8054 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyüb, ona da Ebû Kılâbe, Malik b. Hüveyris'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bizler yaşları birbirine yakın gençler olarak Rasulullah'ın (sav) yanına gelmiştik. Onun yanında yirmi gece kaldık. Rasulullah (sav) pek merhametli ve yumuşak kalpli idi. Bizim ailelerimizi özlediğimizi anladı. Bize, geride bıraktığımız aile fertlerimiz hakkında sorular sordu; biz de kendisine anlattık. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Ailelerinizin yanına dönün, onların arasında kalın. Onlara (dînî bilgileri) öğretin, onları (iyi şeylere) yönlendirin. Namaz vakti geldiğinde, içinizden biri ezan okusun; sonra da yaşça en büyük olanınız imamlık yapsın.”
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş; (T) Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Muâviye ve Abdullah b. Nümeyr, onlara el-A'meş, ona İsmail b. Racâ ez-Zübeydî, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Ensârî, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir topluluğa aralarında Allah'ın Kitabını en iyi bilen kişi imam olur. Eğer (cemaat) Kur'an'ı aynı ölçüde biliyorsa, sünneti en iyi bilen imam olur. Eğer sünnet bilgileri aynı düzeydeyse, daha önce hicret etmiş olan imamlığa layık olur. Eğer hicret zamanı açısından da eşitseler, bu sefer de yaşı en büyük olan imam olur. Birinin evinde ona imamlık yapılmaz. Onun evinde, kendisi için ayrılmış özel yere de onun izni olmadan oturulmaz." Mahmud b. Gaylân, İbn Nümeyr'den rivayet ettiği hadiste (benzer bir lafızla) "Yaş bakımından daha önde olan (imam olur)." ifadesini zikretmiştir. [Ebu İsa (TirmizÎ) şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said, Enes b. Malik, Malik b. Huveyris ve Amr b. Seleme'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (TirmizÎ) şöyle demiştir: Ebu Mesud'un bu hadisi, hasen-sahihtir. Âlimlerin ameli bu hadise göredir Onlar: 'insanların imamlık yapmaya en layık olanı, Allah'ın Kitabı'nı ve sünneti en iyi bilenidir.' 'Evin sahibi, imam olmaya daha layıktır' demişlerdir. Onlardan bazıları da, ev sahibi namaz kıldırması için bir başkasına izin vermişse, o kişinin namaz kıldırmasında bir beis olmadığını söylemişlerdir. Bazı âlimler bu görüşü doğru bulmayarak sünnet olan hususun, ev sahibinin namaz kıldırması olduğunu belirtmişlerdir. Ahmed b. Hanbel ise: 'Nebî (sav)'nin, "Birinin evinde ona imamlık yapılmaz. Onun evinde, kendisi için ayrılmış özel yere de onun izni olmadan oturulmaz." sözden hareketle, (ev sahibi) izin verdiğinde, bu iznin her şey için geçerli olduğunu umarım.' demiş ve ev sahibi imam olması için bir kişiye izin verdiğinde, onun namaz kıldırmasında bir sakınca görmemiştir.]
Açıklama: ''أَقْرَؤُهُمْ لِكِتَابِ اللَّهِ'' ifadesinin, tilavet olarak değil de bilmek olarak anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dâru'l-Kütübi'l-İlmiyye, II, 28). Hadisin sonunda yer alan değerlendirmelerden İbn Hanbel'in görüşünün hemen akabinde yer alan ''وَلَمْ يَرَ بِهِ بَأْسًا إِذَا أَذِنَ لَهُ أَنْ يُصَلِّىَ بِهِ'' ifadesi bizzat ona mı aittir, yoksa Ahmed'den nakilde bulunan Tirmizî'nin İbn Hanbel'in görüşünü bir kez daha ifade edişi midir, tam olarak anlaşılamamış; Ahmed'in sözünün devamı olarak tercümeye yansıtılmıştır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Said el-Eşec, o ikisine Ebu Halid -Ebu Bekir (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesena Ebu Halid el-Ahmer (Bize Ebu Halid el-Ahmer rivayet etti) demiştir-, ona el-A'meş, ona İsmail b. Reca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Ensarî'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir topluluğa aralarında Allah'ın Kitabını en iyi bilen kişi imam olur. Eğer (cemaat) Kur'an'ı aynı ölçüde biliyorsa, aralarında sünneti en iyi bilen imam olur. Sünnet bilgileri aynı düzeydeyse, daha önce hicret etmiş olan imamlığa layık olur. Eğer hicret zamanı açısından da eşitseler, bu sefer İslam'a girişi daha önce olan imam olsun. Bir kimse bir başkasının evinde ona imamlık yapmaz. Onun evinde, kendisi için ayrılmış özel yere de onun izni olmadan oturmaz." Eşec'in rivayetinde hadiste geçen 'silmen (İslâma girme)' kelimesi yerine, 'sinnen (yaşça)' kelimesi bulunmaktadır. (Bu durumda mana 'İslam'a daha önce giren' yerine, 'yaşça daha büyük olan' şeklinde olur).
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Abdülvehhab es-Sakafî, ona Halid el-Hazzâ, ona da Ebu Kılabe, Malik b. Huveyris'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir arkadaşımla birlikte Nebi'nin (sav) yanına gitmiştik. Yanından ayrılmak istediğimizde bize: "Namaz vakti girince ezan okuyun, sonra kamet getirin ve yaşça daha büyük olanınız imamınız olsun" buyurdu.
Bize Ebu Küreyb, ona Muaviye; (T) Bize İshak, ona Cerir ve Ebu Muaviye; (T) Bize Eşec, ona İbn Fudayl; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, onların hepsine el-A'meş bu isnadla [ona İsmail b. Raca, ona EVs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Ensarî, Rasullah'tan (sav)] hadisin aynısını nakletmiştir. ["Bir topluluğa aralarında Allah'ın Kitabını en iyi bilen kişi imam olur. Eğer (cemaat) Kur'an'ı aynı ölçüde biliyorsa, aralarında sünneti en iyi bilen imam olur. Sünnet bilgileri aynı düzeydeyse, daha önce hicret etmiş olan imamlığa layık olur. Eğer hicret zamanı açısından da eşitseler, bu sefer İslam'a girişi daha önce olan imam olsun. Bir kimse bir başkasının evinde ona imamlık yapmaz. Onun evinde, kendisi için ayrılmış özel yere de onun izni olmadan oturmaz."] Eşec'in rivayetinde hadiste geçen 'silmen (İslâma girme)' kelimesi yerine 'sinnen (yaşça)' kelimesi bulunmaktadır. (Bu durumda mana 'İslam'a daha önce giren' yerine, 'yaşça daha büyük olan' şeklinde olur.)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nakıd, o ikisine İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav); "Onların (bu) yıllarını Yusuf’un (as) yılları gibi (kıtlık) gibi yap." cümlesine kadar rivayet etti. Ancak (ravi, bu rivayette) hadisin bundan sonrasını zikretmemiştir.
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr -İbnü'l-Müsennâ (hocasıyla arasındaki rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesena' ifadesini kullanmıştır-, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İsmail b. Raca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud'un rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir topluluğa aralarında Allah'ın Kitabını en iyi bilen kişi imam olur. Eğer (cemaatin) bilgi düzeyleri aynıysa, daha önce hicret etmiş olan imam olsun. Eğer hicret açısından da eşitseler, bu sefer yaşça en büyük olan imam olsun. Birinin ailesinin yanında veya evinde ona imamlık yapma. Onun evinde, kendisi için ayrılmış özel yere de onun izni olmadan oturma."
Bana Züheyr b. Harb, ona Hüseyin b. Muhammed, ona Şeyban, ona Yahya, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) yatsı namazını kılarken 'semiallahu limen hamideh (Allah, kendisine hamd edenleri işitir)' dedi ve peşinden secdeye gitmeden önce: "Allah'ım, Ayyaş b. Ebu Rabia'yı kurtar" diye dua etti. (Ravi) Hadisin devamını, "Yusuf'un kıtlık yılları gibi" ifadesine kadar, Evzaî'nin rivayetiyle aynı şekilde nakletti. Ancak ondan sonrasını zikretmemiştir.
Bize Muhammed b. Mihran er-Râzî, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzâ'î, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin söyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav) bir ay boyunca namaz kılarken rükûdan sonra; 'semiallahu limen hamideh (Allah, kendisine hamd edenleri işitir)' dedikten sonra kunut yaptı. Kunutunda da şöyle diyordu: "Allah'ım, Velid b. Velid'i kurtar. Allah'ım, Seleme b. Hişam'ı kurtar. Allah'ım, Ayyaş b. Ebu Rabia'yı kurtar. Allah'ım, mustaz'af (ezilen, hor görülen) müminleri kurtar. Allah'ım, Mudar kabilesi üzerindeki baskını şiddetlendir. Allah'ım, Onların (bu) yıllarını Yusuf’un (as) yılları gibi (kıtlık) gibi yap." Ebu Hureyre şöyle demiştir: Daha sonra Rasulullah'ın (sav) artık bu duayı (beddua etmeyi) terk ettiğini gördüm. Ben de, 'Resûlullah’ın artık onlar için dua etmeyi (bedduayı) bıraktığını düşünüyorum.' dedim. Bunun üzerine) Birisi: 'Hepsinin göçüp gittikleri görmüyor musun?' dedi.