Bize Yahya b. Musa, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona da Abdülvâhid b. Süleym şöyle rivayet etmiştir:
Mekke'ye geldim, Atâ b. Ebu Rabâh'la karşılaştım ve ona “ey Ebu Muhammed, Basralılar kader hakkında konuşup duruyorlar” dedim. O, “ey oğul, sen Kur'ân'ı okuyor musun” dedi. Ben, “evet” dedim. O, “Zuhruf (suresini) oku” dedi. Ben de okudum: "Hâ Mîm. Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık. Şüphesiz o, katımızdaki ana kitapta (Levh-i Mahfuz'da) mevcuttur, çok yücedir, hikmetlerle doludur." Bana, “ümmü'l-Kitâb nedir, bilir misin” dedi. Ben “Allah ve rasulü daha iyi bilir” dedim. Atâ, “Allah'ın gökleri ve yeri yaratmazdan evvel yazdığı bir kitaptır. Onun içerisinde Firavun'ın cehennemlik olduğu, "Ebu Leheb'in elleri kurusun ve kurudu da" bilgileri vardır” dedi ve şöyle devam etti: Rasulullah'ın sahâbîsi Ubâde b. Sâmit'in oğlu Velid ile karşılaştım ve “ölüm esnasında babanın sana vasiyeti ne idi” diye sordum, bana şöyle cevap verdi: Babam beni çağırdı ve bana, “Allah'a karşı takva sahibi ol. Allah'a ve hayrıyla, şerriyle kaderin tümüne inanmadıkça Allah'a karşı takva sahibi olamayacağını bil. Bu hal üzere ölmezsen ateşe girersin. Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim” dedi: "Allah'ın ilk yarattığı kalemdir. Ona “yaz” diye buyurdu. O, “ne yazayım” dedi. Allah, “kaderi, olmuş ve kıyamete kadar olacak şeyleri” yaz buyurdu."
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten garîb bir hadistir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12359, T002155
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ سُلَيْمٍ قَالَ قَدِمْتُ مَكَّةَ فَلَقِيتُ عَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ فَقُلْتُ لَهُ: يَا أَبَا مُحَمَّدٍ إِنَّ أَهْلَ الْبَصْرَةِ يَقُولُونَ فِى الْقَدَرِ . قَالَ يَا بُنَىَّ أَتَقْرَأُ الْقُرْآنَ قُلْتُ: نَعَمْ . قَالَ فَاقْرَإِ الزُّخْرُفَ . قَالَ فَقَرَأْتُ ( حم * وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ * إِنَّا جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ * وَإِنَّهُ فِى أُمِّ الْكِتَابِ لَدَيْنَا لَعَلِىٌّ حَكِيمٌ ) فَقَالَ : أَتَدْرِى مَا أُمُّ الْكِتَابِ ؟ قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ فَإِنَّهُ كِتَابٌ كَتَبَهُ اللَّهُ قَبْلَ أَنْ يَخْلُقَ السَّمَوَاتِ وَقَبْلَ أَنْ يَخْلُقَ الأَرْضَ فِيهِ إِنَّ فِرْعَوْنَ مِنْ أَهْلِ النَّارِ وَفِيهِ ( تَبَّتْ يَدَا أَبِى لَهَبٍ وَتَبَّ ) قَالَ عَطَاءٌ : فَلَقِيتُ الْوَلِيدَ بْنَ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ صَاحِبِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْتُهُ: مَا كَانَ وَصِيَّةُ أَبِيكَ عِنْدَ الْمَوْتِ؟ قَالَ: دَعَانِى أَبِى فَقَالَ لِى يَا بُنَىَّ اتَّقِ اللَّهَ وَاعْلَمْ أَنَّكَ لَنْ تَتَّقِىَ اللَّهَ حَتَّى تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَتُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ كُلِّهِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ فَإِنْ مُتَّ عَلَى غَيْرِ هَذَا دَخَلْتَ النَّارَ إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ أَوَّلَ مَا خَلَقَ اللَّهُ الْقَلَمَ فَقَالَ اكْتُبْ . فَقَالَ مَا أَكْتُبُ؟ قَالَ اكْتُبِ الْقَدَرَ مَا كَانَ وَمَا هُوَ كَائِنٌ إِلَى الأَبَدِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona da Abdülvâhid b. Süleym şöyle rivayet etmiştir:
Mekke'ye geldim, Atâ b. Ebu Rabâh'la karşılaştım ve ona “ey Ebu Muhammed, Basralılar kader hakkında konuşup duruyorlar” dedim. O, “ey oğul, sen Kur'ân'ı okuyor musun” dedi. Ben, “evet” dedim. O, “Zuhruf (suresini) oku” dedi. Ben de okudum: "Hâ Mîm. Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık. Şüphesiz o, katımızdaki ana kitapta (Levh-i Mahfuz'da) mevcuttur, çok yücedir, hikmetlerle doludur." Bana, “ümmü'l-Kitâb nedir, bilir misin” dedi. Ben “Allah ve rasulü daha iyi bilir” dedim. Atâ, “Allah'ın gökleri ve yeri yaratmazdan evvel yazdığı bir kitaptır. Onun içerisinde Firavun'ın cehennemlik olduğu, "Ebu Leheb'in elleri kurusun ve kurudu da" bilgileri vardır” dedi ve şöyle devam etti: Rasulullah'ın sahâbîsi Ubâde b. Sâmit'in oğlu Velid ile karşılaştım ve “ölüm esnasında babanın sana vasiyeti ne idi” diye sordum, bana şöyle cevap verdi: Babam beni çağırdı ve bana, “Allah'a karşı takva sahibi ol. Allah'a ve hayrıyla, şerriyle kaderin tümüne inanmadıkça Allah'a karşı takva sahibi olamayacağını bil. Bu hal üzere ölmezsen ateşe girersin. Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim” dedi: "Allah'ın ilk yarattığı kalemdir. Ona “yaz” diye buyurdu. O, “ne yazayım” dedi. Allah, “kaderi, olmuş ve kıyamete kadar olacak şeyleri” yaz buyurdu."
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten garîb bir hadistir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
أَوَّلَ مَا خَلَقَ اللَّهُ الْقَلَمُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Kader 17, 4/457
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Velid b. Ubade el-Ensari (Velid b. Ubade b. Samit b. Kays)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Abdülvahid b. Süleym el-Maliki (Abdülvahid b. Süleym)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lânete tâbi tutuldular. Biliniz ki, Ad (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. (Şunu da) bilin ki Hûd'un kavmi Âd, Allah'ın rahmetinden uzak kılındı.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54481, KK11/60
Hadis:
وَأُتْبِعُوا فِي هَـذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ أَلا إِنَّ عَادًا كَفَرُوا رَبَّهُمْ أَلاَ بُعْدًا لِّعَادٍ قَوْمِ هُودٍ
Tercemesi:
Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lânete tâbi tutuldular. Biliniz ki, Ad (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. (Şunu da) bilin ki Hûd'un kavmi Âd, Allah'ın rahmetinden uzak kılındı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Hûd 11/60, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, azabı çetindir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Helak, helak olma sebepleri
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, İMAN
Lanet, Allah'ın laneti
Önceki Ümmetler, Ad kavmi
Peygamberler, Hz. Hud
Söz, Allah'ın rızasını veya gazabını celbeden
Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57585, KK42/30
Hadis:
وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ
Tercemesi:
Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Şûrâ 42/30, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57775, KK43/11
Hadis:
وَالَّذِي نَزَّلَ مِنَ السَّمَاء مَاء بِقَدَرٍ فَأَنشَرْنَا بِهِ بَلْدَةً مَّيْتًا كَذَلِكَ تُخْرَجُونَ
Tercemesi:
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Zuhruf 43/11, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Doğal Kaynaklar, yağmur
İman, Esasları, Allah'a İman
İman, Esasları: Ahirete iman, diriliş, ba's
KTB, İMAN
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve Peygamberine inanın ki O, size rahmetinden iki kat versin ve size ışığında yürüyeceğiniz bir nûr lütfetsin; sizi bağışlasın. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59221, KK57/28
Hadis:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَآمِنُوا بِرَسُولِهِ يُؤْتِكُمْ كِفْلَيْنِ مِن رَّحْمَتِهِ وَيَجْعَل لَّكُمْ نُورًا تَمْشُونَ بِهِ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Tercemesi:
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve Peygamberine inanın ki O, size rahmetinden iki kat versin ve size ışığında yürüyeceğiniz bir nûr lütfetsin; sizi bağışlasın. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Hadîd 57/28, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın sevmesi ve sevginin tezahürü
Allah İnancı, bağışlaması, affediciliği
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
İman, Esasları
İman, Esasları, Allah'a İman
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
İman, iman ve takva
İman, imanın esasları
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, İMAN
Kulluk, Allah'a karşı saygılı olmak
Kulluk, Allah'ın Azabından Sakınmak (Takvâ)
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı
Takva, Allah'tan korkmak
Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53230, KK4/65
Hadis:
فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّىَ يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُوا فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِّمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
Tercemesi:
Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Nisâ 4/65, /
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, İMAN
Allah -ki ondan başka hiçbir tanrı yoktur elbette sizi kıyamet günü toplayacaktır, bunda asla şüphe yoktur. Söz bakımından Allah'tan daha doğru kim vardır!
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53252, KK4/87
Hadis:
اللّهُ لا إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ لَيَجْمَعَنَّكُمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لاَ رَيْبَ فِيهِ وَمَنْ أَصْدَقُ مِنَ اللّهِ حَدِيثًا
Tercemesi:
Allah -ki ondan başka hiçbir tanrı yoktur elbette sizi kıyamet günü toplayacaktır, bunda asla şüphe yoktur. Söz bakımından Allah'tan daha doğru kim vardır!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Nisâ 4/87, /
Senetler:
()
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Kıyamet, günü
KTB, ALLAH TASAVVURU
KTB, İMAN
Tevhid, İslam inancı
Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
56177, KK20/124
Hadis:
وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى
Tercemesi:
Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Tâhâ 20/12, /
Senetler:
()
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
KTB, İMAN
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Åyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57436, KK41/40
Hadis:
إِنَّ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي آيَاتِنَا لَا يَخْفَوْنَ عَلَيْنَا أَفَمَن يُلْقَى فِي النَّارِ خَيْرٌ أَم مَّن يَأْتِي آمِنًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Tercemesi:
Åyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Fussilet 41/40, /
Senetler:
()
Konular:
İman
KTB, İMAN
Küfür, Kafir, Allah'ı inkar etmek
Hani biz meleklere: Âdem'e secde edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne fena bir değişmedir!
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277276, KK18/50
Hadis:
وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ الْجِنِّ فَفَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِ أَفَتَتَّخِذُونَهُ وَذُرِّيَّتَهُ أَوْلِيَاء مِن دُونِي وَهُمْ لَكُمْ عَدُوٌّ بِئْسَ لِلظَّالِمِينَ بَدَلًا
Tercemesi:
Hani biz meleklere: Âdem'e secde edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne fena bir değişmedir!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Kehf 18/50, /
Senetler:
()
Konular:
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Kafir, Ahirette kafirin durumu
KTB, İMAN