Bize Ya‘mar b. Bişr, ona Abdullah b. Mubârek, ona Safvân b. Amr, ona Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr, ona da babası (Cübeyr b. Nüfeyr) şöyle demiştir:
"Bir gün, biz Mikdâd b. el-Esved’in yanında oturuyorduk. Derken bir adam oradan geçti ve 'Ne mutlu şu iki göze ki, Allah’ın Rasûlünü gördü. Vallahi biz de senin gördüğünü görmeyi, senin bulunduğun meclislerde bulunmayı çok isterdik' dedi. Bunun üzerine Mikdâd öfkelendi. Ben de hayret ettim, Çünkü adamın söylediği sözden başka bir şey (kötü bir niyet) görmemiştim. Sonra Mikdâd ona yönelerek şöyle dedi:"
"Bir adamı, Allah’ın, kendisinin var olmadığı bir dönemde, yarattığı bir meclisi görmeyi temenni etmeye sevk eden şey nedir? Halbuki o kimse, o mecliste bulunsaydı nasıl davranacağını bilmezdi. Vallahi, Allah Rasûlü’nün (sav) huzurunda öyle kimseler bulundu ki, Allah onları yüzüstü cehenneme yuvarladı. Çünkü O’nun davetine uymayıp, O’nu tasdik etmediler. Siz Allah’a şükretmiyor musunuz? Allah sizi öyle bir zamanda var etti ki, sadece Rabbinizi tanıyor ve Peygamberinizin getirdiğini tasdik ediyorsunuz. Böylece siz (öncekilerin uğradığı) musibetten kurtuldunuz ve o imtihanı başkaları yaşadı. Vallahi, Allah Rasûlü (sav), en ağır şartlar altında, herhangi bir peygamberin gönderildiği en zor hal üzere gönderildi. Öyle bir fetret ve cahiliyet devrinde gönderildi ki, insanlar putlara ibadetten daha üstün bir din bilmiyorlardı. İşte O, Allah’tan, hak ile batılı birbirinden ayıran bir ‘Furkân’ ile geldi. Öyle ki, baba ile oğlunu birbirinden ayırdı. Kişi babasını, oğlunu yahut kardeşini kâfir olarak gördüğü halde, Allah onun kalbinin kilidini imana açmış olurdu. Böylece o kişi bilir ki, eğer babası, oğlu veya kardeşi bu hâl üzere ölürse, cehenneme girecektir. O da bunu bilirken gözü nasıl aydın (mutlu) olur ki, sevgilisi ateştedir? İşte 'Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan göz aydınlığı bağışla…' [Furkan, 25/74] ayeti bu konuya işaret eder."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
73518, HM024311
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْمَرُ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ يَعْنِي ابْنَ الْمُبَارَكِ أَنْبَأَنَا صَفْوَانُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنِي عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ جَلَسْنَا إِلَى الْمِقْدَادِ بْنِ الْأَسْوَدِ يَوْمًا فَمَرَّ بِهِ رَجُلٌ فَقَالَ طُوبَى لِهَاتَيْنِ الْعَيْنَيْنِ اللَّتَيْنِ رَأَتَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَاللَّهِ لَوَدِدْنَا أَنَّا رَأَيْنَا مَا رَأَيْتَ وَشَهِدْنَا مَا شَهِدْتَ فَاسْتُغْضِبَ فَجَعَلْتُ أَعْجَبُ مَا قَالَ إِلَّا خَيْرًا ثُمَّ أَقْبَلَ إِلَيْهِ فَقَالَ مَا يَحْمِلُ الرَّجُلُ عَلَى أَنْ يَتَمَنَّى مَحْضَرًا غَيَّبَهُ اللَّهُ عَنْهُ لَا يَدْرِي لَوْ شَهِدَهُ كَيْفَ كَانَ يَكُونُ فِيهِ وَاللَّهِ لَقَدْ حَضَرَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَقْوَامٌ أَكَبَّهُمْ اللَّهُ عَلَى مَنَاخِرِهِمْ فِي جَهَنَّمَ لَمْ يُجِيبُوهُ وَلَمْ يُصَدِّقُوهُ أَوَلَا تَحْمَدُونَ اللَّهَ إِذْ أَخْرَجَكُمْ لَا تَعْرِفُونَ إِلَّا رَبَّكُمْ مُصَدِّقِينَ لِمَا جَاءَ بِهِ نَبِيُّكُمْ قَدْ كُفِيتُمْ الْبَلَاءَ بِغَيْرِكُمْ وَاللَّهِ لَقَدْ بَعَثَ اللَّهُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى أَشَدِّ حَالٍ بُعِثَ عَلَيْهَا نَبِيٌّ مِنْ الْأَنْبِيَاءِ فِي فَتْرَةٍ وَجَاهِلِيَّةٍ مَا يَرَوْنَ أَنَّ دِينًا أَفْضَلُ مِنْ عِبَادَةِ الْأَوْثَانِ فَجَاءَ بِفُرْقَانٍ فَرَقَ بِهِ بَيْنَ الْحَقِّ وَالْبَاطِلِ وَفَرَّقَ بَيْنَ الْوَالِدِ وَوَلَدِهِ حَتَّى إِنْ كَانَ الرَّجُلُ لَيَرَى وَالِدَهُ وَوَلَدَهُ أَوْ أَخَاهُ كَافِرًا وَقَدْ فَتَحَ اللَّهُ قُفْلَ قَلْبِهِ لِلْإِيمَانِ يَعْلَمُ أَنَّهُ إِنْ هَلَكَ دَخَلَ النَّارَ فَلَا تَقَرُّ عَيْنُهُ وَهُوَ يَعْلَمُ أَنَّ حَبِيبَهُ فِي النَّارِ وَأَنَّهَا لَلَّتِي قَالَ عَزَّ وَجَلَّ { الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ }
Tercemesi:
Bize Ya‘mar b. Bişr, ona Abdullah b. Mubârek, ona Safvân b. Amr, ona Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr, ona da babası (Cübeyr b. Nüfeyr) şöyle demiştir:
"Bir gün, biz Mikdâd b. el-Esved’in yanında oturuyorduk. Derken bir adam oradan geçti ve 'Ne mutlu şu iki göze ki, Allah’ın Rasûlünü gördü. Vallahi biz de senin gördüğünü görmeyi, senin bulunduğun meclislerde bulunmayı çok isterdik' dedi. Bunun üzerine Mikdâd öfkelendi. Ben de hayret ettim, Çünkü adamın söylediği sözden başka bir şey (kötü bir niyet) görmemiştim. Sonra Mikdâd ona yönelerek şöyle dedi:"
"Bir adamı, Allah’ın, kendisinin var olmadığı bir dönemde, yarattığı bir meclisi görmeyi temenni etmeye sevk eden şey nedir? Halbuki o kimse, o mecliste bulunsaydı nasıl davranacağını bilmezdi. Vallahi, Allah Rasûlü’nün (sav) huzurunda öyle kimseler bulundu ki, Allah onları yüzüstü cehenneme yuvarladı. Çünkü O’nun davetine uymayıp, O’nu tasdik etmediler. Siz Allah’a şükretmiyor musunuz? Allah sizi öyle bir zamanda var etti ki, sadece Rabbinizi tanıyor ve Peygamberinizin getirdiğini tasdik ediyorsunuz. Böylece siz (öncekilerin uğradığı) musibetten kurtuldunuz ve o imtihanı başkaları yaşadı. Vallahi, Allah Rasûlü (sav), en ağır şartlar altında, herhangi bir peygamberin gönderildiği en zor hal üzere gönderildi. Öyle bir fetret ve cahiliyet devrinde gönderildi ki, insanlar putlara ibadetten daha üstün bir din bilmiyorlardı. İşte O, Allah’tan, hak ile batılı birbirinden ayıran bir ‘Furkân’ ile geldi. Öyle ki, baba ile oğlunu birbirinden ayırdı. Kişi babasını, oğlunu yahut kardeşini kâfir olarak gördüğü halde, Allah onun kalbinin kilidini imana açmış olurdu. Böylece o kişi bilir ki, eğer babası, oğlu veya kardeşi bu hâl üzere ölürse, cehenneme girecektir. O da bunu bilirken gözü nasıl aydın (mutlu) olur ki, sevgilisi ateştedir? İşte 'Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan göz aydınlığı bağışla…' [Furkan, 25/74] ayeti bu konuya işaret eder."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Mikdad b. Esved 24311, 7/890
Senetler:
()
Konular:
Cahiliye
cahiliye, âdetleri
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Kur'an
Peygamberler, önceki peygamberler
Şükür, şükretmek, nimetler için minnet duymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14292, M007226
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَأَبُو كَامِلٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنْ عَائِشَةَ] نَحْوَهُ
[قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَنْ حُوسِبَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عُذِّبَ." فَقُلْتُ أَلَيْسَ قَدْ قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا)" فَقَالَ: "لَيْسَ ذَاكِ الْحِسَابُ إِنَّمَا ذَاكِ الْعَرْضُ مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عُذِّبَ."]
Tercemesi:
Bize Ebu Rabi' el-Atekî ile Ebu Kamil, o ikisine Hammad b. Zeyd, ona da Eyyüb bu isnadla [Abdullah b. Ebu Müleyke’nin Hz. Aişe'den rivayeti olarak] bu hadisin benzerini rivayet etti.
[Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kıyamet günü hesabı tartışılan azap olunur. Ben, Cenab’ı Hak; "kolay bir hesap ile hesaba çekilecek" (el-İnşikâk, 84/8.) buyurmuyor mu diye sorunca, Hz. Peygamber; "o arzdır ey Aişe. Kıyamet günü kimin hesabında münakaşa yapılırsa, ona azap olunur" buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7226, /1177
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
5. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14296, M007227
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ بِشْرِ بْنِ الْحَكَمِ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ الْقَطَّانَ - حَدَّثَنَا أَبُو يُونُسَ الْقُشَيْرِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لَيْسَ أَحَدٌ يُحَاسَبُ إِلاَّ هَلَكَ." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَيْسَ اللَّهُ يَقُولُ حِسَابًا يَسِيرًا قَالَ:
"ذَاكِ الْعَرْضُ وَلَكِنْ مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ هَلَكَ."
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Bişr b. el-Hakem el-Abdî, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Ebu Yunus el-Kuşeyrî, ona İbn Ebu Müleyke, ona el-Kasım, ona da Hz. Aişe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Hesaba çekilip helâke uğramayan kimse yoktur." Ey Allah'ın Rasulü! Cenâb-ı Hak; "kolay bir hesaba çekilir" buyurmuyor mu deyince, şöyle söyledi:
"O arzdır, ama hesabı tartışılan kişi mutlaka helâk olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7227, /1177
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
4. Ebu Yunus Hatim b. Ebu Sağira el-Kuşeyri (Hatim b. Müslim)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Abdurrahman b. Bişr el-Abdî (Abdurrahman b. Bişr b. Hakem)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14297, M007228
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنِى يَحْيَى - وَهُوَ الْقَطَّانُ - عَنْ عُثْمَانَ بْنِ الأَسْوَدِ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ هَلَكَ." ثُمَّ ذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ أَبِى يُونُسَ
["لَيْسَ أَحَدٌ يُحَاسَبُ إِلاَّ هَلَكَ." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَيْسَ اللَّهُ يَقُولُ حِسَابًا يَسِيرًا قَالَ: "ذَاكِ الْعَرْضُ وَلَكِنْ مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ هَلَكَ."]
Tercemesi:
Bana Abdurrahman b. Bişr, ona Yahya el-Kattan, ona Osman b. Esved, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Hz. Aişe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Hesabı tartışılan kişi helâk olmuştur." Sonra ravi, Ebu Yunus'un hadisi gibi rivayet etti.
["Hesabı tartışıldığı halde helâk olmayan kimse yoktur." Dedim ki: Ey Allah'ın Rasulü' Cenâb-ı Hak; "hesabı kolay görülecek" buyurmuyor mu diye sordum. "O arzdır ama hesabı tartışılan mutlaka helâk olur" buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7228, /1177
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Osman b. Esved el-Mekki el-Cümahî (Osman b. Esved b. Musa b. Bâzân)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Abdurrahman b. Bişr el-Abdî (Abdurrahman b. Bişr b. Hakem)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّاءَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ وَفَاتِهِ بِثَلاَثٍ يَقُولُ:
"لاَ يَمُوتَنَّ أَحَدُكُمْ إِلاَّ وَهُوَ يُحْسِنُ بِاللَّهِ الظَّنَّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14299, M007229
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّاءَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ وَفَاتِهِ بِثَلاَثٍ يَقُولُ:
"لاَ يَمُوتَنَّ أَحَدُكُمْ إِلاَّ وَهُوَ يُحْسِنُ بِاللَّهِ الظَّنَّ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Yahya b. Zekeriyya, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'i (sav) vefat etmeden önce üç defa şöyle buyururken duydu:
"Hiçbiriniz Allah hakkında iyi zan beslemeden ölmesin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7229, /1177
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Müslüman, Allah sevgisi
Zan, Allah hakkında zan
Zan, Hüsn-ü zan
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14301, M007230
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ ح
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ.
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir; (T)
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye; (T)
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus ve Ebu Muaviye, onlara da A'meş bu isnatla benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7230, /1178
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Zan, Hüsn-ü zan
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14302, M007231
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو دَاوُدَ سُلَيْمَانُ بْنُ مَعْبَدٍ حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ عَارِمٌ حَدَّثَنَا مَهْدِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا وَاصِلٌ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِىِّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ مَوْتِهِ بِثَلاَثَةِ أَيَّامٍ يَقُولُ:
"لاَ يَمُوتَنَّ أَحَدُكُمْ إِلاَّ وَهُوَ يُحْسِنُ الظَّنَّ بِاللَّهِ عَزَّ وَجَلّ."
Tercemesi:
Bana Ebu Davud Süleyman b. Ma'bed, ona Ebu Numan Ârim, ona Mehdi b. Meymun, ona Vasıl, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah el-Ensârî rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: Rasulullah'ı vefatından önce üç defa şöyle derken işittim:
"Sizden hiçbiriniz Allah hakkında hüsn-i zan duymadan ölmesin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7231, /1178
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Vasıl Mevla Ebu Uyeyne (Vasıl)
4. Ebu Yahya Mehdi b. Meymun el-Ezdî (Mehdi b. Meymun)
5. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
6. Ebu Davud Süleyman b. Ma'bed el-Mervezî (Süleyman b. Mabed b. Kevsecân)
Konular:
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Müslüman, Allah sevgisi
Zan, Allah hakkında zan
Zan, Hüsn-ü zan
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"يُبْعَثُ كُلُّ عَبْدٍ عَلَى مَا مَاتَ عَلَيْهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14304, M007232
Hadis:
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"يُبْعَثُ كُلُّ عَبْدٍ عَلَى مَا مَاتَ عَلَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Osman b. Ebu Şeybe, o ikisine Cerir (b. Abdülhamid), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Ebu Süfyan (Talha b. Nafi'), ona da Cerir (b. Abdullah) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Her kul öldüğü hal üzere diriltilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7232, /1178
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, dirilme, öldüğü hal üzere
KTB, İMAN
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ
[عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ.] مِثْلَهُ
["يُبْعَثُ كُلُّ عَبْدٍ عَلَى مَا مَاتَ عَلَيْهِ."]
وَقَالَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَقُلْ سَمِعْتُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14305, M007233
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ
[عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ.] مِثْلَهُ
["يُبْعَثُ كُلُّ عَبْدٍ عَلَى مَا مَاتَ عَلَيْهِ."]
وَقَالَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَقُلْ سَمِعْتُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Nafi', ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan (b. Said es-Sevrî), ona (Ebu Muhammed Süleymen b. Mihran) el-A'meş bu isnadla [ona Ebu Süfyan (Talha b. Nafi el-Kuraşi) ona da Cabir (b. Abdullah el-Ensârî)] (Hz. Peygamber'den (sav)) bu hadisin bir benzeri rivayet etti.
["Kul öldüğü iş üzere dirilir."]
Burada Hz. Peygamber'den (sav) aktarırken an ifadesi kullanıp, semi'tu (işttim) kelimesini kullanmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7233, /1178
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Muhammed b. Nafi' el-Kaysi (Muhammed b. Ahmed b. Nafi')
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, dirilme, öldüğü hal üzere
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14309, M007234
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى حَمْزَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"إِذَا أَرَادَ اللَّهُ بِقَوْمٍ عَذَابًا أَصَابَ الْعَذَابُ مَنْ كَانَ فِيهِمْ ثُمَّ بُعِثُوا عَلَى أَعْمَالِهِمْ."
Tercemesi:
Bize Hermele b. Yahya et-Tücîbî, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Yunus (b. Yezid), ona Muhammed (b. Şihab), ona Hamza b. Abdullah b. Ömer, ona da Abdullah b. Ömer'in haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Allah bir kavme azap edince, o kavim içinde bulunan (iyi, kötü) herkese azap isabet eder. Sonra (kıyamet gününde) herkes kendi amellerine göre diriltilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7234, /1178
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ümare Hamza b. Abdullah el-Medeni (Hamza b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, dirilme, öldüğü hal üzere
KTB, İMAN
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Niyet, Zihin inşası