Açıklama: Rivayet munkatıdır. Fatıma bt. Hüseyin ile Fatıma bt. Rasulullah arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11740, T000314
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَسَنِ عَنْ أُمِّهِ فَاطِمَةَ بِنْتِ الْحُسَيْنِ عَنْ جَدَّتِهَا فَاطِمَةَ الْكُبْرَى قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا دَخَلَ الْمَسْجِدَ صَلَّى عَلَى مُحَمَّدٍ وَسَلَّمَ وَقَالَ « رَبِّ اغْفِرْ لِى ذُنُوبِى وَافْتَحْ لِى أَبْوَابَ رَحْمَتِكَ » . وَإِذَا خَرَجَ صَلَّى عَلَى مُحَمَّدٍ وَسَلَّمَ وَقَالَ « رَبِّ اغْفِرْ لِى ذُنُوبِى وَافْتَحْ لِى أَبْوَابَ فَضْلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona Leys, ona Abdullah b. Hasan, ona annesi Fatıma bt. Hüseyin, ona da ninesi Fatıma el-Kübrâ şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), mescide girdiğinde kendisine (Muhammed'e) salat ve selam getirip ''Rabbim! Günahlarımı bağışla, rahmetinin kapılarını bana aç'' derdi. (Mescitten) çıktığında da kendisine (Mahammed'e) salat ve selam getirip ''Rabbim! Günahlarımı bağışla, fazlının kapılarını bana aç'' derdi.
Açıklama:
Rivayet munkatıdır. Fatıma bt. Hüseyin ile Fatıma bt. Rasulullah arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 117, 2/127
Senetler:
1. Fatıma bt. Rasulullah (Fatıma bt. Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib b. Haşim)
2. Fatıma bt. Hüseyin el-Haşimiyye (Fatıma bt. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Hasan el-Hâşimî (Abdullah b. Hasan b. Hasan b. Ali b. Ebu Talib)
4. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
KTB, NAMAZ,
Mescid, giriş duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11524, T000303
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ الْمَسْجِدَ فَدَخَلَ رَجُلٌ فَصَلَّى ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَرَدَّ عَلَيْهِ السَّلاَمَ فَقَالَ « ارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَرَجَعَ الرَّجُلُ فَصَلَّى كَمَا كَانَ صَلَّى ثُمَّ جَاءَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَرَدَّ عَلَيْهِ السَّلاَمَ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . حَتَّى فَعَلَ ذَلِكَ ثَلاَثَ مِرَارٍ فَقَالَ لَهُ الرَّجُلُ وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ مَا أُحْسِنُ غَيْرَ هَذَا فَعَلِّمْنِى . فَقَالَ « إِذَا قُمْتَ إِلَى الصَّلاَةِ فَكَبِّرْ ثُمَّ اقْرَأْ بِمَا تَيَسَّرَ مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ ثُمَّ ارْكَعْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ رَاكِعًا ثُمَّ ارْفَعْ حَتَّى تَعْتَدِلَ قَائِمًا ثُمَّ اسْجُدْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ سَاجِدًا ثُمَّ ارْفَعْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ جَالِسًا وَافْعَلْ ذَلِكَ فِى صَلاَتِكَ كُلِّهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ وَقَدْ رَوَى ابْنُ نُمَيْرٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ -عَنْ أَبِيهِ- عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَرِوَايَةُ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَصَحُّ . وَسَعِيدٌ الْمَقْبُرِىُّ قَدْ سَمِعَ مِنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَرَوَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ. وَأَبُو سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىُّ اسْمُهُ كَيْسَانُ. وَسَعِيدٌ الْمَقْبُرِىُّ يُكْنَى أَبَا سَعْدٍ. وَكَيْسَانُ عَبْدٌ كَانَ مُكَاتَبًا لِبَعْضِهِمْ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Said b. Ebu Said, ona babası (Keysan el-Makburi), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), mescide girdi. (Derken) bir adam da mescide girdi ve namaz kıldı. Sonra gelip Nebi (sav)'ye selam verdi. Hz. Peygamber (sav) de selamı aldı ve ''dön, namaz kıl; zira sen namaz kılmadın'' buyurdu. Adam dönüp (daha önce) kıldığı gibi namaz kıldı. Ardından, (tekrar) Nebi (sav)'ye geldi, ona selam verdi, Rasulullah (sav) da selamı alıp ''dön, namaz kıl; çünkü sen namaz kılmadın'' buyurdu. Ta ki bunu üç kez yaptı. (Nihayet) adam, ona, ''seni hak ile gönderene yemin olsun ki, bundan daha iyisini yapamam. Bana öğret!'' dedi. Hz. Peygamber (sav), ''namaz kılacağın zaman tekbir getir, sonra Kur'an'dan kolay gelen (ayetleri) oku. Ardından epeyice mutmain olana dek rüku yap. Akabinde kalkıp itidal üzere ayakta durana dek (o şekilde bekle). Daha sonra epeyice mutmain olana dek secde et. Sonra kalkıp (yine) epeyice mutmain olana kadar otur. Bunu namazının tüm (rekatlarında) yap.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi İbn Nümeyr, Ubeydullah b. Ömer'den, o Said el-Makburi'den, o da Ebu Hureyre'den rivayet edip (senette Said'in) babası (Keysan'ı) zikretmemiştir. Yahya b. Said'in, Ubeydullah b. Ömer'den rivayeti daha sahihtir (esahh). Said el-Makburi, Ebu Hureyre'den hadis işitmiş, babası vasıtasıyla Ebu Hureyre'den de rivayette bulunmuştur. Ebu Said el-Makburi'nin ismi Keysân'dır. Said el-Makburî Ebu Sa'd diye künyelenir. Keysan, bazı kimselerin mükateb bir kölesi idi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 110, 2/103
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Said Keysan el-Makburî (Keysan Ebu Said)
3. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, iade edilmesi
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَالْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ الْحُلْوَانِىُّ وَسَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ النَّبِيلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا حُمَيْدٍ السَّاعِدِىَّ فِى عَشَرَةٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ أَبُو قَتَادَةَ بْنُ رِبْعِىٍّ فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ بِمَعْنَاهُ وَزَادَ فِيهِ أَبُو عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ هَذَا الْحَرْفَ: قَالُوا صَدَقْتَ هَكَذَا صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عِيسَى زَادَ أَبُو عَاصِمٍ الضَّحَّاكُ بْنُ مَخْلَدٍ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ هَذَا الْحَرْفَ قَالُوا صَدَقْتَ هَكَذَا صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11526, T000305
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَالْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ الْحُلْوَانِىُّ وَسَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ النَّبِيلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا حُمَيْدٍ السَّاعِدِىَّ فِى عَشَرَةٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ أَبُو قَتَادَةَ بْنُ رِبْعِىٍّ فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ بِمَعْنَاهُ وَزَادَ فِيهِ أَبُو عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ هَذَا الْحَرْفَ: قَالُوا صَدَقْتَ هَكَذَا صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عِيسَى زَادَ أَبُو عَاصِمٍ الضَّحَّاكُ بْنُ مَخْلَدٍ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ هَذَا الْحَرْفَ قَالُوا صَدَقْتَ هَكَذَا صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, Hasan b. Ali el-Hallâl el-Hulvânî, Seleme b. Şebîb ve daha pek çok kimse, onlara Ebu Âsım en-Nebîl, ona Abdülhamîd b. Cafer, ona Muhammed b. Amr b. Atâ, ona da Ebu Humeyd es-Sâ'idî -(Muhammed şöyle) demiştir: Ebu Humeyd'i Nebî (sav)'nin ashabından on kişinin bulunduğu bir mecliste dinledim, Ebu Katâde b. Rib'î de onlardandı- Yahya b. Said hadisine benzer bir mana ile rivayette bulunup Ebu Asım, Abdülhamid b. Cafer'den rivayetle ''onlar da 'doğru söyledin, Nebî (sav) bu şekilde namaz kıldı' dediler'' (ilave bilgisini) kaydetmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled, Abdülhamid b. Cafer vasıtasıyla bu hadiste 'onlar da 'doğru söyledin, Nebî (sav) bu şekilde namaz kıldı' dediler'' (ilave bilgisini) zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 110, 2/107
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Amiri (Muhammed b. Amr b. Ata b. Ayyaş b. Alkame)
3. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
5. Ebu Abdurrahman Seleme b. Şebîb el-Mismeî' (Seleme b. Şebîb)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11739, T000313
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى نُعَيْمٍ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ مَنْ صَلَّى رَكْعَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَلَمْ يُصَلِّ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ وَرَاءَ الإِمَامِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik, ona Ebu Nu'aym Vehb b. Keysân, ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
İmamın arkasında olması (durumu) hariç, bir rekat namaz kılıp Fatiha suresini okumayan namaz kılmamış (sayılır).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 116, 2/124
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
5. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Fatiha okunmayan
Namaz, fatiha suresini okumak
Namaz, imama uyanın kıraati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11528, T000306
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ مِسْعَرٍ وَسُفْيَانَ عَنْ زِيَادِ بْنِ عَلاَقَةَ عَنْ عَمِّهِ قُطْبَةَ بْنِ مَالِكٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرَأُ فِى الْفَجْرِ ( وَالنَّخْلَ بَاسِقَاتٍ ) فِى الرَّكْعَةِ الأُولَى . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ وَجَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ السَّائِبِ وَأَبِى بَرْزَةَ وَأُمِّ سَلَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ قُطْبَةَ بْنِ مَالِكٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَرُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَرَأَ فِى الصُّبْحِ بِالْوَاقِعَةِ . وَرُوِىَ عَنْهُ أَنَّهُ كَانَ يَقْرَأُ فِى الْفَجْرِ مِنْ سِتِّينَ آيَةً إِلَى مِائَةٍ . وَرُوِىَ عَنْهُ أَنَّهُ قَرَأَ ( إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ ) . وَرُوِىَ عَنْ عُمَرَ أَنَّهُ كَتَبَ إِلَى أَبِى مُوسَى أَنِ اقْرَأْ فِى الصُّبْحِ بِطِوَالِ الْمُفَصَّلِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَعَلَى هَذَا الْعَمَلُ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ. وَبِهِ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَابْنُ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىُّ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Vekî', ona Mis'ar ve Süfyân, ona Ziyâd b. Alâka, ona amcası Kutbe b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav)'ı sabah namazının birinci rekatında ''...yüksek hurma ağaçları bitirdik (ve'n-nahle bâsikâtin)'' ayetini okurken işittim.
Bu konuda Amr b. Hureys, Câbir b. Semüre, Abdullah b. Sâib, Ebu Berze ve Ümmü Seleme'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Kutbe b. Mâlik hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Nebî (sav)'den rivayet edildiğine göre o, sabah namazında Vakıa suresini de okumuştur. Yine ondan rivayet edildiğine göre kendisi, sabah namazında 60 ayetten 100 ayete kadar okurdu. Ebu İsa şöyle demiştir: İlim ehli nezdinde amel buna göredir. Süfyan es-Sevrî, İbn Mübârek ve Şâfiî de bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 111, 2/108
Senetler:
1. Kutbe b. Malik es-Sa'lebi (Kutbe b. Malik)
2. Ebu Malik Ziyad b. İlâka Sa'lebi (Ziyad b. İlâka b. Malik)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Hz. Peygamber, namazdaki okuyuşu
Hz. Peygamber, namazlarda belirli sureleri okuması
Hz. Peygamber, sabah namazında okuduğu ayetler
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11733, T000307
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقْرَأُ فِى الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ بِالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ وَشِبْهِهِمَا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ خَبَّابٍ وَأَبِى سَعِيدٍ وَأَبِى قَتَادَةَ وَزَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ وَالْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَرَأَ فِى الظُّهْرِ قَدْرَ تَنْزِيلُ السَّجْدَةَ . وَرُوِىَ عَنْهُ أَنَّهُ كَانَ يَقْرَأُ فِى الرَّكْعَةِ الأُولَى مِنَ الظُّهْرِ قَدْرَ ثَلاَثِينَ آيَةً وَفِى الرَّكْعَةِ الثَّانِيَةِ قَدْرَ خَمْسَ عَشْرَةَ آيَةً . وَرُوِىَ عَنْ عُمَرَ أَنَّهُ كَتَبَ إِلَى أَبِى مُوسَى أَنِ اقْرَأْ فِى الظُّهْرِ بِأَوْسَاطِ الْمُفَصَّلِ . وَرَأَى بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ الْقِرَاءَةَ فِى صَلاَةِ الْعَصْرِ كَنَحْوِ الْقِرَاءَةِ فِى صَلاَةِ الْمَغْرِبِ يَقْرَأُ بِقِصَارِ الْمُفَصَّلِ . وَرُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ تَعْدِلُ صَلاَةُ الْعَصْرِ بِصَلاَةِ الْمَغْرِبِ فِى الْقِرَاءَةِ . وَقَالَ إِبْرَاهِيمُ تُضَاعَفُ صَلاَةُ الظُّهْرِ عَلَى صَلاَةِ الْعَصْرِ فِى الْقِرَاءَةِ أَرْبَعَ مِرَارٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona Yezid b. Harun, ona Hammâd b. Seleme, ona Simâk b. Harb, ona da Câbir b. Semüre şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), öğle ve ikindi namazlarında Burûc, Târık ve benzeri sureleri okurdu.
Bu konuda Habbâb, Ebu Said, Ebu Katâde, Zeyd b. Sâbit ve Berâ b. Âzib'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir b. Semüre hadisi, hasen bir hadistir. Nebî (sav)'den rivayet edildiğine göre o, öğle namazında Secde suresi kadar da okurdu. Yine ondan rivayet edildiğine göre kendisi, öğle namazının ilk rekatında 30 ayet kadar, ikinci rekatta ise 15 ayet kadar okurdu. Ömer'den rivayet edildiğine göre o, Ebu Musa (el-Eş'arî)'ye öğle namazında mufassal surelerinin orta uzunlukta olanlarından okumasına dair mektup yazmıştır. Bir kısım ilim ehli, ikindi namazındaki kıraatin akşam namazındaki kıraat gibi olduğunu ifade edip mufassal surelerin kısa olanlarının okunmasını benimsemiştir. İbrahim en-Nehaî'den rivayet edildiğine göre o, kıraat hususunda ikindi ile akşam namazını eşit görürdü. (Yine) İbrahim, ''kıraat itibariyle öğle namazı, ikindi namazının dört katıdır'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 112, 2/110
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Hz. Peygamber, namazlarda belirli sureleri okuması
KTB, NAMAZ,
Namaz, Kraat, Hz. Peygamber'in öğle ve ikindi namazlarında okuduğu ayetler
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنْ صَلاَةٍ جَهَرَ فِيهَا بِالْقِرَاءَةِ فَقَالَ « هَلْ قَرَأَ مَعِى أَحَدٌ مِنْكُمْ آنِفًا » . فَقَالَ رَجُلٌ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنِّى أَقُولُ مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ » . قَالَ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا جَهَرَ فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الصَّلَوَاتِ بِالْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَجَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَابْنُ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىُّ اسْمُهُ عُمَارَةُ . وَيُقَالُ عَمْرُو بْنُ أُكَيْمَةَ . وَرَوَى بَعْضُ أَصْحَابِ الزُّهْرِىِّ هَذَا الْحَدِيثَ وَذَكَرُوا هَذَا الْحَرْفَ قَالَ قَالَ الزُّهْرِىُّ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَلَيْسَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ مَا يَدْخُلُ عَلَى مَنْ رَأَى الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ لأَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ هُوَ الَّذِى رَوَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم هَذَا الْحَدِيثَ وَرَوَى أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ صَلَّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَهِىَ خِدَاجٌ فَهِىَ خِدَاجٌ غَيْرُ تَمَامٍ » . فَقَالَ لَهُ حَامِلُ الْحَدِيثِ إِنِّى أَكُونُ أَحْيَانًا وَرَاءَ الإِمَامِ قَالَ اقْرَأْ بِهَا فِى نَفْسِكَ . وَرَوَى أَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَمَرَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ أُنَادِىَ أَنْ لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ . وَاخْتَارَ أَكْثَرُ أَصْحَابِ الْحَدِيثِ أَنْ لاَ يَقْرَأَ الرَّجُلُ إِذَا جَهَرَ الإِمَامُ بِالْقِرَاءَةِ وَقَالُوا يَتَتَبَّعُ سَكَتَاتِ الإِمَامِ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى الْقِرَاءَةِ خَلْفَ الإِمَامِ فَرَأَى أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ وَمَنْ بَعْدَهُمُ الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ . وَبِهِ يَقُولُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَرُوِىَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ أَنَا أَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ وَالنَّاسُ يَقْرَءُونَ إِلاَّ قَوْمًا مِنَ الْكُوفِيِّينَ وَأَرَى أَنَّ مَنْ لَمْ يَقْرَأْ صَلاَتُهُ جَائِزَةٌ . وَشَدَّدَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى تَرْكِ قِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ فَقَالُوا لاَ تُجْزِئُ صَلاَةٌ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَحْدَهُ كَانَ أَوْ خَلْفَ الإِمَامِ . وَذَهَبُوا إِلَى مَا رَوَى عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَرَأَ عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم خَلْفَ الإِمَامِ وَتَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ وَإِسْحَاقُ وَغَيْرُهُمَا . وَأَمَّا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَقَالَ مَعْنَى قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاحْتَجَّ بِحَدِيثِ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ حَيْثُ قَالَ مَنْ صَلَّى رَكْعَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَلَمْ يُصَلِّ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ وَرَاءَ الإِمَامِ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَهَذَا رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . أَنَّ هَذَا إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاخْتَارَ أَحْمَدُ مَعَ هَذَا الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ وَأَنْ لاَ يَتْرُكَ الرَّجُلُ فَاتِحَةَ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11738, T000312
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنْ صَلاَةٍ جَهَرَ فِيهَا بِالْقِرَاءَةِ فَقَالَ « هَلْ قَرَأَ مَعِى أَحَدٌ مِنْكُمْ آنِفًا » . فَقَالَ رَجُلٌ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنِّى أَقُولُ مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ » . قَالَ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا جَهَرَ فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الصَّلَوَاتِ بِالْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَجَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَابْنُ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىُّ اسْمُهُ عُمَارَةُ . وَيُقَالُ عَمْرُو بْنُ أُكَيْمَةَ . وَرَوَى بَعْضُ أَصْحَابِ الزُّهْرِىِّ هَذَا الْحَدِيثَ وَذَكَرُوا هَذَا الْحَرْفَ قَالَ قَالَ الزُّهْرِىُّ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَلَيْسَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ مَا يَدْخُلُ عَلَى مَنْ رَأَى الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ لأَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ هُوَ الَّذِى رَوَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم هَذَا الْحَدِيثَ وَرَوَى أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ صَلَّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَهِىَ خِدَاجٌ فَهِىَ خِدَاجٌ غَيْرُ تَمَامٍ » . فَقَالَ لَهُ حَامِلُ الْحَدِيثِ إِنِّى أَكُونُ أَحْيَانًا وَرَاءَ الإِمَامِ قَالَ اقْرَأْ بِهَا فِى نَفْسِكَ . وَرَوَى أَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَمَرَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ أُنَادِىَ أَنْ لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ . وَاخْتَارَ أَكْثَرُ أَصْحَابِ الْحَدِيثِ أَنْ لاَ يَقْرَأَ الرَّجُلُ إِذَا جَهَرَ الإِمَامُ بِالْقِرَاءَةِ وَقَالُوا يَتَتَبَّعُ سَكَتَاتِ الإِمَامِ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى الْقِرَاءَةِ خَلْفَ الإِمَامِ فَرَأَى أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ وَمَنْ بَعْدَهُمُ الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ . وَبِهِ يَقُولُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَرُوِىَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ أَنَا أَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ وَالنَّاسُ يَقْرَءُونَ إِلاَّ قَوْمًا مِنَ الْكُوفِيِّينَ وَأَرَى أَنَّ مَنْ لَمْ يَقْرَأْ صَلاَتُهُ جَائِزَةٌ . وَشَدَّدَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى تَرْكِ قِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ فَقَالُوا لاَ تُجْزِئُ صَلاَةٌ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَحْدَهُ كَانَ أَوْ خَلْفَ الإِمَامِ . وَذَهَبُوا إِلَى مَا رَوَى عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَرَأَ عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم خَلْفَ الإِمَامِ وَتَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ وَإِسْحَاقُ وَغَيْرُهُمَا . وَأَمَّا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَقَالَ مَعْنَى قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاحْتَجَّ بِحَدِيثِ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ حَيْثُ قَالَ مَنْ صَلَّى رَكْعَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَلَمْ يُصَلِّ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ وَرَاءَ الإِمَامِ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَهَذَا رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . أَنَّ هَذَا إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاخْتَارَ أَحْمَدُ مَعَ هَذَا الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ وَأَنْ لاَ يَتْرُكَ الرَّجُلُ فَاتِحَةَ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ .
Tercemesi:
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona İbn Ükeyme el-Leysî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Açıktan okuduğu bir namazı bitirince Rasulullah (sav), ''az önce sizden biri benimle birlikte okudu mu'' buyurdu. Bir adam, ''evet, yâ Rasulullah'' dedi. O ise, ''ben de (kendime), 'ne oldu da Kur'ân ile çekişiyorum' dedim'' buyurdu. (Râvi) diyor ki: İnsanlar, Hz. Peygamber (sav)'den bunu işitince, onun açıktan okuduğu namazlarda onunla birlikte namaz kılarlarken okumaya son verdiler.
Bu konuda İbn Mesud, İmran b. Husayn ve Câbir b. Abdullah'tan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. İbn Ükeyme el-Leysî'nin ismi Umâre olup Amr b. Ükeyme de denir. Zührî'nin ashabından bir kısım raviler bu hadisi rivayet edip Zührî'nin ''insanlar bunu Rasulullah (sav)'den duyunca kıraate son verdiler'' bilgisini zikrettiler. Bu hadiste imamın arkasında kıraati benimseyenlerin aleyhine bir durum söz konusu değildir. Çünkü Ebu Hureyre, bu hadisi Hz. Peygamber (sav)'den rivayet edenin ta kendisi olup (yine) Rasulullah (sav)'tan aktardığına göre o, ''Namaz kılıp Fatiha suresini okumayanın namazı eksiktir, eksiktir, tamam değildir'' buyurduğunu bildirmiştir. (Ebu Hureyre'ye) bu hadisi işiten biri, ''ben bazen imamın arkasında olıyorum, (o zaman ne yapayım)?'' demiş, (Ebu Hureyre de), ''içinden oku'' demiştir. Ebu Osman en-Nehdî'nin Ebu Hureyre'den aktardığına göre o, ''Rasulullah (sav), bana, sadece Fatiha suresini okuyanın namazı vardır diye nida etmemi emretti'' demiştir. Ashâbü'l-hadîsin büyük çoğunluğu, imam açıktan okuduğunda kişinin okumamasını tercih etmiş ve ''imamın sektelerini takip eder'' demişlerdir. İlim ehli, imamın arkasında okumak hususunda ihtilaf etmişlerdir. Nebî (sav) ashabından, tâbiînden ve onlardan sonra gelenlerden ilim ehli kimselerin büyük çoğunluğu imamın arkasında okumayı benimsemişlerdir ki, Mâlik b. Enes, Abdullah b. Mübârek, Şâfiî, Ahmed ve İshak da bu görüştedirler. Abdullah b. Mübarek'ten rivayet edildiğine göre o, ''ben, imamın arkasında okurum, bir kısım Kûfeliler hariç insanlar da okurlar. (Ne var ki) ben, okumayanın namazını da caiz görürüm'' demiştir. İlim ehlinden bir topluluk imamın arkasında da olsa Fatiha suresinin terki hususunda epeyice titiz davranmışlar (şeddede), ''(kişi) tek başına da olsa imamın arkasında da olsa Fatiha suresi okumadan namaz caiz olmaz'' demişlerdir. (Delil olarak) da Ubâde b. Sâmit'in Rasulullah (sav)'den rivayet ettiği bu hadisi benimsemişlerdir (zehebû). Ubâde b. Sâmit de Nebî (sav)'den sonra imamın arkasında okumuş ve Hz. Peygamber (sav)'in sözünü ''Fatiha suresi okumadan namaz olmaz'' şeklinde tevil etmiştir ki Şâfiî, İshak ve bunlardan başkaları da bu görüştedir. Ahmed b. Hanbel'e gelince, o, ''Hz. Peygamber (sav)'in bu sözünün manası 'Kişi tek başına iken Fatiha suresini okumazsa namazı yoktur' anlamına gelir'' demiştir. (Bu görüşünde) Câbir b. Abdullah hadisini delil olarak benimsemiştir ki bu hadiste ''bir imamın arkasında olması hariç bir kimse, bir rekat namaz kılıp Fatiha suresini okumazsa namaz kılmamış sayılır'' buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, ''bu, Nebî (sav)'nin ashabından biridir! Hz. Peygamber (sav)'in sözünü ''Tek başına kıldığında Fatiha suresini okumayanın namazı yoktur'' şeklinde tevil etmiştir. Bununla birlikte Ahmed, imamın arkasında okumayı, imamın arkasında dahi olsa kişinin Fatiha suresini terk etmemesini tercih etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 116, 2/118
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Velid Umare b. Ükeyme el-Leysî (Umare b. Ükeyme)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Fatiha okunmayan
Namaz, fatiha suresini okumak
Namaz, imama uyanın kıraati
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدِ بْنِ رَافِعٍ الزُّرَقِىِّ عن أبيه عَنْ جَدِّهِ عَنْ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَمَا هُوَ جَالِسٌ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمًا قَالَ رِفَاعَةُ وَنَحْنُ مَعَهُ إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ كَالْبَدَوِىِّ فَصَلَّى فَأَخَفَّ صَلاَتَهُ ثُمَّ انْصَرَفَ فَسَلَّمَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَرَجَعَ فَصَلَّى ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَقَالَ « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَفَعَلَ ذَلِكَ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا كُلُّ ذَلِكَ يَأْتِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَيُسَلِّمُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَخَافَ النَّاسُ وَكَبُرَ عَلَيْهِمْ أَنْ يَكُونَ مَنْ أَخَفَّ صَلاَتَهُ لَمْ يُصَلِّ فَقَالَ الرَّجُلُ فِى آخِرِ ذَلِكَ فَأَرِنِى وَعَلِّمْنِى فَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ أُصِيبُ وَأُخْطِئُ . فَقَالَ « أَجَلْ إِذَا قُمْتَ إِلَى الصَّلاَةِ فَتَوَضَّأْ كَمَا أَمَرَكَ اللَّهُ ثُمَّ تَشَهَّدْ وَأَقِمْ فَإِنْ كَانَ مَعَكَ قُرْآنٌ فَاقْرَأْ وَإِلاَّ فَاحْمَدِ اللَّهَ وَكَبِّرْهُ وَهَلِّلْهُ ثُمَّ ارْكَعْ فَاطْمَئِنَّ رَاكِعًا ثُمَّ اعْتَدِلْ قَائِمًا ثُمَّ اسْجُدْ فَاعْتَدِلْ سَاجِدًا ثُمَّ اجْلِسْ فَاطْمَئِنَّ جَالِسًا ثُمَّ قُمْ فَإِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ فَقَدْ تَمَّتْ صَلاَتُكَ وَإِنِ انْتَقَصْتَ مِنْهُ شَيْئًا انْتَقَصْتَ مِنْ صَلاَتِكَ » . قَالَ وَكَانَ هَذَا أَهْوَنَ عَلَيْهِمْ مِنَ الأَوَّلِ أَنَّهُ مَنِ انْتَقَصَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا انْتَقَصَ مِنْ صَلاَتِهِ وَلَمْ تَذْهَبْ كُلُّهَا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ رِفَاعَةَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11523, T000302
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدِ بْنِ رَافِعٍ الزُّرَقِىِّ عن أبيه عَنْ جَدِّهِ عَنْ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَمَا هُوَ جَالِسٌ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمًا قَالَ رِفَاعَةُ وَنَحْنُ مَعَهُ إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ كَالْبَدَوِىِّ فَصَلَّى فَأَخَفَّ صَلاَتَهُ ثُمَّ انْصَرَفَ فَسَلَّمَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَرَجَعَ فَصَلَّى ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَقَالَ « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَفَعَلَ ذَلِكَ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا كُلُّ ذَلِكَ يَأْتِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَيُسَلِّمُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَعَلَيْكَ فَارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَخَافَ النَّاسُ وَكَبُرَ عَلَيْهِمْ أَنْ يَكُونَ مَنْ أَخَفَّ صَلاَتَهُ لَمْ يُصَلِّ فَقَالَ الرَّجُلُ فِى آخِرِ ذَلِكَ فَأَرِنِى وَعَلِّمْنِى فَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ أُصِيبُ وَأُخْطِئُ . فَقَالَ « أَجَلْ إِذَا قُمْتَ إِلَى الصَّلاَةِ فَتَوَضَّأْ كَمَا أَمَرَكَ اللَّهُ ثُمَّ تَشَهَّدْ وَأَقِمْ فَإِنْ كَانَ مَعَكَ قُرْآنٌ فَاقْرَأْ وَإِلاَّ فَاحْمَدِ اللَّهَ وَكَبِّرْهُ وَهَلِّلْهُ ثُمَّ ارْكَعْ فَاطْمَئِنَّ رَاكِعًا ثُمَّ اعْتَدِلْ قَائِمًا ثُمَّ اسْجُدْ فَاعْتَدِلْ سَاجِدًا ثُمَّ اجْلِسْ فَاطْمَئِنَّ جَالِسًا ثُمَّ قُمْ فَإِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ فَقَدْ تَمَّتْ صَلاَتُكَ وَإِنِ انْتَقَصْتَ مِنْهُ شَيْئًا انْتَقَصْتَ مِنْ صَلاَتِكَ » . قَالَ وَكَانَ هَذَا أَهْوَنَ عَلَيْهِمْ مِنَ الأَوَّلِ أَنَّهُ مَنِ انْتَقَصَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا انْتَقَصَ مِنْ صَلاَتِهِ وَلَمْ تَذْهَبْ كُلُّهَا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ رِفَاعَةَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Cafer, ona Yahya b. Ali b. Yahya b. Hallâd b. Râfi' ez-Zürakî, ona babası, ona dedesi, ona da Rifâ'a b. Râfi' şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) bir gün mescitte otururken ve bizler de beraberinde iken bedevî gibi bir adam ona gelirverdi. Namaz kıldı (ancak) hafif tuttu. Ardından ayrıldı ve Nebî (sav)'ye selam verdi. Nebî (sav), ''sana da'' (diyerek selamını aldı ve ''dön, namaz kıl; zira sen namaz kılmadın'' buyurdu. (Adam) döndü, namaz kıldı, sonra gelip ona selam verdi. Hz. Peygamber (sav), ''sana da'' (demek suretiyle selamını aldı) ve ''dön, namaz kıl; çünkü sen namaz kılmadın'' buyurdu. Bunu iki ya da üç defa yaptı ve her seferinde Nebî (sav)'ye geldi, Hz. Peygamber (sav)'e selam verdi, o da ''sana da'' (diyerek selamını aldı) ve ''dön, namaz kıl; zira sen namaz kılmadın'' buyurdu. İnsanlar endişe ettiler, namazını hafif bir şekilde kılanın namaz kılmamış (olduğunu sanmaları) onlara ağır geldi. Adam, son defasında ''bana göster ve bana öğret. Ben ancak insanım; doğru da yaparım yanılırım da'' dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ''Tabii. Namaz kılacağın zaman Allah'ın sana emrettiği gibi abdest al. Sonra ezan okuyup kamet getir. Eğer Kur'ân'dan ezberin varsa oku. Yoksa, Allah'a hamd et, tekbir getir, tehlilde bulun, ardından rükûya git. Rükûyu tam yap! Akabinde, doğrulduğunda da itidalli ol. Daha sonra secdeye git; secde ederken de mutedil ol. Ardından otur; otururken de itidal üzere ol. Sonra kalk. Bunu yaptığında namazın tamamlanmış olur. Bun(lar)dan bir şeyi eksik yaparsan namazı eksik kılmış olursun. (Rifâ'a) diyor ki: Bu, ashaba ilkinden daha kolay geldi. Zira bunlardan eksik yapanın namazı eksik olmuş oluyor, yok hükmünde sayılmıyordu.
Bu konuda Ebu Hureyre ve Ammar b. Yâsir'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Rifâ'a b. Râfi' hadisi, hasen bir hadistir. Bu hadis Rifâ'a'dan pek çok tarik ile rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 110, 2/100
Senetler:
1. Ebu Muaz Rifa'a b. Rafi' ez-Zürakî (Rifa'a b. Rafi' b. Malik b. Malik b. Aclan)
2. Ebu Ali Yahya b. Hallad el-Ensari (Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik b. Aclan)
3. Yahya b. Ali ez-Züraki (Yahya b. Ali b. Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, iade edilmesi
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11525, T000304
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءٍ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ سَمِعْتُهُ وَهُوَ فِى عَشَرَةٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَحَدُهُمْ أَبُو قَتَادَةَ بْنُ رِبْعِىٍّ يَقُولُ أَنَا أَعْلَمُكُمْ بِصَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالُوا مَا كُنْتَ أَقْدَمَنَا لَهُ صُحْبَةً وَلاَ أَكْثَرَنَا لَهُ إِتْيَانًا قَالَ بَلَى . قَالُوا فَاعْرِضْ . فَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ اعْتَدَلَ قَائِمًا وَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ فَإِذَا أَرَادَ أَنْ يَرْكَعَ رَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُ أَكْبَرُ » . وَرَكَعَ ثُمَّ اعْتَدَلَ فَلَمْ يُصَوِّبْ رَأْسَهُ وَلَمْ يُقْنِعْ وَوَضَعَ يَدَيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ ثُمَّ قَالَ « سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ » . وَرَفَعَ يَدَيْهِ وَاعْتَدَلَ حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ فِى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ثُمَّ أَهْوَى إِلَى الأَرْضِ سَاجِدًا ثُمَّ قَالَ « اللَّهُ أَكْبَرُ » . ثُمَّ جَافَى عَضُدَيْهِ عَنْ إِبْطَيْهِ وَفَتَخَ أَصَابِعَ رِجْلَيْهِ ثُمَّ ثَنَى رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَقَعَدَ عَلَيْهَا ثُمَّ اعْتَدَلَ حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ فِى مَوْضِعِهِ مُعْتَدِلاً ثُمَّ أَهْوَى سَاجِدًا ثُمَّ قَالَ « اللَّهُ أَكْبَرُ » . ثُمَّ ثَنَى رِجْلَهُ وَقَعَدَ وَاعْتَدَلَ حَتَّى يَرْجِعَ كُلُّ عَظْمٍ فِى مَوْضِعِهِ ثُمَّ نَهَضَ ثُمَّ صَنَعَ فِى الرَّكْعَةِ الثَّانِيَةِ مِثْلَ ذَلِكَ حَتَّى إِذَا قَامَ مِنَ السَّجْدَتَيْنِ كَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى يُحَاذِىَ بِهِمَا مَنْكِبَيْهِ كَمَا صَنَعَ حِينَ افْتَتَحَ الصَّلاَةَ ثُمَّ صَنَعَ كَذَلِكَ حَتَّى كَانَتِ الرَّكْعَةُ الَّتِى تَنْقَضِى فِيهَا صَلاَتُهُ أَخَّرَ رِجْلَهُ الْيُسْرَى وَقَعَدَ عَلَى شِقِّهِ مُتَوَرِّكًا ثُمَّ سَلَّمَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ وَمَعْنَى قَوْلِهِ وَرَفَعَ يَدَيْهِ إِذَا قَامَ مِنَ السَّجْدَتَيْنِ يَعْنِى قَامَ مِنَ الرَّكْعَتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona Abdülhamîd b. Cafer, ona Muhammed b. Amr b. Atâ, ona da Ebu Humeyd es-Sâ'idî -(Muhammed) dedi ki: Onu Nebî (sav)'nin ashâbından on kişinin bulunduğu bir mecliste dinledim, onlardan biri de Ebu Katâde b. Rib'î' idi- şöyle rivayet etmiştir:
Ben, Rasulullah (sav)'ın namazını en iyi bileninizim. (Diğerleri), ''onunla sohbet bakımından bizden daha kıdemli, onun yanında bulunma itibariyle de bizi geçmiş değilsin'' dediler. O ise ''öyle'' dedi. Onlar da ''(o zaman) anlat'' dediler. O da, ''Rasulullah (sav), namaza durduğunda itidal üzere kıyamda durur, ellerini omuzları hizasına dek kaldırır, rükûya gideceğinde ellerini (yine) omuzları hizasına dek kaldırır, ardından ''Allahu ekber'' deyip rükû ederdi. (Rükûda da) itidal üzere kalır; ne başını sarkıtır ne de dikerdi, ellerini de dizlerinin üzerine koyardı. Sonra, ''semi'allâhu limen hamideh'' der, ellerini kaldırır, her uzuv sabit durana dek itidal üzere (bekler), ardından secde etmek üzere yere eğilir, bilahere ''Allahu ekber'' derdi. Sonra kollarını koltuk altlarından ayırır, ayak parmaklarını(n arasını da) açar, akabinde sol ayağını yayıp üzerine oturur ve her uzuv sabit durana dek itidal üzere kalırdı. Sonra kalkar, aynısını ikinci rekatta da yapar, ikinci rekattan (secdeteyn) kalktığında namazına başladığı gibi tekbir getirip ellerini omuzları hizasına dek kaldırırdı. Namazını bitireceği (dördüncü) rekata kadar (bu şekilde) yapar, (sonunda) sol ayağını geriye atarak yanı üzerine oturur, ardından da selam verir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Metinde geçen ''ikinci secdeden kalkarken ellerini kaldırır'' ifadesinin manası ''ikinci rekattan'' demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 110, 2/105
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Amiri (Muhammed b. Amr b. Ata b. Ayyaş b. Alkame)
3. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11737, T000311
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ مَحْمُودِ بْنِ الرَّبِيعِ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصُّبْحَ فَثَقُلَتْ عَلَيْهِ الْقِرَاءَةُ فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ « إِنِّى أَرَاكُمْ تَقْرَءُونَ وَرَاءَ إِمَامِكُمْ » . قَالَ قُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِى وَاللَّهِ . قَالَ « فَلاَ تَفْعَلُوا إِلاَّ بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَإِنَّهُ لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِهَا » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَائِشَةَ وَأَنَسٍ وَأَبِى قَتَادَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عُبَادَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَرَوَى هَذَا الْحَدِيثَ الزُّهْرِىُّ عَنْ مَحْمُودِ بْنِ الرَّبِيعِ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . قَالَ وَهَذَا أَصَحُّ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ فِى الْقِرَاءَةِ خَلْفَ الإِمَامِ عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ. وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَابْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ يَرَوْنَ الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. İshak, ona Mekhûl, ona Mahmud b. Rabî', ona da Ubâde b. Sâmit şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), sabah namazını kıldı (ancak), kıraat ona ağır geldi. (Namazını) bitirince ''sizleri imamınızın arkasında okurken görüyorum!'' buyurdu. Bizler de ''evet yâ Rasulullah, vallahi (öyle)'' dedik. O ise, ''(bunu) yapmayın. Sadece Fatiha suresini okuyun. Çünkü onu okumayanın namazı olmaz'' buyurdu.
Bu konuda Ebu Hureyre, Aişe, Enes, Ebu Katâde ve Abdullah b. Amr'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ubâde hadisi, hasen bir hadistir. Bu hadisi Zühri, Mahmud b. Rabî'den, o da Ubade b. Samit vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den ''Fatiha suresini okumayanın namazı olmaz'' şeklinde rivayet etmiştir ki, bu daha sahihtir (esahh). Nebî (sav)'nin ashabının ve tâbiînin büyük çoğunluğunun ilim ehli kimseleri nezdinde imamın arkasında kıraat hususunda amel, bu hadise göredir. Bu, Mâlik b. Enes, İbn Mübârek, Şâfiî, Ahmed ve İshak'ın da görüşü olup onlar, imamın arkasında kıraati(n gerekliliğini) benimsemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 115, 2/116
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Mahmud b. Rabi' el-Hazreci (Mahmud b. Rabi' b. Süraka b. Amr b. Zeyd b. Abde b. Amira)
3. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Fatiha okunmayan
Namaz, fatiha suresini okumak