Giriş

Bize Kuteybe, ona Yakub, ona Ebu Hâzim'in rivayet ettiğine göre Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler, Peygamber'in gazvelerinden birinde karşılaşıp çarpışmışlardı. Daha sonra hem Hz. Peygamber ve hem de karşı grup karargahlarına döndüler. Müslümanların içinde bir adam vardı ki, o, müşriklerden ayrı düşen veya uzak kalan herkesi takip ediyor ve onları kılıcıyla öldürüyordu. "Yâ Resulallah! Sahabîlerin hiçbirisi filan kişi kadar cesaret ve yarar gösteremedi" denilince Resulullah: "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurdu. Sahabîler: "Eğer o kişi cehennemlikse, bizim hangimiz cennet ehlindendir?" dediler. Sahabîlerden biri: 'O kişi hakkında size ben bilgi getireceğim" dedi. Adam hızlanıp yavaşladığında onun beraberinde bulundu. Sonunda ağır bir yara aldı ve hemen ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, keskin ucunu da göğsünün arasına koydu. Sonra kılıcın üzerine yüklendi ve kendini öl­dürdü.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Öyle insanlar vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; halbuki o cehenneme gidecektir. Yine bazı kimseler vardır ki insanla­ra göre cehennem ehlinin amelini yapar ama sonunda cennetliklerden olur."


Açıklama: "Müslümanların içinde bir adam" onun inanç veya kimlik açısından farklı olduğunu ima etmektedir. Ancak Hz. Peygamber'in onun hakkında "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurması şahsın münafık olarak bilindiğini göstermektedir. Nitekim B003062-2 nolu rivayetteki 'müslüman olduğunu iddia eden' ifadeleri bunu teyit etmektedir. Diğer rivayetlerden farklı olarak yaralandığında hemen ölmek istemiş ve kılıcıyla kendisini öldürmüştür. Bu durumda Hz. Peygamber'in "Öyle insanlar vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; halbuki o cehenneme gidecektir. Yine bazı kimseler vardır ki insanla­ra göre cehennem ehlinin amelini yapar ama sonunda cennetliklerden olur" sözü, insanlar ne düşünürlerse düşünsünler iman etmediği sürece kimsenin cennete gidemeyeceğini ifade etmektedir.

    Öneri Formu
32141 B004203 Buhari, Megâzî, 38

Bize Şebîb, ona Yûnus b. Yezîd, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ile Abdurrahmân b. Abdullah b. Ka'b, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hayber'de Hz. Peygamber'in beraberinde hazır bulunduk." Abdullah b. Mübarek, Yunus'tan, o ez-Zührî'den, o Said'den o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Salih bu senede tabi olarak ez-Zührî'den bu hadisi rivayet etmiştir. Zubeydî (Muhammed b. Velîd) şöyle dedi: Bana Zührî haber verdi; ona da Abdurrahmân b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre Ubeydullah b. Ka'b şöyle demiştir: Bana Hayber'de Peygamber'le beraber hazır bulunan kişi haber verdi. Ve yine ez-Zührî şöyle demiştir: Ba­na, Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer ile Saîd b. Müseyyeb, Hz. Pey­gamber'den (sav) rivayet ettiler.


Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Abdullah b. Mübarek arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
32154 B004205 Buhari, Megâzî, 38

Bize Muallâ b. Esed, ona Vüheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim İslam’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim bir şeyle intihar ederse Cehennem ateşi içinde kendisine onunla azap edilir. Kim bir Müslümana küfür isnat ederse sanki onu öldürmüş gibidir."


Açıklama: Zorlama olmaksızın bir kişinin başka bir dine mensup olduğuna dair yemin etmesi, onun bir din olarak İslamı içselleştirmediğini göstermektedir. Diğer bir ifade ile çıkar, menfaat, korku vb. bir nedenle farklı bir kimlikle davranmak anlamına gelen münafıklık olduğunu beyan etmektedir.

    Öneri Formu
24447 B006652 Buhari, Eymân ve'n-Nuzûr, 7

Bize Yahya b. Yahya, ona Muaviye b. Sellam b. Ebu Sellam ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Her kim yalan yere İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse o kimse dediği gibidir. Ve kim bir şeyle kendini öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Bir kimse sahip olmadığı bir şeyi adayamaz."


    Öneri Formu
861 M000302 Müslim, İman, 176

Bize Ebu Ğassan el-Misma'î, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, Sabit b. Dahhâk'tan (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kişi sahip olmadığı bir şeyde adakta bulunamaz. Mümine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Her kim dünyada kendini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Her kim bir kazanç sağlamak için yalan yere bir şey iddia ederse Allah onu daha da azaltır. Bir de her kim yalan yere bir şeye yemin ederse (o da öyledir)."


    Öneri Formu
862 M000303 Müslim, İman, 176

Bize İbn Nüfeyl, ona Züheyr, ona Simak, ona da Cabir b. Semure şöyle dedi: Bir adam hastalanmıştı. Bir süre sonra onun hakkında ağıtlar yükselmeye başladı. Bunun üzerine (o hastanın) komşusu, Rasulullah'a (sav) gelip: (Ey Allah'ın Rasulü) O (adam) öldü, dedi. (Hz. Peygamber de): "Ne biliyorsun?" diye sorunca ben onu (ölmüş halde) gördüm dedi. Rasulullah da (sav): "O kimse ölmedi" dedi. (Adam da) döndü (gitti). Derken (hastanın evinden tekrar) onun için ağıtlar yükseldi. Bunun üzerine (hastanın komşusu tekrar) Rasulullah'a (sav) geldi ve Ey Allah'ın Rasulü o kimse gerçekten öldü, dedi. Peygamber de (sav): "O ölmedi" buyurdu. (Adam tekrar) döndü (gitti. Fakat) (evden yine) o kimse için ağlanıp sızlandığı işitilmeye başlandı. O sırada (hastanın) karısı (dışarı çıkıp o adama) Rasulullah'a (sav) git ve kendisine haber ver dedi; (o adam da): Ey Allah'ım, sen ona lanet et! dedi. Sonra (bu) adam gitti ve o kimseyi yanındaki mızrak demiri ile kendisini öldürmüş halde gördü. Ve hemen Peygamber'in yanına (sav) gelip onun öldüğünü kendisine bildirdi. (Rasul-ü Zîşan Efendimiz) "Ne biliyorsun?" diye sorunca onu yanındaki mızrak demiriyle kendini öldürmüş halde gördüm cevabını verdi. Hz. Peygamber tekrar "sen onu bu halde gördün mü?" diye sordu, adam da evet cevabını verdi. (Bunun üzerine Peygamber Efendimiz): "Öyleyse ben onun namazını kılmam!" buyurdu.


    Öneri Formu
20089 D003185 Ebu Davud, Cenaiz, 46, 47

Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber’den (sav) şöyle nakletmiştir: "Her kim İslam 'dan başka bir millete müntesip olduğuna dair yalan yere yemin ederse o dediği gibidir. Her kim dünyada kendisini herhangi bir şeyle öldürürse, cehennemde de kendisini onunla azap olunur. Mümine lanet etmek, onu öldürmek gibidir. Kim bir mümine küfür isnat ederse, bu da onu öldürmek gibidir."


    Öneri Formu
20696 B006105 Buhari, Edeb, 73

Bize Ebu Tevbe er-Rabî' b. Nâfi', ona Muaviye b. Sellam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e ağacın altında biat ettiğini haber veren Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmişti: "Kim yalan yere başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde kendisine onunla azap edilir. Kişi sahip olmadığı şey üzerine adakta bulunamaz."


    Öneri Formu
20991 D003257 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 7.

Bize Ali b. Ayyâş, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) müşriklerle savaşan ve Müslümanlara büyük yararlılıklar sağlayan kişilerden birine bakıp: "Her kim cehennem ehlinden bir adama bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Hz. Peygamber'in bu sözü üzerine sahâbîlerden biri o adamı takip etti. O esnada adam yaralandı ve hemen ölmek isteyerek kılıcının sivri ucunu göğsünün arasına koydu. Sonra üzerine abandı; kılıç iki küreği arasından dı­şarı çıktı. Bu haber kendisine ulaşınca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kul, insanların nazarında cennete gideceklerin amelini yapar, hâl­buki o cehennemliktir. Yine kul insanların görüşünde ateş ehlinin amelini yapar, halbuki o, cennet ehlindendir. Ameller an­cak sonlarına göre değerlendirilir."


    Öneri Formu
24240 B006493 Buhari, Rikâk, 33

Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) de bulunduğu bir gazvede, Müslümanlar için çok yararlılıklar gösteren bir adam vardı. Peygamber ona doğru baktı ve "Her kim cehennem ehlinden bir kimseye bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Bu söz üzerine oradaki topluluktan bir kimse, o adamın arka­sından gitti. Adam hâlâ müşriklere en ağır darbeleri indirmekteydi. Nihayet yaralandı ve ölümünü hızlandırmak istedi. Hemen kılıcının sivri tarafını göğsünün ortasına koydu ve üzerine yüklendi. Kılıcın ucu iki omzunun arasından dışarı çıktı. Onu takip edip gözetleyen adam süratle Hz. Peygamber'in (sav) yanı­na döndü ve "Şehâdet ederim ki, Sen Allah'ın resulüsün!" dedi. Rasûlullah: "Bu şehâdetin sebebi nedir?" diye sordu. Adam: Filan kimse için "Cehennem ehlinden olan bir kimseye bak­mak isteyen, şu adama baksın" demiştiniz. Halbuki o kişi, aramızda bu savaşta müslümânlara en fazla fayda verenlerden biriydi. Bu sözünüzden, ben onun bu hal üzere (savaşıp cihad ederken) ölmeyeceğini anladım ve onu takip ettim. Yaralanınca ölümünü hızlandırmak istedi ve intihar etti' dedi. Hz. Peygamber (sav): "Şübhesiz bir kul, cehennem ehlinin amelini işler halbuki o cennet ehlindendir. Yine bir kul da cennet ehlinin amelini işler ama cehennemlik olur. Ameller ancak sonuçları ile değerlendirilir" buyurdu.


    Öneri Formu
24345 B006607 Buhari, Kader, 5