2846 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed el-Müsnedî, ona Ebu Ravh Haramî b. Umâre, ona Şu’be, ona Vâkıd b. Muhammed, ona babası (Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî), ona da İbn Ömer, Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in de Allah’ın elçisi olduğuna şehadet edinceye, namazı kılıp zekâtı verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları takdirde, İslam'ın emri olan haklar müstesna- canlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Hesapları ise Allah'a aittir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ İslam'ın emri ile kısas, şer’î cezalar ve mali tazminatlar gibi hakla kastedilir.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Âmir b. Sa’d b. Ebu Vakkâs, ona da Sa’d (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bazı insanlara dünyalık mal veriyordu, ben de orada oturuyordum. Derken Rasulullah (sav) içlerinden en beğendiğim kimseye bir şey vermedi. Bunun üzerine 'Yâ Rasulallah! Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav), "Yahut Müslümandır" dedi. Bir süre sustum. Sonra o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım ve tekrar 'Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) de yine, "Yahut Müslümandır" buyurdu. Ben yine o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım, sözümü tekrar ettim. Rasulullah (sav) yine o sözü tekrar ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey Sa'd! Ben bazı kimselere, başkalarını onlardan daha çok sevdiğim halde, Allah'ın onu yüzükoyun cehenneme atacağı endişesiyle ihsanda bulunuyorum." Bu hadîsi Zührî'den, Yunus, Salih, Ma’mer ve Zührî’nin erkek kardeşinin oğlu da rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yunus b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Âmir b. Sa’d b. Ebu Vakkâs, ona da Sa’d (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bazı insanlara dünyalık mal veriyordu, ben de orada oturuyordum. Derken Rasulullah (sav) içlerinden en beğendiğim kimseye bir şey vermedi. Bunun üzerine 'Yâ Rasulallah! Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav), "Yahut Müslümandır" dedi. Bir süre sustum. Sonra o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım ve tekrar 'Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) de yine, "Yahut Müslümandır" buyurdu. Ben yine o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım, sözümü tekrar ettim. Rasulullah (sav) yine o sözü tekrar ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey Sa'd! Ben bazı kimselere, başkalarını onlardan daha çok sevdiğim halde, Allah'ın onu yüzükoyun cehenneme atacağı endişesiyle ihsanda bulunuyorum." Bu hadîsi Zührî'den, Yunus, Salih, Ma’mer ve Zührî’nin erkek kardeşinin oğlu da rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Salih b. Keysan arasında inkita vardır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Âmir b. Sa’d b. Ebu Vakkâs, ona da Sa’d (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bazı insanlara dünyalık mal veriyordu, ben de orada oturuyordum. Derken Rasulullah (sav) içlerinden en beğendiğim kimseye bir şey vermedi. Bunun üzerine 'Yâ Rasulallah! Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav), "Yahut Müslümandır" dedi. Bir süre sustum. Sonra o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım ve tekrar 'Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) de yine, "Yahut Müslümandır" buyurdu. Ben yine o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım, sözümü tekrar ettim. Rasulullah (sav) yine o sözü tekrar ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey Sa'd! Ben bazı kimselere, başkalarını onlardan daha çok sevdiğim halde, Allah'ın onu yüzükoyun cehenneme atacağı endişesiyle ihsanda bulunuyorum." Bu hadîsi Zührî'den, Yunus, Salih, Ma’mer ve Zührî’nin erkek kardeşinin oğlu da rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Âmir b. Sa’d b. Ebu Vakkâs, ona da Sa’d (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bazı insanlara dünyalık mal veriyordu, ben de orada oturuyordum. Derken Rasulullah (sav) içlerinden en beğendiğim kimseye bir şey vermedi. Bunun üzerine 'Yâ Rasulallah! Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav), "Yahut Müslümandır" dedi. Bir süre sustum. Sonra o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım ve tekrar 'Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) de yine, "Yahut Müslümandır" buyurdu. Ben yine o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım, sözümü tekrar ettim. Rasulullah (sav) yine o sözü tekrar ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey Sa'd! Ben bazı kimselere, başkalarını onlardan daha çok sevdiğim halde, Allah'ın onu yüzükoyun cehenneme atacağı endişesiyle ihsanda bulunuyorum." Bu hadîsi Zührî'den, Yunus, Salih, Ma’mer ve Zührî’nin erkek kardeşinin oğlu da rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mamer b. Raşid arasında inkita vardır.
Bize Ebu Nuaym, ona Ömer b. Zer; (T) Bana Yahya b. Cafer, ona Vekî', ona Ömer b. Zer, ona babası (Zer b. Abdullah), ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Cebrail'e,: "Bizi daha fazla ziyaret edemez misin?" demişti. Bunun üzerine, 'Biz Rabbinin emri olmadıkça inmeyiz. Önümüzde ve arkamızda ne varsa O'nundur" meâlindeki âyet geldi.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Âmir b. Sa’d b. Ebu Vakkâs, ona da Sa’d (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bazı insanlara dünyalık mal veriyordu, ben de orada oturuyordum. Derken Rasulullah (sav) içlerinden en beğendiğim kimseye bir şey vermedi. Bunun üzerine 'Yâ Rasulallah! Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav), "Yahut Müslümandır" dedi. Bir süre sustum. Sonra o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım ve tekrar 'Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) de yine, "Yahut Müslümandır" buyurdu. Ben yine o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım, sözümü tekrar ettim. Rasulullah (sav) yine o sözü tekrar ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey Sa'd! Ben bazı kimselere, başkalarını onlardan daha çok sevdiğim halde, Allah'ın onu yüzükoyun cehenneme atacağı endişesiyle ihsanda bulunuyorum." Bu hadîsi Zührî'den, Yunus, Salih, Ma’mer ve Zührî’nin erkek kardeşinin oğlu da rivayet etti.
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbrahim b. Sa’d, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Abdullah b. Abbas, Ebu Süfyan'ın şöyle anlattığını nakletti: "Heraklius, bana dedi ki: 'Sana, onların (Müslümanların) sayısı artıyor mu yoksa eksiliyor mu?' diye sordum, sayılarının artmakta olduklarını söyledin, iman da böyledir, tamam oluncaya kadar hep böyle gider. 'Sana, içlerinde O’nun dinine girdikten sonra beğenmediğinden dolayı dönen var mıdır?' diye sordum. 'Hayır' dedin. 'İman da böyledir, onun Verdiği ferahlık ve haz kalplere girip kökleşince hep böyle olur. Hiç kimse ondan nefret etmez."
Bize Ebu Nuaym, ona Ömer b. Zer; (T) Bana Yahya b. Cafer, ona Vekî', ona Ömer b. Zer, ona babası (Zer b. Abdullah), ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Cebrail'e,: "Bizi daha fazla ziyaret edemez misin?" demişti. Bunun üzerine, 'Biz Rabbinin emri olmadıkça inmeyiz. Önümüzde ve arkamızda ne varsa O'nundur" meâlindeki âyet geldi.