Bize Amr b. Avn, ona Halid, ona Davud b. Ebu Hind, ona Ebu Harb b. Ebu Esved, ona Abdullah b. Fedâle, ona da babası (Fedâle) şöyle rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav), bana bazı şeyler öğretti. Bana öğrettiği şeyler arasında "Beş vakit namaza devam et" emri de vardı. Ben, Hz. Peygamber'e bu saatlerde benim işlerim var; bana (birçok hayrı) ihtiva eden bir şey emretsen de onu yaptığım zaman bana yetse, dedim. O da "O zaman iki asra devam et," buyurdu. Bu kelime bizim dilimizde bilinmezdi. Ona, iki asır nedir? diye sordum. Hz. Peygamber (sav), "Güneş doğmadan önce bir namaz ve güneş batmadan önce bir namaz," buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4656, D000428
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ أَبِى حَرْبِ بْنِ أَبِى الأَسْوَدِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ فَضَالَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ: عَلَّمَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَانَ فِيمَا عَلَّمَنِى
"وَحَافِظْ عَلَى الصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ." قَالَ: قُلْتُ إِنَّ هَذِهِ سَاعَاتٌ لِى فِيهَا أَشْغَالٌ فَمُرْنِى بِأَمْرٍ جَامِعٍ إِذَا أَنَا فَعَلْتُهُ أَجْزَأَ عَنِّى فَقَالَ:
"حَافِظْ عَلَى الْعَصْرَيْنِ." وَمَا كَانَتْ مِنْ لُغَتِنَا فَقُلْتُ وَمَا الْعَصْرَانِ فَقَالَ:
"صَلاَةٌ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَصَلاَةٌ قَبْلَ غُرُوبِهَا."
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Halid, ona Davud b. Ebu Hind, ona Ebu Harb b. Ebu Esved, ona Abdullah b. Fedâle, ona da babası (Fedâle) şöyle rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav), bana bazı şeyler öğretti. Bana öğrettiği şeyler arasında "Beş vakit namaza devam et" emri de vardı. Ben, Hz. Peygamber'e bu saatlerde benim işlerim var; bana (birçok hayrı) ihtiva eden bir şey emretsen de onu yaptığım zaman bana yetse, dedim. O da "O zaman iki asra devam et," buyurdu. Bu kelime bizim dilimizde bilinmezdi. Ona, iki asır nedir? diye sordum. Hz. Peygamber (sav), "Güneş doğmadan önce bir namaz ve güneş batmadan önce bir namaz," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 9, /108
Senetler:
1. Fedale el-Leysi (Fedale b. Abdullah)
2. Abdullah b. Fedâle el-Leysî (Abdullah b. Fedâle)
3. Ata b. Ebu Esved ed-Deyli (Mihcen b. Ebu Esved)
4. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
5. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
6. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, Sabah ve İkindi namazlarının fazileti
Namaz, vakti
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd, ona Ebu İmrân el-Cevnî, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) bana, "Ey Ebu Zer, başına namazı öldüren yöneticiler geldiği vakit halin nice olur?" diye sordu. Ravi, "namazı geciktirenler" de demiş olabilir dedi. Ben, Ya Rasulullah, bana ne emredersin? dedim. O, "Sen namazı ilk vaktinde kıl, eğer onlara yetişirsen yine kıl. Zira o, senin için nafile olur" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4659, D000431
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ - يَعْنِى الْجَوْنِىَّ - عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ: قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"يَا أَبَا ذَرٍّ كَيْفَ أَنْتَ إِذَا كَانَتْ عَلَيْكَ أُمَرَاءُ يُمِيتُونَ الصَّلاَةَ." أَوْ قَالَ: "يُؤَخِّرُونَ الصَّلاَةَ." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَا تَأْمُرُنِى قَالَ:
"صَلِّ الصَّلاَةَ لِوَقْتِهَا فَإِنْ أَدْرَكْتَهَا مَعَهُمْ فَصَلِّهَا فَإِنَّهَا لَكَ نَافِلَةٌ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd, ona Ebu İmrân el-Cevnî, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) bana, "Ey Ebu Zer, başına namazı öldüren yöneticiler geldiği vakit halin nice olur?" diye sordu. Ravi, "namazı geciktirenler" de demiş olabilir dedi. Ben, Ya Rasulullah, bana ne emredersin? dedim. O, "Sen namazı ilk vaktinde kıl, eğer onlara yetişirsen yine kıl. Zira o, senin için nafile olur" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 10, /109
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Bize Muhammed b. Kudame b. A'yen, ona Cerir, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Ebu Müsenna, ona Ubade b. Samit'in kız kardeşinin oğlu (Abdullah b. Ka'b), ona da Ubade b. Samit; (T)
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki', ona Süfyan -hadisin manası aynı-, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Ebu Müsenna el-Hımsî, ona Ubade b. Samit'in hanımının oğlu Ebu Übey, ona da Ubade b. Samit, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Benden sonra başınıza (öyle) yöneticiler gelecektir ki, birtakım işler onları, namazı vaktinde kılmaktan alıkoyar. Böylece namazın vakti geçer. (Ancak) sizler, namazı vaktinde kılın." Bir adam Hz. Peygamber'e (sav), Ya Rasulullah, onlarla namaz kılayım mı? diye sordu. Hz. Peygamber (sav), "Evet, dilersen kıl," buyurdu.
Hadisin ravilerinden Süfyan ise, rivayetinde şöyle dedi: Onlara yetişirsem, onlarla namaz kılayım mı? Hz. Peygamber (sav); "Evet, dilersen kıl," buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4661, D000433
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ بْنِ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ عَنْ أَبِى الْمُثَنَّى عَنِ ابْنِ أُخْتِ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ - الْمَعْنَى - عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ عَنْ أَبِى الْمُثَنَّى الْحِمْصِىِّ عَنْ أَبِى أُبَىِّ ابْنِ امْرَأَةِ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"إِنَّهَا سَتَكُونُ عَلَيْكُمْ بَعْدِى أُمَرَاءُ تَشْغَلُهُمْ أَشْيَاءُ عَنِ الصَّلاَةِ لِوَقْتِهَا حَتَّى يَذْهَبَ وَقْتُهَا فَصَلُّوا الصَّلاَةَ لِوَقْتِهَا." فَقَالَ رَجُلٌ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أُصَلِّى مَعَهُمْ قَالَ:
"نَعَمْ إِنْ شِئْتَ."
وَقَالَ سُفْيَانُ: إِنْ أَدْرَكْتُهَا مَعَهُمْ أَأُصَلِّى مَعَهُمْ قَالَ: "نَعَمْ إِنْ شِئْتَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kudame b. A'yen, ona Cerir, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Ebu Müsenna, ona Ubade b. Samit'in kız kardeşinin oğlu (Abdullah b. Ka'b), ona da Ubade b. Samit; (T)
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki', ona Süfyan -hadisin manası aynı-, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Ebu Müsenna el-Hımsî, ona Ubade b. Samit'in hanımının oğlu Ebu Übey, ona da Ubade b. Samit, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Benden sonra başınıza (öyle) yöneticiler gelecektir ki, birtakım işler onları, namazı vaktinde kılmaktan alıkoyar. Böylece namazın vakti geçer. (Ancak) sizler, namazı vaktinde kılın." Bir adam Hz. Peygamber'e (sav), Ya Rasulullah, onlarla namaz kılayım mı? diye sordu. Hz. Peygamber (sav), "Evet, dilersen kıl," buyurdu.
Hadisin ravilerinden Süfyan ise, rivayetinde şöyle dedi: Onlara yetişirsem, onlarla namaz kılayım mı? Hz. Peygamber (sav); "Evet, dilersen kıl," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 10, /109
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Abdullah b. Ka'b el-Ensarî (Abdullah b. Ka'b b. Malik b. Amr b. Kayn)
3. Ebu Müsenna Damdam el-Hımsî (Damdam)
4. Ebu Hasan Hilal b. Yesaf el-Eşca'î (Hilal b. Yisaf)
5. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
6. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
7. Ebu Abdullah Muhammed b. Kudame el-Messîsî (Muhammed b. Kudame b. A'yen b. Misver)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6677, D000847
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
6. Muhammed b. Musab el-Karkasânî (Muhammed b. Musab el-Karkasânî)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا ثَابِتٌ وَحُمَيْدٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ مَا صَلَّيْتُ خَلْفَ رَجُلٍ أَوْجَزَ صَلاَةً مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى تَمَامٍ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا قَالَ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ." قَامَ حَتَّى نَقُولَ قَدْ أَوْهَمَ ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَسْجُدُ وَكَانَ يَقْعُدُ بَيْنَ السَّجْدَتَيْنِ حَتَّى نَقُولَ قَدْ (أَ)وْهَمَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6683, D000853
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا ثَابِتٌ وَحُمَيْدٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ مَا صَلَّيْتُ خَلْفَ رَجُلٍ أَوْجَزَ صَلاَةً مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى تَمَامٍ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا قَالَ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ." قَامَ حَتَّى نَقُولَ قَدْ أَوْهَمَ ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَسْجُدُ وَكَانَ يَقْعُدُ بَيْنَ السَّجْدَتَيْنِ حَتَّى نَقُولَ قَدْ (أَ)وْهَمَ.
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit ve Humeyd, ona da Enes b. Malik (ra); ben (namazın şartları ve adabı) tamam olmak şartıyla Rasulullah'tan (sav) daha kısa namaz kıldıran bir kimsenin arkasında namaz kılmadım dedi. Rasulullah (sav), "semiallahu limen hamideh (Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti)" dedi ve kıyamda durdu. (Öyle ki) biz yanıldı diyecek kadar (uzun bir süre) ayakta durur, sonra secde eder, iki secde arasında biz (yine) yanıldı diyecek kadar (uzun bir süre) otururdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 148, /200
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271779, D000846-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَشُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ عُبَيْدٍ أَبِى الْحَسَنِ بِهَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ سُفْيَانُ لَقِينَا الشَّيْخَ عُبَيْدًا أَبَا الْحَسَنِ بَعْدُ فَلَمْ يَقُلْ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِصْمَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدٍ قَالَ "بَعْدَ الرُّكُوعِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Veki' ve Muhammed b. Ubeyd, onlara da el-A'meş, ona Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ'yı (ra) şöyle ederken dinlediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman "Allah kendisine hamdedenin hamdini işitir. Allah'ım, ey Rabbimiz, göklerle yer dolusu ve onlardan sonra dilediğim her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur" derdi.
[Ebû Davud dedi ki; bu hadisi Süfyan es-Sevrî ile Şube b. el-Haccac da Ubeyd Ebu Hasan'dan rivayet ettiler. Fakat bu rivayette rüku'dan sonra sözü yoktur.]
[Süfyan dedi ki: Biz daha sonra Şeyh Ubeyd Ebu Hasan'la karşılaştık, rükûdan sonra sözünü söylemedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Şube, Ebu İsme ve A'meş vasıtasıyla Ubeyd'den nakletmiş, (Ubeyd bu rivayetinde) "rükû'dan sonra," sözünü söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /198
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazların sünnetleri
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا ثَابِتٌ وَحُمَيْدٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ مَا صَلَّيْتُ خَلْفَ رَجُلٍ أَوْجَزَ صَلاَةً مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى تَمَامٍ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا قَالَ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ." قَامَ حَتَّى نَقُولَ قَدْ أَوْهَمَ ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَسْجُدُ وَكَانَ يَقْعُدُ بَيْنَ السَّجْدَتَيْنِ حَتَّى نَقُولَ قَدْ (أَ)وْهَمَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271797, D000853-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا ثَابِتٌ وَحُمَيْدٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ مَا صَلَّيْتُ خَلْفَ رَجُلٍ أَوْجَزَ صَلاَةً مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى تَمَامٍ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا قَالَ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ." قَامَ حَتَّى نَقُولَ قَدْ أَوْهَمَ ثُمَّ يُكَبِّرُ وَيَسْجُدُ وَكَانَ يَقْعُدُ بَيْنَ السَّجْدَتَيْنِ حَتَّى نَقُولَ قَدْ (أَ)وْهَمَ.
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit ve Humeyd, ona da Enes b. Malik (ra); ben (namazın şartları ve adabı) tamam olmak şartıyla Rasulullah'tan (sav) daha kısa namaz kıldıran bir kimsenin arkasında namaz kılmadım dedi. Rasulullah (sav), "semiallahu limen hamideh (Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti)" dedi ve kıyamda durdu. (Öyle ki) biz yanıldı diyecek kadar (uzun bir süre) ayakta durur, sonra secde eder, iki secde arasında biz (yine) yanıldı diyecek kadar (uzun bir süre) otururdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 148, /200
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271784, D000847-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Abdullah Bişr b. Bekir el-Becelî (Bişr b. Bekir)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271785, D000847-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Müshir Abdula'la b. Müshir el-Ğassani (Abdula'la b. Müshir b. Abdula'la)
6. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271786, D000847-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Ebu Said Müemmel b. Fadl el-Cezerî (Müemmel b. Fadl b. Mücahid b. Umeyr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı