8053 Kayıt Bulundu.
Bize Davud b. Rüşeyd, ona Halid b. Hayyân er-Rakkî, ona Süleyman b. Abdullah ez-Zibrikân, ona Ya'la b. Şeddâd b. Evs şöyle nakletmiştir: "Muaviye ile birlikte Beytü'l-Makdis'te bulundum. Bize Cuma namazı kıldırdı. Bir de baktım ki mescittekilerin çoğu Hz. Peygamber'in (sav) ashabındandı. İmam hutbe okurken ihtiba halinde (dizlerini dikip elbiselerini bürünmüş, ellerini dizlerine bağlamış halde) oturuyorlardı." [Ebu Davud şöyle demiştir: İbn Ömer, Enes b. Mâlik, Şürahy, Sa'sa'a b. Sûhân, Saîd b. el-Müseyyeb, İbrahim en-Nehaî, Mekhûl, İsmail b. Muhammed b. Sa'd da imam hutbedeyken bu şekilde otururlardı. Nuaym b. Selâme "Bunda bir sakınca yoktur!" demiştir.] [Ebu Davud şöyle demiştir: Bu tarz oturmayı sadece Ubâde b. Nüsey'in kerih gördüğünü duydum.]
Bize Yahya b. Halef ve Muhammed b. Ziyâd, onlara Bişr b. Mufaddal; (T) Bize Amr b. Râfi', ona Hüşeym, onlara Yunus, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kardeşiniz Necâşî vefat etmiştir. (Haydi onu için cenaze) namazını kılın!" (İmrân b. Husayn şöyle demiştir): Hz. Peygamber (sav) kalktı, bizler arkasında namaz kıldık. Ben ikinci safta idim, Nebî (sav) onun namazını kıl(dır)dı.
Açıklama: İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilen Necâşî’nin ölüm haberini bizzat Müslümanlara Hz. Peygamber (sav), vermiş ve onun gıyabında cenaze namazını kıldırmıştır. Allah Resûlü (sav) ashâbıyla saf tutmuş ve kılınan bu giyabî cenaze namazında dört tekbir getirmiştir.
Bize Yahya b. Halef ve Muhammed b. Ziyâd, onlara Bişr b. Mufaddal; (T) Bize Amr b. Râfi', ona Hüşeym, onlara Yunus, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kardeşiniz Necâşî vefat etmiştir. (Haydi onu için cenaze) namazını kılın!" (İmrân b. Husayn şöyle demiştir): Hz. Peygamber (sav) kalktı, bizler arkasında namaz kıldık. Ben ikinci safta idim, Nebî (sav) onun namazını kıl(dır)dı.
Açıklama: İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilen Necâşî’nin ölüm haberini bizzat Müslümanlara Hz. Peygamber (sav), vermiş ve onun gıyabında cenaze namazını kıldırmıştır. Allah Resûlü (sav) ashâbıyla saf tutmuş ve kılınan bu giyabî cenaze namazında dört tekbir getirmiştir.
Bize Yahya b. Halef ve Muhammed b. Ziyâd, onlara Bişr b. Mufaddal; (T) Bize Amr b. Râfi', ona Hüşeym, onlara Yunus, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kardeşiniz Necâşî vefat etmiştir. (Haydi onu için cenaze) namazını kılın!" (İmrân b. Husayn şöyle demiştir): Hz. Peygamber (sav) kalktı, bizler arkasında namaz kıldık. Ben ikinci safta idim, Nebî (sav) onun namazını kıl(dır)dı.
Açıklama: İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilen Necâşî’nin ölüm haberini bizzat Müslümanlara Hz. Peygamber (sav), vermiş ve onun gıyabında cenaze namazını kıldırmıştır. Allah Resûlü (sav) ashâbıyla saf tutmuş ve kılınan bu giyabî cenaze namazında dört tekbir getirmiştir.
Bize Ali b. Hucr ve Amr b. Zürâre en-Neysâbûrî, onlara İsmail, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kardeşiniz (Necâşî) vefat etmiştir. Kalkın da (onun için cenaze) namazını kılın!"
Açıklama: İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilen Necâşî’nin ölüm haberini bizzat Müslümanlara Hz. Peygamber (sav), vermiş ve onun gıyabında cenaze namazını kıldırmıştır. Allah Resûlü (sav) ashâbıyla saf tutmuş ve kılınan bu giyabî cenaze namazında dört tekbir getirmiştir.
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa demiştir: Ben ve gemide benimle birlikte gelmiş olan arkadaşlarım Bakiu Buthân denilen yerde konaklamış idik. Nebi (sav) ise Medine’de idi. Bundan dolayı, her gece yatsı namazı esnasında, onlardan birkaç kişi nöbetleşe Nebi’nin (sav) yanına giderdi. Ben ve arkadaşlarımın nöbet zamanında Nebi’nin (sav) bir işi dolayısıyla meşgul olduğu zamana denk geldik. Bundan ötürü yatsı namazını gecenin yarısına kadar geciktirdi. Daha sonra Nebi (sav) çıkıp onlara namazı kıldırdı. Namazının bitirdikten sonra yanında bulunanlara da "Acele etmeyin, size müjdeler olsun ki, Allah’ın üzerinizdeki nimetlerinden bir tanesi de, şu saatte insanlar arasından sizden başka namaz kılan kimsenin bulunmamasıdır" buyurdu, ya da "Bu saatte sizden başka namaz kılan olmadı" dedi. Ravi (Ebu Musa’nın) bu iki ibareden hangisini söylediğini bilmiyor. Ebu Musa der ki: Bizler geri döndüğümüz vakit Rasulullah’dan (sav) işittiklerimiz sebebiyle pek sevinmiştik.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Usame, ona Misar, ona Amr b. Murre, ona İbrahim'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav), Abdullah b. Mesud'a "bana Kur'an oku" buyurdu. Abdullah “Kur'an senin üzerine indirilmişken sana mı Kur'an okuyayım?” dedi. O "ben onu başkasından dinlemeyi de seviyorum" buyurdu. Abdullah ona Nisa suresinin baş tarafından itibaren "acaba her bir ümmetten birer şahit getirip, bunlara karşı da seni şahit getireceğimiz zaman durumları ne olur?" (Nisa 4/41) buyruğuna kadar okudu. Allah Rasulü de ağladı. Misar der ki: Bana Ma'n, ona Cafer b. Amr b. Hureys, ona babası, ona da İbn Mesud'un rivayet ettiğine göre Nebi (sav) "sen aralarında kaldığın sürece" ya da "aralarında bulunduğun sürece" buyurdu. Buradaki lafızda tereddüt eden Mis'ar'dır.
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın azatlısı Küreyb, ona Üsame b. Zeyd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), Arafat'tan yola çıkmıştı; dağ geçidine varınca devesinden inip küçük abdestini yaptı. Sonra abdest aldı; ama bol su ile değil de hafif bir abdest aldı. Ben; ey Allah'ın Rasulü, namaz mı kılacaksın dedim. "Namaza daha var" dedi ve tekrar devesine bindi. Müzdelife'ye varınca, inip tekrar abdest aldı ama bu sefer bol su ile güzelce abdest aldı. Sonra namaza durulunca hemen akşam namazını kıldı. Sonra herkes devesini kalacağı yere çökertti. Sonra yatsı vakti geldi, hemen yatsıyı kıldı. Bu iki namaz arasında başka namaz kılmadı.