Öneri Formu
Hadis Id, No:
279828, M002456-4
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْفِهْرِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَالضَّحَّاكُ الْهَمْدَانِىُّ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَقْسِمُ قَسْمًا أَتَاهُ ذُو الْخُوَيْصِرَةِ وَهُوَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اعْدِلْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَيْلَكَ وَمَنْ يَعْدِلُ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ قَدْ خِبْتَ وَخَسِرْتَ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رضى الله عنه يَا رَسُولَ اللَّهِ ائْذَنْ لِى فِيهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنَّ لَهُ أَصْحَابًا يَحْقِرُ أَحَدُكُمْ صَلاَتَهُ مَعَ صَلاَتِهِمْ وَصِيَامَهُ مَعَ صِيَامِهِمْ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ يُنْظَرُ إِلَى نَصْلِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى رِصَافِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى نَضِيِّهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ - وَهُوَ الْقِدْحُ - ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى قُذَذِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ سَبَقَ الْفَرْثَ وَالدَّمَ . آيَتُهُمْ رَجُلٌ أَسْوَدُ إِحْدَى عَضُدَيْهِ مِثْلُ ثَدْىِ الْمَرْأَةِ أَوْ مِثْلُ الْبَضْعَةِ تَدَرْدَرُ يَخْرُجُونَ عَلَى حِينِ فُرْقَةٍ مِنَ النَّاسِ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَأَشْهَدُ أَنِّى سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَشْهَدُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَاتَلَهُمْ وَأَنَا مَعَهُ فَأَمَرَ بِذَلِكَ الرَّجُلِ فَالْتُمِسَ فَوُجِدَ فَأُتِىَ بِهِ حَتَّى نَظَرْتُ إِلَيْهِ عَلَى نَعْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الَّذِى نَعَتَ .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir (Ahmed b. Amr b. Abdullah), ona Abdullah b. Vehb (b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf), ona Ebu Saîd el-Hudrî; (T) Bana Harmele b. Yahya ve Ahmed b. Abdurrahman el-Fihrî, onlara İbn Vehb (Abdullah b. Vehb b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf) ve Dahhak el-Hemedanî'nin rivayet ettiğine göre Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Bir keresinde Rasulullah (sav) ganimet taksim ederken yanında bulunuyorduk. Bu sırada yanına Temimoğulları kabilesinden birisi olan Zülhüveysıra geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü! (Ganimetleri taksim ederken) adil ol!" dedi. Rasulullah (sav) "Yazık sana! Ben de adil değilsem başka kim adil olabilir ki. Eğer adil olmasaydım sen (adil olmayan birine tabi/bağlı olmuş olacağın için) büsbütün kaybederdin." buyurdu. Ömer b. Hattab (ra) "İzin ver. Şunun boynunu vurayım." dedi. Rasulullah (sav) "Ona dokunma. Onun öyle arkadaşları vardır ki sizden birisi onların kıldığı namaza ve oruca bakınca kendi namazını ve orucunu azımsar. Onun bu arkadaşları Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi İslam'dan çıkan kimselerdir. Bu okun ucundaki demirli kısma bakılır (ama avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun ucunun üst kısmına bakılır, yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun çubuğuna bakılır, ama yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey olmadığı görülür. Son olarak okun (en son kısmındaki) tüylere bakılır. Ancak okun delip geçtiği dışkı ve kandan hiç bir şey bulunamaz. Bunların alameti aralarında bulunan siyah bir adamdır. Bu adamın pazılarından birisi kadın göğsü veya titreyen bir et parçası gibidir. Onlar, Müslümanlar arasında ihtilaflar baş gösterdiğinde ortaya çıkacaklar." buyurdu. Ebu Saîd "Ben bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittiğime ve Ali b. Ebu Talib'in (ra) onlarla savaştığına tanıklık ederim. O savaşırken ben de yanındaydım. Sözü edilen adamın aranmasını emretmiş, adam bulunmuş ve getirilmişti. Baktım ki adam tam da Rasulullah'ın (sav) anlattığı şekildeydi." demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2456, /413
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Ubeydullah Ahmed b. Abdurrahman el-Kuraşi (Ahmed b. Abdurrahman b. Vehb b. Müslim)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Münafık, Nifak / Münafık
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279829, M002456-5
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْفِهْرِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَالضَّحَّاكُ الْهَمْدَانِىُّ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَقْسِمُ قَسْمًا أَتَاهُ ذُو الْخُوَيْصِرَةِ وَهُوَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اعْدِلْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَيْلَكَ وَمَنْ يَعْدِلُ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ قَدْ خِبْتَ وَخَسِرْتَ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رضى الله عنه يَا رَسُولَ اللَّهِ ائْذَنْ لِى فِيهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنَّ لَهُ أَصْحَابًا يَحْقِرُ أَحَدُكُمْ صَلاَتَهُ مَعَ صَلاَتِهِمْ وَصِيَامَهُ مَعَ صِيَامِهِمْ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ يُنْظَرُ إِلَى نَصْلِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى رِصَافِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى نَضِيِّهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ - وَهُوَ الْقِدْحُ - ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى قُذَذِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ سَبَقَ الْفَرْثَ وَالدَّمَ . آيَتُهُمْ رَجُلٌ أَسْوَدُ إِحْدَى عَضُدَيْهِ مِثْلُ ثَدْىِ الْمَرْأَةِ أَوْ مِثْلُ الْبَضْعَةِ تَدَرْدَرُ يَخْرُجُونَ عَلَى حِينِ فُرْقَةٍ مِنَ النَّاسِ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَأَشْهَدُ أَنِّى سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَشْهَدُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَاتَلَهُمْ وَأَنَا مَعَهُ فَأَمَرَ بِذَلِكَ الرَّجُلِ فَالْتُمِسَ فَوُجِدَ فَأُتِىَ بِهِ حَتَّى نَظَرْتُ إِلَيْهِ عَلَى نَعْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الَّذِى نَعَتَ .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir (Ahmed b. Amr b. Abdullah), ona Abdullah b. Vehb (b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf), ona Ebu Saîd el-Hudrî; (T) Bana Harmele b. Yahya ve Ahmed b. Abdurrahman el-Fihrî, onlara İbn Vehb (Abdullah b. Vehb b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf) ve Dahhak el-Hemedanî'nin rivayet ettiğine göre Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Bir keresinde Rasulullah (sav) ganimet taksim ederken yanında bulunuyorduk. Bu sırada yanına Temimoğulları kabilesinden birisi olan Zülhüveysıra geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü! (Ganimetleri taksim ederken) adil ol!" dedi. Rasulullah (sav) "Yazık sana! Ben de adil değilsem başka kim adil olabilir ki. Eğer adil olmasaydım sen (adil olmayan birine tabi/bağlı olmuş olacağın için) büsbütün kaybederdin." buyurdu. Ömer b. Hattab (ra) "İzin ver. Şunun boynunu vurayım." dedi. Rasulullah (sav) "Ona dokunma. Onun öyle arkadaşları vardır ki sizden birisi onların kıldığı namaza ve oruca bakınca kendi namazını ve orucunu azımsar. Onun bu arkadaşları Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi İslam'dan çıkan kimselerdir. Bu okun ucundaki demirli kısma bakılır (ama avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun ucunun üst kısmına bakılır, yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun çubuğuna bakılır, ama yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey olmadığı görülür. Son olarak okun (en son kısmındaki) tüylere bakılır. Ancak okun delip geçtiği dışkı ve kandan hiç bir şey bulunamaz. Bunların alameti aralarında bulunan siyah bir adamdır. Bu adamın pazılarından birisi kadın göğsü veya titreyen bir et parçası gibidir. Onlar, Müslümanlar arasında ihtilaflar baş gösterdiğinde ortaya çıkacaklar." buyurdu. Ebu Saîd "Ben bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittiğime ve Ali b. Ebu Talib'in (ra) onlarla savaştığına tanıklık ederim. O savaşırken ben de yanındaydım. Sözü edilen adamın aranmasını emretmiş, adam bulunmuş ve getirilmişti. Baktım ki adam tam da Rasulullah'ın (sav) anlattığı şekildeydi." demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2456, /413
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Münafık, Nifak / Münafık
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23149, B006408
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِلَّهِ مَلاَئِكَةً يَطُوفُونَ فِى الطُّرُقِ ، يَلْتَمِسُونَ أَهْلَ الذِّكْرِ ، فَإِذَا وَجَدُوا قَوْمًا يَذْكُرُونَ اللَّهَ تَنَادَوْا هَلُمُّوا إِلَى حَاجَتِكُمْ . قَالَ فَيَحُفُّونَهُمْ بِأَجْنِحَتِهِمْ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا . قَالَ فَيَسْأَلُهُمْ رَبُّهُمْ وَهْوَ أَعْلَمُ مِنْهُمْ مَا يَقُولُ عِبَادِى قَالُوا يَقُولُونَ يُسَبِّحُونَكَ ، وَيُكَبِّرُونَكَ ، وَيَحْمَدُونَكَ وَيُمَجِّدُونَكَ . قَالَ فَيَقُولُ هَلْ رَأَوْنِى قَالَ فَيَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ مَا رَأَوْكَ . قَالَ فَيَقُولُ وَكَيْفَ لَوْ رَأَوْنِى قَالَ يَقُولُونَ لَوْ رَأَوْكَ كَانُوا أَشَدَّ لَكَ عِبَادَةً ، وَأَشَدَّ لَكَ تَمْجِيدًا ، وَأَكْثَرَ لَكَ تَسْبِيحًا . قَالَ يَقُولُ فَمَا يَسْأَلُونِى قَالَ يَسْأَلُونَكَ الْجَنَّةَ . قَالَ يَقُولُ وَهَلْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ يَا رَبِّ مَا رَأَوْهَا . قَالَ يَقُولُ فَكَيْفَ لَوْ أَنَّهُمْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لَوْ أَنَّهُمْ رَأَوْهَا كَانُوا أَشَدَّ عَلَيْهَا حِرْصًا ، وَأَشَدَّ لَهَا طَلَبًا ، وَأَعْظَمَ فِيهَا رَغْبَةً . قَالَ فَمِمَّ يَتَعَوَّذُونَ قَالَ يَقُولُونَ مِنَ النَّارِ . قَالَ يَقُولُ وَهَلْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لاَ وَاللَّهِ مَا رَأَوْهَا . قَالَ يَقُولُ فَكَيْفَ لَوْ رَأَوْهَا قَالَ يَقُولُونَ لَوْ رَأَوْهَا كَانُوا أَشَدَّ مِنْهَا فِرَارًا ، وَأَشَدَّ لَهَا مَخَافَةً . قَالَ فَيَقُولُ فَأُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ غَفَرْتُ لَهُمْ . قَالَ يَقُولُ مَلَكٌ مِنَ الْمَلاَئِكَةِ فِيهِمْ فُلاَنٌ لَيْسَ مِنْهُمْ إِنَّمَا جَاءَ لِحَاجَةٍ . قَالَ هُمُ الْجُلَسَاءُ لاَ يَشْقَى بِهِمْ جَلِيسُهُمْ » . رَوَاهُ شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ وَلَمْ يَرْفَعْهُ . وَرَوَاهُ سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir (b. Abdülhamid), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Ebu Salih (Zekvân es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın bir sınıf melekleri vardır ki, bunlar sokaklarda dolaşırlar, zikir ehlini ararlar. Onlar Allah'ı anan bir topluluk bulunca birbirlerine: 'Aradığınıza geliniz' diye seslenirler. Bunun üzerine melekler kanatlarıyla zikir ehlinin (yerden) gökyüzüne kadar etrafını kuşatırlar. Rabb'leri onları en iyi şekilde bildiği halde, meleklere: "Kullarım ne söylüyorlar?" diye sorar. Onlar da: 'Subhânallah' diyerek Sen'i tesbih ediyorlar, Allâhu Ekber diyerek Sen'i yüceltiyorlar, el-Hamdu lillâh diyerek San'a hamd ediyorlar! derler. Sonra Allah: "Bu kullarım Beni görürler mi ki?"diye sorar. Melekler: 'Hayır, vallahi onlar Sen'i görmezler!' derler. Allah: 'O kullarım ya Beni görseler nasıl olurlar?' buyurur. Melekler: 'Onlar Sen'i görseler, Sana daha çok ibadet ederler; seni daha çok yüceltirler ve sana olan övgüleri daha çok olur! derler. Allah: "Benden ne istiyorlar?" diye sorar. Melekler de: 'Cenneti istiyorlar!' derler. Allah: "Onlar cenneti görmüşler mi?" Melekler: 'Hayır, vallahi onlar cenneti görmemişlerdir!' Allah:"Ya onlar cenneti görselerdi?" Melekler: 'Eğer görselerdi cennete karşı hevesleri daha çok, istekleri daha şiddetli, rağbetleri daha büyük olurdu.'Allah: "O kullarım neyden bana sığınırlar?" Melekler: 'Cehennem ateşinden!' derler. Allah: "Cehennemi gördüler mi?" Melekler: 'Hayır, vallahi onu görmediler.' Allah: "Ya görselerdi nasıl olurlardı?" Melekler: 'Ondan daha çok kaçınırlardı, korkuları daha çok olurdu.' Bunun üzerine Allah, meleklere: "Ey melekler, ben sizleri şahid tutuyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım!" buyurur. Meleklerden birisi: 'O zikredenlerin arasında falan kişi var ki, o zikredenlerden değildir, bir ihtiyacı için gelmişti!' der. Bunun üzerine Allah: "O mecliste oturanlar öyle kemal (olgunluk) sahibi kimselerdir ki, onlarla birlikte oturanlar yoldan çıkmaz! buyurur."
Bu hadisi Şu'be, A'meş'ten, Hz. Peygamber'e ref' etmeyerek (yükseltmeyerek, irsal yaparak) rivayet etti. Yine bu hadisi Süheyl, babası Ebu Salih es-Semmân'dan; o da Ebu Hureyre'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 66, 2/561
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Dua, Allah’la iletişim aracı
İman, Esasları, Melek sembolizmi
KTB, İMAN
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا عُمَارَةُ حَدَّثَنَا أَبُو زُرْعَةَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ رضى الله عنه قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا ، فَإِذَا رَآهَا النَّاسُ آمَنَ مَنْ عَلَيْهَا ، فَذَاكَ حِينَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا ، لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ » .
Açıklama: Hadiste atfedilen ayet için bkz. En'am 6/158.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31785, B004635
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا عُمَارَةُ حَدَّثَنَا أَبُو زُرْعَةَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ رضى الله عنه قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا ، فَإِذَا رَآهَا النَّاسُ آمَنَ مَنْ عَلَيْهَا ، فَذَاكَ حِينَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا ، لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail (et-Tebûzekî), ona Abdülvahid (b. Ziyad el-Abdî), ona Umare (b. Ka'ka' ed-Dabbî), ona Ebu Zür'a (b. Amr el-Becelî), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Güneş, batıdan doğduğu ve insanlar Kıyamet'in koptuğunu gördükleri vakit yeryüzünde bulunan kişiler ona iman edeceklerdir. [Heyhat!] İşte o an daha önce iman etmemiş olan kişiye, imanının faydasının olmadığı zamandır."
Açıklama:
Hadiste atfedilen ayet için bkz. En'am 6/158.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 10, 2/184
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, alametleri
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31621, İM004108
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ قَالَ سَمِعْتُ الْمُسْتَوْرِدَ أَخَا بَنِى فِهْرٍ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا مَثَلُ الدُّنْيَا فِى الآخِرَةِ إِلاَّ مَثَلُ مَا يَجْعَلُ أَحَدُكُمْ إِصْبَعَهُ فِى الْيَمِّ فَلْيَنْظُرْ بِمَ يَرْجِعُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası ile Muhammed b. Bişr, onlara İsmail b. Ebî Hâlid, ona Kays b. Ebî Hâzim şöyle rivâyet etti: Ben, Benû Fihr kabilesinin kardeşi el-Müstevrid'in, Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu işittim, dediğini duydum:
“Âhiret karşısında dünyanın durumu, ancak birinizin parmağını denize batırdığında (ondan aldığı su miktarı) gibidir; parmağını çıkardığında denizden ne kadar su aldığına baksın!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 3, /668
Senetler:
1. Müstevrid b. Şeddad el-Kuraşi (Müstevrid b. Şeddad b. Amr b. Ahab b. Habib)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Bişr el-Abdî (Muhammed b. Bişr b. Fürâfisa b. Muhtar b. Rudeyh)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, üstünlüğü
KTB, İMAN
Seçki, İslam İnancı
Zühd
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32259, İM004190
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ أَنْبَأَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى أَنْبَأَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُهَاجِرٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ مُوَرِّقٍ الْعِجْلِىِّ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى أَرَى مَا لاَ تَرَوْنَ وَأَسْمَعُ مَا لاَ تَسْمَعُونَ إِنَّ السَّمَاءَ أَطَّتْ وَحُقَّ لَهَا أَنْ تَئِطَّ مَا فِيهَا مَوْضِعُ أَرْبَعِ أَصَابِعَ إِلاَّ وَمَلَكٌ وَاضِعٌ جَبْهَتَهُ سَاجِدًا لِلَّهِ . وَاللَّهِ لَوْ تَعْلَمُونَ مَا أَعْلَمُ لَضَحِكْتُمْ قَلِيلاً وَلَبَكَيْتُمْ كَثِيرًا وَمَا تَلَذَّذْتُمْ بِالنِّسَاءِ عَلَى الْفُرُشَاتِ وَلَخَرَجْتُمْ إِلَى الصُّعُدَاتِ تَجْأَرُونَ إِلَى اللَّهِ » . وَاللَّهِ لَوَدِدْتُ أَنِّى كُنْتُ شَجَرَةً تُعْضَدُ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrâîl, ona İbrahim b. Muhâcir, ona Mücahid, ona Muverrık el-İclî, ona da Ebû Zer, Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
"Şüphesiz ben sizin görmediklerinizi görüyor, duymadıklarınızı duyuyorum. Gökyüzü (âdeta) gıcırdadı, gıcırdamakta da haklı idi, çünkü gökte bir meleğin Allah için alnını secdeye koymadığı dört parmak kadar boş bir yer bile yoktur. Vallahi siz, benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız, çok az güler, pek çok ağlardınız. Yataklarda kadınlarınızla sevişemez, yollara-sahralara dökülür Allah’a yakarıp dururdunuz.”
(Ebü Zerr:) “Vallahi ben, sökülüp atılan bir odun parçası olmayı isterdim” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 19, /680
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Mu'temir Müverrik b. Müşemric el-Icli (Müverrik b. Müşemric b. Abdullah)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. İbrahim b. Muhacir el-Becelî (İbrahim b. Muhacir b. Cabir)
5. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
6. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
7. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Cehennem, sıfatları
Dünya, dünya hayatı
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İman, Esasları, Ahirete, ahiret için çalışmak
İman, Meleklerin Allah ile ilişkisi
KTB, İMAN
Zühd
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ تَعْلَمُونَ مَا أَعْلَمُ لَضَحِكْتُمْ قَلِيلاً وَلَبَكَيْتُمْ كَثِيرًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32260, İM004191
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ تَعْلَمُونَ مَا أَعْلَمُ لَضَحِكْتُمْ قَلِيلاً وَلَبَكَيْتُمْ كَثِيرًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Abdussamed b. Abdülvâris, ona Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik'in (ra.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
“Eğer siz benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız, çok az güler, pek çok ağlardınız."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 19, /680
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
4. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32264, İM004195
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ دِينَارٍ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَبُو رَجَاءٍ الْخُرَاسَانِىُّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى جِنَازَةٍ فَجَلَسَ عَلَى شَفِيرِ الْقَبْرِ فَبَكَى حَتَّى بَلَّ الثَّرَى ثُمَّ قَالَ « يَا إِخْوَانِى لِمِثْلِ هَذَا فَأَعِدُّوا » .
Tercemesi:
Bize el-Kasım b. Zekeriya b. Dînâr, ona İshak b. Mansur, ona Ebû Recâ el-Horasânî, ona Muhammed b. Mâlik, ona da Verâ (ra.) rivâyet etti:
“Rasûlullah (sav.) ile birlkte bir cenazede idik. Hz. Peygamber (sav.) kabrin kenarı üzerinde oturdu ve ağladı, o kadar ki göz yaşları toprağı ıslattı. Sonra şöyle buyurdu:
“- Ey kardeşlerim! İşte bu hâl için hazırlık yapın!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 19, /681
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu Muğira Muhammed b. Malik Cuzecani (Muhammed b. Malik)
3. Ebu Racâ Abdullah b. Vakid Herevi (Abdullah b. Vakid b. Haris b. Abdullah b. Erkam)
4. İshak b. Mansur es-Selûlî (İshak b. Mansur es-Selûlî)
5. Kasım b. Dinar el-Kuraşî (Kasım b. Zekeriyya b. Dinar)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber, müslümanları uyarması
Hz. Peygamber, Hüznü ve Sevinci
Hz. Peygamber, zühdü
İman, Esasları, Ahirete, ahiret için çalışmak
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
KTB, İMAN
Kulluk, Allah korkusu ve ondan dolayı ağlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32380, İM004276
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ حَاتِمِ بْنِ أَبِى صَغِيرَةَ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْقَاسِمِ قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ قَالَ « حُفَاةً عُرَاةً » . قُلْتُ وَالنِّسَاءُ قَالَ « وَالنِّسَاءُ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَا يُسْتَحْيَى قَالَ « يَا عَائِشَةُ الأَمْرُ أَشَدُّ مِنْ أَنْ يَنْظُرَ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ebû Halid el-Ahmer, ona Hâtim b. Ebî Sağîra, ona İbn Ebî Müleyke, ona el-Kasım, ona da Hz. Âişe (ra.) dedi ki: Hz. Peygamber’e;
“- Ey Allah’ın rasûlü, kıyamet günü insanlar mahşere nasıl gidecekler?” diye sordum.
“- Yalınayak ve çıplak olarak mahşere gelecekler” buyurdu. Ben;
“- Kadınlar da çıplak mı olacaklar?” deince;
“- Evet, kadınlar da” dedi.
“- Ey Allah’ın rasûlü, bu hâlden utanılmaz mı?” diye sorunca;
“- Ya Âişe! O gün iş, insanların birbirlerine bakmayı düşünmekten çok daha şiddetlidir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ebu Yunus Hatim b. Ebu Sağira el-Kuşeyri (Hatim b. Müslim)
5. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
İman, Esasları: Ahirete iman, diriliş, ba's
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Müslüman, haya sahibidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32382, İM004278
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ وَأَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ( يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ ) قَالَ « يَقُومُ أَحَدُهُمْ فِى رَشْحِهِ إِلَى أَنْصَافِ أُذُنَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona İsa b. Yunus ile Ebû Halid el-Ahmer, onlara İbn Avn, ona Nâfi’, ona da İbn Ömer (ra.) şöyle dedi:
“O gün insanlar âlemlerin rabbinin huzuruna çıkacaklar” (el-Mutaffifîn, 83/6) meâlindeki âyet hakkında Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
"Onların her biri iki kulağının yarılarına kadar tere batmış olarak ayakta (bekleyip) durur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek