92 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) ölüm hastalığı sırasında kendisine Muavvizat (felak ve Nas) Surelerini okuyup üflerdi. Hastalığı ağırlaşınca, O'na bu Sureleri ben okuyup üflüyor ve bereketi sebebiyle, kendi elleriyle onu mesh ediyordum. Ma'mer der ki: Ben Zuhrî'ye “Rasulullah (sav) nasıl nasıl okuyup üflerdi?” diye sordum. o da “ellerine okur, üfler sonra elleriyle yüzünü mesh ederdi” dedi.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona Ebu Mütevekkil, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) rivayet ettiğine göre: Rasulullah'ın (sav) ashabından bir grup bir sefere çıktı ve nihayet Arap kabilelerinden birinin bölgesine vardılar. Onlardan kendilerini misafir etmelerini istediler. Onlar ise misafir etmekten kaçındılar. (O esnada)bu kabilenin reisini akrep soktu. Onun için her şeyi denediler ama hiçbir şey fayda vermiyordu. Onlardan bazıları: Şu yakınınıza konaklayan kafileye gitseniz, belki onların birinde fayda verecek bir şey vardır, dediler. Bunun üzerine onlardan bir grup (kafileye gelip): 'Ey topluluk, reisimizi akrep soktu; kendisi için her şeyi yaptık fakat hiçbir şey fayda vermiyor. Sizden birinizin yanında şifa verecek bir şey var mı? diye sordular. Kafileden bazısı (Ebu Said); 'Evet, ben dua eder ve tedavi ederim ama sizden bizi misafir etmenizi istedik, fakat siz misafir etmediniz. Onun için ben de şimdi bizim için bir ücret tayin edinceye kadar dua etmeyeceğim', dedi. Bu meselede (otuz adetli)bir sürü koyun (tedavi ücreti olmak) üzerine anlaştılar. O da (Ebu Saîd) hastaya gelip üzerine (el-Hamdu lillâhi rabbi'l-alemîn...) Fatiha suresini okudu ve üfledi. Nihayet adam, sanki bağından kurtulmuş (hayvan) gibi serbestlendi (iyileşti), ileri geri yürümeye başladı. (Kabile reisi) kafileye anlaştıkları ücreti verdi. Kafileden bir kısmı; 'Sürüyü paylaşınız' dediler. Okuyup dua edip tedavi eden (Ebu Said) ise; Rasulullah'a (sav) gidip de meseleyi danışmadıkça yapmayınız, dedi. Onlar da Rasulullah'a (sav) gidip hadiseyi anlattılar. Rasulullah (sav): "Onun (Fâtiha'nın) bu kadar tesirli bir dua olduğunu nereden bildiniz? İyi yapmışsınız, şimdi koyunları taksim ediniz ve bana da bir pay ayırınız' buyurdu.
Bana Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) vefat hastalığı sırasında Muavizzât (felak ve Nas) Surelerini okuyarak kendisi üzerine üflerdi. Hastalığı ağırlaşınca, bu Sureleri kendisine ben okur ve elinin bereketinden dolayı, kendi eliyle O'na mesh ederdim. Ma'mer der ki: Ben İbn Şihâb'a “Rasulullah (sav) nasıl nasıl okuyup üflerdi?” diye sordum. o da “ellerine okur, üfler sonra elleriyle yüzünü mesh ederdi” dedi.
BizeHammâd b. halid, ona Malik, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) hastalandığı zaman kendisine "Muavvezeteyn" (Felâk ve Nas) surelerini okuyup üflerdi. Âişe der ki: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığında ben ona bu sureleri okuyup üflemeye ve bereketini umarak O'nun kendi sağ eliyle vücudunu mesh etmeye başladım.
Bize Harun b. Hayyan, ona İbrahim b. Musa, ona Abde b. Süleyman, ona Ebu Cenab, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da babası Ebu Leyla (ra) şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında otururken bir bedevi huzura gelerek “hasta bir erkek kardeşim var” dedi. Peygamber (sav) "Kardeşinin hastalığı nedir?" diye sordu. Bedevi “Kardeşimde delilik var” dedi. Peygamber (sav) "Git de onu bana getir" buyurdu. Ebu Leylâ der ki: Bedevi de gidip onu getirdi ve Peygamber'in (sav) önünde oturttu. Ben, Peygamber'in (sav) ona şifaya kavuşması için Allah'a sığınarak Fatiha Suresi, Bakara suresinin başından dört ayet, ortalarından on ayet, Haşr suresinin sonundan üç ayet, İhlâs ve Muavvizeteyn surelerini okuduğunu işittim. Sonra bedevi şifaya kavuşup hiçbir rahatsızlığı kalmayarak ayağa kalktı.
Bize İshak b. İsa, ona Mâlik, ona Yezîd b. Husayfe, ona Amr b. Abdullah b. Ka'b, ona Nâfi b. Cübeyr, ona Osman b. Ebu'l-Âs'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Resul-i Ekrem (sav) bana geldi. Öyle bir sancı çekiyordum ki nerede ise ölmek üzereydim. Hz. Peygamber (sav) bana: "(Ağrıyan yerini) sağ elinle yedi kez meshet! Ve 'Eûzü bi izzetillâhi ve kudretihî min şerri mâ ecidu' (Duyduğum acıların şerrinden Allah'ın izzetine ve kudretine sığınıyorum!) de" buyurdu. Ben de dediğini yaptım. Allah duyduğum sancıyı giderdi. Ve ben (o günden beri) gerek aileme ve gerekse başkalarına bu duayı okumalarını (hep) tavsiye ediyorum.
Bize Abdülaziz b. Abdullah el-Üveysî, ona Süleyman, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) yatağına girdiği zaman "Kul huve'Allahu ahad" (İhlas), ve "Muavvezeteyn" (Felâk ve Nas) surelerini okuyup iki avucunun içine üfler, Sonra da iki eliyle yüzünü ve bedeninden elinin ulaştığı yerleri sıvazlardı. Âişe der ki: Rasulullah (sav) hastalandığı zaman, bu işi benim yapmamı bana emrederdi. Yunus der ki: Ben İbn Şihâb'ın yatağına girdiği zaman böyle yaptığını görürdüm.
Bize Abdullah, ona Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Ömer b. Ali, ona Ebu Cenab, ona Abdullah b. İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken bir bedevi geldi “ey Allah'ın rasulü, benim bir erkek kardeşim var, hasta” dedi. Peygamber (sav) "Kardeşinin hastalığı nedir?" diye sordu. Bedevi “kardeşimde delilik var” dedi. Peygamber (sav) "Git de onu bana getir" buyurdu. Bedevi onu Hz. Peygamber'in (sav) önünde oturttu. Hz. Peygamber (sav) ona şifaya kavuşması için Allah'a sığınarak Fatiha Suresi, Bakara suresinin başından dört ayet, sonra yine şu iki ayeti; وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ (Bakara, 163) آيَةِ الْكُرْسِيِّ (Bakara, 255), Bakara Suresinin son üç ayetini, A'râf Suresi'nin {إِنَّ رَبَّكُمْ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ} (54.) ayetini, Mü'minûn Suresi'nin sonunda {فَتَعَالَى اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ} (116.) ayetini, Cin Suresi'nin { وَأَنَّهُ تَعَالَى جَدُّ رَبِّنَا } 3. ayetini, Saffât Suresi'nin ilk 10 ayetini, Haşr suresinin son üç ayetini, İhlâs ve Muavvizeteyn surelerini okudu. Adam şifaya kavuşup sanki hiç hasta değilmiş gibi ayağa kalktı.