Öneri Formu
Hadis Id, No:
11126, T000197
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ عَنْ عَوْنِ بْنِ أَبِى جُحَيْفَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ «رَأَيْتُ بِلاَلاً يُؤَذِّنُ وَيَدُورُ وَيُتْبِعُ فَاهُ هَاهُنَا وَهَاهُنَا وَإِصْبَعَاهُ فِى أُذُنَيْهِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى قُبَّةٍ لَهُ حَمْرَاءَ أُرَاهُ قَالَ مِنْ أَدَمٍ فَخَرَجَ بِلاَلٌ بَيْنَ يَدَيْهِ بِالْعَنَزَةِ فَرَكَزَهَا بِالْبَطْحَاءِ فَصَلَّى إِلَيْهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمُرُّ بَيْنَ يَدَيْهِ الْكَلْبُ وَالْحِمَارُ وَعَلَيْهِ حُلَّةٌ حَمْرَاءُ كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى بَرِيقِ سَاقَيْهِ . قَالَ سُفْيَانُ نُرَاهُ حِبَرَةً». قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى جُحَيْفَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَعَلَيْهِ الْعَمَلُ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ: يَسْتَحِبُّونَ أَنْ يُدْخِلَ الْمُؤَذِّنُ إِصْبَعَيْهِ فِى أُذُنَيْهِ فِى الأَذَانِ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ وَفِى الإِقَامَةِ أَيْضًا يُدْخِلُ إِصْبَعَيْهِ فِى أُذُنَيْهِ . وَهُوَ قَوْلُ الأَوْزَاعِىِّ . وَأَبُو جُحَيْفَةَ اسْمُهُ وَهْبُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ السُّوَائِىُّ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Abdürrezzâk, ona Süfyân es-Sevrî, ona Avn b. Ebû Cuhayfe, ona da babası (Vehb b. Vehb es-Süvâî), şöyle rivayet etmiştir:
Bilal'i ezan okurken gördüm ve ağzını bir o tarafa bir bu tarafa çeviriyordu. İki parmağı da kulaklarındaydı. Rasulullah (sav) ise kırmızı bir kubbenin altında idi. -Râvi, ''zannedersem, 'deriden' olduğunu'' söyledi.- Bilal, bir değnek ile Rasulullah (sav)'ın huzuruna çıktı ve onu Bathâ denilen yere sapladı. Rasualullah (sav), ona doğru namaz kılıyor, önünden de köpek ve eşek geçiyordu. (O esnada) da üzerinde (Yemen işi) kırmızı bir elbise vardı ki sanki bacaklarındaki pırıltıyı görüyorum.
Süfyan, ''o elbisenin kırmızı çizgileri olan bir elbise olduğunu zannediyoruz'' dedi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Cuhayfe hadisi, hasen-sahihtir. İlim ehli nezdinde amel buna göredir. Onlar, müezzinin ezan esnasında iki parmağını kulaklarına sokmasını müstehab görmüşlerdir (yestehibbûne). Bir kısım ilim ehli, kamet esnasında da iki parmağını kulaklarına sokar demiştir ki bu Evzâî'nin de görüşüdür. Ebu Cuhayfe'nin adı, Vehb b. Abdullah es-Süvâî'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 30, 1/375
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Avn b. Ebu Cuheyfe es-Süvâi (Avn b. Vehb b. Abdullah)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Ezan, mesajı
Ezan, okurken yüzü kıbleye, sağa sola çevirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13884, İM001296
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ إِنَّ مِنَ السُّنَّةِ أَنْ يَمْشِىَ إِلَى الْعِيدِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Hakim, ona Ebu Davud, ona Züheyr, ona Ebu İshak, ona el-Haris, ona Ali rivayetle dedi ki: Bayram (namazın)a yürüyerek gitmek sünnettendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 161, /210
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Said Yahya b. Hakim el-Mukavvim (Yahya b. Hakim b. Yezid)
Konular:
Bayram, bayram namazı
KTB, NAMAZ,
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْخَطَّابِ حَدَّثَنَا مِنْدَلٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَأْتِى الْعِيدَ مَاشِيًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13885, İM001297
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْخَطَّابِ حَدَّثَنَا مِنْدَلٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَأْتِى الْعِيدَ مَاشِيًا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. es-Sabbah, ona Abdülaziz b. el-Hattab, ona Mindel, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Ebu Rafi‘, ona babası, ona dedesinin anlattığına göre, Rasulullah (sav) bayram (namazın)a yürüyerek gelirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 161, /210
Senetler:
1. Ebu Râfi' el-Kıbtî (Eslem)
2. ibn Ebu Râfi' Ubeydullah b. Eslem el-Medeni (Ubeydullah b. Eslem)
3. ibn Ebu Rafi' Muhammed b. Ubeydullah el-Kuraşi (Muhammed b. Ubeydullah b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Mindel b. Ali el-Anezi (Mindel b. Ali)
5. Ebu Hasan Abdulaziz b. Hattab ed-Dabbi (Abdulaziz b. Hattab)
6. Muhammed b. Sabbah el-Cürcerâî (Muhammed b. Sabbah b. Süfyan b. Ebu Süfyan)
Konular:
Bayram, bayram namazı
Bayram, bayramın kutlanması
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35288, MU000431
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ سَمِعَ غَيْرَ وَاحِدٍ مِنْ عُلَمَائِهِمْ يَقُولُ لَمْ يَكُنْ فِى عِيدِ الْفِطْرِ وَلاَ فِى الأَضْحَى نِدَاءٌ وَلاَ إِقَامَةٌ مُنْذُ زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى الْيَوْمِ . قَالَ مَالِكٌ وَتِلْكَ السُّنَّةُ الَّتِى لاَ اخْتِلاَفَ فِيهَا عِنْدَنَا .
Tercemesi:
Bana Yahya’nın, ona da Malik’in rivayet ettiğine göre, o âlimlerinden birden çok kişiyi şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (sav) zamanından itibaren bugüne kadar, ramazan bayramında da kurban bayramında da ezan da okunmazdı kamet de getirilmezdi. Malik dedi ki: Bize göre hakkında görüş ayrılığının bulunmadığı sünnet işte budur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', İydeyn 431, 1/59
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Mübhem Ravi (Mübhem)
Konular:
Bayram, bayram namazı
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41499, DM001654
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّلْتِ حَدَّثَنَا فُلَيْحٌ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- كَانَ إِذَا خَرَجَ إِلَى الْعِيدِ رَجَعَ فِى طَرِيقٍ آخَرَ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. es-Salt, Fuleyh’den, o Said b. el-Haris’den, onun Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre, nebi (sav) bayram namazına çıktığı zaman bir başka yoldan dönerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 226, 2/1004
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Haris el-Ensari (Said b. Haris b. Ebu Said b. Mualla)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebu Cafer Muhammed b. Salt el-Esedi (Muhammed b. Salt b. Haccac)
Konular:
Bayram, bayram namazı
KTB, NAMAZ,
عبد الرزاق عن الثوري عن إبراهيم بن ميسرة عن إبراهيم النخعي أنه كان يكره الركوب في العيد والجمعة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71937, MA005665
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن إبراهيم بن ميسرة عن إبراهيم النخعي أنه كان يكره الركوب في العيد والجمعة.
Tercemesi:
Abdürrezzak, Sevrî’den, o İbrahim b. Meysera’dan, o İbrahim en-Nehâ’î’den naklettiğine göre bayram ve Cuma günleri bineğe binmeyi hoş görmezdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salâtu'l-Iydeyn 5665, 3/289
Senetler:
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
2. İbrahim b. Meysere et-Tâifi (İbrahim b. Meysere)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
Konular:
Adab, hayvana binme adabı
Adab, yürüyüş adabı
Bayram, bayram namazı
Cuma Namazı, Cuma namazı
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281399, M002051-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَحَسَنُ بْنُ الرَّبِيعِ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْعِيدَيْنِ غَيْرَ مَرَّةٍ وَلاَ مَرَّتَيْنِ بِغَيْرِ أَذَانٍ وَلاَ إِقَامَةٍ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Hasan b. er-Rabi‘, Kuteybe b. Said ve Ebu Bekr b. Ebu Şeybe rivayet etti, -Yahya, bize haber verdi dedi, diğerleri ise bize Ebu’l Ahvas haber verdi- dedi, ona Simâk, ona Cabir b. Semura rivayetle dedi ki: Ben Rasulullah (sav) ile birlikte bir değil, iki değil, (defalarca) bayram namazlarını ezansız ve kametsiz kıldım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Iydeyn 2051, /342
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Bayram, bayram namazı
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10797, B002010
Hadis:
وَعَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدٍ الْقَارِىِّ أَنَّهُ قَالَ خَرَجْتُ مَعَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - لَيْلَةً فِى رَمَضَانَ ، إِلَى الْمَسْجِدِ ، فَإِذَا النَّاسُ أَوْزَاعٌ مُتَفَرِّقُونَ يُصَلِّى الرَّجُلُ لِنَفْسِهِ ، وَيُصَلِّى الرَّجُلُ فَيُصَلِّى بِصَلاَتِهِ الرَّهْطُ فَقَالَ عُمَرُ إِنِّى أَرَى لَوْ جَمَعْتُ هَؤُلاَءِ عَلَى قَارِئٍ وَاحِدٍ لَكَانَ أَمْثَلَ . ثُمَّ عَزَمَ فَجَمَعَهُمْ عَلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ ، ثُمَّ خَرَجْتُ مَعَهُ لَيْلَةً أُخْرَى ، وَالنَّاسُ يُصَلُّونَ بِصَلاَةِ قَارِئِهِمْ ، قَالَ عُمَرُ نِعْمَ الْبِدْعَةُ هَذِهِ ، وَالَّتِى يَنَامُونَ عَنْهَا أَفْضَلُ مِنَ الَّتِى يَقُومُونَ . يُرِيدُ آخِرَ اللَّيْلِ ، وَكَانَ النَّاسُ يَقُومُونَ أَوَّلَهُ .
Tercemesi:
İbn Şihab’a Urve b. ez-Zübeyr, ona Abdurrahman b. Abdulkâri’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Ramazan ayında bir gece Ömer b. el-Hattab (ra) ile birlikte mescide çıktım. İnsanlar herkes kendi başına dağınık olarak namaz kılıyorlardı. Bir kişi namaz kılarken, birkaç kişi de ona uyarak namaz kıldığı da oluyordu. Ömer dedi ki: Kanaatime göre, bunların bir tek imam etrafında toplanarak ona uymaları daha güzel olur. Sonra bunu kesin kararlaştırarak, onları Ubey b. Ka‘b ile birlikte (namaz) kılmak üzere topladı. Daha sonra bir başka gece onunla beraber çıktım. İnsanlar da imamlarına uyarak namaz kılıyorlardı. Ömer: Bu bidat (teravih namazı) ne güzel oldu. Bununla birlikte bunu kılıp uyuyanlar, -gecenin nihayetinde kılanları kast ederek- o kılanlardan daha faziletlidir dedi. Çünkü insanlar onu (teravihi) gecenin başında kılıyorlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salâtu't-Terâvîh 1, 1/585
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Abd el-Kâri (Abdurrahman b. Abd b. el-Kârî)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Bid'at, sonradan dini bir uygulama olarak uydurulan şeyler
İbadet, Gece İbadeti, Teheccüt, Ramazanda gece ibadeti
KTB, NAMAZ,
Namaz, Teravih namazı , Rekatları vs,
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلَّى وَذَلِكَ فِى رَمَضَانَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10798, B002011
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَلَّى وَذَلِكَ فِى رَمَضَانَ .
Tercemesi:
Bize İsmail ona Malik, ona İbn Şihab, ona Urve b. ez-Zubeyr, ona Nebi’nin (sav) eşi Âişe’nin (ranha) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), o namazı ramazan ayında kıldırdı, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salâtu't-Terâvîh 1, 1/585
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Hz. Peygamber, farz olur endişesiyle terk ettikleri
KTB, NAMAZ,
Namaz, nafile ibadet, cemaatle
Namaz, Teravih namazı , Rekatları vs,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
64254, HM017144
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُقْرِيُّ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ يَعْنِي ابْنَ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا شَدَّادُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الدِّمَشْقِيُّ وَكَانَ قَدْ أَدْرَكَ نَفَرًا مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ
قَالَ أَبُو أُمَامَةَ يَا عَمْرُو بْنَ عَبَسَةَ صَاحِبَ الْعَقْلِ عَقْلِ الصَّدَقَةِ رَجُلٌ مِنْ بَنِي سُلَيْمٍ بِأَيِّ شَيْءٍ تَدَّعِي أَنَّكَ رُبُعُ الْإِسْلَامِ قَالَ إِنِّي كُنْتُ فِي الْجَاهِلِيَّةِ أَرَى النَّاسَ عَلَى ضَلَالَةٍ وَلَا أَرَى الْأَوْثَانَ شَيْئًا ثُمَّ سَمِعْتُ عَنْ رَجُلٍ يُخْبِرُ أَخْبَارَ مَكَّةَ وَيُحَدِّثُ أَحَادِيثَ فَرَكِبْتُ رَاحِلَتِي حَتَّى قَدِمْتُ مَكَّةَ فَإِذَا أَنَا بِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مُسْتَخْفٍ وَإِذَا قَوْمُهُ عَلَيْهِ جُرَآءُ فَتَلَطَّفْتُ لَهُ فَدَخَلْتُ عَلَيْهِ فَقُلْتُ مَا أَنْتَ قَالَ أَنَا نَبِيُّ اللَّهِ فَقُلْتُ وَمَا نَبِيُّ اللَّهِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ قَالَ قُلْتُ آللَّهُ أَرْسَلَكَ قَالَ نَعَمْ قُلْتُ بِأَيِّ شَيْءٍ أَرْسَلَكَ قَالَ بِأَنْ يُوَحَّدَ اللَّهُ وَلَا يُشْرَكَ بِهِ شَيْءٌ وَكَسْرِ الْأَوْثَانِ وَصِلَةِ الرَّحِمِ فَقُلْتُ لَهُ مَنْ مَعَكَ عَلَى هَذَا قَالَ حُرٌّ وَعَبْدٌ أَوْ عَبْدٌ وَحُرٌّ وَإِذَا مَعَهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي قُحَافَةَ وَبِلَالٌ مَوْلَى أَبِي بَكْرٍ قُلْتُ إِنِّي مُتَّبِعُكَ قَالَ إِنَّكَ لَا تَسْتَطِيعُ ذَلِكَ يَوْمَكَ هَذَا وَلَكِنْ ارْجِعْ إِلَى أَهْلِكَ فَإِذَا سَمِعْتَ بِي قَدْ ظَهَرْتُ فَالْحَقْ بِي قَالَ فَرَجَعْتُ إِلَى أَهْلِي وَقَدْ أَسْلَمْتُ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مُهَاجِرًا إِلَى الْمَدِينَةِ فَجَعَلْتُ أَتَخَبَّرُ الْأَخْبَارَ حَتَّى جَاءَ رَكَبَةٌ مِنْ يَثْرِبَ فَقُلْتُ مَا هَذَا الْمَكِّيُّ الَّذِي أَتَاكُمْ قَالُوا أَرَادَ قَوْمُهُ قَتْلَهُ فَلَمْ يَسْتَطِيعُوا ذَلِكَ وَحِيلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ وَتَرَكْنَا النَّاسَ سِرَاعًا قَالَ عَمْرُو بْنُ عَبَسَةَ فَرَكِبْتُ رَاحِلَتِي حَتَّى قَدِمْتُ عَلَيْهِ الْمَدِينَةَ فَدَخَلْتُ عَلَيْهِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَعْرِفُنِي قَالَ نَعَمْ أَلَسْتَ أَنْتَ الَّذِي أَتَيْتَنِي بِمَكَّةَ قَالَ قُلْتُ بَلَى فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَلِّمْنِي مِمَّا عَلَّمَكَ اللَّهُ وَأَجْهَلُ قَالَ إِذَا صَلَّيْتَ الصُّبْحَ فَأَقْصِرْ عَنْ الصَّلَاةِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ فَإِذَا طَلَعَتْ فَلَا تُصَلِّ حَتَّى تَرْتَفِعَ فَإِنَّهَا تَطْلُعُ حِينَ تَطْلُعُ بَيْنَ قَرْنَيْ شَيْطَانٍ وَحِينَئِذٍ يَسْجُدُ لَهَا الْكُفَّارُ فَإِذَا ارْتَفَعَتْ قِيدَ رُمْحٍ أَوْ رُمْحَيْنِ فَصَلِّ فَإِنَّ الصَّلَاةَ مَشْهُودَةٌ مَحْضُورَةٌ حَتَّى يَسْتَقِلَّ الرُّمْحُ بِالظِّلِّ ثُمَّ أَقْصِرْ عَنْ الصَّلَاةِ فَإِنَّهَا حِينَئِذٍ تُسْجَرُ جَهَنَّمُ فَإِذَا فَاءَ الْفَيْءُ فَصَلِّ فَإِنَّ الصَّلَاةَ مَشْهُودَةٌ مَحْضُورَةٌ حَتَّى تُصَلِّيَ الْعَصْرَ فَإِذَا صَلَّيْتَ الْعَصْرَ فَأَقْصِرْ عَنْ الصَّلَاةِ حَتَّى تَغْرُبَ الشَّمْسُ فَإِنَّهَا تَغْرُبُ حِينَ تَغْرُبُ بَيْنَ قَرْنَيْ شَيْطَانٍ وَحِينَئِذٍ يَسْجُدُ لَهَا الْكُفَّارُ قُلْتُ يَا نَبِيَّ اللَّهِ أَخْبِرْنِي عَنْ الْوُضُوءِ قَالَ مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ يَقْرَبُ وَضُوءَهُ ثُمَّ يَتَمَضْمَضُ وَيَسْتَنْشِقُ وَيَنْتَثِرُ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَاهُ مِنْ فَمِهِ وَخَيَاشِيمِهِ مَعَ الْمَاءِ حِينَ يَنْتَثِرُ ثُمَّ يَغْسِلُ وَجْهَهُ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ تَعَالَى إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا وَجْهِهِ مِنْ أَطْرَافِ لِحْيَتِهِ مِنْ الْمَاءِ ثُمَّ يَغْسِلُ يَدَيْهِ إِلَى الْمِرْفَقَيْنِ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا يَدَيْهِ مِنْ أَطْرَافِ أَنَامِلِهِ ثُمَّ يَمْسَحُ رَأْسَهُ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا رَأْسِهِ مِنْ أَطْرَافِ شَعَرِهِ مَعَ الْمَاءِ ثُمَّ يَغْسِلُ قَدَمَيْهِ إِلَى الْكَعْبَيْنِ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ إِلَّا خَرَجَتْ خَطَايَا قَدَمَيْهِ مِنْ أَطْرَافِ أَصَابِعِهِ مَعَ الْمَاءِ ثُمَّ يَقُومُ فَيَحْمَدُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَيُثْنِي عَلَيْهِ بِالَّذِي هُوَ لَهُ أَهْلٌ ثُمَّ يَرْكَعُ رَكْعَتَيْنِ إِلَّا خَرَجَ مِنْ ذنوبِهِ كَهَيْئَتِهِ يَوْمَ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ
قَالَ أَبُو أُمَامَةَ يَا عَمْرُو بْنَ عَبَسَةَ انْظُرْ مَا تَقُولُ أَسَمِعْتَ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَيُعْطَى هَذَا الرَّجُلُ كُلَّهُ فِي مَقَامِهِ قَالَ فَقَالَ عَمْرُو بْنُ عَبَسَةَ يَا أَبَا أُمَامَةَ لَقَدْ كَبِرَتْ سِنِّي وَرَقَّ عَظْمِي وَاقْتَرَبَ أَجَلِي وَمَا بِي مِنْ حَاجَةٍ أَنْ أَكْذِبَ عَلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَعَلَى رَسُولِهِ لَوْ لَمْ أَسْمَعْهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَّا مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلَاثًا لَقَدْ سَمِعْتُهُ سَبْعَ مَرَّاتٍ أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezîd Ebu Abdurrahman el-Mukrî, ona da İkrime [yani İbn Ammâr] rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber'in (sav) sahabesinden bir gruba yetişen Şeddâd b. Abdullah ed-Dımaşkî şöyle dedi: Ebu Umâme, Amr'a: "Ey Amr b. Abese, doğru akıl/düşünce sahibi! (Süleymoğullarından olan kişi;) Sen ilk Müslüman olanların dördüncüsü olduğunu neyle iddia edersin?" deyince Amr şöyle dedi:
"Ben cahiliye döneminde (putperest) insanları sapıklıkta görür ve putlara önem vermezdim. Sonra Mekke'de olanları haber veren ve hadiseleri anlatan birini dinledim. Hemen bineğime binip Mekke'ye ulaştım. Baktım ki Rasulullah gizlenen/tanınmayan birisi ve kavmi de ona karşı çok saldırgan /düşman. Nezaketle yanına girdim ve dedim ki:
"Sen nesin?" Hz. Peygamber (sav):
"Ben Allah'ın peygamberiyim" dedi.
"Allah'ın peygamberi ne demek?"
"Allah'ın elçisi demek"
"Seni Allah mı gönderdi?"
"Evet"
"Seni ne ile gönderdi?"
"Beni Allah'ı tek görmek (tevhid), O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak, putları kırmak ve akraba ilişkilerini geliştirmek(ten oluşan hükümler) ile gönderdi. "
"Bu yolda seninle birlikte kim var?"
"Bir hür bir de köle (ya da bir köle bir de hür)." O anda Rasulullah'ın yanında Ebu Bekir b. Ebu Kuhâfe ve Ebu Bekir'in mevlası Bilal vardı. 'Ben sana tabi olacağım' deyince:
"Senin bu zamanda buna gücün yetmez. Ancak ailenin yanına dön ve benim üstün geldiğimi duyduğun anda bana katıl!" buyurdu. Ben de Müslüman oduğum halde ailemin yanına döndüm. Nihayet Rasulullah Medine'ye hicret etti, ben onun haberlerini soruşturuyordum ve Medine'den bir kervan geldi, onlara: "Size gelen Mekkeli ne durumda?" diye sorunca dediler ki: "Kavmi onu öldürmek istedi, buna güçleri yetmedi. Onunla kavminin arası açıldı (ve hicret etti), biz de insanları ona koştukları bir halde terk ettik (bıraktık)."
Amr b. Abese anlatmaya şöyle devam etti: "Ben hemen bineğime bindim ve Medine'de ona ulaştım. Yanına girdim ve ona: 'Ey Allah'ı Rasulü! Beni tanır mısın?' deyince:
'Sen bana Mekke'de gelen kişi değil misin?' dedi.
'Evet' dedim ve devamla Hz. Peygamber' e (sav):
'Ey Allah'ın Resûlü! İzzet ve celal sahibi Allah'ın sana öğrettiği ve
benim de bilmediğim şeyi bana da öğret!' deyince şöyle buyurdu:
'Sabah namazını kıldığında güneş doğuncaya kadar namaz kılmayı bırak! Güneş doğduğunda da biraz yükselmedikçe namaza başlama! Zira o doğarken şeytanın iki boynuzu arasında doğar (gibi olur) ve bu vakitte kafirler ona' secde ederler. Güneş bir ya da iki mızrak kadar yükseldiğinde namaz kılabilirsin, şüphesiz namaz kendisine şahit olunan, (meleklerin de) hazır bulunduğu (önemli) bir ibadettir. Namaz kılmaya, gölge küçülüp mızrağa çekilinceye kadar devam et! Bu vakit olunca namaz kılmayı bırak, şüphesiz bu vakitte cehennem (daha da) alevlendirilir/tesiri artırılır. Gölge (bu küçülmesinden sonra doğuya) meylettiğinde/büyümeye başladığında ise namaz kıl! Şüphesiz namaz kendisine şahit olunan, (meleklerin de) hazır bulunduğu (önemli) bir ibadettir. İkindiyi kıldığında da güneş batıncaya kadar namaz kılmayı bırak! Zira o batarken şeytanın iki boynuzu arasından batar (gibi olur) ve bu vakitte kafirler ona secde ederler."
Rasûlullah' a:
'Ey Allah'ın Rasulü! Bana abdesti anlat!' deyince şöyle buyurdu:
"Sizden biri abdest alacağı suya yaklaşır; ağzına, burnuna su alır ve sümkürerek (burnunu da) temizlerse, ağzında ve genzindeki günahlar akan su ile birlikte dökülür. Sonra Allah'ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa, yüzündeki günahlar sakalının uçlarından dökülür, gider. Kollarını dirseklerine kadar yıkarsa, (kollarındaki) günahlar parmak uçlarından dökülür. Başını mesh ederse, başındaki günahlar saçlarından dökülen su ile akar, gider. Allah'ın emrettiği gibi ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar yıkarsa, topuklarındaki günahlar parmak uçlarından akan su ile dökülür. Sonra kalkar, aziz ve celil olan Allah'a hamd eder, O'nu layık olduğu şekilde över ve iki rekat namaz kılarsa annesinden yeni doğmuş gibi günahlarından kurtulur (tertemiz olur)."
(Sahabi) Ebu Umâme, Amr'a dedi ki:
'Ey Amr b. Abese, konuşmanı dikkatli yap! Rasulullah'tan bunları gerçekten işittin mi? Bulunduğu yerde kişiye bu ecirlerin hepsi gerçekten verilecek mi?'
Amr b. Abese şöyle cevap verdi:
'Ey Ebu Umâme! Benim yaşım ilerledi, kemiklerim zayıfladı, ecelim yaklaştı, Allah ve Rasulü adına yalan söylemeye ihtiyacım yok. Bu sözleri, Rasulullah'tan birden ya da ikiden yahut da üçten fazla işitmesem tamam. (Ama) ben bunları Rasulullah'tan yedi kere hatta daha da fazla, defalarca işittim.'"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Amr b. Abese 17144, 5/804
Senetler:
1. Ebu Necih Amr b. Abese es-Sülemî (Amr b. Abese b. Halid b. Huzeyfe b. Amr)
2. Ebu Ammar Şeddad b. Abdullah el-Kuraşî (Şeddad b. Abdullah)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Abdest, alınış şekli
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Cahiliye
DUA ZAMAN VE MEKAN İLİŞKİSİ
Güneş, secde etmesi
Hz. Peygamber, evrenselliği ve risaleti
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Hz. Peygamber, üslubu, sözü tekrarı
Hz. Peygamber, zihinlerdeki imajı
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, vakti
Put, putperestlik
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Şirk, şirk koşmak
Siyer, Hicret
Siyer, Hz. Peygamber'in Mekke döneminde çektiği sıkıntılar
Teşebbüh, Özenme, ehl-i kitaba, kafirlere benzemek
Tevhid, İslam inancı