2915 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevârib, ona Ebu Avâne, ona Abdulmelik b. Umeyr, ona İbn Ebu Leyla, ona Muaz b. Cebel şöyle söylemiştir: Ben bir merkebin sırtında iken Rasulullah (sav) bana rastladı ve "Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki, kulların da Allah üzerindeki hakkının ne olduğunu bilir misin?" dedi. Ben de 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' dedim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah'ın kullar üzerindeki hakkı, kendisine kulluk etmeleri ve hiç bir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakları da bunu yaptıkları takdirde onlara azap etmemesidir."
Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda Allah size, onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir.
Açıklama: İsnadında mubhem rical var.
Bize Abdülvehhâb b. Abdülhakem el-Verrâk, ona Muâz b. Muâz, Süfyân b. Said es-Sevrî, ona Abdullah b. es-Sâib, ona Zâzân ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın sürekli dolaşan melekleri vardır, onlar bana ümmetimden selâm ulaştırırlar."