Öneri Formu
Hadis Id, No:
13511, M007083
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَقُولُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى لأَهْوَنِ أَهْلِ النَّارِ عَذَابًا لَوْ كَانَتْ لَكَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا أَكُنْتَ مُفْتَدِيًا بِهَا فَيَقُولُ نَعَمْ فَيَقُولُ قَدْ أَرَدْتُ مِنْكَ أَهْوَنَ مِنْ هَذَا وَأَنْتَ فِى صُلْبِ آدَمَ أَنْ لاَ تُشْرِكَ - أَحْسَبُهُ قَالَ - وَلاَ أُدْخِلَكَ النَّارَ فَأَبَيْتَ إِلاَّ الشِّرْكَ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, ona babası, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona da Enes b. Mâlik’in (ra.) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Allah tebâreke ve teâlâ, cehennem ehlinden en hafif azap gören insana; ‘Şayet bütün dünya senin olsaydı, şu hâlden kurtulmaya bedel olarak verir miydin?’ diye sorar. İnsan hemen; ‘Evet’ der. Bunun üzerine Allah; ‘Halbuki ben senden Âdem’in sulbünde iken bundan daha kolay bir şey istemiştim; senden bana şirk koşmamanı istemiştim. Buna mukabil ben de seni cehenneme değil cennete sokmayı arzu etmiştim. Ama sen şirkten başkasını kabul etmedin’ buyurur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7083, /1154
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
5. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Dünya, aldatıcılığı
İman, Esasları, Ahirete iman
İnanç, dünya ve ahiret dengesi
KTB, İMAN
Kulluk, Allah'dan yüz çevirmek
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13513, M007085
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْقَوَارِيرِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يُقَالُ لِلْكَافِرِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ لَكَ مِلْءُ الأَرْضِ ذَهَبًا أَكُنْتَ تَفْتَدِى بِهِ فَيَقُولُ نَعَمْ . فَيُقَالُ لَهُ قَدْ سُئِلْتَ أَيْسَرَ مِنْ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî ile İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr rivayet ettiler. İshak: “Ahberenâ” lafzını, diğerleri ise “Haddesenâ” lafzını kullandılar. Dediler ki: Bize Muâz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik’in (ra.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
“Kıyâmet günü kâfire; ‘Şayet yeryüzü dolusu altının olsaydı, şimdi onu kurtuluş fidyesi olarak verir miydin?’ denilir. O da hemen; ‘Evet’ der. Bunun üzerine ona; ‘Halbuki senden, bundan daha kolay bir şey istenmişti’ denilir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7085, /1155
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
4. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
5. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Dünya, dünyaya düşkünlük
İman, Esasları, Ahirete iman
KTB, İMAN
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13514, M007086
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ ح وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ - يَعْنِى ابْنَ عَطَاءٍ - كِلاَهُمَا عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ [أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يُقَالُ لِلْكَافِرِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ لَكَ مِلْءُ الأَرْضِ ذَهَبًا أَكُنْتَ تَفْتَدِى بِهِ فَيَقُولُ نَعَمْ . فَيُقَالُ لَهُ قَدْ سُئِلْتَ أَيْسَرَ مِنْ ذَلِكَ »] غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ « فَيُقَالُ لَهُ كَذَبْتَ قَدْ سُئِلْتَ مَا هُوَ أَيْسَرُ مِنْ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona da Ravh b. Ubâde rivayet etti. (T) Bana Amr b. Zürâre, ona Abdülvehhâb b. Atâ haber verdi; bunların ikisine de Saîd b. Ebî Arûbe, ona Katâde, ona da Enes (ra.) bu hadîsin benzerini rivâyet etti:
[“Kıyâmet günü kâfire; ‘Şayet yeryüzü dolusu altının olsaydı, şimdi onu kurtuluş fidyesi olarak verir miydin?’ diye sorulur, o da hemen; ‘Evet’ der. Bunun üzerine kendisine; ‘Halbuki senden, bundan daha kolay bir şey istenmişti’ denilir.”]
Yalnız bir rivâyette ona; “Yalan söyledin, senden bundan daha kolayı istenmişti, buyurulur” cümlesi vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7086, /1155
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Nasr Abdulvehhab b. Ata el-Iclî (Abdulvehhab b. Ata)
5. Amr b. Ebu Amr el-Kilabi (Amr b. Zürare b. Vakıd)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13515, M007087
Hadis:
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ - وَاللَّفْظُ لِزُهَيْرٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ يُحْشَرُ الْكَافِرُ عَلَى وَجْهِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ قَالَ « أَلَيْسَ الَّذِى أَمْشَاهُ عَلَى رِجْلَيْهِ فِى الدُّنْيَا قَادِرًا عَلَى أَنْ يُمْشِيَهُ عَلَى وَجْهِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ قَتَادَةُ بَلَى وَعِزَّةِ رَبِّنَا .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Buradaki lafız Züheyr'indir. Dediler ki: Bize Yunus b. Muhammed, ona Şeybân, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra.) şöyle rivayet etti:
Bir adam,
“- Ey Allah’ın rasûlü, kıyâmet gününde kâfir yüzüstü nasıl haşredilecek? diye sordu. Rasûlullah (sav) şu cevabı verdi:
«- Onu dünyada iki ayağı üzerinde yürüten, kıyâmet gününde yüzüstü yürütmeye kadir değil midir?»
Râvî Katâde bu rivâyetin sonunda, “Elbette, Rabbimizin izzetine yemin olsun ki kadirdir” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7087, /1155
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
4. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
5. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete iman
Kafir, müşrik âhirette
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14234, M007197
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ ح وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ أَعْيَنَ ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ كُلُّهُمْ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِى خَالِدٍ ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا قَيْسٌ قَالَ سَمِعْتُ مُسْتَوْرِدًا أَخَا بَنِى فِهْرٍ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَاللَّهِ مَا الدُّنْيَا فِى الآخِرَةِ إِلاَّ مِثْلُ مَا يَجْعَلُ أَحَدُكُمْ إِصْبَعَهُ هَذِهِ - وَأَشَارَ يَحْيَى بِالسَّبَّابَةِ - فِى الْيَمِّ فَلْيَنْظُرْ بِمَ يَرْجِعُ » . وَفِى حَدِيثِهِمْ جَمِيعًا غَيْرَ يَحْيَى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ ذَلِكَ . وَفِى حَدِيثِ أَبِى أُسَامَةَ عَنِ الْمُسْتَوْرِدِ بْنِ شَدَّادٍ أَخِى بَنِى فِهْرٍ وَفِى حَدِيثِهِ أَيْضًا قَالَ وَأَشَارَ إِسْمَاعِيلُ بِالإِبْهَامِ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona da Abdullah b. İdris rivâyet etti. (T) Bize İbn Nümeyr, ona da babası ile Muhammed b. Bişr rivâyet ettiler. (T) Bize Yahya b. Yahya, ona da Musa b. A'yun haber verdi. (T) Yine bana Muhammed b. Râfİ', ona da Ebû Üsâme rivâyet etti. Bu râvîlerin hepsi İsmail b. Ebî Hâlid'den rivâyet etmişlerdir. (T) Yine bana Muhammed b. Hâtim de rivayet etti, ki buradaki lafız ona aittir. O dedi ki: Bize Yahya b. Saîd, ona İsmail, ona Kays rivayet etti. Kays dedi ki: Benû Fihr’in kardeşi Müstevrid'in şöyle dediğini bizzat duydum: Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
“Vallahi, âhirette dünyanın (değeri), ancak sizden birinin şu parmağını -Yahya b. Saîd işaret parmağını gösterdi- denize daldırdığında (çıkardığı su) kadardır. Baksın bakalım, ne kadar su çıkarabilmiş?”
Yahya’nın dışındaki diğer bütün râvîlerin hadîsinde: «Ben bunu Rasûlullah (sav) söylerken işittim» ibaresi vardır.
Ebû Üsâme'nin hadîsinde: «Benû Fihr’in kardeşi Müstevrid b. Şeddâd'dan» ibaresi de yer alır. Yine onun hadîsinde: «İsmail baş parmağı ile işaret etti» ifadesi vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7197, /1171
Senetler:
1. Müstevrid b. Şeddad el-Kuraşi (Müstevrid b. Şeddad b. Amr b. Ahab b. Habib)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
DÜNYA - AHİRET DENGESİ
Dünya, aldatıcılığı
Dünya, dünya hayatı
Dünya, dünyaya düşkünlük
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
İman, Esasları, Ahirete, üstünlüğü
KTB, İMAN
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ حَاتِمِ بْنِ أَبِى صَغِيرَةَ حَدَّثَنِى ابْنُ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ النِّسَاءُ وَالرِّجَالُ جَمِيعًا يَنْظُرُ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ قَالَ صلى الله عليه وسلم « يَا عَائِشَةُ الأَمْرُ أَشَدُّ مِنْ أَنْ يَنْظُرَ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14235, M007198
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ حَاتِمِ بْنِ أَبِى صَغِيرَةَ حَدَّثَنِى ابْنُ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ النِّسَاءُ وَالرِّجَالُ جَمِيعًا يَنْظُرُ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ قَالَ صلى الله عليه وسلم « يَا عَائِشَةُ الأَمْرُ أَشَدُّ مِنْ أَنْ يَنْظُرَ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, ona Yahya b. Saîd, ona Hâtim b. Ebî Sağîra, ona İbn Ebî Müleyke, ona Kasım b. Muhammed, ona da Hz. Âişe şöyle demiş: Ben Rasûlullah‘ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
“İnsanlar kıyamet gününde yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak hasredilecek.» Ben kendisine;
“- Ey Allah’ın rasûlü, kadınlar ve erkekler bir arada iken birbirlerine bakarlar” dedim. Bunun üzerine şöyle dedi:
“- Ya Âişe! O gün onların, birbirlerine bakmalarından daha zor işleri vardır.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7198, /1172
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ebu Yunus Hatim b. Ebu Sağira el-Kuşeyri (Hatim b. Müslim)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Müslüman, haya sahibidir
Seçki, İslam İnancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14237, M007200
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ وَهُوَ يَقُولُ « إِنَّكُمْ مُلاَقُو اللَّهِ مُشَاةً حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً » . وَلَمْ يَذْكُرْ زُهَيْرٌ فِى حَدِيثِهِ يَخْطُبُ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim ve İbn Ebî Ömer rivayet ettiler. İshak “Ahbernâ”, diğerleri ise “Haddesenâ” lafzını kullandılar. Dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, ona Amr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın haber verdiğine göre, o, Hz. Peygamber’in (sav.) hutbede şöyle dediğini işitmiş:
“Şüphesiz sizler yaya, yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak Allah'a kavuşacaksınız.»
Züheyr kendi hadîsinde: «Hutbede» kaydını zikretmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7200, /1172
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14236, M007199
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَابْنُ نُمَيْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ حَاتِمِ بْنِ أَبِى صَغِيرَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ [حَدَّثَنِى ابْنُ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ] « يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ النِّسَاءُ وَالرِّجَالُ جَمِيعًا يَنْظُرُ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ قَالَ صلى الله عليه وسلم « يَا عَائِشَةُ الأَمْرُ أَشَدُّ مِنْ أَنْ يَنْظُرَ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ »] وَلَمْ يَذْكُرْ فِى حَدِيثِهِ « غُرْلاً » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile İbn Nümeyr rivayet edip dediler ki: Bize Ebû Hâlid el-Ahmer, ona da Hâtim b. Ebî Sağîra bu isnadla rivayet etti: [Bana İbn Ebî Müleyke, ona el-Kasım b. Muhammed, ona da Hz. Âişe rivâyet etti:
“Kıyâmet günü insanlar yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak haşredilecekler.”
Ben kendisine;
“- Ey Allah’ın rasûlü, kadınlar ve erkekler bir arada iken birbirlerine bakarlar” dedim. Şöyle dedi:
“- Ya Âişe! O gün onların birbirlerine bakmaktan daha ağır işleri vardır.”]
Ancak Hâtim’in rivâyetinde «Sünnetsiz» ifadesi yer almamaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7199, /1172
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ebu Yunus Hatim b. Ebu Sağira el-Kuşeyri (Hatim b. Müslim)
5. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
حدثنا محمد قال حدثنا بشر بن محمد قال حدثنا عبد الله بن المبارك عن بن شوذب قال سمعت مالك بن دينار يحدث عن أبى غالب عن أم الدرداء قالت : زارنا سلمان من المدائن إلى الشام ماشيا وعليه كساء واندرورد قال يعنى سراويل مشمرة قال بن شوذب رؤى سلمان وعليه كساء مطموم الرأس ساقط الأذنين يعنى أنه كان أرفش فقيل له شوهت نفسك قال ان الخير خير الآخرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164349, EM000346
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا بشر بن محمد قال حدثنا عبد الله بن المبارك عن بن شوذب قال سمعت مالك بن دينار يحدث عن أبى غالب عن أم الدرداء قالت : زارنا سلمان من المدائن إلى الشام ماشيا وعليه كساء واندرورد قال يعنى سراويل مشمرة قال بن شوذب رؤى سلمان وعليه كساء مطموم الرأس ساقط الأذنين يعنى أنه كان أرفش فقيل له شوهت نفسك قال ان الخير خير الآخرة
Tercemesi:
— (86-s.) Ümmü Derda'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir;
— Selman, Meda'in şehrinden Şam'a kadar yaya yürüyerek bizi ziyaret etti. Üzerinde bir elbise ve kısa bir şalvar vardı. (Yani paçaları kıvrılmış şalvarı vardı, demiştir râvi.) İbni Şevzeb de (rivayetinde) demiştir ki:
— Selman başı kırkılmış olduğu halde üzerinde bir elbise ile görüldü. Kulakları düşüktü. Yani (kulakları) uzun ve genişti. Selman'a şöyle dendi:
— Biçimini ve kılığını çirkinleştirdin. O cevab verdi ;
— Gerçek hayır, âhiret hayrıdır.[681]
Hazreti S e I m a n'dan rivayet edilen ve S e I m a n'm şahsiyeti ile ilgili bulunan bu haberde iki önemli nokta vardır:
1— S e I m an - i Farisî, dostlarını sırf ziyaret İçin Meda'in şehrinden Şam'a kadar yaya yürümüştür. Meda'in, Bağdad'ın 26 Km. güney doğusunda ve Dicle nehri sahilinde eski bir şehrin adıdır. Hicretin 16. yılında Hz. Ö m e r rin hilâfeti zamanında Sa'd ibni Ebİ Vakkas tarafından feth olunmuştu. Şimdi harabe halindedir, işte Selman Allah rızasını kazanmak için Meda'in'den Şam'a kadar yürümek külfet ve zahmetine katlanmıştır. Selman'in bu hareketi, bize kardeş ziyaretinin ne kadar büyük bir önem taşıdığını göstermekte ve bize örnek teşkil etmektedir.
2— Kılık-kıyafet düzgünlüğü dış görünüşten ibaret bîr haldir. İnsanı İnsan eden ulvî gayeler, düşünce, niyyet ve hareketler bulunmadıkça, şekilden ibaret kıyafetin hiç bir değeri olmaz ve İnsanı kurtarmaz. S e I m a n 'in dediği gibi, insanı kurtaracak olan kıyafet değil, âhiret için değeri olan hayırlı amellerdir. Nitekim bunu kendisi ispat etmiştir, öyle kİ, kilometrelerce yaya yürümek suretiyle dostlarını ve din kardeşlerini ziyaret etmiş ve böylece hayırlı amel işlemiştir. Allah rızası için ihtiyar ettiği bu zahmet uğruna kılık-kıyafetinin düzgünlüğüne özenmerntştir; veya buna türlü mahrumiyetlerle imkân bulamamıştır. Bu demek değildir kİ, dinîmizde kıyafet düzgünlüğü yoktur. Dinimiz daima iyiyi ve güzeli emreder; temizliği de ibadetin başı sayar. Ancak bütün bunlar, iman ve ihlâs bütünlüğü mevcut olmak suretiyle kıymet kazanırlar. Onun için iman ve ihlâslı amel olmaksızın kıyafet düzgünlüğünün bulunması şekilden ibaret kaltr ve âhiret için hiç bir değeri kalmaz. Önce âhiret için geçerli amel, sonra kıyafet düzgünlüğü gelir. Sırf hayırlı amel İnsanı kurtarır, fakat sırf kıyafet güzelliği İnsanı kurtarmaz. Ikİsİ bir arada bulununca, da kemal hasıl olur.[682]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 346, /293
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ebu Galib Hazevver el-Bahili (Said b. Hazevver)
3. Ebu Yahya Malik b. Dinar es-Sâmî (Malik b. Dinar)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şevzeb el-Horasanî (Abdullah b. Şevzeb)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Bişr b. Muhammed es-Sahtiyani (Bişr b. Muhammed)
Konular:
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
İman, Esasları, Ahirete, ahiret için çalışmak
KTB, İMAN
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM