8054 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize [Yahya], ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, Büsr b. Saîd ve el-A‘rec, hepsine de Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Güneş doğmadan önce sabah namazından tek bir rekâta yetişen kimse, sabah namazına yetişmiş olur. Güneş batmadan önce ikindi namazından bir rekâta yetişen kimse, ikindi namazına yetişmiş olur.”
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kişinin cemaatle kıldığı namaz, tek başına kıldığı namazdan yirmi beş kat (daha) faziletlidir." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bana Malik, ona Ebu Bekir’in azatlısı Sümey, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil) ayetini okuduğu vakit, siz de 'âmin' deyiniz. Çünkü âmin sözü, meleklerin âmin demesine denk düşenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bana Malik, ona ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'âmin' dediğinde, melekler de semada 'âmin' der ve bunların biri diğerine denk gelirse, 'âmin' diyen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bana Malik, ona Ebu Bekir’in azatlısı Sümeyy, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İmam 'Semiallahu limen hamideh' deyince, siz de 'Allahumme Rabbenâ leke’l hamd' deyiniz. Kimin sözü meleklerin sözüne denk düşerse geçmiş günahları bağışlanır."
O bana, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), insanları mecbur tutmadan, Ramazan'ı ibadetle geçirmeye teşvik etmiş ve 'Kim inanarak ve karşılığını sadece Allah'tan bekleyerek Ramazan ayını ibadetle geçirirse geçmiş günahları affedilir' buyurmuştur." İbn Şihâb der ki: Rasulullah (sav) vefat ettiğinde durum bu şekildeydi. Hz. Ebu Bekir'in hilafeti döneminde ve Hz. Ömer'in hilafetinin başlarında bu durum aynı şekilde devam etti.
O bana, ona Malik, ona Ebu’z-Zinâd, ona A‘rec, ona da Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizler benim yüzümü kıbleye çevirdiğimi, dolayısıyla (başka tarafı) görmediğimi mi zannediyorsunuz? Vallahi, huşûnuz da rükûnuz da bana gizli değildir. Gerçekten ben sizi arkamda olduğunuz halde görüyorum.”
Bize Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) insanlara, (Necâşî'nin) vefat ettiği günde Necâşî'nin ölüm haberini verdi ve onları namazgâha çıkartıp saf tutturdu. Nebî (sav), (Necâşî için kılınan cenaze namazında) dört tekbir getirdi.