8028 Kayıt Bulundu.
Bize Sehl b. Hammâd, ona Şu'be, ona Katâde, ona Ebû'l-Melih, ona da babasının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah, taharetsiz (abdestsiz) kılınan namazı ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadakayı kabul etmez."
Açıklama: Hadisteki Gulûl kelimesi, ilgili farklı rivayetlerde Vali olan İbn Âmir için söylendiğinden "kamu malından bir şeyler aşırmak" şeklinde tercüme edilmiştir. Bkz. M000535-3
Bize Abdüla'lâ b. Vâsıl b. Abdüla'lâ el-Kûfî ile Ebu Zür'a, onlara Muhammed b. Salt, ona Füleyh b. Süleyman, ona Said b. Haris, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) bayram namazına giderken bir yolu, namazdan dönüşte başka bir yolu kullanırdı. (Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Abdullah b. Ömer ve Ebu Râfi'den gelmiş rivayetler de vardır. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Ebu Hureyre’nin rivayeti hasen-garib bir hadistir. Ayrıca Ebu Tümeyle ve Yunus b. Muhammed de bu hadisi Fuleyh b. Süleyman’dan, o Said b. Haris'ten, o Cabir b. Abdullah'tan rivayet etmişlerdir. Tirmizi dedi ki: İlim ehlinden bazıları imamın bayram namazına giderken bir yolu, dönüşte başka bir yolu kullanmasını –bu hadise uymak maksadıyla- müstehab görmüşlerdir. Bu Şafii’nin de görüşüdür. Cabir’in rivayet ettiği hadis daha sahih gibidir.
Bize Kuteybe, ona Hüşeym, ona Muhammed b. İshak, ona Hafs b. Ubeydullah b. Enes, ona da Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre, Nebî (sav) ramazan bayramı günü namazgâha çıkmadan önce birkaç kuru hurma yerdi. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen-garib-sahih bir hadistir.
Bize Hasan b. Sabbah el-Bezzar el-Bağdadî, ona Abdüssamed b. Abdülvaris, ona Sevab b. Utbe, ona Abdullah b. Bureyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) söyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) ramazan bayramı birinci günü bir şeyler yemeden bayram namazına çıkmazdı. Kurban bayramı birinci günü ise bayram namazını kılmadan önce bir şey yemezdi. (Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Ali ve Enes’ten rivayetler de gelmiştir. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Büreyde b. Husayb el-Eslemî’nin rivayeti garib bir hadistir. Muhammed (Buhari) dedi ki: Ben, Sevab b. Utbe’nin bundan başka rivayeti olduğunu bilmiyorum. İlim ehlinden bazıları, Ramazan bayramı günü bir şey yemeden bayram namazına gitmemeyi ve (mümkünse) hurma yemeyi müstehab saymışlardır. Kurban bayramı günü de bayram namazından dönünceye kadar bir şey yememeyi müstehab görmüşlerdir.
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Saîd ve Ebu Kamil el-Cahderî -Hadisin lafzı Said'e aittir.-, onlara Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah el-Yeşrukî), ona Simak b. Harb, ona da Musab b. Saîd şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Âmir'i ziyarete gitmişti. İbn Âmir ona 'Ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin?' diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasûlüllah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: İbn Amir'in dua talebine karşılık, Abdullah b. Ömer'in ganimetlerle ilgi bir hadis aktardıktan sonra ona Basra' da valilik yaptığını hatırlatmasının nedeni, muhtemelen valilik döneminde ganimet mallarından bilerek ve ya bilmeyerek kullanmış olabileceğini ima etmek ve onun bizzat kendisinin tevbe etmesi gerektiğine işaret etmek istemesidir. Bk. en-Nevevî, Minhâc, III, 104.
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Saîd ve Ebu Kamil el-Cahderî -Hadisin lafzı Said'e aittir-, onlara Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah el-Yeşrukî), ona Simak b. Harb, ona Musab b. Saîd şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Âmir'i ziyarete gitmişti. İbn Âmir ona 'Ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin?' diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasûlüllah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: İbn Amir'in dua talebine karşılık, Abdullah b. Ömer'in ganimetlerle ilgi bir hadis aktardıktan sonra ona Basra'da valilik yaptığını hatırlatmasının nedeni, muhtemelen valilik döneminde ganimet mallarından bilerek ve ya bilmeyerek kullanmış olabileceğini ima etmek ve onun bizzat kendisinin tevbe etmesi gerektiğine işaret etmek istemesidir. Bk. en-Nevevî, Minhâc, III, 104.
Bize Ebu Muğire, ona Evzâî, ona Yahya, ona Hilal b. Ebu Meymune, ona Atâ b. Yesâr, ona da Muaviye b. Hakem es-Sülemî şöyle rivayet etmiştir: “Ben Rasulullah (sav) ile beraber namaz kılarken içimizden bir adam aksırdı. Ben de 'Yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin' demiş bulundum. Bunun üzerine oradaki herkes dik dik bana baktılar. Ben 'Vah bana! Niye öyle bakıyorsunuz?' deyince insanlar bu defa (vah vah edercesine) elleriyle baldırlarına vurdular. Beni susturmaya çalıştıklarını görünce 'Niye beni susturmaya çalışıyorsunuz, ne oldu ki?' diye sordum ama yine de sustum. Rasulullah (sav) namazı bitirince -babam ve annem üzerine yemin ederim ki ne öncesinde ne de sonra O’ndan daha güzel bir eğitimci gördüm- bana vurmadı, beni azarlamadı ve bana kötü söz söylemedi. Sadece şöyle buyurdu: “Bizim bu namazımızda insan kelamı edilmesi uygun değildir. Bilakis namaz tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktan ibarettir.”
Bize Sadaka, ona İbn Uleyye ve Yahya b. Said, onlara Haccâc es-Savvâf, ona Yahya, ona Hilal, ona Atâ, ona da Muaviye bu hadisin bir benzerini rivayet etti.
Bize Kuteybe b. Said (b. Cemil b. Tarif), ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Simak b. Harb (b. Evs b. Halid); (T) Bize Hennad (b. Seri b. Musab b. Ebu Bekir), ona Veki' (b. Cerrah er-Ruasî), ona İsrail (b. Yunus b. Ebu İshak), ona Simak (b. Harb), ona Musab b. Sa'd (b. Ebu Vakkas b. Üheyb), ona da İbn Ömer (Abdullah b. Ömer el-Adevî)'nin rivayet ettiğine göre Rasûlüllah (sav) şöyle buyurmuştur: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Hennad rivayet ettiği hadiste "illâ bi tuhûr" (ancak abdestle) ifadesini kullanmıştır. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: "Bu hadis bu konuyla ilgili en sahih ve en hasen hadistir. Yine bu konuda Ebu Melih'in babasından, onun da Ebu Hureyre ve Enes'ten rivayet ettiği başka bir hadis daha vardır. Ebu Melih b. Üsame'nin ismi Amir'dir. Ona Zeyd b. Usame b. Umeyr el-Hüzelî denmektedir."