Öneri Formu
Hadis Id, No:
6813, M001907
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube bu isnad ile aynı şekilde rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1907, /319
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6814, M001908
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَابْنُ نُمَيْرٍ جَمِيعًا عَنْ وَكِيعٍ - قَالَ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ قَالَ
"جَاءَ رَجُلٌ يُقَالُ لَهُ نَهِيكُ بْنُ سِنَانٍ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ فَقَالَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ كَيْفَ تَقْرَأُ هَذَا الْحَرْفَ أَلِفًا تَجِدُهُ أَمْ يَاءً مِنْ مَاءٍ غَيْرِ آسِنٍ أَوْ مِنْ مَاءٍ غَيْرِ يَاسِنٍ قَالَ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ وَكُلَّ الْقُرْآنِ قَدْ أَحْصَيْتَ غَيْرَ هَذَا قَالَ إِنِّى لأَقْرَأُ الْمُفَصَّلَ فِى رَكْعَةٍ. فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ هَذًّا كَهَذِّ الشِّعْرِ إِنَّ أَقْوَامًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ وَلَكِنْ إِذَا وَقَعَ فِى الْقَلْبِ فَرَسَخَ فِيهِ نَفَعَ إِنَّ أَفْضَلَ الصَّلاَةِ الرُّكُوعُ وَالسُّجُودُ إِنِّى لأَعْلَمُ النَّظَائِرَ الَّتِى كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرُنُ بَيْنَهُنَّ سُورَتَيْنِ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ. ثُمَّ قَامَ عَبْدُ اللَّهِ فَدَخَلَ عَلْقَمَةُ فِى إِثْرِهِ ثُمَّ خَرَجَ فَقَالَ قَدْ أَخْبَرَنِى بِهَا."
[قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ فِى رِوَايَتِهِ جَاءَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى بَجِيلَةَ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ وَلَمْ يَقُلْ نَهِيكُ بْنُ سِنَانٍ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İbn Nümeyr, o ikisine Veki', –Ebu Bekir dedi ki: Bize Veki', ona el-A'meş, ona Ebu Vâil rivayetle dedi ki:
"Nehîk b. Sinan denilen bir adam Abdullah'a gelerek; ey Abdurrahman'ın babası: Sen; kokuşmayan bir sudan buyruğunu nasıl okursun. Bunu (مِنْ مَاءٍ غَيْرِ آسِنٍ) şeklinde elif ile mi yoksa (مِنْ مَاءٍ غَيْرِ يَاسِنٍ) şeklinde ye harfi ile mi yazılı olduğunu görüyorsun? Abdullah dedi ki: Sen bunun dışında Kur'an'ın hepsini iyiden iyiye bellemiş misin yoksa? Adam; ben mufassal bölümü surelerini bir rekâtta okuyorum. Abdullah; böyle süratli bir şekilde şiir okurcasına mı? Şüphesiz (ileride) Kur'an'ı okumakla birlikte gırtlaklarından aşağı inmeyen kimseler gelecektir. Ama Kur'an kalbe düşüp içinde iyice yer etti mi, o zaman fayda verir. Şüphesiz, namazın en faziletlisi rükû ve sücudu iledir. Ben Rasulullah'ın (sav) beraber okuduğu nezâir (benzeşen) sureleri bilirim. Her bir rekâtta bunlardan iki sure okurdu. Sonra Abdullah kalktı, Alkame de hemen arkasından içeri girdi, sonra dışarı çıktı ve o bana bunu haber verdi dedi.
[İbn Numeyr rivayetinde Becile oğullarından bir adam Abdullah'ın yanına geldi, demiş olmakla birlikte Nehîk b. Sinan ismini zikretmedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1908, /319
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Kur'an, okuyup anlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6815, M001909
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ يُقَالُ لَهُ نَهِيكُ بْنُ سِنَانٍ. بِمِثْلِ حَدِيثِ وَكِيعٍ غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ
"فَجَاءَ عَلْقَمَةُ لِيَدْخُلَ عَلَيْهِ فَقُلْنَا لَهُ سَلْهُ عَنِ النَّظَائِرِ الَّتِى كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرَأُ بِهَا فِى رَكْعَةٍ فَدَخَلَ عَلَيْهِ فَسَأَلَهُ."
[ثُمَّ خَرَجَ عَلَيْنَا فَقَالَ عِشْرُونَ سُورَةً مِنَ الْمُفَصَّلِ فِى تَأْلِيفِ عَبْدِ اللَّهِ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Vâil'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Nehîk b. Sinan denilen bir adam Abdullah'ın yanına geldi, sonra hadisi Veki'in rivayet ettiği gibi rivayet etmekle birlikte şunları da söyledi: Alkame gelip onun huzuruna girmek isteyince biz ona Rasulullah'ın (sav) bir tek rekâtta birlikte okuduğu benzer surelere dair ona soru sor dedik. O da onun yanına girip ona sordu."
[Sonra çıkıp yanımıza gelerek: Bunlar Abdullah'ın telifi (olan Mushaf)a göre Mufassal bölümünden yirmi suredir dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1909, /319
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Kur'an, okuyup anlamak
Namaz, kıraat
وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ فِى هَذَا الإِسْنَادِ. بِنَحْوِ حَدِيثِهِمَا وَقَالَ
"إِنِّى لأَعْرِفُ النَّظَائِرَ الَّتِى كَانَ يَقْرَأُ بِهِنَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اثْنَتَيْنِ فِى رَكْعَةٍ. عِشْرِينَ سُورَةً فِى عَشْرِ رَكَعَاتٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6816, M001910
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ فِى هَذَا الإِسْنَادِ. بِنَحْوِ حَدِيثِهِمَا وَقَالَ
"إِنِّى لأَعْرِفُ النَّظَائِرَ الَّتِى كَانَ يَقْرَأُ بِهِنَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اثْنَتَيْنِ فِى رَكْعَةٍ. عِشْرِينَ سُورَةً فِى عَشْرِ رَكَعَاتٍ."
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş bu isnad ile önceki ikisinin hadisi rivayetlerine yakın olarak rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Ben Rasulullah'ın (sav) bir rekâtta bir arada birlikte okuduğu benzer sureleri çok iyi bilirim. O, on rekâtta (bu türden) yirmi sure okurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1910, /319
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kıraat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6818, M001912
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ الْجُعْفِىُّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ شَقِيقٍ قَالَ
"جَاءَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى بَجِيلَةَ يُقَالُ لَهُ نَهِيكُ بْنُ سِنَانٍ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ فَقَالَ إِنِّى أَقْرَأُ الْمُفَصَّلَ فِى رَكْعَةٍ. فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ هَذًّا كَهَذِّ الشِّعْرِ لَقَدْ عَلِمْتُ النَّظَائِرَ الَّتِى كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرَأُ بِهِنَّ سُورَتَيْنِ فِى رَكْعَةٍ."
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Hüseyin b. Ali el-Cu'fî, ona Zâide, ona Mansur, ona Şakik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Nehîk b. Sinan denilen Becile oğullarından bir adam Abdullah'a gelerek; ben, Mufassal bölümünü bir rekâtta okuyorum dedi. Bunun üzerine Abdullah; alelacele şiir okur gibi mi? And olsun ben, Rasulullah'ın (sav) beraber bir rekâtta okumuş olduğu benzer sureleri çok iyi biliyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1912, /320
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, Kur'an'ın muhatabı olarak okumak
Kur'an, okuyup anlamak
Namaz, bir rekatta birden fazla sure okumak
Namaz, kıraat
Namaz, kısa surelerden hızlı ve birden fazla okunabilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6817, M001911
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا مَهْدِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا وَاصِلٌ الأَحْدَبُ عَنْ أَبِى وَائِلٍ قَالَ
"غَدَوْنَا عَلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ يَوْمًا بَعْدَ مَا صَلَّيْنَا الْغَدَاةَ فَسَلَّمْنَا بِالْبَابِ فَأَذِنَ لَنَا - قَالَ - فَمَكَثْنَا بِالْبَابِ هُنَيَّةً - قَالَ - فَخَرَجَتِ الْجَارِيَةُ فَقَالَتْ أَلاَ تَدْخُلُونَ فَدَخَلْنَا فَإِذَا هُوَ جَالِسٌ يُسَبِّحُ فَقَالَ مَا مَنَعَكُمْ أَنْ تَدْخُلُوا وَقَدْ أُذِنَ لَكُمْ فَقُلْنَا لاَ إِلاَّ أَنَّا ظَنَنَّا أَنَّ بَعْضَ أَهْلِ الْبَيْتِ نَائِمٌ. قَالَ ظَنَنْتُمْ بِآلِ ابْنِ أُمِّ عَبْدٍ غَفْلَةً قَالَ ثُمَّ أَقْبَلَ يُسَبِّحُ حَتَّى ظَنَّ أَنَّ الشَّمْسَ قَدْ طَلَعَتْ فَقَالَ يَا جَارِيَةُ انْظُرِى هَلْ طَلَعَتْ قَالَ فَنَظَرَتْ فَإِذَا هِىَ لَمْ تَطْلُعْ فَأَقْبَلَ يُسَبِّحُ حَتَّى إِذَا ظَنَّ أَنَّ الشَّمْسَ قَدْ طَلَعَتْ قَالَ يَا جَارِيَةُ انْظُرِى هَلْ طَلَعَتْ فَنَظَرَتْ فَإِذَا هِىَ قَدْ طَلَعَتْ. فَقَالَ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى أَقَالَنَا يَوْمَنَا هَذَا - فَقَالَ مَهْدِىٌّ وَأَحْسِبُهُ قَالَ - وَلَمْ يُهْلِكْنَا بِذُنُوبِنَا - قَالَ - فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ قَرَأْتُ الْمُفَصَّلَ الْبَارِحَةَ كُلَّهُ - قَالَ - فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ هَذًّا كَهَذِّ الشِّعْرِ إِنَّا لَقَدْ سَمِعْنَا الْقَرَائِنَ وَإِنِّى لأَحْفَظُ الْقَرَائِنَ الَّتِى كَانَ يَقْرَؤُهُنَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَمَانِيَةَ عَشَرَ مِنَ الْمُفَصَّلِ وَسُورَتَيْنِ مِنْ آلِ حم."
Tercemesi:
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Mehdî b. Meymun, ona Vâsıl el-Ahdeb, ona Ebu Vâil'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Bir gün sabah namazını kıldıktan sonra sabah erkenden Abdullah b. Mesud'un yanına gittik. Kapıda (içeri girmek için) selam verdik, bize izin verdi. (Ravi) dedi ki: -Kapıda bir süre bekledik- sonra cariye dışarı çıkarak: İçeri girmez misiniz? dedi, biz de içeri girdik, oturmuş namaz kıldığını gördük. O; size izin verilmiş olduğu halde içeri girmekten sizi ne alıkoydu? dedi. Biz; her hangi bir şey değil ancak bizler aile halkından birilerinin uykuda olduğunu sanmıştık dedik. O; siz İbn Ümmü Abd'ın aile halkının gafil kimseler olduğunu mu sandınız dedi. Sonra tekrar namaz kılmaya devam etti. Nihayet güneşin doğmuş olduğunu sandığı vakit, ey cariye bir bak, güneş doğdu mu? dedi. (Ravi) dedi ki: Cariye baktı, güneşin henüz doğmamış olduğunu gördü, o da namaz kılmaya devam etti. Nihayet güneşin doğmuş olduğunu sanınca, ey cariye bir bak güneş doğdu mu? dedi. Cariye bakıp güneşin doğmuş olduğunu gördü. Bunun üzerine (Abdullah); bugün de bizim kusurumuzu bağışlayarak bizi affeden Allah'a sonsuz hamd olsun dedi. -Mehdi dedi ki: Sanırım bir de ve günahlarımız dolayısıyla bizi helak etmeyen de dedi.- Orada bulunanlardan birisi; ben dün mufassal bölümünün tamamını okudum dedi. Abdullah; şairlerin alelacele okuyuşları gibi mi okudun? Şüphesiz biz birbirleriyle eşleştirilerek okunacak sureleri (Allah Rasulü'nden) dinledik. Hem ben Rasulullah'ın (sav) beraber okuduğu birbirine yakın sureleri çok iyi bilirim. Mufassal bölümünden on sekiz sure, Hâ- -Mim diye başlayan surelerden de iki sure(yi beraber okuduğunu) bilirim dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1911, /319
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okuyup anlamak
Nafile ibadet, Namaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6819, M001913
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا وَائِلٍ يُحَدِّثُ
"أَنَّ رَجُلاً جَاءَ إِلَى ابْنِ مَسْعُودٍ فَقَالَ إِنِّى قَرَأْتُ الْمُفَصَّلَ اللَّيْلَةَ كُلَّهُ فِى رَكْعَةٍ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ هَذًّا كَهَذِّ الشِّعْرِ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ لَقَدْ عَرَفْتُ النَّظَائِرَ الَّتِى كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرُنُ بَيْنَهُنَّ - قَالَ - فَذَكَرَ عِشْرِينَ سُورَةً مِنَ الْمُفَصَّلِ سُورَتَيْنِ سُورَتَيْنِ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, ona İbnü'l-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Amr b. Mürre'nin rivayet ettiğine göre o, Ebu Vail’i şunu rivayet ederken dinlemiştir:
"Bir adam İbn Mesud'a gelerek; ben bu gece el-Mufassal bölümünün tamamını bir rekâtta okudum, deyince Abdullah; alelacele şiir okur gibi mi? dedi. Sonra Abdullah şunları ekledi: And olsun, ben Rasulullah'ın (sav) beraber okuduğu, birbirine benzeyen (yakın) sureleri çok iyi biliyorum. –(Ravi) dedi ki:- Mufassal bölümünden her bir rekâtta ikişer ikişer okunan yirmi sure ismini verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1913, /320
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6822, M001916
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ قَالَ قَدِمْنَا الشَّامَ فَأَتَانَا أَبُو الدَّرْدَاءِ فَقَالَ أَفِيكُمْ أَحَدٌ يَقْرَأُ عَلَى قِرَاءَةِ عَبْدِ اللَّهِ فَقُلْتُ نَعَمْ أَنَا. قَالَ فَكَيْفَ سَمِعْتَ عَبْدَ اللَّهِ يَقْرَأُ هَذِهِ الآيَةَ "(وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى)" قَالَ سَمِعْتُهُ يَقْرَأُ "(وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى* وَالذَّكَرِ وَالأُنْثَى)" قَالَ وَأَنَا وَاللَّهِ هَكَذَا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرَؤُهَا وَلَكِنْ هَؤُلاَءِ يُرِيدُونَ أَنْ أَقْرَأَ وَمَا خَلَقَ. فَلاَ أُتَابِعُهُمْ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb –lafız Ebu Bekir'e ait olmak üzere-, onlara Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Şam'a geldik, Ebu Derda yanımıza gelerek; aranızda Abdullah'ın kıraati ile okuyan kimse var mı? dedi. Ben; evet, ben okurum dedim. O; sen Abdullah'ı şu: "ve’l-leyli izâ yağşâ" ayetini nasıl okuduğunu dinlemiştin? dedi. Ben dedim ki: Ben onu: "ve’l-leyli izâ yağşâ ve’z-zekeri ve’l-ünsâ" diye okurken dinlemiştim, dedim. O dedi ki: Ben de Allah'a yemin olsun ki Rasulullah'ı (sav) bunu böylece okurken dinlemiştim, fakat bunlar benim: "ve mâ halak" şeklinde okumamı istiyorlar, bense onlara uymuyorum dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1916, /320
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6823, M001917
Hadis:
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مُغِيرَةَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ
"أَتَى عَلْقَمَةُ الشَّامَ فَدَخَلَ مَسْجِدًا فَصَلَّى فِيهِ ثُمَّ قَامَ إِلَى حَلْقَةٍ فَجَلَسَ فِيهَا - قَالَ - فَجَاءَ رَجُلٌ فَعَرَفْتُ فِيهِ تَحَوُّشَ الْقَوْمِ وَهَيْئَتَهُمْ. قَالَ فَجَلَسَ إِلَى جَنْبِى ثُمَّ قَالَ أَتَحْفَظُ كَمَا كَانَ عَبْدُ اللَّهِ يَقْرَأُ." فَذَكَرَ بِمِثْلِهِ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona Muğîra, ona da İbrahim'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Alkame Şam’a geldi, bir mescide girip orada namaz kıldıktan sonra kalkıp bir ders halkasına oturdu, derken bir adam geldi, orada bulunanların, ondan çekindiklerini ve ona karşı farklı bir tutum takındıklarını gördüm, sonra gelip benim yanıma oturdu ve dedi ki: Abdullah’ın okuduğu şekilde kıraati bellemiş misin? dedi" ve hadisi aynen zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1917, /320
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6824, M001918
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ السَّعْدِىُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَلْقَمَةَ قَالَ لَقِيتُ أَبَا الدَّرْدَاءِ فَقَالَ لِى مِمَّنْ أَنْتَ قُلْتُ مِنْ أَهْلِ الْعِرَاقِ. قَالَ مِنْ أَيِّهِمْ قُلْتُ مِنْ أَهْلِ الْكُوفَةِ. قَالَ هَلْ تَقْرَأُ عَلَى قِرَاءَةِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ فَاقْرَأْ "(وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى)" قَالَ فَقَرَأْتُ "(وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى* وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى* وَالذَّكَرِ وَالأُنْثَى)" قَالَ فَضَحِكَ ثُمَّ قَالَ هَكَذَا سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرَؤُهَا.
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr es-Sa'dî, ona İsmail b. İbrahim, ona Davud b. Ebu Hind, ona eş-Şa'bî, ona da Alkame'nin şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Derdâ ile karşılaştım, bana: Kimlerdensin? Dedi. Ben Irak halkındanım, dedim. O: Iraklıların hangilerinden? dedi. Ben; Küfe ahalisinden, dedim. O; sen Abdullah b. Mesud'un kıraatine uygun mu okursun? dedi. Ben; evet dedim. O; o halde: "ve’l-leyli izâ yağşâ"yı oku dedi. Ben de: "ve’l-leyli izâ yağşâ, ve’n-nehari izâ tecellâ ve’z-zekeri ve’l-ünsâ" diye okudum. O adam güldü, sonra dedi ki: Ben, Rasulullah'ı (sav) bunu böylece okurken dinledim dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1918, /320
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, kıraat farklılıkları