2915 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ali b. Muhammed, onlara Vekî’, ona Yahya b. Ebî Hayye Ebû Cenâb el-Kelbî, ona babası, ona da İbn Ömer (ra.), Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: “Ne hastalığın kendiliğinden sirâyeti, ne kuşlarda uğursuzluk ve ne de ne baykuş sesinde uğursuzluk vardır!” Bir bedevî kalkıp kendisine; “- Ey Allah’ın rasûlü, uyuz olan bir devenin sürünün tümünü uyuz ettiğine ne dersin?” Hz. Peygamber cevaben; “- O kaderdir. Peki, ilk deveye uyuz hastalığını kim bulaştırdı?” buyurdu.
Açıklama: Elbani ذَلِكُمُ الْقَدَرُ ifadesi dışındaki kısmın sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Ebû Bekir b. Şeybe ile Ali b. Muhammed, onlara Vekî’, ona Süfyân es-Sevrî, ona Ziyâd b. İsmail el-Mahzûmî, ona Muhammed b. Abbâd b. Cafer, ona da Ebû Hureyre (ra.) şöyle dedi: “Kureyş müşrikleri gelip Rasûlullah (sav.) ile kader konusunda tartışmaya giriştiler. Bunun üzerine şu âyetler geldi: “O gün yüzüstü ateşe sürüklenirler: Tadın bakalım cehennemin dokunuşunu! denilir. Şüphesiz biz her şeyi bir kaderle (bir ölçüye göre) yarattık.” (el-Kamer, 54/48-49).
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, (T) Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu'l-Hayr'ın naklettiğine göre Abdullah b. Amr (ra) şöyle demiştir: "Bir adam, Rasûlullah'a (sav), İslamdaki hangi (amellerin) daha hayırlı olduğunu sordu. Rasulullah da (sav) şöyle cevap verdi: - Yemek yedirmen ve tanıdığına-tanımadığına selâm vermendir"
Bize Ebû Bekir b. Şeybe ile Ali b. Muhammed, onlara Vekî’, ona Süfyân es-Sevrî, ona Ziyâd b. İsmail el-Mahzûmî, ona Muhammed b. Abbâd b. Cafer, ona da Ebû Hureyre (ra.) şöyle dedi: “Kureyş müşrikleri gelip Rasûlullah (sav.) ile kader konusunda tartışmaya giriştiler. Bunun üzerine şu âyetler geldi: “O gün yüzüstü ateşe sürüklenirler: Tadın bakalım cehennemin dokunuşunu! denilir. Şüphesiz biz her şeyi bir kaderle (bir ölçüye göre) yarattık.” (el-Kamer, 54/48-49).
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki', onlara A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayın."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.