حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ تَمِيمٍ الدَّارِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِهَذَا الْمَعْنَى قَالَ « ثُمَّ الزَّكَاةُ مِثْلُ ذَلِكَ ثُمَّ تُؤْخَذُ الأَعْمَالُ عَلَى حَسَبِ ذَلِكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6696, D000866
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ تَمِيمٍ الدَّارِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِهَذَا الْمَعْنَى قَالَ « ثُمَّ الزَّكَاةُ مِثْلُ ذَلِكَ ثُمَّ تُؤْخَذُ الأَعْمَالُ عَلَى حَسَبِ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammâd, ona Davud b. Ebu Hind, ona Zürâre b. Evfâ, ona da Temim ed-Dârî Peygamber (sav)den (önceki) hadisin manasında (şunu) rivayet etti: Peygamber (sav); "Sonra zekât da böyle (değerlendirilir)dir ve sonra (bütün) ameller bu suretle (değerlendirmeye tabi tutularak) ele alınır." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 150, /203
Senetler:
1. Temim ed-Dârî (Temim b. Evs b. Harice b. Sûd b. Cezime)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
İbadet, Zekat
KTB, NAMAZ,
Namaz, ahiretteki karşılığı
Namaz, Kıyamet günü hesabı görülecek ilk amel
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281067, T000496-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ أَبِى حَيَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ يَحْيَى بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَغَسَّلَ وَبَكَّرَ وَابْتَكَرَ وَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ كَانَ لَهُ بِكُلِّ خَطْوَةٍ يَخْطُوهَا أَجْرُ سَنَةٍ صِيَامُهَا وَقِيَامُهَا » . قَالَ مَحْمُودٌ قَالَ وَكِيعٌ اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ . قَالَ وَيُرْوَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ « مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ » . يَعْنِى غَسَلَ رَأْسَهُ وَاغْتَسَلَ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَسَلْمَانَ وَأَبِى ذَرٍّ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى أَيُّوبَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَأَبُو الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىُّ اسْمُهُ شَرَاحِيلُ بْنُ آدَةَ . وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْقَصَّابُ الْكُوفِىُّ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Veki' (b. Cerrah b. Melih b. Âde), ona Süfyan (es-Sevrî) ve Ebu Cenab Yahya b. Ebu Hayye, ona Abdullah b. İsa (b. Abdurrahman b. Yesar), ona Yahya b. Haris, ona Ebu Eş'as e-San'anî (Şerahil b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde), ona da Eves b. Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim (sürdüğü yağ vb. şeylerle kirlenen başını) Cuma günü yıkar ve gusül abdesti alır, (mescide gitmek üzere) erkenden evden ayrılır, imamın yakınında bir yere oturur ve hutbeyi can kulağıyla dinlerse o kimseye namaza giderken attığı her bir adım için bir sene oruç tutmuş ve o senenin gecelerini ibadetle geçirmiş gibi sevap verilir. Mahmud, Veki'in "İğtesele fiili; erkeğin gusul abdesti alması, ğassele fiili ise karısıyla cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir." dediğini söylemiştir. (et-Tirmizî) Abdullah b. Mübarek'ten bu hadisle ilgili olarak "Ğassele fiili; başını yıkamak, İğtesele fiili; gusül abdesti almak anlamın gelir." şeklinde bir görüş rivayet edildiğini belirtmiştir. Yine (et-Tirmizî)'nin ifade ettiğine göre bu konuda Ebu Bekir, İmran b. Husayn, Selaman, Ebu Zer, Ebu Said, İbn Ömer ve Ebu Üyyüb gibi isimlerden rivayet edilen hadisler bulunmaktadır. Ayrıca (et-Tirmizî) Evs b. Evs'in rivayet ettiği hadisin hasen sahih olduğunu söylemiş, Ebu Eş'as es-San'anî'nin adının Şerahil b. Âde olduğunu, Ebu Canib'in ise Yahya b. Habib el-Kassab el-Kufî adlı dişi olduğunu belirtmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 4, 2/367
Senetler:
1. Evs b. Evs es-Sekafi (Evs b. Evs)
2. Ebu Eş'as Şerahil b. Âde es-San'anî (Şerahil b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde)
3. Ebu Amr Yahya b. Haris el-Gassânî (Yahya b. Haris)
4. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281077, T000526-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ وَأَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا نَعَسَ أَحَدُكُمْ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَلْيَتَحَوَّلْ مِنْ مَجْلِسِهِ ذَلِكَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Said el-Eşec, ona Abde b. Süleyman ve Hâlid el-Ahmer, onlara Muhammed b. İshak, ona Nâfi', ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sizden biri Cuma günü uyuklarsa (oturmuş olduğu) yerini değiştirsin.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen,sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 27, 2/404
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbe okunurken uyumak
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda uyuklamak ve sayıklamak
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ مَدُّويَهْ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ قُبَاءَ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ أَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَشْهَدَ الْجُمُعَةَ مِنْ قُبَاءَ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. وَلاَ يَصِحُّ فِى هَذَا الْبَابِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . وَهَذَا حَدِيثٌ إِسْنَادُهُ ضَعِيفٌ إِنَّمَا يُرْوَى مِنْ حَدِيثِ مُعَارِكِ بْنِ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ . وَضَعَّفَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىَّ فِى الْحَدِيثِ . قَالَ وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَقَالَ بَعْضُهُمْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى مَنْزِلِهِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ تَجِبُ الْجُمُعَةُ إِلاَّ عَلَى مَنْ سَمِعَ النِّدَاءَ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281829, T000501-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ مَدُّويَهْ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ قُبَاءَ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ أَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَشْهَدَ الْجُمُعَةَ مِنْ قُبَاءَ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. وَلاَ يَصِحُّ فِى هَذَا الْبَابِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . وَهَذَا حَدِيثٌ إِسْنَادُهُ ضَعِيفٌ إِنَّمَا يُرْوَى مِنْ حَدِيثِ مُعَارِكِ بْنِ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ . وَضَعَّفَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىَّ فِى الْحَدِيثِ . قَالَ وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَقَالَ بَعْضُهُمْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى مَنْزِلِهِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ تَجِبُ الْجُمُعَةُ إِلاَّ عَلَى مَنْ سَمِعَ النِّدَاءَ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd ve Muhammed b. Meddûye, onlara Fadl b. Dükeyn, ona İsrâîl, ona Süveyr, ona ehl-i Kubâ'dan olup Nebî'nin ashâbından bir râvi (racül) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), bize Kubâ'dan Cuma (namazına) katılmamızı emrederdi.
Bu konuda Ebu Hureyre vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) (başka bir hadis daha) nakledilmiştir ancak, sahih değildir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadisi, sadece bu tarikten bilmekteyiz. Bu konuda Hz. Peygamber'den (sav) sahih bir hadis aktarılmamıştır. Ebu Hureyre kanalıyla Nebî'den (sav) nakledildiğine göre o, "Cuma (namazı), gece olana dek ailesine dönebilene (vâciptir)" buyurmuştur. (Ancak) bu, isnadı zayıf bir hadistir. (Zira), Mu'ârik b. Abbâd'ın, Abdullah b. Said el-Makburî'den aktardığı senet ile gelmektedir. Yahya b. Said el-Kattân, Abdullah b. Said el-Makburî'yi hadiste zayıf saymıştır.
İlim ehli, Cuma (namazının) kime vacip olduğuna ilişkin ihtilaf etmiştir. Bir kısmı, "Cuma (namazı), gece olana dek ailesine dönebilene (vâciptir)" demiştir. Bir kısmı ise, "Cuma (namazı), sadece ezanı işitene vâciptir" demiştir ki bu, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak (b. Râhuye'nin) de görüşüdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 8, 2/374
Senetler:
1. Ebîhi (Ebîhi)
2. Racul Min Ehli Kuba (Racul Min Ehli Kuba)
3. Ebu Cehm Süveyr b. Ebu Fahite el-Kuraşi (Süveyr b. Said b. İlaka)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, kılındığı yerler, gelme mesafesi
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6697, D000867
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى يَعْفُورٍ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَاسْمُهُ وَقْدَانُ - عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ صَلَّيْتُ إِلَى جَنْبِ أَبِى فَجَعَلْتُ يَدَىَّ بَيْنَ رُكْبَتَىَّ فَنَهَانِى عَنْ ذَلِكَ فَعُدْتُ فَقَالَ لاَ تَصْنَعْ هَذَا فَإِنَّا كُنَّا نَفْعَلُهُ فَنُهِينَا عَنْ ذَلِكَ وَأُمِرْنَا أَنْ نَضَعَ أَيْدِيَنَا عَلَى الرُّكَبِ .
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu Ya'fûr- Ebu Davud ravinin isminin Vekdân olduğunu söyledi-, ona Mus'ab b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: (Bir gün) babamın yanında namaz kıldım. (Rukuda) ellerimi (birbirine geçirerek) dizlerimin arasına koymuştum. Babam beni bu şekilde namaz kılmaktan nehyetti. (Ellerimi birbirine geçirmiş ve dizlerimin arasına yerleştirerek) tekrar bir namaz daha kıldım, bunun üzerine dedi ki: "Bu şekilde yapma, biz de böyle yapardık, fakat sonra bunu yapmaktan nehyolunduk ve avuçlarımızı (rüku'da) dizlerimizin üzerine koymakla emrolunduk."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 151, /204
Senetler:
1. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
2. Ebu Ya'fûr Vekdân el-Abdî (Vekdân b. Ebu Vekdân)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6720, D000881
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دَاوُدَ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ ثَابِتٍ الْبُنَانِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ صَلَّيْتُ إِلَى جَنْبِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى صَلاَةِ تَطَوُّعٍ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ « أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ النَّارِ وَيْلٌ لأَهْلِ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona İbn Ebî Leyla, ona Sabit el-Bünânî, ona Abdurrahman b. Ebî Leylâ, ona da babasının (Ebu Leyla) şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Nafile namazı kılmakta olan Rasulullah'ın (sav) yanında namaza durmuştum. O'nu (şöyle) dua ederken işittim: "(Cehennem) ateşinden Allah'a sığınırım. Cehennemliklerin vay hâline!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 154, /207
Senetler:
1. Ebu Leyla Bilal b. Bühayha el-Ensarî (Davud b. Bilal b. Ühayha)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî (Muhammed b. Abdurrahman b. Yesâr)
5. Abdullah b. Davud el-Hureybî (Abdullah b. Davud b. Amir b. Rabi')
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, Namazda dua
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6724, D000883
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ مُسْلِمٍ الْبَطِينِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا قَرَأَ ( سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الأَعْلَى ) قَالَ « سُبْحَانَ رَبِّىَ الأَعْلَى » . قَالَ أَبُو دَاوُدَ خُولِفَ وَكِيعٌ فِى هَذَا الْحَدِيثِ وَرَوَاهُ أَبُو وَكِيعٍ وَشُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ مَوْقُوفًا .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Veki', ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Müslim el-Batîn, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın (ra) rivayet ettiğine (göre), Peygamber (sav) "Rabbinin yüce adını tesbih et" (âyet-i kerimesini) okuduğu zaman, "yüce olan Rabbimi tesbih ederim" derdi.
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisin rivayetinde Veki'e muhalefet edildi. (Çünkü) Ebu Veki' ile Şu'be, bu hadisi Ebû İshak, Saîd b. Cübeyr, İbn Abbâs vasıtasıyla mevkuf olarak rivayet ettiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 154, /207
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Müslim b. Ebu Abdullah el-Betîn (Müslim b. İmran)
4. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
5. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Dua, dua yaparken bencil olmamak gerek
KTB, NAMAZ,
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ رضى الله عنه قَالَ مَا كُنَّا نَتَغَدَّى فِى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلاَ نَقِيلُ إِلاَّ بَعْدَ الْجُمُعَةِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رضى الله عنه . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281076, T000525-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ رضى الله عنه قَالَ مَا كُنَّا نَتَغَدَّى فِى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلاَ نَقِيلُ إِلاَّ بَعْدَ الْجُمُعَةِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رضى الله عنه . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzim ve Abdullah b. Cafer, onlara Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bizler, Rasulullah (sav) döneminde ancak Cuma (namazından) sonra yemek yeyip öğle uykusuna (kaylûle) çekilirdik. Bu konuda Enes b. Mâlik'ten (ra) de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Sehl b. Sa'd hadisi, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 26, 2/403
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, cuma namazından sonra, Yemek/dinlenme,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281069, T000514-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ الرَّازِىُّ وَعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُقْرِئُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ حَدَّثَنِى أَبُو مَرْحُومٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ مُعَاذٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنِ الْحَبْوَةِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَأَبُو مَرْحُومٍ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ مَيْمُونٍ . وَقَدْ كَرِهَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ الْحَبْوَةَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ. وَرَخَّصَ فِى ذَلِكَ بَعْضُهُمْ. مِنْهُمْ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ وَغَيْرُهُ. وَبِهِ يَقُولُ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ لاَ يَرَيَانِ بِالْحَبْوَةِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ بَأْسًا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî ve Abbâs b. Muhammed ed-Dûrî, onlara Ebu Abdurrahman el-Mukrî, ona Said b. Ebu Eyyûb, ona Ebu Merhûm, ona Sehl b. Muâz, ona da babası (Muâz b. Enes) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), cuma günü imam hutbe verirken dizleri karına çekerek oturmayı (habve) yasakladı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. (Senetteki) Ebu Merhûm'un ismi, Abdürrahim b. Meymûn'dur.
Bir kısım ilim ehli, cuma günü imam hutbe verirken dizleri karına çekip oturmayı (habve) kerih görmüştür. Bir kısmı ise, bu hususta ruhsat tanımıştır ki, Abdullah b. Ömer ve başkaları onlardandır.
(Aynı şekilde) Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk (b. Râhûye) bu görüşü benimseyip imam hutbe verirken dizleri karına çekerek oturmada bir beis görmemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 18, 2/390
Senetler:
1. Muaz b. Enes el-Ensârî (Ebu Sehl b. Muaz)
2. Sehl b. Muaz el-Cühenî (Sehl b. Muaz b. Enes)
3. Ebu Merhum Abdurrahim b. Meymun el-Meafirî (Abdurrahim b. Meymun)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
6. Abbas b. Muhammed ed-Duri (Abbas b. Muhammed b. Hatim b. Vakıd)
Konular:
Cuma Namazı, hutbe okunurken nasıl oturulmalı
Hitabet, Hutbe
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281075, T000524-2
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَسَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ أَدْرَكَ مِنَ الصَّلاَةِ رَكْعَةً فَقَدْ أَدْرَكَ الصَّلاَةَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ. قَالُوا مَنْ أَدْرَكَ رَكْعَةً مِنَ الْجُمُعَةِ صَلَّى إِلَيْهَا أُخْرَى وَمَنْ أَدْرَكَهُمْ جُلُوسًا صَلَّى أَرْبَعًا . وَبِهِ يَقُولُ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَابْنُ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali (b. Ali b. Sahban b. Übey), Said b. Abdurrahman ve başkaları, onlara Süfyan b. Uyeyne (b. Meymun), ona (İbn Şihab ez-Zührî), ona Ebu Seleme (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Namazın bir rekatına yetişen kimse o namaza yetişmiş sayılır." Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen sahih bir hadistir. İçerisinde Rasulullah'ın (sav) ashabının da bulunduğu pek çok ilim ehline göre bu hadis uyarınca amel edilmesi gerekir. Yine onlara göre Cuma'nın farzının bir rekatına yetişen kimse, bir rekat daha kılarak (farzı tamamlar.) Ancak (cemaat ikinci rekatın sonunda) oturmuşken onlara yetişirse (Cumayı kaçırmış olacağından dolayı bunun yerine) dört rekat (öğle namazının farzını) kılar. Süfyan es-Sevrî, İbn Mübarek, Şafii, Ahmed ve İshak da bu görüşü benimsemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 25, 2/402
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Cuma namazı, bir rekatına yetişen
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, namaza yetişmiş olmak
Namaz, namazı tamamlama