Giriş

Bize Ahmed b. Ebu Şuayb, ona Züheyr, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız."


Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.

    Öneri Formu
34319 D005193 Ebu Davud, Edeb, 130, 131

Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Amr b. Ebu Amr, ona Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hureyre rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Adak adamak insanoğluna, Allah'ın takdir etmediği bir şeyi elde etme imkânı vermez. Fakat adak kadere uygun düşer ve bu sayede cimri kimseden vermek istemediği mal çıkartılır (alınır)."


    Öneri Formu
1373 M004243 Müslim, Nezr, 7

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Mansur, ona Abdullah b. Mürre, ona da (Abdullah) b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) adak adamayı yasakladı ve şöyle buyurdu: "Adak adamak (kaderdeki) hiçbir şeyi değiştirmez. Adak sebebiyle sadece cimri olan kimsenin cebinden mal çıkartılır."


    Öneri Formu
24351 B006608 Buhari, Kader, 6

Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Hemmam b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Yüce Allah buyurur ki:) Adak adamak, insanoğluna, kaderinde olmayan bir şeyi getirmez. Onu adak adamaya götüren şey, kendisi için takdir ettiğim kaderdir. Bu adak sebebiyle de cimri kimseden mal çıkarırım."


    Öneri Formu
24355 B006609 Buhari, Kader, 6

"Böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Yoksa daha önce sen kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Biz Kur'ân'ı bir nur yaptık ki, onunla kullarımızdan dilediklerimize yol gösteriyoruz. Sen de, hiç şüphesiz, dosdoğru bir yola rehberlik ediyorsun." (Şûrâ, 42/52)


    Öneri Formu
57659 KK42/52 Şûrâ, 42, 52

Bize İsmail, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Zeyd b. Sellam, ona dedesi (Memtûr el-Esved), ona da Ebu Ümame, şöyle haber vermiştir: "Bir adam gelerek 'Ey Allah'ın Rasulü! iman denir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Yaptığın iyilik seni sevindiriyor ve yaptığın kötülük de seni üzüyorsa sen müminsin' buyurdu. Adam yine 'Ey Alah'ın Rasulü! kötülük nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de 'Bir şey içini rahatsız ediyorsa o işi terk et' buyurdu."


    Öneri Formu
71233 HM022552 İbn Hanbel, V, 255

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Veki'; (T) Bize Züheyr b. Harb, ona İshak b. Yusuf el-Ezrak, onlara Fudayl b. Ğazvan; (T) Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ -lafız ona aittir-, ona İbn Fudayl, ona babası, ona Ebu Hazim, ona Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç hadise var ki onlar gerçekleşmeden önce iman etmemiş kimseye, onlar ortaya çıktıktan sonra iman etmesi fayda vermez: Güneşin batıdan doğması, Deccal'ın ve Dabbetü'l-arz'ın ortaya çıkması."


    Öneri Formu
279260 M000398-3 Müslim, İman, 249

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Veki'; (T) Bize Züheyr b. Harb, ona İshak b. Yusuf el-Ezrak, onlara Fudayl b. Ğazvan; (T) Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ -lafız ona aittir-, ona İbn Fudayl, ona babası, ona Ebu Hazim, ona Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç hadise var ki onlar gerçekleşmeden önce iman etmemiş kimseye, onlar ortaya çıktıktan sonra iman etmesi fayda vermez: Güneşin batıdan doğması, Deccal'ın ve Dabbetü'l-arz'ın ortaya çıkması."


    Öneri Formu
279261 M000398-4 Müslim, İman, 249

Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Muaz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona da Abdurrahman b. Bişr el-Ensarî, hadisi, Ebu Saîd el-Hudrî’ye kadar isnad ederek (ona dayandırarak) Ebu Said el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanında azil konusu konuşuluyordu. Rasulullah (sav) 'Ne konuşuyorsunuz?' diye sordu. Ashab 'Bir adamın süt emziren karısı olur, onunla ilişkide bulunur ama hamile kalmasını arzu etmez. Yahut bir adamın cariyesi olur, onunla ilişkide bulunur, ama hamile kalmasını istemez. Ne yapmalı?' dediler. Rasulullah (sav) 'Azil yapmanıza gerek yok, çünkü bu ancak bir kaderden ibarettir' buyurdu." [İbn Avn der ki: Ben bu hadisi Hasan-ı Basrî'ye söyledim, o da 'Vallahi bu söz bir yasak içeriyor' dedi.]


    Öneri Formu
17998 M003550 Müslim, Nikah, 131

Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Şurahbîl b. Müdrik el-Cu'fî, ona Abdullah b. Nücey el-Hadramî, ona babası (Nücey el-Hadramî), ona da Hz. Ali (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah'ın yanında, başka hiç kimseye nasip olmayacak kadar üstün bir konumum vardı. Her seher vakti kendisine gider, selâm verir, boğazını temizleyene (sesimi duyduğunu hissettirecek şekilde hafifçe öksürene) kadar, selam vermeye devam ederdim. Yine bir gece geldim ve 'es-Selâmun aleyke ey Allah'ın Rasulü' dedim. Bunun üzerine bana 'Yavaş ol (Acele etme), ey Ebu Hasan, bekle yanına çıkayım' buyurdu. Yanıma çıktığında 'Ey Allah’ın Peygamberi! Seni kızdıran biri mi oldu?' dedim, bana 'Hayır' dedi. 'Peki o hâlde, neden daha önceki gecelerde benimle konuşmadığın halde bu gece konuştun' dedim, şöyle cevap verdi: Hücrede bir kıpırtı duydum 'Kim o?' diye sordum. 'Ben Cebrail'im' dedi. 'Buyur gir' dedim. 'Hayır, sen dışarı çık' dedi. Ben de çıktım. Cebrail 'Evinde öyle bir şey var ki, orada bulunduğu sürece hiçbir melek oraya girmez' dedi. 'Ey Cebrail, böyle bir şey olduğunu bilmiyorum' dedim. 'Git bak, araştır' dedi. Eve girdim, baktım ki sadece Hasan’ın oynadığı bir köpek yavrusu var. 'Sadece bir köpek yavrusu buldum' dedim. Bunun üzerine Cebrail 'Üç şey vardır ki, bir mekânda bulundukça oraya asla melek girmez: Bunlardan biri köpek, biri cünüplük, diğeri de ruh taşıyan varlığın sureti (heykeli, resmi)' dedi."


    Öneri Formu
41762 HM000647 İbn Hanbel, I, 85