8054 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd, ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said, ona da Ebu Hureyre Nebi'den (sav) rivayet etti; (T) Bize Muhammed b. Cafer b. Ziyad, ona İbrahim –yani b. Sa'd-, ona ez-Zührî, ona Said, ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre Nebi'den (sav) rivayet etti; (T) Bize –lafız kendisine ait olmak üzere-, Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Rasulullah'ı (sav) şöyle buyurmuştur: "Namaz için kamet getirildiği vakit koşarak namaza gelmeyin, namaza yürüyerek gelin ve sükûnetinizi korumaya devam edin. Arkasından namazın yetiştiğiniz kadarını kılın, yetişemediğinizi sonradan tamamlayın."
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer rivayet etmiştir –İbn Eyyüb: Bize İsmail tahdis etti demiştir-, ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz için kamet getirildiği zaman ona koşarak gelmeyin, ona sükunetle gelin, yetiştiğiniz kadarını kılın, yetişemediğinizi tamamlayın. Çünkü sizden bir kimse namaza gitmek maksadıyla yola çıkarsa o, namazda demektir."
Bize İbn Nümeyr, ona A'meş (T); Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Münafıklar için sabah ve yatsı namazından daha ağır hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi. İçimden öyle geçti ki emredeyim de namaza kalkılsın sonra da birine emredeyim insanlara namaz kıldırsın, ben de yanımda odun taşıyan adamlarla, namaza gelmeyenlerin yanına gideyim ve onlar içinde iken evlerini ateşe vereyim."
Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer rivayet etmiştir –İbn Eyyub: Bize İsmail tahdis etti demiştir-, ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz için kamet getirildiği zaman safa koşarak gelmeyin, sükunetle gelin; yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediğiniz kısmını tamamlayın. Çünkü sizden bir kimse namaza gitmek maksadıyla yola çıkarsa o, namazda demektir."
Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kişinin cemaatle kıldığı namaz, evinde ve iş yerinde tek başına kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha faziletlidir. Sebebine gelince; bir kimse güzelce abdest alır ve namaz kılmaktan başka bir sâik olmadan, namazdan başka bir niyet taşımadan camiye geldiği zaman, oraya kadar attığı her adımdan dolayı bir sevap yazılır veya bir günahı silinir. Camiye girdiği zaman da namaz onu orada alıkoyduğu sürece namazda sayılır. Kimseye eziyet etmeden ve abdest bozmadan namaz kıldığınız yerde bulunduğunuz müddetçe Melekler de size dua ederler. Allah'ım! Ona merhamet eyle! Tövbesini de kabul buyur derler."
Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer rivayet etmiştir –İbn Eyyub: Bize İsmail tahdis etti demiştir-, ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz için kamet getirildiği zaman safa koşarak gelmeyin, sükunetle gelin; yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediğiniz kısmını tamamlayın. Çünkü sizden bir kimse namaza gitmek maksadıyla yola çıkarsa o, namazda demektir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd, ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said, ona da Ebu Hureyre Nebi'den (sav) rivayet etti; (T) Bize Muhammed b. Cafer b. Ziyad, ona İbrahim –yani b. Sa'd-, ona ez-Zührî, ona Said, ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre Nebi'den (sav) rivayet etti; (T) Bize –lafız kendisine ait olmak üzere-, Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Rasulullah'ı (sav) şöyle buyurmuştur: "Namaz için kamet getirildiği vakit koşarak namaza gelmeyin, namaza yürüyerek gelin ve sükûnetinizi korumaya devam edin. Arkasından namazın yetiştiğiniz kadarını kılın, yetişemediğinizi sonradan tamamlayın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd, ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said, ona da Ebu Hureyre Nebi'den (sav) rivayet etti; (T) Bize Muhammed b. Cafer b. Ziyad, ona İbrahim –yani b. Sa'd-, ona ez-Zührî, ona Said, ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre Nebi'den (sav) rivayet etti; (T) Bize –lafız kendisine ait olmak üzere-, Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Rasulullah'ı (sav) şöyle buyurmuştur: "Namaz için kamet getirildiği vakit koşarak namaza gelmeyin, namaza yürüyerek gelin ve sükûnetinizi korumaya devam edin. Arkasından namazın yetiştiğiniz kadarını kılın, yetişemediğinizi sonradan tamamlayın."
Bize İbn Nümeyr, ona A'meş (T); Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle demişitir: "Münafıklar için sabah ve yatsı namazından daha ağır hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi. İçimden öyle geçti ki emredeyim de namaza kalkılsın sonra da birine emredeyim insanlara namaz kıldırsın, ben de yanımda odun taşıyan adamlarla, namaza gelmeyenlerin yanına gideyim ve onlar içinde iken evlerini ateşe vereyim."