Öneri Formu
Hadis Id, No:
19052, T003160
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ : حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ ( وَإِنْ مِنْكُمْ إِلاَّ وَارِدُهَا ) قَالَ: يَرِدُونَهَا ثُمَّ يَصْدُرُونَ بِأَعْمَالِهِمْ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ السُّدِّىِّ بِمِثْلِهِ . قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ قُلْتُ لِشُعْبَةَ إِنَّ إِسْرَائِيلَ حَدَّثَنِى عَنِ السُّدِّىِّ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ شُعْبَةُ :وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنَ السُّدِّىِّ مَرْفُوعًا وَلَكِنِّى عَمْدًا أَدَعُهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah b. Mesud, ''Sizden herkes oraya uğrayacak'' ayeti hakkında şöyle dedi:
(Yani), herkes (cehenneme) uğrayacak, ardından amelleri ile (oradan) çıkacaktır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Şu'be, ona da es-Süddî, benzeri (bir hadis) rivayet etmiştir.
Abdurrahman (b. Mehdî) şöyle demiştir: Şu'be'ye ''(Bu hadisi, bize) İsrail, ona es-Süddî, ona Mürra, ona da Abdullah, Nebî (sav)'den rivayet etmiştir'' dedim. Şube ise, ''ben, es-Süddî'den hadisi merfu olarak işittim, ancak onu (rivayet etmeyi) bilerek bıraktım'' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 19, 5/317
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İsmail Mürra et-Tayyib (Mürra b. Şurahil)
3. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Cehennem, toplanma yeri
KTB, İMAN
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19172, T003223
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « إِذَا قَضَى اللَّهُ فِى السَّمَاءِ أَمْرًا ضَرَبَتِ الْمَلاَئِكَةُ بِأَجْنِحَتِهَا خُضْعَانًا لِقَوْلِهِ كَأَنَّهَا سِلْسِلَةٌ عَلَى صَفْوَانٍ فَإِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا :مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ؟ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِىُّ الْكَبِيرُ قَالَ :وَالشَّيَاطِينُ بَعْضُهُمْ فَوْقَ بَعْضٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona Amr b. Dînâr, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Allah, semada bir işe hükmettiğinde melekler boyun eğerek kanatlarını çırparlar. O (hüküm, demir) zincirlerin taşa (vurması gibidir). (Meleklerin) kalplerinden korku gittiğinde '' Rabbiniz ne buyurdu'' derler. (Melekler), ''hakkı (buyurdu), o yüce ve büyüktür'' derler. (O sırada) şeytanlar da (kulak hırsızlığı için) birbirlerinin üzerinde (tepişirler).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 34, 5/362
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
İman, Esasları, Melek sembolizmi
İman, Esasları: Melekler, Allah'ın emrine tabi oluşu
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20169, T001571
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَا: بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْثٍ فَقَالَ: « إِنْ وَجَدْتُمْ فُلاَنًا وَفُلاَنًا لِرَجُلَيْنِ مِنْ قُرَيْشٍ فَأَحْرِقُوهُمَا بِالنَّارِ » . ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ أَرَدْنَا الْخُرُوجَ: « إِنِّى كُنْتُ أَمَرْتُكُمْ أَنْ تَحْرِقُوا فُلاَنًا وَفُلاَنًا بِالنَّارِ وَإِنَّ النَّارَ لاَ يُعَذِّبُ بِهَا إِلاَّ اللَّهُ فَإِنْ وَجَدْتُمُوهُمَا فَاقْتُلُوهُمَا » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَحَمْزَةَ بْنِ عَمْرٍو الأَسْلَمِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ ذَكَرَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ بَيْنَ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ وَبَيْنَ أَبِى هُرَيْرَةَ رَجُلاً فِى هَذَا الْحَدِيثِ وَرَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ مِثْلَ رِوَايَةِ اللَّيْثِ وَحَدِيثُ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ أَشْبَهُ وَأَصَحُّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Bükeyr b. Abdullah, ona Süleyman b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), bizi bir seriyye ile gönderip ''Kureyş'ten iki adamı; falanca ve falancayı bulursanız onları ateşte yakın'' buyurdu. Ardından Rasulullah (sav), biz (yola) çıkmaya koyulurken ''ben sizlere falanca ve falancayı ateşte yakmanızı emretmiştim. Şüphesiz ateşle sadece Allah azab eder. Onları yakalarsanız (sadece) öldürün'' buyurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Abbas ve Hamza b. Amr el-Eslemî'den de hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre'den rivayet edilen hadis, hasen-sahihtir. İlim ehli nezdinde de amel, buna göredir. Muhammed b. İshak, bu hadiste Süleyman b. Yesâr ile Ebu Hureyre arasında bir ravi zikretmiştir. Pek çok kimse hadisi, Leys'in rivayeti gibi aktarmıştır. Leys b. Sa'd'ın hadisi doğruya daha yakın ve daha sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Siyer 20, 4/137
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Türâb Süleyman b. Yesar el-Hilâlî (Süleyman b. Yesar el-Hilâlî)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Azap, çeşit ve figürleri
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19050, T003158
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ ذَرٍّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِجِبْرِيلَ :« مَا يَمْنَعُكَ أَنْ تَزُورَنَا أَكْثَرَ مِمَّا تَزُورُنَا ؟ » . قَالَ: فَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( وَمَا نَتَنَزَّلُ إِلاَّ بِأَمْرِ رَبِّكَ ) إِلَى آخِرِ الآيَةِ . قَالَ :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ عُمَرَ بْنِ ذَرٍّ نَحْوَهُ . .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Ya'lâ b. Ubeyd, ona Ömer b. Zer, ona babası (Zer b. Abdullah), ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Cebrâil'e, ''bizi daha fazla ziyaret etmene engel nedir'' dedi. (Bunun üzerine), ''bizler sadece Rabbinin emri ile ineriz'' ayeti nâzil oldu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadistir. Bize Hüseyin b. Hureys, ona Vekî', ona da Ömer b. Zer benzeri (bir hadis) rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 19, 5/316
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Zer b. Abdullah el-Mürhibi (Zer b. Abdullah b. Zürare b. Muaviye b. Amire)
4. Ebu Zer Ömer b. Zer el-Hemdani (Ömer b. Zer b. Abdullah b. Zürare)
5. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
İman, Esasları: Melekler, Allah'ın emrine tabi oluşu
KTB, İMAN
Melekler, Cebrail
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19084, T003176
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَزِيدَ أَبِى شُجَاعٍة عَنْ أَبِى السَّمْحِ عَنْ أَبِى الْهَيْثَمِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ( وَهُمْ فِيهَا كَالِحُونَ ) قَالَ « تَشْوِيهِ النَّارُ فَتَقَلَّصُ شَفَتُهُ الْعُلْيَا حَتَّى تَبْلُغَ وَسَطَ رَأْسِهِ وَتَسْتَرْخِى شَفَتُهُ السُّفْلَى حَتَّى تَضْرِبَ سُرَّتَهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübârek, ona Ebu Şucâ'a Said b. Yezid, ona Ebu Semh, ona Ebu Heysem, ona da Ebu Said el-Hudrî, ''onlar orada sırıtır kalırlar'' ayeti ile alakalı olarak Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Ateş, onu yakar da üst dudağı başının ortasına dek ulaşır. Alt dudağı da göbeğine yaklaşana dek sarkar.
Ebu İsa şöyle demiştir:
Bu, hasen-sahih, garib bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 23, 5/328
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Heysem Süleyman b. Amr el-Leysî (Süleyman b. Amr b. Abdulutvari)
3. Abdullah b. Semh es-Sehmî (Abdullah b. Semh b. Üsame)
4. Ebu Şucâ' Said b. Yezid el-Hımyerî (Said b. Yezid)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
İman, Esasları, Ahirete, Azap, çeşit ve figürleri
Kafir, müşrik âhirette
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19217, T003243
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنْ عَطِيَّةَ الْعَوْفِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « كَيْفَ أَنْعَمُ وَقَدِ الْتَقَمَ صَاحِبُ الْقَرْنِ الْقَرْنَ وَحَنَى جَبْهَتَهُ وَأَصْغَى سَمْعَهُ يَنْتَظِرُ أَنْ يُؤْمَرَ أَنْ يَنْفُخَ فَيَنْفُخَ! » . قَالَ الْمُسْلِمُونَ: فَكَيْفَ نَقُولُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ: « قُولُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ تَوَكَّلْنَا عَلَى اللَّهِ رَبِّنَا » . وَرُبَّمَا قَالَ سُفْيَانُ: عَلَى اللَّهِ تَوَكَّلْنَا . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رَوَاهُ الأَعْمَشُ أَيْضًا عَنْ عَطِيَّةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona Mutarrif, ona Atiyye el-Avfî, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Ben, sûra üfleyecek (melek) sûru ağzına götürmüş, ona doğru meyletmiş, kulağını kabartmış (ve) üflemek ile emrolunmayı bekleyip üflemeye (hazır iken) nasıl sevinçli olabilirim? (Bunun üzerine) müslümanlar, ''yâ Rasulullah, nasıl diyelim'' dediler. Hz. Peygamber (sav) ''şöyle deyin'' buyurdu: ''Allah bize yeter, o ne güzel vekildir, Rabbimiz olan Allah'a tevekkül ettik.'' (Râvi) Süfyân, belki de ''Allah'a tevekkül ettik'' demiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hasen bir hadistir. Bu hadisi aynı şekilde el-A'meş, Atiyye'den, o da Ebu Said'den rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 39, 5/372
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Hasan Atiyye b. Sa'd el-Avfî (Atiyye b. Sa'd b. Cünade)
3. Ebu Bekir Mutarrif b. Tarif el-Harisi (Mutarrif b. Tarif)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İman, Esasları, Melekler
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19955, T003332
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ هِلاَلِ بْنِ خَبَّابٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تُحْشَرُونَ حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً » . فَقَالَتِ امْرَأَةٌ أَيُبْصِرُ أَوْ يَرَى بَعْضُنَا عَوْرَةَ بَعْضٍ ؟ قَالَ « يَا فُلاَنَةُ ( لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ ) » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ قَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَوَاهُ سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ أَيْضًا . وَفِيهِ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Muhammed b. Fadl, ona Sâbit b. Yezid, ona Hilâl b. Habbâb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Yalın ayak, çıplak ve sünnetsiz olarak haşrolunacaksınız. (Bunun üzerine) bir kadın, ''birbirimize bakmayacak mıyız -râvi şüpheye düşerek 'görmeyecek miyiz' dedi- diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de, ''ey falanca kadın! O gün, onlardan her birini meşgul edecek bir iş vardır'' buyurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Pek çok tarik ile İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir. Bu hadisi aynı şekilde Said b. Cüveyr de rivayet etmiştir. (Bu konuda) Aişe'den de hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 80, 5/432
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Hilal b. Habbab el-Abdi (Hilal b. Habbab)
4. Ebu Zeyd Sabit b. Yezid el-Ahvel (Sabit b. Yezid)
5. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279294, M002304-2
Hadis:
حَدَّثَنَا َأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ و يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَابْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو كُرَيْبٍ كُلُّهُمْ عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ - قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ كُنْتُ أَمْشِى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى حَرَّةِ الْمَدِينَةِ عِشَاءً وَنَحْنُ نَنْظُرُ إِلَى أُحُدٍ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا ذَرٍّ » . قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « مَا أُحِبُّ أَنَّ أُحُدًا ذَاكَ عِنْدِى ذَهَبٌ أَمْسَى ثَالِثَةً عِنْدِى مِنْهُ دِينَارٌ إِلاَّ دِينَارًا أُرْصِدُهُ لِدَيْنٍ إِلاَّ أَنْ أَقُولَ بِهِ فِى عِبَادِ اللَّهِ هَكَذَا - حَثَا بَيْنَ يَدَيْهِ - وَهَكَذَا - عَنْ يَمِينِهِ - وَهَكَذَا - عَنْ شِمَالِهِ » . قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا فَقَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ » . قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنَّ الأَكْثَرِينَ هُمُ الأَقَلُّونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِلاَّ مَنْ قَالَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . مِثْلَ مَا صَنَعَ فِى الْمَرَّةِ الأُولَى قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا قَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ كَمَا أَنْتَ حَتَّى آتِيَكَ » . قَالَ فَانْطَلَقَ حَتَّى تَوَارَى عَنِّى - قَالَ - سَمِعْتُ لَغَطًا وَسَمِعْتُ صَوْتًا - قَالَ - فَقُلْتُ لَعَلَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عُرِضَ لَهُ - قَالَ - فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَّبِعَهُ قَالَ ثُمَّ ذَكَرْتُ قَوْلَهُ « لاَ تَبْرَحْ حَتَّى آتِيَكَ » . قَالَ فَانْتَظَرْتُهُ فَلَمَّا جَاءَ ذَكَرْتُ لَهُ الَّذِى سَمِعْتُ - قَالَ - فَقَالَ « ذَاكَ جِبْرِيلُ أَتَانِى فَقَالَ مَنْ مَاتَ مِنْ أُمَّتِكَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ » . قَالَ قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ « وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe İbni Nümeyr ve Ebû JCüreyb hep birden Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. Yahya dedi ki: Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Zeyd b. Vehb'den, o da Ebû Zerr'den naklen haber verdi. Ebû Zerr şöyle demiş: Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) ile Medine'nin Harra'sında yatsı zamanı hem yürüyor hem Uhut dağına bakıyorduk. (Bir ara) Resûlül-iah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) bana:
— «Yâ Ebâ Zerr!» dedi; ben:
— «Lebbeyk, yâ Resûlallah!» cevâbını verdim.
— «Şu Uhud dağı altın olarak elime geçse üçüncü Ur geceyi ondan bende bir dinar bulunduğu hâlde geçirmemi istemem. Yalnız borç İçin hazırladığım dînâr müstesna olur. —Önüne, sağına ve soluna birer avuç saçma işareti yaparak— onu Allah'ın kullarına şöyle, şöyle ve şöyle dağıtmak isterim» buyurdu. Sonra (biraz) yürüdük. Yinet
— «Yâ Ebâ Zerr!» dedi. Ben:
— «Lebbeyk, yâ Resûlallah!» dedim;
— «Hiç şüphe yok ki malı çok olanlar kıyamet günü sevabı en az olanlardır. Yalnız şöyle, şöyle ve şöyle yapanlar müstesna...» buyurdu. Ve ilk defâki gibi işarette bulundu. Sonra bir az daha yürüdük. İYine):
— «Yâ Ebâ Zerr! Ben gelinceye kadar olduğun yerde dur.» buyurdu. Ve oradan ayrılarak gözümden kayboldu gitti. Ben bir gürültü ve bir ses İşittim. (Kendi kendime):
— «Gâlibâ Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve SellemYe cinler musallat oldu.» diyerek arkasından .gitmeyi düşündüm. Sonradan onun (bana):
«Ben gelinceye kadar buradan ayrılma.» dediğini hatırlayarak kendisini bekledim. Geldiğinde işittiğim şeyleri ona anlattım. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem)-. Şöyle buyurdu:
— «O, Cibril İdi! Bana geldi de: (Ümmetinden her kim Allah'a şirk koşmayarak ölürse cennete girecektir.) dedi.» Bent
— «Zina etse de, hırsızlık yapsa da mı?» dedim.
— (Evet) zina etse de, hırsızlık yapsa da buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2304, /386
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
KTB, İMAN
Mal, mal - mülk hırsı
Şirk, şirk koşmayanlar cennete girecektir
Siyer, Uhud dağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279295, M002304-3
Hadis:
حَدَّثَنَا َأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ و يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَابْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو كُرَيْبٍ كُلُّهُمْ عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ - قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ كُنْتُ أَمْشِى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى حَرَّةِ الْمَدِينَةِ عِشَاءً وَنَحْنُ نَنْظُرُ إِلَى أُحُدٍ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا ذَرٍّ » . قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « مَا أُحِبُّ أَنَّ أُحُدًا ذَاكَ عِنْدِى ذَهَبٌ أَمْسَى ثَالِثَةً عِنْدِى مِنْهُ دِينَارٌ إِلاَّ دِينَارًا أُرْصِدُهُ لِدَيْنٍ إِلاَّ أَنْ أَقُولَ بِهِ فِى عِبَادِ اللَّهِ هَكَذَا - حَثَا بَيْنَ يَدَيْهِ - وَهَكَذَا - عَنْ يَمِينِهِ - وَهَكَذَا - عَنْ شِمَالِهِ » . قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا فَقَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ » . قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنَّ الأَكْثَرِينَ هُمُ الأَقَلُّونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِلاَّ مَنْ قَالَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . مِثْلَ مَا صَنَعَ فِى الْمَرَّةِ الأُولَى قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا قَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ كَمَا أَنْتَ حَتَّى آتِيَكَ » . قَالَ فَانْطَلَقَ حَتَّى تَوَارَى عَنِّى - قَالَ - سَمِعْتُ لَغَطًا وَسَمِعْتُ صَوْتًا - قَالَ - فَقُلْتُ لَعَلَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عُرِضَ لَهُ - قَالَ - فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَّبِعَهُ قَالَ ثُمَّ ذَكَرْتُ قَوْلَهُ « لاَ تَبْرَحْ حَتَّى آتِيَكَ » . قَالَ فَانْتَظَرْتُهُ فَلَمَّا جَاءَ ذَكَرْتُ لَهُ الَّذِى سَمِعْتُ - قَالَ - فَقَالَ « ذَاكَ جِبْرِيلُ أَتَانِى فَقَالَ مَنْ مَاتَ مِنْ أُمَّتِكَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ » . قَالَ قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ « وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe İbni Nümeyr ve Ebû JCüreyb hep birden Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. Yahya dedi ki: Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Zeyd b. Vehb'den, o da Ebû Zerr'den naklen haber verdi. Ebû Zerr şöyle demiş: Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) ile Medine'nin Harra'sında yatsı zamanı hem yürüyor hem Uhut dağına bakıyorduk. (Bir ara) Resûlül-iah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) bana:
— «Yâ Ebâ Zerr!» dedi; ben:
— «Lebbeyk, yâ Resûlallah!» cevâbını verdim.
— «Şu Uhud dağı altın olarak elime geçse üçüncü Ur geceyi ondan bende bir dinar bulunduğu hâlde geçirmemi istemem. Yalnız borç İçin hazırladığım dînâr müstesna olur. —Önüne, sağına ve soluna birer avuç saçma işareti yaparak— onu Allah'ın kullarına şöyle, şöyle ve şöyle dağıtmak isterim» buyurdu. Sonra (biraz) yürüdük. Yinet
— «Yâ Ebâ Zerr!» dedi. Ben:
— «Lebbeyk, yâ Resûlallah!» dedim;
— «Hiç şüphe yok ki malı çok olanlar kıyamet günü sevabı en az olanlardır. Yalnız şöyle, şöyle ve şöyle yapanlar müstesna...» buyurdu. Ve ilk defâki gibi işarette bulundu. Sonra bir az daha yürüdük. İYine):
— «Yâ Ebâ Zerr! Ben gelinceye kadar olduğun yerde dur.» buyurdu. Ve oradan ayrılarak gözümden kayboldu gitti. Ben bir gürültü ve bir ses İşittim. (Kendi kendime):
— «Gâlibâ Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve SellemYe cinler musallat oldu.» diyerek arkasından .gitmeyi düşündüm. Sonradan onun (bana):
«Ben gelinceye kadar buradan ayrılma.» dediğini hatırlayarak kendisini bekledim. Geldiğinde işittiğim şeyleri ona anlattım. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem)-. Şöyle buyurdu:
— «O, Cibril İdi! Bana geldi de: (Ümmetinden her kim Allah'a şirk koşmayarak ölürse cennete girecektir.) dedi.» Bent
— «Zina etse de, hırsızlık yapsa da mı?» dedim.
— (Evet) zina etse de, hırsızlık yapsa da buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2304, /386
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
KTB, İMAN
Mal, mal - mülk hırsı
Şirk, şirk koşmayanlar cennete girecektir
Siyer, Uhud dağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279296, M002304-4
Hadis:
حَدَّثَنَا َأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ و يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَابْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو كُرَيْبٍ كُلُّهُمْ عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ - قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ كُنْتُ أَمْشِى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى حَرَّةِ الْمَدِينَةِ عِشَاءً وَنَحْنُ نَنْظُرُ إِلَى أُحُدٍ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا ذَرٍّ » . قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « مَا أُحِبُّ أَنَّ أُحُدًا ذَاكَ عِنْدِى ذَهَبٌ أَمْسَى ثَالِثَةً عِنْدِى مِنْهُ دِينَارٌ إِلاَّ دِينَارًا أُرْصِدُهُ لِدَيْنٍ إِلاَّ أَنْ أَقُولَ بِهِ فِى عِبَادِ اللَّهِ هَكَذَا - حَثَا بَيْنَ يَدَيْهِ - وَهَكَذَا - عَنْ يَمِينِهِ - وَهَكَذَا - عَنْ شِمَالِهِ » . قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا فَقَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ » . قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنَّ الأَكْثَرِينَ هُمُ الأَقَلُّونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِلاَّ مَنْ قَالَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . مِثْلَ مَا صَنَعَ فِى الْمَرَّةِ الأُولَى قَالَ ثُمَّ مَشَيْنَا قَالَ « يَا أَبَا ذَرٍّ كَمَا أَنْتَ حَتَّى آتِيَكَ » . قَالَ فَانْطَلَقَ حَتَّى تَوَارَى عَنِّى - قَالَ - سَمِعْتُ لَغَطًا وَسَمِعْتُ صَوْتًا - قَالَ - فَقُلْتُ لَعَلَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عُرِضَ لَهُ - قَالَ - فَهَمَمْتُ أَنْ أَتَّبِعَهُ قَالَ ثُمَّ ذَكَرْتُ قَوْلَهُ « لاَ تَبْرَحْ حَتَّى آتِيَكَ » . قَالَ فَانْتَظَرْتُهُ فَلَمَّا جَاءَ ذَكَرْتُ لَهُ الَّذِى سَمِعْتُ - قَالَ - فَقَالَ « ذَاكَ جِبْرِيلُ أَتَانِى فَقَالَ مَنْ مَاتَ مِنْ أُمَّتِكَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ » . قَالَ قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ « وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe İbni Nümeyr ve Ebû JCüreyb hep birden Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. Yahya dedi ki: Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Zeyd b. Vehb'den, o da Ebû Zerr'den naklen haber verdi. Ebû Zerr şöyle demiş: Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) ile Medine'nin Harra'sında yatsı zamanı hem yürüyor hem Uhut dağına bakıyorduk. (Bir ara) Resûlül-iah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) bana:
— «Yâ Ebâ Zerr!» dedi; ben:
— «Lebbeyk, yâ Resûlallah!» cevâbını verdim.
— «Şu Uhud dağı altın olarak elime geçse üçüncü Ur geceyi ondan bende bir dinar bulunduğu hâlde geçirmemi istemem. Yalnız borç İçin hazırladığım dînâr müstesna olur. —Önüne, sağına ve soluna birer avuç saçma işareti yaparak— onu Allah'ın kullarına şöyle, şöyle ve şöyle dağıtmak isterim» buyurdu. Sonra (biraz) yürüdük. Yinet
— «Yâ Ebâ Zerr!» dedi. Ben:
— «Lebbeyk, yâ Resûlallah!» dedim;
— «Hiç şüphe yok ki malı çok olanlar kıyamet günü sevabı en az olanlardır. Yalnız şöyle, şöyle ve şöyle yapanlar müstesna...» buyurdu. Ve ilk defâki gibi işarette bulundu. Sonra bir az daha yürüdük. İYine):
— «Yâ Ebâ Zerr! Ben gelinceye kadar olduğun yerde dur.» buyurdu. Ve oradan ayrılarak gözümden kayboldu gitti. Ben bir gürültü ve bir ses İşittim. (Kendi kendime):
— «Gâlibâ Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve SellemYe cinler musallat oldu.» diyerek arkasından .gitmeyi düşündüm. Sonradan onun (bana):
«Ben gelinceye kadar buradan ayrılma.» dediğini hatırlayarak kendisini bekledim. Geldiğinde işittiğim şeyleri ona anlattım. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem)-. Şöyle buyurdu:
— «O, Cibril İdi! Bana geldi de: (Ümmetinden her kim Allah'a şirk koşmayarak ölürse cennete girecektir.) dedi.» Bent
— «Zina etse de, hırsızlık yapsa da mı?» dedim.
— (Evet) zina etse de, hırsızlık yapsa da buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2304, /386
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
KTB, İMAN
Mal, mal - mülk hırsı
Şirk, şirk koşmayanlar cennete girecektir
Siyer, Uhud dağı