Öneri Formu
Hadis Id, No:
32401, İM004297
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ يَحْيَى الشَّيْبَانِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بْنِ حَفْصٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ غَزَوَاتِهِ فَمَرَّ بِقَوْمٍ فَقَالَ مَنِ الْقَوْمُ فَقَالُوا نَحْنُ الْمُسْلِمُونَ . وَامْرَأَةٌ تَحْصِبُ تَنُّورَهَا وَمَعَهَا ابْنٌ لَهَا فَإِذَا ارْتَفَعَ وَهَجُ التَّنُّورِ تَنَحَّتْ بِهِ فَأَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ أَنْتَ رَسُولُ اللَّهِ قَالَ « نَعَمْ » . قَالَتْ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَرْحَمِ الرَّاحِمِينَ قَالَ « بَلَى » . قَالَتْ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَرْحَمَ بِعِبَادِهِ مِنَ الأُمِّ بِوَلَدِهَا قَالَ « بَلَى » . قَالَتْ فَإِنَّ الأُمَّ لاَ تُلْقِى وَلَدَهَا فِى النَّارِ . فَأَكَبَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَبْكِى ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ إِلَيْهَا فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ مِنْ عِبَادِهِ إِلاَّ الْمَارِدَ الْمُتَمَرِّدَ الَّذِى يَتَمَرَّدُ عَلَى اللَّهِ وَأَبَى أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar (es-Süleî), ona İbrahim b. A’yen (eş-Şeybanî), ona İsmail b. Yahya eş-Şeybanî, ona Abdullah b. Ömer b. Hafs(el-Adevî), ona da Nafi (Mevlâ İbn Ömer), (Abdullah) İbn Ömer’in şöyle anlattığını nakletti: Savaşlarının birisinde Rasululah (sav) ile birlikte bulunuyorduk. Rasul-i Ekrem (sav) (bu seferde) bir kavme rastladı. “Sizler kimsiniz?” diye sordu. Onlar da “Biz Müslümanız” dediler. Bir kadın da tandırına yakacak atmakla meşguldü ve beraberinde bir oğlu vardı. Tandır iyice kızınca kadın çocuğunu uzaklaştırırdı. Sonra Peygamber’in (sav) yanına geldi ve “Sen Allah'ın Resulü (mü)sün?” dedi. O da “Evet” cevabını verdi. (Bunun üzerine) kadın (O'na) “Babam, anam sana feda olsun! Allah merhametli olanların en merhametlisi değil midir?” dedi. Rasul-i Ekrem (sav) “Evet, (en merhametli olanların en merhametlisidir)” cevabını verdi. Kadın “Allah, kullarına, annenin çocuğuna şefkatinden daha merhametli değil midir?” diye sordu. Rasul-i Ekrem (sav) “Evet, (daha merhametlidir)” buyurdu. Kadın: “Anne çocuğunu ateşe kesinlikle atmaz” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ağlayarak (mübarek) başını eğip uzun zaman yere baktı. Sonra (mübarek) başını kadına doğru kaldırarak “Şüphesiz Allah, (hak yoldan sapıp) O'na itaat etmeye tenezzül etmeyen ve (tevhid kelimesi) “lâ ilâhe illallah” ı söylemekten kaçınan inat ve haddi aşmakta ileri giden azgın kulundan başkasına azab etmeyecektir” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 35, /696
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
4. İsmail b. Yahya eş-Şeybani (İsmail b. Yahya)
5. İbrahim b. A'yen eş-Şeybani (İbrahim b. A'yen)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279826, M002456-2
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْفِهْرِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَالضَّحَّاكُ الْهَمْدَانِىُّ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَقْسِمُ قَسْمًا أَتَاهُ ذُو الْخُوَيْصِرَةِ وَهُوَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اعْدِلْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَيْلَكَ وَمَنْ يَعْدِلُ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ قَدْ خِبْتَ وَخَسِرْتَ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رضى الله عنه يَا رَسُولَ اللَّهِ ائْذَنْ لِى فِيهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنَّ لَهُ أَصْحَابًا يَحْقِرُ أَحَدُكُمْ صَلاَتَهُ مَعَ صَلاَتِهِمْ وَصِيَامَهُ مَعَ صِيَامِهِمْ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ يُنْظَرُ إِلَى نَصْلِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى رِصَافِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى نَضِيِّهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ - وَهُوَ الْقِدْحُ - ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى قُذَذِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ سَبَقَ الْفَرْثَ وَالدَّمَ . آيَتُهُمْ رَجُلٌ أَسْوَدُ إِحْدَى عَضُدَيْهِ مِثْلُ ثَدْىِ الْمَرْأَةِ أَوْ مِثْلُ الْبَضْعَةِ تَدَرْدَرُ يَخْرُجُونَ عَلَى حِينِ فُرْقَةٍ مِنَ النَّاسِ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَأَشْهَدُ أَنِّى سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَشْهَدُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَاتَلَهُمْ وَأَنَا مَعَهُ فَأَمَرَ بِذَلِكَ الرَّجُلِ فَالْتُمِسَ فَوُجِدَ فَأُتِىَ بِهِ حَتَّى نَظَرْتُ إِلَيْهِ عَلَى نَعْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الَّذِى نَعَتَ .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir (Ahmed b. Amr b. Abdullah), ona Abdullah b. Vehb (b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf), ona Ebu Saîd el-Hudrî; (T) Bana Harmele b. Yahya ve Ahmed b. Abdurrahman el-Fihrî, onlara İbn Vehb (Abdullah b. Vehb b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf) ve Dahhak el-Hemedanî'nin rivayet ettiğine göre Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Bir keresinde Rasulullah (sav) ganimet taksim ederken yanında bulunuyorduk. Bu sırada yanına Temimoğulları kabilesinden birisi olan Zülhüveysıra geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü! (Ganimetleri taksim ederken) adil ol!" dedi. Rasulullah (sav) "Yazık sana! Ben de adil değilsem başka kim adil olabilir ki. Eğer adil olmasaydım sen (adil olmayan birine tabi/bağlı olmuş olacağın için) büsbütün kaybederdin." buyurdu. Ömer b. Hattab (ra) "İzin ver. Şunun boynunu vurayım." dedi. Rasulullah (sav) "Ona dokunma. Onun öyle arkadaşları vardır ki sizden birisi onların kıldığı namaza ve oruca bakınca kendi namazını ve orucunu azımsar. Onun bu arkadaşları Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi İslam'dan çıkan kimselerdir. Bu okun ucundaki demirli kısma bakılır (ama avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun ucunun üst kısmına bakılır, yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun çubuğuna bakılır, ama yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey olmadığı görülür. Son olarak okun (en son kısmındaki) tüylere bakılır. Ancak okun delip geçtiği dışkı ve kandan hiç bir şey bulunamaz. Bunların alameti aralarında bulunan siyah bir adamdır. Bu adamın pazılarından birisi kadın göğsü veya titreyen bir et parçası gibidir. Onlar, Müslümanlar arasında ihtilaflar baş gösterdiğinde ortaya çıkacaklar." buyurdu. Ebu Saîd "Ben bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittiğime ve Ali b. Ebu Talib'in (ra) onlarla savaştığına tanıklık ederim. O savaşırken ben de yanındaydım. Sözü edilen adamın aranmasını emretmiş, adam bulunmuş ve getirilmişti. Baktım ki adam tam da Rasulullah'ın (sav) anlattığı şekildeydi." demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2456, /413
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Said Dahhâk b. Şurâhîl el-Hemdânî (Dahhâk b. Şurâhîl)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Ubeydullah Ahmed b. Abdurrahman el-Kuraşi (Ahmed b. Abdurrahman b. Vehb b. Müslim)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Münafık, Nifak / Münafık
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279827, M002456-3
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْفِهْرِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَالضَّحَّاكُ الْهَمْدَانِىُّ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَقْسِمُ قَسْمًا أَتَاهُ ذُو الْخُوَيْصِرَةِ وَهُوَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اعْدِلْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَيْلَكَ وَمَنْ يَعْدِلُ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ قَدْ خِبْتَ وَخَسِرْتَ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رضى الله عنه يَا رَسُولَ اللَّهِ ائْذَنْ لِى فِيهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنَّ لَهُ أَصْحَابًا يَحْقِرُ أَحَدُكُمْ صَلاَتَهُ مَعَ صَلاَتِهِمْ وَصِيَامَهُ مَعَ صِيَامِهِمْ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ يُنْظَرُ إِلَى نَصْلِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى رِصَافِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى نَضِيِّهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ - وَهُوَ الْقِدْحُ - ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى قُذَذِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ سَبَقَ الْفَرْثَ وَالدَّمَ . آيَتُهُمْ رَجُلٌ أَسْوَدُ إِحْدَى عَضُدَيْهِ مِثْلُ ثَدْىِ الْمَرْأَةِ أَوْ مِثْلُ الْبَضْعَةِ تَدَرْدَرُ يَخْرُجُونَ عَلَى حِينِ فُرْقَةٍ مِنَ النَّاسِ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَأَشْهَدُ أَنِّى سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَشْهَدُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَاتَلَهُمْ وَأَنَا مَعَهُ فَأَمَرَ بِذَلِكَ الرَّجُلِ فَالْتُمِسَ فَوُجِدَ فَأُتِىَ بِهِ حَتَّى نَظَرْتُ إِلَيْهِ عَلَى نَعْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الَّذِى نَعَتَ .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir (Ahmed b. Amr b. Abdullah), ona Abdullah b. Vehb (b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf), ona Ebu Saîd el-Hudrî; (T) Bana Harmele b. Yahya ve Ahmed b. Abdurrahman el-Fihrî, onlara İbn Vehb (Abdullah b. Vehb b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf) ve Dahhak el-Hemedanî'nin rivayet ettiğine göre Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Bir keresinde Rasulullah (sav) ganimet taksim ederken yanında bulunuyorduk. Bu sırada yanına Temimoğulları kabilesinden birisi olan Zülhüveysıra geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü! (Ganimetleri taksim ederken) adil ol!" dedi. Rasulullah (sav) "Yazık sana! Ben de adil değilsem başka kim adil olabilir ki. Eğer adil olmasaydım sen (adil olmayan birine tabi/bağlı olmuş olacağın için) büsbütün kaybederdin." buyurdu. Ömer b. Hattab (ra) "İzin ver. Şunun boynunu vurayım." dedi. Rasulullah (sav) "Ona dokunma. Onun öyle arkadaşları vardır ki sizden birisi onların kıldığı namaza ve oruca bakınca kendi namazını ve orucunu azımsar. Onun bu arkadaşları Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi İslam'dan çıkan kimselerdir. Bu okun ucundaki demirli kısma bakılır (ama avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun ucunun üst kısmına bakılır, yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun çubuğuna bakılır, ama yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey olmadığı görülür. Son olarak okun (en son kısmındaki) tüylere bakılır. Ancak okun delip geçtiği dışkı ve kandan hiç bir şey bulunamaz. Bunların alameti aralarında bulunan siyah bir adamdır. Bu adamın pazılarından birisi kadın göğsü veya titreyen bir et parçası gibidir. Onlar, Müslümanlar arasında ihtilaflar baş gösterdiğinde ortaya çıkacaklar." buyurdu. Ebu Saîd "Ben bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittiğime ve Ali b. Ebu Talib'in (ra) onlarla savaştığına tanıklık ederim. O savaşırken ben de yanındaydım. Sözü edilen adamın aranmasını emretmiş, adam bulunmuş ve getirilmişti. Baktım ki adam tam da Rasulullah'ın (sav) anlattığı şekildeydi." demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2456, /413
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Said Dahhâk b. Şurâhîl el-Hemdânî (Dahhâk b. Şurâhîl)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Münafık, Nifak / Münafık
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279828, M002456-4
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْفِهْرِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَالضَّحَّاكُ الْهَمْدَانِىُّ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَقْسِمُ قَسْمًا أَتَاهُ ذُو الْخُوَيْصِرَةِ وَهُوَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اعْدِلْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَيْلَكَ وَمَنْ يَعْدِلُ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ قَدْ خِبْتَ وَخَسِرْتَ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رضى الله عنه يَا رَسُولَ اللَّهِ ائْذَنْ لِى فِيهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنَّ لَهُ أَصْحَابًا يَحْقِرُ أَحَدُكُمْ صَلاَتَهُ مَعَ صَلاَتِهِمْ وَصِيَامَهُ مَعَ صِيَامِهِمْ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ يُنْظَرُ إِلَى نَصْلِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى رِصَافِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى نَضِيِّهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ - وَهُوَ الْقِدْحُ - ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى قُذَذِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ سَبَقَ الْفَرْثَ وَالدَّمَ . آيَتُهُمْ رَجُلٌ أَسْوَدُ إِحْدَى عَضُدَيْهِ مِثْلُ ثَدْىِ الْمَرْأَةِ أَوْ مِثْلُ الْبَضْعَةِ تَدَرْدَرُ يَخْرُجُونَ عَلَى حِينِ فُرْقَةٍ مِنَ النَّاسِ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَأَشْهَدُ أَنِّى سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَشْهَدُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَاتَلَهُمْ وَأَنَا مَعَهُ فَأَمَرَ بِذَلِكَ الرَّجُلِ فَالْتُمِسَ فَوُجِدَ فَأُتِىَ بِهِ حَتَّى نَظَرْتُ إِلَيْهِ عَلَى نَعْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الَّذِى نَعَتَ .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir (Ahmed b. Amr b. Abdullah), ona Abdullah b. Vehb (b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf), ona Ebu Saîd el-Hudrî; (T) Bana Harmele b. Yahya ve Ahmed b. Abdurrahman el-Fihrî, onlara İbn Vehb (Abdullah b. Vehb b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf) ve Dahhak el-Hemedanî'nin rivayet ettiğine göre Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Bir keresinde Rasulullah (sav) ganimet taksim ederken yanında bulunuyorduk. Bu sırada yanına Temimoğulları kabilesinden birisi olan Zülhüveysıra geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü! (Ganimetleri taksim ederken) adil ol!" dedi. Rasulullah (sav) "Yazık sana! Ben de adil değilsem başka kim adil olabilir ki. Eğer adil olmasaydım sen (adil olmayan birine tabi/bağlı olmuş olacağın için) büsbütün kaybederdin." buyurdu. Ömer b. Hattab (ra) "İzin ver. Şunun boynunu vurayım." dedi. Rasulullah (sav) "Ona dokunma. Onun öyle arkadaşları vardır ki sizden birisi onların kıldığı namaza ve oruca bakınca kendi namazını ve orucunu azımsar. Onun bu arkadaşları Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi İslam'dan çıkan kimselerdir. Bu okun ucundaki demirli kısma bakılır (ama avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun ucunun üst kısmına bakılır, yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun çubuğuna bakılır, ama yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey olmadığı görülür. Son olarak okun (en son kısmındaki) tüylere bakılır. Ancak okun delip geçtiği dışkı ve kandan hiç bir şey bulunamaz. Bunların alameti aralarında bulunan siyah bir adamdır. Bu adamın pazılarından birisi kadın göğsü veya titreyen bir et parçası gibidir. Onlar, Müslümanlar arasında ihtilaflar baş gösterdiğinde ortaya çıkacaklar." buyurdu. Ebu Saîd "Ben bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittiğime ve Ali b. Ebu Talib'in (ra) onlarla savaştığına tanıklık ederim. O savaşırken ben de yanındaydım. Sözü edilen adamın aranmasını emretmiş, adam bulunmuş ve getirilmişti. Baktım ki adam tam da Rasulullah'ın (sav) anlattığı şekildeydi." demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2456, /413
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Ubeydullah Ahmed b. Abdurrahman el-Kuraşi (Ahmed b. Abdurrahman b. Vehb b. Müslim)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Münafık, Nifak / Münafık
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279829, M002456-5
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْفِهْرِىُّ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَالضَّحَّاكُ الْهَمْدَانِىُّ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَقْسِمُ قَسْمًا أَتَاهُ ذُو الْخُوَيْصِرَةِ وَهُوَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَمِيمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اعْدِلْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَيْلَكَ وَمَنْ يَعْدِلُ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ قَدْ خِبْتَ وَخَسِرْتَ إِنْ لَمْ أَعْدِلْ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رضى الله عنه يَا رَسُولَ اللَّهِ ائْذَنْ لِى فِيهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنَّ لَهُ أَصْحَابًا يَحْقِرُ أَحَدُكُمْ صَلاَتَهُ مَعَ صَلاَتِهِمْ وَصِيَامَهُ مَعَ صِيَامِهِمْ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ يُنْظَرُ إِلَى نَصْلِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى رِصَافِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى نَضِيِّهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ - وَهُوَ الْقِدْحُ - ثُمَّ يُنْظَرُ إِلَى قُذَذِهِ فَلاَ يُوجَدُ فِيهِ شَىْءٌ سَبَقَ الْفَرْثَ وَالدَّمَ . آيَتُهُمْ رَجُلٌ أَسْوَدُ إِحْدَى عَضُدَيْهِ مِثْلُ ثَدْىِ الْمَرْأَةِ أَوْ مِثْلُ الْبَضْعَةِ تَدَرْدَرُ يَخْرُجُونَ عَلَى حِينِ فُرْقَةٍ مِنَ النَّاسِ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَأَشْهَدُ أَنِّى سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَشْهَدُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَاتَلَهُمْ وَأَنَا مَعَهُ فَأَمَرَ بِذَلِكَ الرَّجُلِ فَالْتُمِسَ فَوُجِدَ فَأُتِىَ بِهِ حَتَّى نَظَرْتُ إِلَيْهِ عَلَى نَعْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الَّذِى نَعَتَ .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir (Ahmed b. Amr b. Abdullah), ona Abdullah b. Vehb (b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf), ona Ebu Saîd el-Hudrî; (T) Bana Harmele b. Yahya ve Ahmed b. Abdurrahman el-Fihrî, onlara İbn Vehb (Abdullah b. Vehb b. Müslim), ona Yunus (b. Yezid b. Mişkan), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Ebu Seleme b. Ambdurrahman (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf) ve Dahhak el-Hemedanî'nin rivayet ettiğine göre Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Bir keresinde Rasulullah (sav) ganimet taksim ederken yanında bulunuyorduk. Bu sırada yanına Temimoğulları kabilesinden birisi olan Zülhüveysıra geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü! (Ganimetleri taksim ederken) adil ol!" dedi. Rasulullah (sav) "Yazık sana! Ben de adil değilsem başka kim adil olabilir ki. Eğer adil olmasaydım sen (adil olmayan birine tabi/bağlı olmuş olacağın için) büsbütün kaybederdin." buyurdu. Ömer b. Hattab (ra) "İzin ver. Şunun boynunu vurayım." dedi. Rasulullah (sav) "Ona dokunma. Onun öyle arkadaşları vardır ki sizden birisi onların kıldığı namaza ve oruca bakınca kendi namazını ve orucunu azımsar. Onun bu arkadaşları Kur'an okuyan ancak, okudukları Kur'an boğazlarından aşağı geçmeyen ve okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi İslam'dan çıkan kimselerdir. Bu okun ucundaki demirli kısma bakılır (ama avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun ucunun üst kısmına bakılır, yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey bulunamaz. Sonra okun çubuğuna bakılır, ama yine (avdan ona bulaşan) hiç bir şey olmadığı görülür. Son olarak okun (en son kısmındaki) tüylere bakılır. Ancak okun delip geçtiği dışkı ve kandan hiç bir şey bulunamaz. Bunların alameti aralarında bulunan siyah bir adamdır. Bu adamın pazılarından birisi kadın göğsü veya titreyen bir et parçası gibidir. Onlar, Müslümanlar arasında ihtilaflar baş gösterdiğinde ortaya çıkacaklar." buyurdu. Ebu Saîd "Ben bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittiğime ve Ali b. Ebu Talib'in (ra) onlarla savaştığına tanıklık ederim. O savaşırken ben de yanındaydım. Sözü edilen adamın aranmasını emretmiş, adam bulunmuş ve getirilmişti. Baktım ki adam tam da Rasulullah'ın (sav) anlattığı şekildeydi." demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2456, /413
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
KTB, İMAN
Münafık, Nifak / Münafık
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32403, İM004299
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ حَدَّثَنَا سُهَيْلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - أَخُو حَزْمٍ الْقُطَعِىِّ - حَدَّثَنَا ثَابِتٌ الْبُنَانِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَرَأَ - أَوْ تَلاَ - هَذِهِ الآيَةَ ( هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ ) فَقَالَ « قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى فَلاَ يُجْعَلَ مَعِى إِلَهٌ آخَرُ فَمَنِ اتَّقَى أَنْ يَجْعَلَ مَعِى إِلَهًا آخَرَ فَأَنَا أَهْلٌ أَنْ أَغْفِرَ لَهُ » .
قَالَ أَبُو الْحَسَنِ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا سُهَيْلُ بْنُ أَبِى حَزْمٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى هَذِهِ الآيَةِ ( هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ ) قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « قَالَ رَبُّكُمْ أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى فَلاَ يُشْرَكَ بِى غَيْرِى وَأَنَا أَهْلٌ لِمَنِ اتَّقَى أَنْ يُشْرِكَ بِى أَنْ أَغْفِرَ لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Zeyd b. Hubab (et-Temimî), ona -Hazm el-Kutaî’nin kardeşi- Süheyl b. Abdullah (Süheyl b. Mihran), ona da Sabit (b. Eslem) el-Bünanî, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını nakletti: “Rasulullah (sav) 'Huve ehlü’t-takvâ ve ehlü’l-mağfira= Sakınılmaya lâyık olan da
O’dur, mağfiret sahibi de O’dur' (el-Müdessir 74/56) ayetini okudu (veya tilâvet etti). Sonra dedi ki: Allah (cc) (bu ayette) şöyle buyuruyor: "Ben (azabımdan) sakınılarak benden başka ilâh edinilmemeye (yâni bana ortak koşulmamaya) lâyıkım. Artık kim benimle birlikte başka bir ilâh edinmekten sakınırsa o kimseyi bağışlamaya layık olan (da ancak) benim.”
Ebül’l-Hasen el-Kattan şöyle dedi. Bize İbrahim b. Nadr, ona Hüdbe b. Halid, ona da Süheyl b. Ebu Hazm, Sabit Enes’in şöyle anlattığını nakletti: Rasul-i Ekrem (sav) “Huve ehlü’t-takvâ ve ehlü’l-mağfira= Sakınılmaya lâyık olan da O’dur, mağfiret sahibi de O’dur” (el-Müddessir 76/56) ayeti hakkında şöyle dedi: Rabbiniz buyurdu ki: "Ben (azabımdan) sakınılarak benden başkasının bana ortak koşulmamasına lâyıkım ve bana ortak koşmaktan sakınan kimseyi bağışlamaya layık olan (da ancak) benim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 35, /696
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Süheyl b. Ebu Hazm el-Kuta'i (Süheyl b. Mihran)
4. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32411, İM004307
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لِكُلِّ نَبِىٍّ دَعْوَةٌ مُسْتَجَابَةٌ فَتَعَجَّلَ كُلُّ نَبِىٍّ دَعْوَتَهُ وَإِنِّى اخْتَبَأْتُ دَعْوَتِى شَفَاعَةً لأُمَّتِى فَهِىَ نَائِلَةٌ مَنْ مَاتَ مِنْهُمْ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr), ona (Süleyman b. Mihran) el-A’meş, ona Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hüreyre Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Her peygamberin (kesinkes) kabul edilen bir duası vardır. (Fakat) bütün peygamberler bu dualarını yapmakta acele ettiler. Ancak ben (makbul) duamı ümmetime şefaat için sakladım. Bu (sakladığım dua), ümmetimden olup da Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmadan ölen herkese nasip olur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 37, /698
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32713, İM003540
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ أَبِى جَنَابٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ عَدْوَى وَلاَ طِيَرَةَ وَلاَ هَامَةَ » . فَقَامَ إِلَيْهِ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ الْبَعِيرُ يَكُونُ بِهِ الْجَرَبُ فَتَجْرَبُ بِهِ الإِبِلُ . قَالَ « ذَلِكَ الْقَدَرُ فَمَنْ أَجْرَبَ الأَوَّلَ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Vekî’, ona Ebû Cenân, ona babası, ona da İbn Ömer (ra.) Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
“Ne hastalığın kendiliğinden sirâyeti söz konusudur, ne uğursuzluk ve ne de baykuş vardır.”
Bir adam kalkıp;
“- Ey Allah’ın rasûlü; o halde nasıl oluyor da uyuz bir deve gelince diğer develere de uyuz bulaştırıyor?” diye sordu. Hz. Peygamber;
“- O kaderdir. Yoksa ilk uyuz deveye hastalığı kim bulaştırdı?” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 43, /572
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hay b. Ebu Amr el-Mezhici (Hay b. Ebu Amr)
3. Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye el-Kelbi (Yahya b. Ebu Hayye)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hastalık, hastalığın bulaşması
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
Uğursuzluk, ev, kadın, at vb. şeylerde uğursuzluk aramak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43806, DM002438
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَىُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ؟ قَالَ :« إِيمَانٌ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ». قَالَ قِيلَ : ثُمَّ مَاذَا؟ قَالَ :« ثُمَّ الْجِهَادُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ ». قِيلَ : ثُمَّ مَاذَا؟ قَالَ :« ثُمَّ حَجٌّ مَبْرُورٌ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih (el-Cühenî), ona İbrahim b. Sa’d (ez-Zührî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da (Said) İbnü’l-Müseyyeb (el-Kuraşî) Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah'a (sav) “İşlerin hangisi daha üstündür?” diye soruldu. Efendimiz (sav) “Allah'a ve rasulüne iman etmektir!” dedi. (Ebu Hüreyre sözüne devamla) dedi ki: Rasul-i Ekrem’e (sav) “Sonra ne?" denildi. O da “Sonra Allah yolunda cihad etmektir!” buyurdu. “Sonra ne?” denildi. O da “(Günah karışmamış) makbul hacdır!” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Cihâd 4, 3/1547
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Cihad, fazileti
Hac, ve umrenin fazileti
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, CİHAD
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46373, DM002786
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ قَالَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنَا أَسِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ خَالِدِ بْنِ دُرَيْكٍ عَنِ ابْنِ مُحَيْرِيزٍ قَالَ قُلْتُ لأَبِى جُمُعَةَ - رَجُلٌ مِنَ الصَّحَابَةِ - حَدِّثْنَا حَدِيثاً سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ : نَعَمْ أُحَدِّثُكَ حَدِيثاً جَيِّداً ، تَغَدَّيْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَمَعَنَا أَبُو عُبَيْدَةَ بْنُ الْجَرَّاحِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَحَدٌ خَيْرٌ مِنَّا أَسْلَمْنَا وَجَاهَدْنَا مَعَكَ؟ قَالَ :« نَعَمْ قَوْمٌ يَكُونُونَ مِنْ بَعْدِكُمْ يُؤْمِنُونَ بِى وَلَمْ يَرَوْنِى ».
Tercemesi:
Bize Ebu Muğira (Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî), ona (Abdurrahman b. Amr) Evzaî, ona Esid b. Abdurrahman (el-Hasamî), ona da Halid b. Düreyk (eş-Şâmî), (Abdullah) İbn Muhayrîz (el-Cumehî)’nin şöyle anlattığını nakletti: Sahabeden biri olan Ebu Cum'a'ya “Bize Rasulullah'tan (sav) işitmiş olduğun bir hadis rivayet et” dedim. O da; “Peki! Sana iyi bir hadis rivayet edeyim” dedi (ve anlatmaya başladı): (Bir gün) Rasulullah ile (sav) beraber öğle yemeği yemiştik. Yanımızda Ebu Ubeyde b. el-Cerrah da vardı. Derken Ebu Ubeyde “Ya Rasulullah! Bizden daha hayırlı kimse var mıdır? Biz (senin elinde) müslüman olduk ve seninle birlikte cihad ettik!” dedi. (Bunun üzerine Hz. Peygamber) şöyle cevap verdi: "Evet. (Sizden daha hayırlı bir topluluk vardır.) Onlar sizden sonra gelecekler ve beni görmedikleri halde, bana iman edecekler!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 31, 3/1803
Senetler:
1. Ebu Cum'a Habîb b. Vehb el-Ensarî (Habîb b. Sıbâ')
2. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
3. Halid b. Düreyk eş-Şamî (Halid b. Düreyk)
4. Esid b. Abdurrahman el-Hasamî (Esid b. Abdurrahman)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
Konular:
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı