Öneri Formu
Hadis Id, No:
6717, M001848
Hadis:
وَحَدَّثَنِى ابْنُ أَخِى ابْنِ وَهْبٍ حَدَّثَنَا عَمِّى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عُمَرُ بْنُ مَالِكٍ وَحَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ عَنِ ابْنِ الْهَادِ بِهَذَا الإِسْنَادِ. مِثْلَهُ سَوَاءً وَقَالَ
"إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. وَلَمْ يَقُلْ سَمِعَ."
Tercemesi:
Bize İbn Vehb'in kardeşinin oğlu, ona amcası Abdullah b. Vehb, ona Ömer b. Malik ve Hayve b. Şureyh, onlara İbnü'l-Hâd bu isnad ile bire bir aynen rivayet etmiş ve (İbnü'l-Hâd): "Şüphesiz Rasulullah (sav) demiş ve işitti (dinledi) dememiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1848, /310
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
وَحَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا هِقْلٌ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَذِنَ اللَّهُ لِشَىْءٍ كَأَذَنِهِ لِنَبِىٍّ يَتَغَنَّى بِالْقُرْآنِ يَجْهَرُ بِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6719, M001849
Hadis:
وَحَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا هِقْلٌ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَذِنَ اللَّهُ لِشَىْءٍ كَأَذَنِهِ لِنَبِىٍّ يَتَغَنَّى بِالْقُرْآنِ يَجْهَرُ بِهِ."
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Musa, ona Hikl, ona el-Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah yüksek sesle Kur'an'ı teğanni ile okuyan bir nebiye izin verdiği (lütufta bulunduğu) kadar hiçbir şeye izin vermemiştir, (lütufta bulunmamıştır)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1849, /310
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6722, M001850
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَابْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. مِثْلَ حَدِيثِ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ غَيْرَ أَنَّ ابْنَ أَيُّوبَ قَالَ فِى رِوَايَتِهِ
"كَإِذْنِهِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail –ki o İbn Cafer'dir-, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hureyre, Nebi'den (sav) Yahya b. Ebu Kesir'in hadisi gibi rivayet etmiş olmakla birlikte İbn Eyyüb rivayetinde; "izin verdiği gibi" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1850, /310
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6723, M001851
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا مَالِكٌ - وَهُوَ ابْنُ مِغْوَلٍ - عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ قَيْسٍ أَوِ الأَشْعَرِىَّ أُعْطِىَ مِزْمَارًا مِنْ مَزَامِيرِ آلِ دَاوُدَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr; (T)
Bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Malik –ki o İbn Miğvel'dir-, ona Abdullah b. Büreyde, ona da babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Abdullah b. Kays'a yahut el-Eşarî'ye Davud hanedanının mizmarlarından bir mizmar verilmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1851, /310
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
وَحَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ رُشَيْدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا طَلْحَةُ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَبِى مُوسَى
"لَوْ رَأَيْتَنِى وَأَنَا أَسْتَمِعُ لِقِرَاءَتِكَ الْبَارِحَةَ لَقَدْ أُوتِيتَ مِزْمَارًا مِنْ مَزَامِيرِ آلِ دَاوُدَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6725, M001852
Hadis:
وَحَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ رُشَيْدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا طَلْحَةُ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَبِى مُوسَى
"لَوْ رَأَيْتَنِى وَأَنَا أَسْتَمِعُ لِقِرَاءَتِكَ الْبَارِحَةَ لَقَدْ أُوتِيتَ مِزْمَارًا مِنْ مَزَامِيرِ آلِ دَاوُدَ."
Tercemesi:
Bize Davud b. Ruşeyd, ona Yahya b. Said, ona Talha, ona Ebu Bürde, ona Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Ebu Musa'ya; "dün, benim senin Kur'ân okurken dinleyişimi bir görseydin, yemin olsun sana; Davud hanedanının mizmarlarından bir mizmar verilmiş bulunuyor” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1852, /310
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, güzel/ doğru okumak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6732, M001856
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ كَانَ رَجُلٌ يَقْرَأُ سُورَةَ الْكَهْفِ وَعِنْدَهُ فَرَسٌ مَرْبُوطٌ بِشَطَنَيْنِ فَتَغَشَّتْهُ سَحَابَةٌ فَجَعَلَتْ تَدُورُ وَتَدْنُو وَجَعَلَ فَرَسُهُ يَنْفِرُ مِنْهَا فَلَمَّا أَصْبَحَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ
"تِلْكَ السَّكِينَةُ تَنَزَّلَتْ لِلْقُرْآنِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Hayseme (Züheyr b. Muaviye), Ebu İshak (Amr b. Abdullah), ona da Bera (b. Âzib) şöyle demiştir: Bir adam Kehf suresini okuyordu. Yanında da iki uzun iple bağlı bir at bulunuyordu. O sırada adamı bir bulut kapladı. Bulut dönmeye ve yaklaşmaya başladı. At da bundan korktu. Sabah olunca, o adam Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve durumu anlattı. Hz. Peygamber de (sav); "bu sekinettir, Kur'an için inmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1856, /311
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Sahabe, mucizevî/harikulade olaylar, sahabenin karşılaştığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6734, M001857
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ يَقُولُ قَرَأَ رَجُلٌ الْكَهْفَ وَفِى الدَّارِ دَابَّةٌ فَجَعَلَتْ تَنْفِرُ فَنَظَرَ فَإِذَا ضَبَابَةٌ أَوْ سَحَابَةٌ قَدْ غَشِيَتْهُ قَالَ فَذَكَرَ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"اقْرَأْ فُلاَنُ فَإِنَّهَا السَّكِينَةُ تَنَزَّلَتْ عِنْدَ الْقُرْآنِ أَوْ تَنَزَّلَتْ لِلْقُرْآنِ."
Tercemesi:
Bize (Muhammed) b. Müsenna ve (Muhammed) b. Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube (b. Haccac), ona Ebu İshak (Amr b. Abdullah), ona da Bera (b. Âzib) şöyle demiştir: Bir adam Kehf suresini okuyordu. Evinde de bir at vardı. At ürkmeye başladı. Bunun üzerine adam etrafına baktı ve kendisini bir sisin kapladığını gördü. Bunu Rasulullah'a (sav) anlattı. Rasulullah da (sav); "oku ey falan! Çünkü o bulut sekinettir. Kur'an okurken inmiştir veya Kur'an için inmiştir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1857, /311
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6736, M001858
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ وَأَبُو دَاوُدَ قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ يَقُولُ. فَذَكَرَا نَحْوَهُ غَيْرَ أَنَّهُمَا قَالاَ "تَنْقُزُ."
Tercemesi:
Bize İbnü'l-Müsenna, ona Abdurrahman b. Mehdî ve Ebu Davud, o ikisine Şube, ona Ebu İshak, ona el-Bera'yı şöyle derken dinledim deyip, hadisi buna yakın zikretti. Şu kadar var ki ikisi (Abdurrahman b. Mehdî ve Ebu Davud); at şahlanmaya başladı" demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1858, /311
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Sahabe, mucizevî/harikulade olaylar, sahabenin karşılaştığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6739, M001860
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ كِلاَهُمَا عَنْ أَبِى عَوَانَةَ - قَالَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ - عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَثَلُ الْمُؤْمِنِ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ الأُتْرُجَّةِ رِيحُهَا طَيِّبٌ وَطَعْمُهَا طَيِّبٌ وَمَثَلُ الْمُؤْمِنِ الَّذِى لاَ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ التَّمْرَةِ لاَ رِيحَ لَهَا وَطَعْمُهَا حُلْوٌ وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ الرَّيْحَانَةِ رِيحُهَا طَيِّبٌ وَطَعْمُهَا مُرٌّ وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ الَّذِى لاَ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ كَمَثَلِ الْحَنْظَلَةِ لَيْسَ لَهَا رِيحٌ وَطَعْمُهَا مُرٌّ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Ebu Kamil el-Cahderî, o ikisine Ebu Avane, ona Kuteybe, ona Ebu Avane, ona Katade, ona Enes, ona Ebu Musa el-Eşari'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kur'an okumayan mümin kuru hurmaya benzer. Kokusu olmamakla birlikte tadı tatlıdır, Kur'an okuyan münafık da fesleğene benzer, kokusu hoş olmakla birlikte tadı acıdır. Kur'an okumayan münafık ise Ebu Cehil karpuzuna benzer, kokusu da yoktur, tadı da acıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1860, /311
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Mesel, anlatım sırasında
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
وَحَدَّثَنِى حَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَحَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ - وَتَقَارَبَا فِى اللَّفْظِ - قَالاَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ الْهَادِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ خَبَّابٍ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ حَدَّثَهُ أَنَّ أُسَيْدَ بْنَ حُضَيْرٍ بَيْنَمَا هُوَ لَيْلَةً يَقْرَأُ فِى مِرْبَدِهِ إِذْ جَالَتْ فَرَسُهُ فَقَرَأَ ثُمَّ جَالَتْ أُخْرَى فَقَرَأَ ثُمَّ جَالَتْ أَيْضًا قَالَ أُسَيْدٌ فَخَشِيتُ أَنْ تَطَأَ يَحْيَى فَقُمْتُ إِلَيْهَا فَإِذَا مِثْلُ الظُّلَّةِ فَوْقَ رَأْسِى فِيهَا أَمْثَالُ السُّرُجِ عَرَجَتْ فِى الْجَوِّ حَتَّى مَا أَرَاهَا - قَالَ - فَغَدَوْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بَيْنَمَا أَنَا الْبَارِحَةَ مِنْ جَوْفِ اللَّيْلِ أَقْرَأُ فِى مِرْبَدِى إِذْ جَالَتْ فَرَسِى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْرَإِ ابْنَ حُضَيْرٍ." قَالَ فَقَرَأْتُ ثُمَّ جَالَتْ أَيْضًا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْرَإِ ابْنَ حُضَيْرٍ." قَالَ فَقَرَأْتُ ثُمَّ جَالَتْ أَيْضًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْرَإِ ابْنَ حُضَيْرٍ." قَالَ فَانْصَرَفْتُ. وَكَانَ يَحْيَى قَرِيبًا مِنْهَا خَشِيتُ أَنْ تَطَأَهُ فَرَأَيْتُ مِثْلَ الظُّلَّةِ فِيهَا أَمْثَالُ السُّرُجِ عَرَجَتْ فِى الْجَوِّ حَتَّى مَا أَرَاهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"تِلْكَ الْمَلاَئِكَةُ كَانَتْ تَسْتَمِعُ لَكَ وَلَوْ قَرَأْتَ لأَصْبَحَتْ يَرَاهَا النَّاسُ مَا تَسْتَتِرُ مِنْهُمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6738, M001859
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَحَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ - وَتَقَارَبَا فِى اللَّفْظِ - قَالاَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ الْهَادِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ خَبَّابٍ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ حَدَّثَهُ أَنَّ أُسَيْدَ بْنَ حُضَيْرٍ بَيْنَمَا هُوَ لَيْلَةً يَقْرَأُ فِى مِرْبَدِهِ إِذْ جَالَتْ فَرَسُهُ فَقَرَأَ ثُمَّ جَالَتْ أُخْرَى فَقَرَأَ ثُمَّ جَالَتْ أَيْضًا قَالَ أُسَيْدٌ فَخَشِيتُ أَنْ تَطَأَ يَحْيَى فَقُمْتُ إِلَيْهَا فَإِذَا مِثْلُ الظُّلَّةِ فَوْقَ رَأْسِى فِيهَا أَمْثَالُ السُّرُجِ عَرَجَتْ فِى الْجَوِّ حَتَّى مَا أَرَاهَا - قَالَ - فَغَدَوْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بَيْنَمَا أَنَا الْبَارِحَةَ مِنْ جَوْفِ اللَّيْلِ أَقْرَأُ فِى مِرْبَدِى إِذْ جَالَتْ فَرَسِى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْرَإِ ابْنَ حُضَيْرٍ." قَالَ فَقَرَأْتُ ثُمَّ جَالَتْ أَيْضًا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْرَإِ ابْنَ حُضَيْرٍ." قَالَ فَقَرَأْتُ ثُمَّ جَالَتْ أَيْضًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْرَإِ ابْنَ حُضَيْرٍ." قَالَ فَانْصَرَفْتُ. وَكَانَ يَحْيَى قَرِيبًا مِنْهَا خَشِيتُ أَنْ تَطَأَهُ فَرَأَيْتُ مِثْلَ الظُّلَّةِ فِيهَا أَمْثَالُ السُّرُجِ عَرَجَتْ فِى الْجَوِّ حَتَّى مَا أَرَاهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"تِلْكَ الْمَلاَئِكَةُ كَانَتْ تَسْتَمِعُ لَكَ وَلَوْ قَرَأْتَ لأَصْبَحَتْ يَرَاهَا النَّاسُ مَا تَسْتَتِرُ مِنْهُمْ."
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Haccac b. eş-Şair –rivayet lafızları birbirine yakındır-, ona Yakub b. İbrahim, ona babası, ona Yezid b. el-Hâd'ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Habbab kendisine şunu anlattı: Ebu Said el-Hudrî'nin kendisine rivayet ettiğine göre Useyd b. Hudayr bir gece hurma harmanında Kur'an okurken atı şahlanıvermiş, tekrar okumaya başlayınca atı bir defa daha şahlanmış, yine Kur'an okuyunca bir daha şahlanmış. Useyd dedi ki: Atın Yahya'yı çiğnemesinden korktuğum için kalkıp atın yanına gittim. Başımın üstünde bir gölge gibi bir şey vardı, onun içinde de kandili andıran şeyler vardı. Bulut havada yükselip durdu ve sonunda onu göremez oldum. (Useyd devamla) dedi ki: Sabah Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve ey Allah ın Rasulü! Ben dün gecenin ortasında hurma harmanında Kur'an okurken atım şahlandı dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "oku, ey İbn Hudayr" buyurdu. (Useyd) dedi ki: Ben de okudum, at yine şahlandı. Rasulullah oku (sav); "oku, ey İbn Hudayr" buyurdu. Ben de okudum sonra at yine şahlandı. Rasulullah (sav) bir daha; "oku, ey İbn Hudayr" buyurdu. Ben ise okumaktan vazgeçtim. (Çünkü)Yahya ata yakın bir yerde idi, onu çiğneyecek diye korktum. Gölgeliğe benzeyen bir şey gördüm, içinde de kandili andıran şeyler vardı. Havada yükseldi ve nihayet onu göremez oldum. Rasulullah (sav); "onlar meleklerdi, seni dinliyorlardı. Okumayı sürdürseydin, sabahı ettiğinde insanlar onları görecek ve insanların kendilerini görmemesi için de gizlenmeyeceklerdi" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1859, /311
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Sahabe, mucizevî/harikulade olaylar, sahabenin karşılaştığı