Giriş


    Öneri Formu
29583 N004873 Nesai, Kasâme, 48-49


    Öneri Formu
46993 DM002851 Darimi, Rikak, 88


    Öneri Formu
279041 M002469-2 Müslim, Zekat, 158


    Öneri Formu
279831 M002463-2 Müslim, Zekat, 154


    Öneri Formu
279832 M002463-3 Müslim, Zekat, 154


    Öneri Formu
279833 M002464-2 Müslim, Zekat, 154


    Öneri Formu
46825 HM008837 İbn Hanbel, II, 373


Açıklama: Hz. Ali’nin sözü olarak rivâyet edilen bu söz, benzer ifadelerle Ebû Musa’l-Eş’arî tarafından merfû olarak Hz. Peygamber’den de rivâyet edilmiştir. Bu rivâyette çeşitli inançtaki insanların Kur’ân ile olan alâkaları güzel bir teşbihle anlatılmaktadır. İnsanlar ya mü’mindirler, ya değildirler. Mü’min olan da, olmayan da Kur’ân’ı ya okuyup anlar ve gereğini uygular, ya okuyup anlamaz ve gereğine de kulak asmazlar. İşte bu hadîste, bu gurupların hepsinin canlı bir tablosu çizilmektedir. Burada iman tad’a, Kur’ân da güzel kokuya benzetilmektedir. İman, mü’mine Kur’ân okumaktan elzemdir. Nitekim yiyeceklerdeki tad vasfı da güzel kokudan elzemdir. İnsan her şeyden önce mü’min olduğu için tadı güzeldir; Kur’ân’a uygun bir hayat yaşayınca da onun güzelliği ve kokusu dışardan da hissedilir. Yani onun iyi biri olduğu, dışarıya yansıyan hizmetleriyle de anlaşılır. Dolayısıyla onun mü’min olduğu için tadı güzel, Kur’ân’a uygun yaşantısıyla da etrafa yayılan kokusu güzeldir.

    Öneri Formu
51682 DM003405 Darimi, Fedailu'l-Kur'an, 8


    Öneri Formu
46986 DM002844 Darimi, Rikak, 82


    Öneri Formu
46987 DM002845 Darimi, Rikak, 83