Giriş

Haccâc b. Minhâl şöyle dedi: Bize Cerîr b. Hâzım, ona Hasan-ı Basrî, ona da Cündeb (ra) bu mescitte rivayet etmiştir. Biz onu unutmadık ve Cündeb'in (ra) Hz. Peygamber adına yalan söyleyeceğini de düşünmüyoruz. O, Hz. Peygamber (sav)'den şöyle rivayet etmiştir: "Yaralı bir adam vardı, kendisini öldürdü. Bunun üzerine Allah, 'Kulum kendi canını almakta benim önüme geçti, Ben de ona cenneti haram kıldım' buyurdu."


Açıklama: Rivayetin doğruluğuna vurgu yapan ifadelerle birlikte Cündüb'den rivayet edilen bu rivayette ızdırap ve hangi ümmetten olduğuna, hatta öldürme şekline de değinmeksizin, adamın kendisini öldürdüğünü ve Allah Teala'nın da "kulum canını almakta benim önüme geçti, ben de ona cenneti haram kıldım" buyurduğu nakledilmiştir. Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Haccac b. Minhal arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
10143 B001364 Buhari, Cenaiz, 83

Bize Mahmud b. Hâlid, ona Ebu'l-Velîd, ona Amr, ona Yahya, ona Ebû Kılâbe, ona da Sabit b. Dahhak'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim yalan olarak İslâm’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse o dediği gibidir. Kim de bir şeyle kendini öldürürse ahirette kendisine aynı şeyle azap edilir."


Açıklama: İntihar etmek, aynı şekilde cezalandırılmayı gerektiren bir günah olarak görülmektedir. Aynı şekilde ifadesi, kişiyi hayattan koparan, takatini tüketen bir eylem olduğu dikkate alındığında önemli bir cezalandırma şekli olduğu anlaşılmaktadır. Ölümün olmadığı bir yerde, sürekli aynı şekilde azaba uğrayacak olması, Allah'a ait olan bir hakkın gaspı, imtihan dünyasında musibetler karşısında istenilen sabrı göstermeyerek Allah'a itaatsizliğin sonucudur. Dolayısıyla eylemin ne kadar büyük bir cürüm olduğunu anlaşılmaktadır.

    Öneri Formu
28209 N003802 Nesai, Eymân ve Nuzûr, 7

Bize İshak b. Mansûr, ona Ebu'l-Mugîre, ona el-Evzâî, ona Yahya, ona Ebû Kılâbe, ona Sabit b. Dahhâk(ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Bir kimse yalan olarak İslâm’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim de dünyada kendini bir şeyle öldürürse kıyamet günü kendisine aynı şeyle azap edilir. Hiç kimse sahibi olmadığı bir şeyi adayamaz."


Açıklama: Yalan yere yemin, intihar ve adak konusuna ilişkin hükümlerin birlikte zikredildiği bu rivayet, herhangi bir olaya atıfta bulunmaksızın fetva formunda zikredilmiştir. Hükümlerin ise Hz. Peygamber'in sözlerinin esas alındığı, ancak sahabi ravisi tarafından fetva olarak zikredildiği anlaşılmaktadır.

    Öneri Formu
28623 N003844 Nesai, Eymân ve Nuzûr, 31

Bize Muhammed İbn Ma'mer b. Rabiî, ona Haccâc, ona Cerîr, ona Hasan, ona Cündüb içinde bulunduğumuz bu mescitte rivayet etti. Rivayet ettiğinden beri de biz onu unutmadık, Cündüb'ün Rasûlullah’a yalan nispet etmiş olabileceğini de düşünmüyoruz. Cündüb’ün rivayetine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Sizden önceki ümmetlerden birinde, yaralı bir adam vardı. Yaranın acısına dayanamadı. Bir bıçak aldı ve elini kesti. Kan kaybından öldü. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Kulum kendi canını alma konusunda aceleci davrandı. Ben de ona Cenneti haram kıldım.”


Açıklama: Buhari'nin tercih etmiş olduğu bu rivayette, Cündüb b. Abdullah'ın anlattığına göre, önceki ümmetlerden birinde yaralı bir adamın acıya dayanamayarak bıçakla bileğini keserek kan kaybından ölmüştür. Allah Teala da kendi canını alma konusunda aceleci davrandığını beyan ederek "ona cenneti haram kıldım" buyurmuştur.

    Öneri Formu
33672 B003463 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 50

Bize Müsedded, ona Yezid b. Züray', ona Hâlid, ona Ebu Kılâbe, ona Sâbit b. Dahhâk'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslam'­dan başka bir dine mensup olduğuna dair kasıtlı olarak yalan yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim demir parçasıyla kendini öldürürse, cehennemde onunla kendisine azap edilir."


    Öneri Formu
10142 B001363 Buhari, Cenaiz, 83

Bize Ahmed b. Menî, ona İshak b. Yusuf el-Ezrak, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Kılâbe, Sabit b. Dahhâk'tan (ra) rivâyet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kul sahip olmadığı bir şey üzerine adak adayamaz. Mümin kardeşine lanet eden kimse onu öldürmüş gibidir. Mü’min kardeşini kafirlikle itham eden kişi de yine onu öldürmüş gibidir. Her hangi bir aletle intihar edip kendini öldüren kişiye Allah kıyamet gününde kendini öldürdüğü aletle azâb edecektir." [Bu konuda Ebû Zerr ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
15260 T002636 Tirmizi, İman, 16

Bize Kuteybe, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler karşı karşıya geldiler ve savaştılar. Rasulullah kendi karargâhına, düş­man tarafı da kendi karargâhına döndüklerinde, Rasûlullah'ın sahâbîleri içindeki bir adam, düşman ordusundan ayrı dü­şen veya orduya katılmamış bulunan her bir düşmanı ta'kîb ediyor ve kılıcıyla öldürüyordu. Sahabilerden biri, "Bu gün bizden hiçbir kimse falan kişinin gösterdiği yararlılığı gösteremedi!" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav): "Fakat o, cehennem ehlindendir!" buyurdu. Sahâbîlerden biri, "ben onu takip edeceğim" dedi. Sonra onunla beraber yanlarından ayrıldı. Durduğunda onunla beraber durdu, hızlandığında onunla beraber hızlandı. Adam ağır bir şekilde yaralandı. Acıya dayanamadı ve ölümü çabuklaştırmak istedi. Kılıcının sapını yere, ucunu da göğsünün ortasına koydu. Sonra da kılıcının üstüne yüklendi ve kendini öldürdü. Bunun üzerine onu takip eden sahâbî Rasulullah'ın huzuruna geldi ve "Şehâdet ederim ki, Sen muhakkak Allah'ın Rasûlü'sün" dedi. Rasûlullah:"Ne oldu?" diye sordu. Sahabi, "Daha evvel cehennem ehlinden olduğunu söylediğin kişi var ya, işte onun hakkında söylediklerini insanlar yadırgadı. Ben de: "Ben si­zin için bu adamı takip edeceğim" dedim ve hakîkaten arkası sıra çıkıp, onun her hareketini araştırdım. Sonunda bu adam ağır şekilde yaralandı ve ölümün çabuk gelmesini isteyerek kılıcının sapını yere, ucunu da iki göğsünün arasına koydu. Sonra kılıcına yüklendi ve kendisini öldürdü, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bazı insanlar vardır ki, insanların gördüğü yerlerde cennet ehline yaraşan hayırlı işler yapar. Ancak o, cehennem eh­lindendir. Yine öyle kimseler vardır ki, insanların gördüğü yerlerde cehennem ehlinin yapacağı kötü işleri yapar. Ancak o da, cen­net ehlindendir."


    Öneri Formu
29282 B002898 Buhari, Cihad, 77


    Öneri Formu
161116 MK001334 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, II, 74


    Öneri Formu
161121 MK001339 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, II, 75

Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû Bekir İsmail b. Muhammed ed-Darîr Rey şehrinde, ona Muhammed b. el-Ferec, ona Ubeydullah b. Musa, ona el-A'meş (T), Bize Ahmed b. Cafer, ona Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, ona babası Ahmed b. Hanbel, ona Vekî, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Abdurrahman b. Abdirabbilka'be, rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Onunla birlikte Kabe'nin gölgesinde oturuyordum. İnsanlara hadisler naklediyor ve şöyle diyordu: Rasullullah (sav) ile birlikte bir seferdeydik. Bir yerde konakladık. Bazılarımız çadır kuruyor, bazılarımız hayvanları ile uğraşıyor, bazılarımız ok talimi yapıyordu. Bu arada Rasulullah'ın davetçisi insanları namaza çağırdı. Ben de hemen oraya vardım. Rasulullah (sav) insanlara hutbe veriyor ve şöyle diyordu: "Ey İnsanlar! Benden önceki her peygambere ümmetini hayır bildiğine yöneltmesi ve kötü bildiğinden de uyarması bir haktır. Bu ümmetin afiyet ve esenliği ilk kısmındadır. Sonunu ise büyük bir bela ve birbirini takip eden fitneler takip edecektir. Mümin "işte bunda helak olurum" diyecek o bela dağılacak bir başkası gelecektir. Bu böyle devam edip gidecektir. Her kim cehennemden kurtulmak ve cennete girmek isterse Allah'a ve âhiret gününe iman ettiği halde can versin. İnsanlara kendisine vermeleri istediği şeyi versin. Bir imama biat eden, ona elini ve kalbinin meyvesini veren kişi yapabilirse ona itaat etsin." Bir defasında da şöyle buyurdu: "Yapabildiği sürece ona itaat etsin." Şöyle söylediğini de zannetmekteyim: "Eğer biri gelir de imama karşı çıkarsa onun boynunu vursun". Abdullah b. Amr'dan bunları duyduğum zaman başımı ayaklarımın arasına aldım ve şöyle dedim: "Amcanın oğlu Muaviye şimdi bize birbirimizi öldürmemizi, mallarımızı aramızda batıl ile yememizi emrediyor. Halbuki Allah (ac) "Kendinizi öldürmeyin", "Mallarınızı aranızda batıl ile yemeyin" buyuruyor. Elini alına koydu, başını eğdi ve ardından başını kaldırıp şöyle dedi: "Allah'a itaat ettiği konuda ona itaat et, Allah'a isyan konusunda ona isyan et." Ona şöyle dedim: "Bunu sen Allah Resulünden (sav) duydun mu?" "Evet, bu iki kulağım duydu ve kalbim onu iyice kavradı" diye cevap verdi. Vekî'in hadisinin lafzını Müslim Sahîh'inde, Ebû Bekr b. Ebû Şeybe ve başkaları da Vekî'den rivayet etmişlerdir.


    Öneri Formu
276700 BS16770-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,270