حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى حَازِمِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ:
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَهَبَ إِلَى بَنِى عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ لِيُصْلِحَ بَيْنَهُمْ فَحَانَتِ الصَّلاَةُ فَجَاءَ الْمُؤَذِّنُ إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَقَالَ أَتُصَلِّى لِلنَّاسِ فَأُقِيمَ قَالَ نَعَمْ . فَصَلَّى أَبُو بَكْرٍ ، فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسُ فِى الصَّلاَةِ ، فَتَخَلَّصَ حَتَّى وَقَفَ فِى الصَّفِّ ، فَصَفَّقَ النَّاسُ - وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِى صَلاَتِهِ - فَلَمَّا أَكْثَرَ النَّاسُ التَّصْفِيقَ الْتَفَتَ فَرَأَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَأَشَارَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنِ امْكُثْ مَكَانَكَ ، فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - يَدَيْهِ ، فَحَمِدَ اللَّهَ عَلَى مَا أَمَرَهُ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ ذَلِكَ ، ثُمَّ اسْتَأْخَرَ أَبُو بَكْرٍ حَتَّى اسْتَوَى فِى الصَّفِّ ، وَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى ، فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ "يَا أَبَا بَكْرٍ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَثْبُتَ إِذْ أَمَرْتُكَ." فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ مَا كَانَ لاِبْنِ أَبِى قُحَافَةَ أَنْ يُصَلِّىَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَا لِى رَأَيْتُكُمْ أَكْثَرْتُمُ التَّصْفِيقَ مَنْ رَابَهُ شَىْءٌ فِى صَلاَتِهِ فَلْيُسَبِّحْ ، فَإِنَّهُ إِذَا سَبَّحَ الْتُفِتَ إِلَيْهِ ، وَإِنَّمَا التَّصْفِيقُ لِلنِّسَاءِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4949, B000684
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى حَازِمِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ:
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَهَبَ إِلَى بَنِى عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ لِيُصْلِحَ بَيْنَهُمْ فَحَانَتِ الصَّلاَةُ فَجَاءَ الْمُؤَذِّنُ إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَقَالَ أَتُصَلِّى لِلنَّاسِ فَأُقِيمَ قَالَ نَعَمْ . فَصَلَّى أَبُو بَكْرٍ ، فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسُ فِى الصَّلاَةِ ، فَتَخَلَّصَ حَتَّى وَقَفَ فِى الصَّفِّ ، فَصَفَّقَ النَّاسُ - وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِى صَلاَتِهِ - فَلَمَّا أَكْثَرَ النَّاسُ التَّصْفِيقَ الْتَفَتَ فَرَأَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَأَشَارَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنِ امْكُثْ مَكَانَكَ ، فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - يَدَيْهِ ، فَحَمِدَ اللَّهَ عَلَى مَا أَمَرَهُ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ ذَلِكَ ، ثُمَّ اسْتَأْخَرَ أَبُو بَكْرٍ حَتَّى اسْتَوَى فِى الصَّفِّ ، وَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى ، فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ "يَا أَبَا بَكْرٍ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَثْبُتَ إِذْ أَمَرْتُكَ." فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ مَا كَانَ لاِبْنِ أَبِى قُحَافَةَ أَنْ يُصَلِّىَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَا لِى رَأَيْتُكُمْ أَكْثَرْتُمُ التَّصْفِيقَ مَنْ رَابَهُ شَىْءٌ فِى صَلاَتِهِ فَلْيُسَبِّحْ ، فَإِنَّهُ إِذَا سَبَّحَ الْتُفِتَ إِلَيْهِ ، وَإِنَّمَا التَّصْفِيقُ لِلنِّسَاءِ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona da Ebû Hazim b. Dînar, Sehl b. Sa'd es-Sâidi'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) aralarını bulmak için Amr b. Avf oğulları yurduna gitti. Namaz vakti geldi. Müezzin, Ebubekir'e geldi de: 'İnsanlara namaz kıldırır mısın, kamet getireyim?' diye sordu. O da: 'Evet' dedi. Ebubekir namaza başladı. Rasulullah (sav), insanlar namazda iken geldi. Safları yara yara birinci safa vardı. Onu gören cemaat el çırptılar. Ebubekir, namazını kılarken başını hiç çevirmezdi. Cemaat çokça el çırpınca başını çevirdi ve Rasulullah'ı (sav) gördü.
Rasulullah (sav) "Yerinde dur!" diye kendisine işaret etti. Ebubekir ellerini kaldırıp, Rasulullah'ın (sav) kendisine olan bu emrinden dolayı Allah'a hamd ve sena etti. Sonra Ebubekir, safla aynı seviyeye gelinceye kadar geri geri gitti. Rasulullah (sav) da ileriye geçip namazı kıldırdı.
Namazı bitirince Rasulullah (sav): "Ey Ebubekir, sana emrettiğim vakit yerinde kalmaktan seni alıkoyan ne idi?" diye sordu. Ebubekir de: 'Ebu Kuhâfe'nin oğlunun Rasulullah'ın (sav) önünde durup namaz kılması uygun değildi' dedi. Ondan sonra Rasulullah (sav) cemaate dönüp: "Neden bu kadar çok el çırptınız? Namazda iken her kim (aksi) bir şey görürse Sübhanallâh desin (tesbîh etsin). Tesbih ettiği vakit elbette kendisine (imam tarafından) iltifat ve dikkat olunur. El çırpmak kadınlara mahsustur" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 48, 1/325
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda iken yapılan hareketler
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda yanılınca Tesbih,
حدثنا عبد الله بن يوسف، قال: أخبرنا مالك، عن نافع:
أن ابن عمر، أذن بالصلاة في ليلة ذات برد وريح، ثم قال: ألا صلوا في الرحال، ثم قال: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يأمر المؤذن إذا كانت ليلة ذات برد ومطر، يقول: "ألا صلوا في الرحال"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
240900, B000666
Hadis:
حدثنا عبد الله بن يوسف، قال: أخبرنا مالك، عن نافع:
أن ابن عمر، أذن بالصلاة في ليلة ذات برد وريح، ثم قال: ألا صلوا في الرحال، ثم قال: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يأمر المؤذن إذا كانت ليلة ذات برد ومطر، يقول: "ألا صلوا في الرحال"
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona da Nafi' şöyle demiştir:
İbn Ömer namaz için soğuk ve rüzgarlı bir gecede ezan okuttu sonra da şöyle dedi: 'Dikkat ediniz! Namazlarınızı olduğunuz yerde kılınız.' Sonra da şöyle devam etti: 'Hz. Peygamber (sav) yolculuk soğuk veya yağmurlu bir gecede olduğunda müezzine (ezan okumasını ardından) "namazlarınızı olduğunu yerde kılınız" diye nida etmesini emrederdi.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 40, 1/322
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, binek üzerinde kılınan namazda kıble
Namaz, soğuk zamanlarda
Açıklama: Rivayet, İbn Hacer'e göre merfudur. Ayrıca, Kirmanî'nin ifade ettiği gibi rivayet, muallak değildir; önceki hadise atfolunmakla mevsuldür (Fethü'l-bari, Darü'l-Marife, II, 137).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4894, B000649
Hadis:
قَالَ شُعَيْبٌ وَحَدَّثَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ:
"تَفْضُلُهَا بِسَبْعٍ وَعِشْرِينَ دَرَجَةً."
Tercemesi:
[Bize Hakem b. Nafi', ona] Şuayb, ona Nafi‘, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir:
"Tek başına kılınan namaza göre yirmi yedi derece daha faziletlidir."
Açıklama:
Rivayet, İbn Hacer'e göre merfudur. Ayrıca, Kirmanî'nin ifade ettiği gibi rivayet, muallak değildir; önceki hadise atfolunmakla mevsuldür (Fethü'l-bari, Darü'l-Marife, II, 137).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 31, 1/320
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
4. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti
Namaz, cemaatle
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"صَلاَةُ الْجَمَاعَةِ تَفْضُلُ صَلاَةَ الْفَذِّ بِسَبْعٍ وَعِشْرِينَ دَرَجَةً."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4857, B000645
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"صَلاَةُ الْجَمَاعَةِ تَفْضُلُ صَلاَةَ الْفَذِّ بِسَبْعٍ وَعِشْرِينَ دَرَجَةً."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi‘, ona Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 30, 1/319
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ حَدَّثَنِى ابْنُ الْهَادِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « صَلاَةُ الْجَمَاعَةِ تَفْضُلُ صَلاَةَ الْفَذِّ بِخَمْسٍ وَعِشْرِينَ دَرَجَةً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4858, B000646
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ حَدَّثَنِى ابْنُ الْهَادِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « صَلاَةُ الْجَمَاعَةِ تَفْضُلُ صَلاَةَ الْفَذِّ بِخَمْسٍ وَعِشْرِينَ دَرَجَةً » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namaza göre yirmi beş derece daha faziletlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 30, 1/319
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abdullah b. Habbab el-Ensarî (Abdullah b. Habbab)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَأَذِّنَا وَأَقِيمَا ، ثُمَّ لِيَؤُمَّكُمَا أَكْبَرُكُمَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4875, B000658
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَأَذِّنَا وَأَقِيمَا ، ثُمَّ لِيَؤُمَّكُمَا أَكْبَرُكُمَا."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey', ona Halid, ona Ebu Kilabe, ona da Malik b. Huveyris'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Namaz vakti geldiğinde ezan okuyunuz ve kamet getiriniz. Sonra da en büyüğünüz imam olsun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 35, 1/321
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4876, B000659
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"الْمَلاَئِكَةُ تُصَلِّى عَلَى أَحَدِكُمْ مَا دَامَ فِى مُصَلاَّهُ مَا لَمْ يُحْدِثْ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ ، اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ . لاَ يَزَالُ أَحَدُكُمْ فِى صَلاَةٍ مَا دَامَتِ الصَّلاَةُ تَحْبِسُهُ ، لاَ يَمْنَعُهُ أَنْ يَنْقَلِبَ إِلَى أَهْلِهِ إِلاَّ الصَّلاَةُ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Zinâd, ona el-A‘rec, ona Ebu Hureyre’nin rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz namaz kıldığı yerde kaldığı ve abdestini bozacak bir hal olmadığı sürece melekler ona: 'Allah’ım, günahlarını bağışla, Allah’ım, ona merhamet buyur' diye dua ederler. Sizden bir kimseyi (mescit içinde) alıkoyan namaz olduğu sürece ve ailesinin yanına dönmesinin tek engeli namaz olduğu sürece, o kimse namaz kılıyormuş gibi devam eder."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 36, 1/321
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, beklemenin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4879, B000661
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ حُمَيْدٍ قَالَ:
سُئِلَ أَنَسٌ هَلِ اتَّخَذَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَاتَمًا فَقَالَ نَعَمْ ، أَخَّرَ لَيْلَةً صَلاَةَ الْعِشَاءِ إِلَى شَطْرِ اللَّيْلِ، ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَيْنَا بِوَجْهِهِ بَعْدَ مَا صَلَّى فَقَالَ:
"صَلَّى النَّاسُ وَرَقَدُوا وَلَمْ تَزَالُوا فِى صَلاَةٍ مُنْذُ انْتَظَرْتُمُوهَا."
قَالَ فَكَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى وَبِيصِ خَاتَمِهِ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona İsmail b. Cafer, ona da Humeyd şöyle rivayet etti: Enes’e: Rasulullah (sav) yüzük edindi mi, diye soruldu? O: Evet, bir gece yatsı namazını gecenin yarısına kadar geciktirdikten sonra namazını kılmanın akabinde bize yüzünü çevirerek şöyle buyurdu.:
"İnsanlar namaz kılıp uyudular, sizler ise bu namazı beklediğiniz andan itibaren namazdasınız demektir"
Enes dedi ki: Onun yüzüğünün parıltısını hala görüyor gibiyim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 36, 1/321
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, beklemenin fazileti
Namaz, yatsı namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4942, B000677
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ قَالَ جَاءَنَا مَالِكُ بْنُ الْحُوَيْرِثِ فِى مَسْجِدِنَا هَذَا فَقَالَ:
"إِنِّى لأُصَلِّى بِكُمْ ، وَمَا أُرِيدُ الصَّلاَةَ ، أُصَلِّى كَيْفَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى. فَقُلْتُ لأَبِى قِلاَبَةَ كَيْفَ كَانَ يُصَلِّى قَالَ مِثْلَ شَيْخِنَا هَذَا. قَالَ وَكَانَ شَيْخًا يَجْلِسُ إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ السُّجُودِ قَبْلَ أَنْ يَنْهَضَ فِى الرَّكْعَةِ الأُولَى."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Vuheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Malik b. el-Huveyris bu mescidimizde yanımıza geldi ve şöyle dedi:
"Ben (bazen) namaz kılmak istemediğim halde size namaz kıldırıyorum, Nebi'nin (sav) nasıl namaz kıldığını gördüysem size öyle namaz kılıyorum. (Eyyûb dedi ki:) Ebu Kılâbe’ye: Peki nasıl namaz kılardı, dedim. O: Şu bizim yaşlı hocamız gibi, dedi. (Eyyûb) dedi ki: O başını secdeden kaldırıp birinci rekâtta kalkmadan önce (bir parça) oturan bir yaşlıydı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 45, 1/324
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ قَالَ:
قَدِمْنَا عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ شَبَبَةٌ، فَلَبِثْنَا عِنْدَهُ نَحْوًا مِنْ عِشْرِينَ لَيْلَةً، وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَحِيمًا فَقَالَ: "لَوْ رَجَعْتُمْ إِلَى بِلاَدِكُمْ فَعَلَّمْتُمُوهُمْ، مُرُوهُمْ فَلْيُصَلُّوا صَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا، وَصَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا، وَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ، وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4950, B000685
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ قَالَ:
قَدِمْنَا عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ شَبَبَةٌ، فَلَبِثْنَا عِنْدَهُ نَحْوًا مِنْ عِشْرِينَ لَيْلَةً، وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم رَحِيمًا فَقَالَ: "لَوْ رَجَعْتُمْ إِلَى بِلاَدِكُمْ فَعَلَّمْتُمُوهُمْ، مُرُوهُمْ فَلْيُصَلُّوا صَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا، وَصَلاَةَ كَذَا فِى حِينِ كَذَا، وَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ، وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona da Malik b. Huveyris şöyle demiştir:
Biz genç bir grup halinde Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldik. Yirmi gece kadar yanında konakladık. Hz. Peygamber (sav) merhametli bir kimseydi. Bize şöyle buyurdu: "Eğer memleketlerinize dönerseniz halkınıza şöyle öğretiniz; onlara falan namazı falan vakitte, filan namazı da filan vakitte kılmaları gerektiğini emrediniz. Sonra da namaz vakti geldiğinde biriniz ezan okuyunuz, en büyüğünüz de size imamlık etsin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 49, 1/326
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek