Öneri Formu
Hadis Id, No:
32383, İM004279
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ دَاوُدَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ قَوْلِهِ ( يَوْمَ تُبَدَّلُ الأَرْضُ غَيْرَ الأَرْضِ وَالسَّمَوَاتُ ) فَأَيْنَ تَكُونُ النَّاسُ يَوْمَئِذٍ قَالَ « عَلَى الصِّرَاطِ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Davud, ona el-A’meş, ona Mesrûk, ona da Hz. Âişe (ra.) şöyle dedi:
“Ben, Rasûlullah’a (sav.), ‘Bir gün gelecek yer başka yere, gökler de başka göklere dönüştürülecek’ (İbrahim, 14/48) meâlindeki âyeti sordum. İnsanlar o gün nerede olacak? dedim. Bana;
“- Sırat üzerinde olacaklar” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32384, İM004280
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُغِيرَةِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَبْدٍ الْعُتْوَارِىِّ أَحَدِ بَنِى لَيْثٍ - قَالَ - وَكَانَ فِى حَجْرِ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُهُ - يَعْنِى أَبَا سَعِيدٍ - يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يُوضَعُ الصِّرَاطُ بَيْنَ ظَهْرَانَىْ جَهَنَّمَ عَلَى حَسَكٍ كَحَسَكِ السَّعْدَانِ ثُمَّ يَسْتَجِيزُ النَّاسُ فَنَاجٍ مُسَلَّمٌ وَمَخْدُوجٌ بِهِ ثُمَّ نَاجٍ وَمُحْتَبَسٌ بِهِ وَمَنْكُوسٌ فِيهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir, ona Abdül’a’lâ, ona Muhammed b. İshak, ona Ubeydullah b. el-Muğîre, ona Leys oğullarından biri olan Süleyman b. Amr b. Abd el-Utvârî rivâyet etti. O, Ebû Saîd’in evinde idi, Ebû Saîd el-Hudrî’nin (ra.) şöyle söylediğini işittim, dedi. Ebû Saîd de Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu söyledi:
“Sırat köprüsü, cehennemin ortasında kurulur, üzerinde sa'dân dikenleri gibi dikenler vardır. İnsanlar oradan geçmeye çalışacaklar. Bazıları sapasağlam geçip kurtulur. Kimisi dikenlerle tırmalanmış olarak kurtulur. Kimisi de o dikene takılarak aş aşağı cehenneme yuvarlanır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /694
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Heysem Süleyman b. Amr el-Leysî (Süleyman b. Amr b. Abdulutvari)
3. Ubeydullah b. Muğîra es-Sebaî (Ubeydullah b. Muğîra b. Muaykib)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Seçki, İslam İnancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279237, M000177-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ كِلاَهُمَا عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ - وَهَذَا حَدِيثُ أَبِى بَكْرٍ - قَالَ أَوَّلُ مَنْ بَدَأَ بِالْخُطْبَةِ يَوْمَ الْعِيدِ قَبْلَ الصَّلاَةِ مَرْوَانُ فَقَامَ إِلَيْهِ رَجُلٌ فَقَالَ الصَّلاَةُ قَبْلَ الْخُطْبَةِ . فَقَالَ قَدْ تُرِكَ مَا هُنَالِكَ . فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ أَمَّا هَذَا فَقَدْ قَضَى مَا عَلَيْهِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الإِيمَانِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe, ona Vekî', ona da Süfyân rivâyet etti. (T) Yine bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, bu ikisine de Kays b. Müslim, ona Târık b. Şihâb rivayet ettiler. -Bu rivâyet Ebû Bekir'indir-. Ebû Bekir şöyle dedi: “Bayram günü hutbeyi namazdan önce okuma işini ilk başlatan kişi Mervân'dır. Bir adam ayağa kalkarak ona;
“- Namaz hutbeden öncedir” demiş, ama Mervân;
“- O uygulama terkedilmiştir” cevabını vermişti.
Bunun üzerine Ebû Saîd;
“— O zât kendisine düşeni yapmıştır. Ben Rasûlullah’ın (sav.) “Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin! Eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle değiştirsin. Ona da gücü yetmiyorsa kalbiyle değiştirsin. Bu ise, imanın en zayıf hâlidir” buyurduğunu işittim” demiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 177, /48
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
İman, imanın amelle ilişkisi
Kötülük, Şer, kötülüklere engel olma edebi
KTB, İMAN
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Seçki, Güzel ahlak
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279249, M000341-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ جَبَلَةَ بْنِ أَبِى رَوَّادٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْجَوَّابِ عَنْ عَمَّارِ بْنِ رُزَيْقٍ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِهَذَا الْحَدِيثِ [جَاءَ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلُوهُ إِنَّا نَجِدُ فِى أَنْفُسِنَا مَا يَتَعَاظَمُ أَحَدُنَا أَنْ يَتَكَلَّمَ بِهِ . قَالَ « وَقَدْ وَجَدْتُمُوهُ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « ذَاكَ صَرِيحُ الإِيمَانِ »].
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebî Adiy, ona Şu'be rivayet etti. (T) Yine bana Muhammed b. Amr b. Cebele b. Ebî Revvâd île Ebû Bekir b. İshak, onlara Ebû'l-Cevvâb, ona Ammâr b. Ruzeyk, bu ikisine el-A’meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre (ra.) Hz. Peygamber’den (sav.) bu hadisi rivâyet etti: [Rasûlullah’ın (sav.) ashabından bazıları gelip kendisine;
“- Biz içimizde öyle vesveseler hissediyoruz ki, onu söylemeyi bile büyük günah sayıyoruz” dediler. Hz. Peygamber;
“- Gerçekten bunu hissediyor musunuz?” diye sordu.
“- Evet” dedikleri zaman;
“- İşte bu açık imandır” buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 341, /74
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ahvas Ammar b. Rüzeyk ed-Dabbi (Ammar b. Rüzeyk)
5. Ebu Cevvab Ahvas b. Cevvab ed-Dabbî (Ahvas b. Cevvab)
6. Muhammed b. İshak es-Sâgânî (Muhammed b. İshak b. Cafer)
Konular:
İman, konuşmaktan kaçınılan ama zihinlerde dolaşan sorular
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279250, M000341-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ ح وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ جَبَلَةَ بْنِ أَبِى رَوَّادٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْجَوَّابِ عَنْ عَمَّارِ بْنِ رُزَيْقٍ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِهَذَا الْحَدِيثِ [جَاءَ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلُوهُ إِنَّا نَجِدُ فِى أَنْفُسِنَا مَا يَتَعَاظَمُ أَحَدُنَا أَنْ يَتَكَلَّمَ بِهِ . قَالَ « وَقَدْ وَجَدْتُمُوهُ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « ذَاكَ صَرِيحُ الإِيمَانِ »].
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebî Adiy, ona Şu'be rivayet etti. (T) Yine bana Muhammed b. Amr b. Cebele b. Ebî Revvâd île Ebû Bekir b. İshak, onlara Ebû'l-Cevvâb, ona Ammâr b. Ruzeyk, bu ikisine el-A’meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre (ra.) Hz. Peygamber’den (sav.) bu hadisi rivâyet etti: [Rasûlullah’ın (sav.) ashabından bazıları gelip kendisine;
“- Biz içimizde öyle vesveseler hissediyoruz ki, onu söylemeyi bile büyük günah sayıyoruz” dediler. Hz. Peygamber;
“- Gerçekten bunu hissediyor musunuz?” diye sordu.
“- Evet” dedikleri zaman;
“- İşte bu açık imandır” buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 341, /74
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ahvas Ammar b. Rüzeyk ed-Dabbi (Ammar b. Rüzeyk)
5. Ebu Cevvab Ahvas b. Cevvab ed-Dabbî (Ahvas b. Cevvab)
6. Muhammed b. Amr el-Ateki (Muhammed b. Amr b. Abbad b. Cebele)
Konular:
İman, konuşmaktan kaçınılan ama zihinlerde dolaşan sorular
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23149, B006408
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِلَّهِ مَلاَئِكَةً يَطُوفُونَ فِى الطُّرُقِ ، يَلْتَمِسُونَ أَهْلَ الذِّكْرِ ، فَإِذَا وَجَدُوا قَوْمًا يَذْكُرُونَ اللَّهَ تَنَادَوْا هَلُمُّوا إِلَى حَاجَتِكُمْ . قَالَ فَيَحُفُّونَهُمْ بِأَجْنِحَتِهِمْ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا . قَالَ فَيَسْأَلُهُمْ رَبُّهُمْ وَهْوَ أَعْلَمُ مِنْهُمْ مَا يَقُولُ عِبَادِى قَالُوا يَقُولُونَ يُسَبِّحُونَكَ ، وَيُكَبِّرُونَكَ ، وَيَحْمَدُونَكَ وَيُمَجِّدُونَكَ . قَالَ فَيَقُولُ هَلْ رَأَوْنِى قَالَ فَيَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ مَا رَأَوْكَ . قَالَ فَيَقُولُ وَكَيْفَ لَوْ رَأَوْنِى قَالَ يَقُولُونَ لَوْ رَأَوْكَ كَانُوا أَشَدَّ لَكَ عِبَادَةً ، وَأَشَدَّ لَكَ تَمْجِيدًا ، وَأَكْثَرَ لَكَ تَسْبِيحًا . قَالَ يَقُولُ فَمَا يَسْأَلُونِى قَالَ يَسْأَلُونَكَ الْجَنَّةَ . قَالَ يَقُولُ وَهَلْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَبِّ مَا رَأَوْهَا . قَالَ يَقُولُ فَكَيْفَ لَوْ أَنَّهُمْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لَوْ أَنَّهُمْ رَأَوْهَا كَانُوا أَشَدَّ عَلَيْهَا حِرْصًا ، وَأَشَدَّ لَهَا طَلَبًا ، وَأَعْظَمَ فِيهَا رَغْبَةً . قَالَ فَمِمَّ يَتَعَوَّذُونَ قَالَ يَقُولُونَ مِنَ النَّارِ . قَالَ يَقُولُ وَهَلْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ مَا رَأَوْهَا . قَالَ يَقُولُ فَكَيْفَ لَوْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لَوْ رَأَوْهَا كَانُوا أَشَدَّ مِنْهَا فِرَارًا ، وَأَشَدَّ لَهَا مَخَافَةً . قَالَ فَيَقُولُ فَأُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ غَفَرْتُ لَهُمْ . قَالَ يَقُولُ مَلَكٌ مِنَ الْمَلاَئِكَةِ فِيهِمْ فُلاَنٌ لَيْسَ مِنْهُمْ إِنَّمَا جَاءَ لِحَاجَةٍ . قَالَ هُمُ الْجُلَسَاءُ لاَ يَشْقَى بِهِمْ جَلِيسُهُمْ » . رَوَاهُ شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ وَلَمْ يَرْفَعْهُ . وَرَوَاهُ سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir (b. Abdülhamid), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Ebu Salih (Zekvân es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın bir sınıf melekleri vardır ki, bunlar sokaklarda dolaşırlar, zikir ehlini ararlar. Onlar Allah'ı anan bir topluluk bulunca birbirlerine: 'Aradığınıza geliniz' diye seslenirler. Bunun üzerine melekler kanatlarıyla zikir ehlinin (yerden) gökyüzüne kadar etrafını kuşatırlar. Rabb'leri onları en iyi şekilde bildiği halde, meleklere: "Kullarım ne söylüyorlar?" diye sorar. Onlar da: 'Subhânallah' diyerek Sen'i tesbih ediyorlar, Allâhu Ekber diyerek Sen'i yüceltiyorlar, el-Hamdu lillâh diyerek San'a hamd ediyorlar! derler. Sonra Allah: "Bu kullarım Beni görürler mi ki?"diye sorar. Melekler: 'Hayır, vallahi onlar Sen'i görmezler!' derler. Allah: 'O kullarım ya Beni görseler nasıl olurlar?' buyurur. Melekler: 'Onlar Sen'i görseler, Sana daha çok ibadet ederler; seni daha çok yüceltirler ve sana olan övgüleri daha çok olur! derler. Allah: "Benden ne istiyorlar?" diye sorar. Melekler de: 'Cenneti istiyorlar!' derler. Allah: "Onlar cenneti görmüşler mi?" Melekler: 'Hayır, vallahi onlar cenneti görmemişlerdir!' Allah:"Ya onlar cenneti görselerdi?" Melekler: 'Eğer görselerdi cennete karşı hevesleri daha çok, istekleri daha şiddetli, rağbetleri daha büyük olurdu.'Allah: "O kullarım neyden bana sığınırlar?" Melekler: 'Cehennem ateşinden!' derler. Allah: "Cehennemi gördüler mi?" Melekler: 'Hayır, vallahi onu görmediler.' Allah: "Ya görselerdi nasıl olurlardı?" Melekler: 'Ondan daha çok kaçınırlardı, korkuları daha çok olurdu.' Bunun üzerine Allah, meleklere: "Ey melekler, ben sizleri şahid tutuyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım!" buyurur. Meleklerden birisi: 'O zikredenlerin arasında falan kişi var ki, o zikredenlerden değildir, bir ihtiyacı için gelmişti!' der. Bunun üzerine Allah: "O mecliste oturanlar öyle kemal (olgunluk) sahibi kimselerdir ki, onlarla birlikte oturanlar yoldan çıkmaz! buyurur."
Bu hadisi Şu'be, A'meş'ten, Hz. Peygamber'e ref' etmeyerek (yükseltmeyerek, irsal yaparak) rivayet etti. Yine bu hadisi Süheyl, babası Ebu Salih es-Semmân'dan; o da Ebu Hureyre'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 66, 2/561
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Dua, Allah’la iletişim aracı
İman, Esasları, Melek sembolizmi
KTB, İMAN
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا عُمَارَةُ حَدَّثَنَا أَبُو زُرْعَةَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ رضى الله عنه قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا ، فَإِذَا رَآهَا النَّاسُ آمَنَ مَنْ عَلَيْهَا ، فَذَاكَ حِينَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا ، لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ » .
Açıklama: Hadiste atfedilen ayet için bkz. En'am 6/158.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31785, B004635
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا عُمَارَةُ حَدَّثَنَا أَبُو زُرْعَةَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ رضى الله عنه قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا ، فَإِذَا رَآهَا النَّاسُ آمَنَ مَنْ عَلَيْهَا ، فَذَاكَ حِينَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا ، لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail (et-Tebûzekî), ona Abdülvahid (b. Ziyad el-Abdî), ona Umare (b. Ka'ka' ed-Dabbî), ona Ebu Zür'a (b. Amr el-Becelî), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Güneş, batıdan doğduğu ve insanlar Kıyamet'in koptuğunu gördükleri vakit yeryüzünde bulunan kişiler ona iman edeceklerdir. [Heyhat!] İşte o an daha önce iman etmemiş olan kişiye, imanının faydasının olmadığı zamandır."
Açıklama:
Hadiste atfedilen ayet için bkz. En'am 6/158.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 10, 2/184
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, alametleri
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32264, İM004195
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ دِينَارٍ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَبُو رَجَاءٍ الْخُرَاسَانِىُّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى جِنَازَةٍ فَجَلَسَ عَلَى شَفِيرِ الْقَبْرِ فَبَكَى حَتَّى بَلَّ الثَّرَى ثُمَّ قَالَ « يَا إِخْوَانِى لِمِثْلِ هَذَا فَأَعِدُّوا » .
Tercemesi:
Bize el-Kasım b. Zekeriya b. Dînâr, ona İshak b. Mansur, ona Ebû Recâ el-Horasânî, ona Muhammed b. Mâlik, ona da Verâ (ra.) rivâyet etti:
“Rasûlullah (sav.) ile birlkte bir cenazede idik. Hz. Peygamber (sav.) kabrin kenarı üzerinde oturdu ve ağladı, o kadar ki göz yaşları toprağı ıslattı. Sonra şöyle buyurdu:
“- Ey kardeşlerim! İşte bu hâl için hazırlık yapın!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 19, /681
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu Muğira Muhammed b. Malik Cuzecani (Muhammed b. Malik)
3. Ebu Racâ Abdullah b. Vakid Herevi (Abdullah b. Vakid b. Haris b. Abdullah b. Erkam)
4. İshak b. Mansur es-Selûlî (İshak b. Mansur es-Selûlî)
5. Kasım b. Dinar el-Kuraşî (Kasım b. Zekeriyya b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber, müslümanları uyarması
Hz. Peygamber, Hüznü ve Sevinci
Hz. Peygamber, zühdü
İman, Esasları, Ahirete, ahiret için çalışmak
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
KTB, İMAN
Kulluk, Allah korkusu ve ondan dolayı ağlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32380, İM004276
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ حَاتِمِ بْنِ أَبِى صَغِيرَةَ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْقَاسِمِ قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ قَالَ « حُفَاةً عُرَاةً » . قُلْتُ وَالنِّسَاءُ قَالَ « وَالنِّسَاءُ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَا يُسْتَحْيَى قَالَ « يَا عَائِشَةُ الأَمْرُ أَشَدُّ مِنْ أَنْ يَنْظُرَ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ebû Halid el-Ahmer, ona Hâtim b. Ebî Sağîra, ona İbn Ebî Müleyke, ona el-Kasım, ona da Hz. Âişe (ra.) dedi ki: Hz. Peygamber’e;
“- Ey Allah’ın rasûlü, kıyamet günü insanlar mahşere nasıl gidecekler?” diye sordum.
“- Yalınayak ve çıplak olarak mahşere gelecekler” buyurdu. Ben;
“- Kadınlar da çıplak mı olacaklar?” deince;
“- Evet, kadınlar da” dedi.
“- Ey Allah’ın rasûlü, bu hâlden utanılmaz mı?” diye sorunca;
“- Ya Âişe! O gün iş, insanların birbirlerine bakmayı düşünmekten çok daha şiddetlidir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ebu Yunus Hatim b. Ebu Sağira el-Kuşeyri (Hatim b. Müslim)
5. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
İman, Esasları: Ahirete iman, diriliş, ba's
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Müslüman, haya sahibidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32382, İM004278
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ وَأَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ( يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ ) قَالَ « يَقُومُ أَحَدُهُمْ فِى رَشْحِهِ إِلَى أَنْصَافِ أُذُنَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona İsa b. Yunus ile Ebû Halid el-Ahmer, onlara İbn Avn, ona Nâfi’, ona da İbn Ömer (ra.) şöyle dedi:
“O gün insanlar âlemlerin rabbinin huzuruna çıkacaklar” (el-Mutaffifîn, 83/6) meâlindeki âyet hakkında Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
"Onların her biri iki kulağının yarılarına kadar tere batmış olarak ayakta (bekleyip) durur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek