Giriş

İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.


    Öneri Formu
56826 KK26/202 Şu'arâ, 26, 202

O zaman: Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.


    Öneri Formu
56828 KK26/203 Şu'arâ, 26, 203


    Öneri Formu
88543 MA020224 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 168

Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun:) "Gerçekten, İsrailoğullarının inandığı Tanrı'dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim. Ben de müslümanlardanım!" dedi.


    Öneri Formu
54342 KK10/90 Yûnus, 10, 90

Onu günahkârların kalplerine böyle soktuk.


    Öneri Formu
56822 KK26/200 Şu'arâ, 26, 200

Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.


    Öneri Formu
56824 KK26/201 Şu'arâ, 26, 201

Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir.


    Öneri Formu
57968 KK40/82 Mü'min, 40, 82

Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.


    Öneri Formu
58075 KK44/13 Duhân, 44, 13

Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.


    Öneri Formu
58078 KK44/15 Duhân, 44, 15


    Öneri Formu
71840 HM022857 İbn Hanbel, V, 289