleyman b. Feyrûz)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, memurun hediye alması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41554, DM001711
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْيَمَانِ الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ أنبأنا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ حَدَّثَني عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ الأَنْصَارِىِّ ثُمَّ السَّاعِدِىِّ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- اسْتَعْمَلَ عَامِلاً عَلَى الصَّدَقَةِ فَجَاءَهُ الْعَامِلُ حِينَ فَرَغَ مِنْ عَمَلِهِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الَّذِى لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى. فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« فَهَلاَّ قَعَدْتَ فِى بَيْتِ أَبِيكَ وَأُمِّكَ فَنَظَرْتَ أَيُهْدَى لَكَ أَمْ لاَ؟ ». ثُمَّ قَامَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- عَشِيَّةً بَعْدَ الصَّلاَةِ عَلَى الْمِنْبَرِ فَتَشَهَّدَ وَأَثْنَى عَلَى اللَّهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ :« أَمَّا بَعْدُ ، مَا بَالُ الْعَامِلِ نَسْتَعْمِلُهُ فَيَأْتِينَا فَيَقُولُ : هَذَا مِنْ عَمَلِكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى ، فَهَلاَّ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ وَأُمِّهِ فَيَنْظُرَ هَلْ يُهْدَى لَهُ أَمْ لاَ؟ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَغُلُّ أَحَدُكُمْ مِنْهَا شَيْئاً إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ إِنْ كَانَ بَعِيراً جَاءَ بِهِ لَهُ رُغَاءٌ ، وَإِنْ كَانَتْ بَقَرَةً جَاءَ بِهَا لَهَا خُوَارٌ ، وَإِنْ كَانَتْ شَاةً جَاءَ بِهَا تَيْعَرُ ، فَقَدْ بَلَّغْتُ ». قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ : ثُمَّ رَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَدَيْهِ حَتَّى إِنَّا لَنَنْظُرُ إِلَى عُفْرَةِ إِبْطَيْهِ. قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ : وَقَدْ سَمِعَ ذَلِكَ مَعِى مِنَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ فَسَلُوهُ.
Tercemesi:
Bize Ebü’l-Yemân el-Hakem b. Nâfi’, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve b. ez-Zübeyr, Ebu Humeyd el-Ensârî, ayrıca es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bir kişiyi zekât toplamak üzere görevlendirdi. Görevli, toplama işini bitirince Rasul-i Ekrem’e gelip “Yâ Rasulallah! Bu, size ait olan kısımdır. Bu da bana hediye edildi” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona “Babanın ve annenin evinde otursaydın da sana hediye verilecek mi verilmeyecek mi bir görseydin!” dedi. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) bir akşam vakti namazdan sonra minbere çıktı ve şehadet getirip, Allah’a lâyık olduğu şekilde senada bulundu. Sonra şöyle dedi: “İmdi! Şu görevliye ne oluyor ki, biz onu (zekât toplamakla) görevlendiriyoruz. O da bize gelip ‘Bu, sizin (verdiğiniz) görevin hasılatı. Bu da bana hediye edildi’ diyor. Babasının ve annesinin evinde otursaydı da kendisine (bir şey) hediye edilecek mi, yoksa edilmeyecek mi bir görseydi! Canım kudret elinde olan (Allah’a) yemin olsun ki, biriniz şu (zekât malından) hainlikle bir şey almaz ki, onu Kıyamet günü boynunun üzerinde taşıyarak getirmiş olmasın! Eğer (hainlik edip aşırdığı şey) bir deve ise, onu inleyip bağırmasıyla, bir sığır ise onu böğürürken, bir koyun ise onu da, melerken getirir. İşte ben (bunları size) tebliğ etmiş oldum!” Ebû Humeyd, (sözüne devamla) şöyle dedi: Sonra Rasulullah (sav) ellerini biz O’nun koltuk altlarının bozumtırak rengini görecek kadar (yukarı) kaldırdı (Ve Allah’ım! Ben tebliğ ettim dedi.) Ebû Humeyd bir de şunu ekledi: Bunu Hz. Peygamber'den (sav) benimle birlikte Zeyd b. Sabit de işitti. (İsterseniz) O’na da sorun.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Zekât 31, 2/1038
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, Zekat memurunun hediye alması
Hz. Peygamber, hitabeleri
Zekat, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'ine haram olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44331, DM002535
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- اسْتَعْمَلَ عَامِلاً عَلَى الصَّدَقَةِ فَجَاءَهُ الْعَامِلُ حِينَ فَرَغَ مِنْ عَمَلِهِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الَّذِى لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى. فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« فَهَلاَّ قَعَدْتَ فِى بَيْتِ أَبِيكَ وَأُمِّكَ فَنَظَرْتَ أَيُهْدَى لَكَ أَمْ لاَ ». ثُمَّ قَامَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- عَشِيَّةً بَعْدَ الصَّلاَةِ عَلَى الْمِنْبَرِ فَتَشَهَّدَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ :« أَمَّا بَعْدُ فَمَا بَالُ الْعَامِلِ نَسْتَعْمِلُهُ فَيَأْتِينَا فَيَقُولُ : هَذَا مِنْ عَمَلِكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى. فَهَلاَّ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ وَأُمِّهِ فَيَنْظُرَ أَيُهْدَى لَهُ أَمْ لاَ ، وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَغُلُّ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئاً إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ ، إِنْ كَانَ بَعِيراً جَاءَ بِهِ لَهُ رُغَاءٌ ، وَإِنْ كَانَتْ بَقَرَةً جَاءَ بِهَا لَهَا خُوَارٌ ، وَإِنْ كَانَتْ شَاةً جَاءَ بِهَا تَيْعِرُ ، فَقَدْ بَلَّغْتُ ». قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ : ثُمَّ رَفَعَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يَدَيْهِ حَتَّى إِنَّا لَنَنْظُرُ إِلَى عُفْرَةِ إِبْطَيْهِ - قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ - وَقَدْ سَمِعَ ذَلِكَ مَعِى مِنَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ فَسَلُوهُ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nâfi', ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve b. ez-Zübeyr Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) zekat toplamak üzere birisini görevlendirdi. Görevli işini bitirince Hz. Peygamber’e geldi ve “Yâ Rasulallah! Bu, sizindir, bu da bana hediye edildi!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Babanın ve annenin evinde otursaydın da sana hediye verilecek mi verilmeyecek mi bir görseydin!” dedi. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) bir akşam vakti namazdan sonra minbere çıktı ve şehadet getirip, Allah’a hamd etti ve O’na lâyık olduğu şekilde senada bulundu. Sonra şu konuşmayı yaptı: “İmdi! Şu görevliye ne oluyor ki, biz onu (zekat toplamakla) görevlendiriyoruz, o da bize gelip ‘Bu sizin görevinizin hasılatı, bu da bana hediye edildi’ diyor. Babasının ve annesinin evinde otursaydı da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görseydi! Muhammed’in canı (kudret) elinde olan (Allah’a) yemin olsun ki, biriniz şu (zekât malından) hainlikle bir şey almaz ki, onu Kıyamet günü boynunun üzerinde taşıyarak getirmiş olmasın! Eğer (bu aldığı şey) bir deve ise onu, inleyip bağırması olduğu halde, bir sığır ise onu böğürürken, bir koyun ise onu da melerken getirir. İşte ben (size bunları) tebliğ etmiş oldum!” Ebu Humeyd sözüne şöyle devam etti: Sonra Hz. Peygamber (sav) ellerini, biz O'nun koltuk altlarının bozumtırak rengini görecek kadar yukarı kaldırdı (Ve Allah’ım! Ben tebliğ ettim dedi.) Ebu Humeyd sözüne devamla dedi ki: Bunu Ra-sulullah’tan (sav) benimle birlikte Zeyd b. Sabit de işitmişti. (İsterseniz) O’na da sorun!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 52, 3/1619
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, Zekat memurunun hediye alması
Hz. Peygamber, hitabeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276779, M004738-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ اسْتَعْمَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً مِنَ الأَسْدِ يُقَالُ لَهُ ابْنُ اللُّتْبِيَّةِ - قَالَ عَمْرٌو وَابْنُ أَبِى عُمَرَ عَلَى الصَّدَقَةِ - فَلَمَّا قَدِمَ قَالَ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا لِى أُهْدِىَ لِى قَالَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَقَالَ « مَا بَالُ عَامِلٍ أَبْعَثُهُ فَيَقُولُ هَذَا لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى . أَفَلاَ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ أَوْ فِى بَيْتِ أُمِّهِ حَتَّى يَنْظُرَ أَيُهْدَى إِلَيْهِ أَمْ لاَ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَنَالُ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ بَعِيرٌ لَهُ رُغَاءٌ أَوْ بَقَرَةٌ لَهَا خُوَارٌ أَوْ شَاةٌ تَيْعِرُ » . ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْنَا عُفْرَتَىْ إِبْطَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ » . مَرَّتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekir’e aittir- onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)’den İbnü’l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. (Amr’la İbn Ebu Ömer zekât toplama memuru olarak görevlendirdi dediler.) İbnü’l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman “Bu sizin; bu da benim; bana hediye edildi” dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem, minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi: “Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, bu sizin, bu da bana hediye edildi” diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz o zekâttan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun!... Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hattâ koltuk altlarının bozumtırak rengini gördük. Sonra iki defa “Allahım! Tebliğ ettim mi?” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4738, /786
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, memurun hediye alması
KTB, HEDİYELEŞMEK