Giriş

Bize Hâşim b. el-Kasım, ona Leys, ona Saîd el-Makburî, ona Ebû Ubeyde, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir mü'min güzelce abdestini alır, suyu uzuvlara iyice ulaştırır, sonra da sadece namaz kılmak niyetiyle camiye giderse, gurbetten gelen (evladını) ailesinin güler yüzle karşıladığı gibi Allah da onu güler yüzle karşılar."


Açıklama: سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ'dan rivâyette bulunan أَبِي عُبَيْدَةَ 'nin meçhul olmasından dolayı hadis zayıftır.

    Öneri Formu
44138 HM008051 İbn Hanbel, II, 307

Bize Hüseyin b. Muhammed, ona Halef b. Halîfe, ona Ebû Malik el-Eşcaî, ona da Ebû Hâzim şöyle rivâyet etti: Ebû Hureyre (ra) abdest alırken ben onun arkasında duruyordum. Abdest suyunu koltuk altına kadar ulaştırıyordu. Ona; "- Ey Ebû Hureyre! Bu nasıl abdest alma?" deyince şöyle cevap verdi: "- Ey Ferruh Oğulları! Siz burada mıydınız? Eğer sizin burada olduğunuzu bilseydim böyle abdest almazdım. Ancak ben, dostum Rasûlullah'ın (sav) şöyle dediğini işittim: "Mü'minin ziyneti (nuru, parlaklığı) abdest suyunun ulaştığı yerlere kadar yayılır."


Açıklama: İsnadı kavîdir. Halef b. Halîfe hakkında kendisini sahihlik durumundan indirecek ifadeler bulunmaktadır. Bu yüzden isnad sahih değil kavîdir.

    Öneri Formu
46800 HM008827 İbn Hanbel, II, 371

Bize Abdussamed, ona Hüseyin el-Muallim, ona Yahya, ona Abdurrahman b. Amr, ona el-Muttalib b. Abdullah b. Hanteb el-Mahzumî, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Allah'ın kitabında helal olarak gördüğüm bir şeyden dolayı ona ateş temas ettiğinden (ateşte piştiğinden) dolayı abdest mi alacağım? Bunun üzerine Ebu Hureyre iki eliyle taşları avuçladı ve bu taşlar sayısında şehadet ederim ki Rasulullah (sav) "Ateşte pişen şeylerden dolayı abdest alınız", dedi.


Açıklama: İsnad inkıta'dan dolayı zayıftır. Muttalib b. Abdillah b. Hantab, Ebû Hureyre'den hadis işitmemiştir.

    Öneri Formu
51721 HM010860 İbn Hanbel, II, 529

Bize Ka'neb, ona Malik, ona Yezid b. Abdullah b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. O günde Adem yaratılmış, o günde (cennetten) indirilmiş, o günde bağışlanmış ve o günde vefat etmiştir. Kıyamet de o günde kopacaktır. Cuma günü, cin ve insanlar hariç tüm canlılar, sabahleyin güneşin doğuşuna kadar kıyamet kopacak tedirginliği yaşarlar. Cuma gününde bir an vardır ki Müslüman bir kul, namaz kılarken o ana rastlar da Allah'tan bir şey isterse Allah, ona isteğini verir." "Ka'b (el-Ahbâr) 'Bu an, senede bir gündür' dedi. Ben de (itiraz ederek) 'Bilakis, her cuma günüdür' dedim. (Ebu Hureyre) der ki: Ka'b, Tevrat'ı okudu, sonra da 'Hz. peygamber (sav) doğru söylemiştir' dedi. Ebu Hureyre der ki: Daha sonra Abdullah b. Selam ile karşılaştım ve ona Kâ'b ile olan sohbetimi anlattım. Abdullah 'Onun hangi an olduğunu biliyorum' dedi. Ebu Hureyre der ki: Ben de ona 'Bu bilgiyi bana haber ver' dedim. Abdullah b. Selam 'Cuma gününün son anıdır' dedi. Ben de 'Cuma gününün son anı nasıl olabilir? Çünkü Rasulullah (sav) 'Müslüman bir kul namaz kılarken ona rastlarsa' diye buyurmuştur. Halbuki bu (cumanın son) anında ise (kişi), namaz kılamaz' dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Selam 'Rasulullah (sav) 'Kim bir yerde (mescitte) oturup namazı beklerse, namaz kılana kadar (o bekleyişi esnasında) namazdadır' buyurmadı mı?' dedi. Ben 'Evet' dedim. Abdullah 'İşte o, budur (namaz kılması böyle yorumlanabilir)' dedi."


    Öneri Formu
8081 D001046 Ebu Davud, Salat, 200, 201

Bize İbn Nümeyr, ona Ebû Hayyân, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah'ın (sav) Bilâl'e (ra) şöyle söylediğini rivâyet etti: "Ya Bilâl! İslâm'da sana fayda vereceğini en çok ümit ettiğin amelini söyle bana. Çünkü bven bu gece cennette senin ayak seslerini kendi önümde duydum." Bilâl dedi ki: "İslâm'da bana fayda vereceğini en çok ümit ettiğim amelim şudur: Ben gece ve gündüz tam olarak temizlenip abdest alırım, sonra bu abdestle Allah'ın benim için takdir buyurduğu kadar namaz kılarım."


    Öneri Formu
60351 HM009670 İbn Hanbel, II, 440

Bize Haşim Oğullarının azatlısı Ebu Said, ona Abbad b. Raşid, ona Hasan der ki: Biz Medine'de iken Ebu Hureyre bize Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kıyamet günü amellerin hepsi gelir. Önce namaz gelir ve “Ya Rabbi! Ben namazım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Ardından sadaka gelir ve “Ya Rabbi! Ben sadakayım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Sonra oruç gelir ve “Ya Rabbi! Ben orucum” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin” der. Daha sonra diğer ameller bu şekilde gelirler, Allah da her seferinde onların her birine “Sen hayırlı bir amelsin” diye mukabelede bulunur. Sonra İslam gelir ve “Ya Rabbi! Sen Selam'sın ve ben de İslam'ım” der. Allah “Sen hayırlı bir amelsin, senin sebebinle bugün varlıkları cezalandırır ya da mükafatlandırırım” der. Nitekim Allah Teala Kitabı'nda “Kim İslam'dan başka bir din ararsa, kendisinden kabul edilmeyecek ve ahirette de pişmanlık duyanlardan olacaktır” (Ali İmran, 85) buyurmaktadır" [Ebu Abdurrahman der ki: Abbâd b. Râşid sikadır Ancak Hasan Ebu Hureyre'den hadis işitmemiştir.]


Açıklama: Abbâd b. Râşid'i İbn Maîn, Ebû Dâvud, Yakûb b. Süfyân, Akîlî, İbn Hibbân zayıf olarak kabul etmişlerdir. Nesâî ve İbn Berkî; leyse bi kavî demiştir. Buhârî şöyle demiştir; Abdurrahman b. Mehdî ondan rivâyette bulunmaktadır, Yahyâ el-Kattân ise onu terketmiştir. Ebû Hâtim; sâlihu'l-hadis demiştir. Ebu Hureyre ile Hasan-ı Basri arasında inkıta bulunmaktadır. Ebû Hureyre'den hadis işitmemiştir.

    Öneri Formu
46491 HM008727 İbn Hanbel, II, 363

Bize Hennâd, ona Abde, ona Said b. Ebu Arube, ona Süleyman en-Nâcî el-Basrî, ona da Ebu Mütevekkil, Ebu Said'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam geldi; Hz. Peygamber (sav) namazını bitirmişti. Rasulullah (sav), 'Bu adam vasıtasıyla kim sevap kazanmak ister?' buyurdu. Bunun üzerine (orada bulunan) bir adam kalktı ve onunla beraber namaz kıldı." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Ümâme, Ebu Musa ve Hakem b. Umeyr'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Said'in bu hadisi, hasen bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabından ve tâbiînden ilim ehli olan pek çok kimsenin görüşü bu hadise göredir. Onlar: 'Cemaatle namaz kılınmış olan bir mescitte (başka) bir topluluğun cemaatle namaz kılmasında bir sakınca yoktur' demişlerdir. Ahmed ve İshak bu görüştedir. Başka âlimler ise: 'Tek tek namaz kılacaklarını' söylemiştir. Süfyân, İbn Mübârek, Mâlik ve Şâfiî de bu görüşte olup tek olarak namaz kılmayı tercih etmişlerdir. (Seneddeki) Süleyman en-Nâcî, Basralıdır; Süleyman b. Esved diye de anılır. Ebu Mütevekkil'in ismi ise Ali b. Dâvud'dur.]


    Öneri Formu
11169 T000220 Tirmizi, Salat, 50

Bize Mahmud b. Gaylân, ona Bişr b. Serî, ona Süfyân, ona Osman b. Hakîm, ona Abdurrahman b. Ebu Amra, ona da Osman b. Affân, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gecenin yarısını; yatsı ve sabah namazını cemaatle kılan ise gecenin tümünü ibadetle geçirmiş gibi olur." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer, Ebu Hureyre, Enes, Umâre b. Rüveybe, Cündeb b. Abdullah b. Süfyân el-Becelî, Übey b. Ka'b, Ebu Musa ve Büreyde'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Osman'ın hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadis Abdurrahman b. Ebu Amra vasıtasıyla Osman'dan mevkûf olarak rivayet edimiştir. Bu rivayet pek çok tarik ile (yine) Osman'dan merfû olarak da nakledilmiştir.]


    Öneri Formu
11170 T000221 Tirmizi, Salat, 51

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yezid b. Harun, ona Davud b. Ebu Hind, ona Hasan, ona da Cündeb b. Süfyan'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sabah namazını kılan Allah'ın (cc) zimmetindedir. O halde Allah'ın zimmeti hususunda ona karşı kusur işlemeyin." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Hasen-sahih bir hadistir.]


    Öneri Formu
11171 T000222 Tirmizi, Salat, 51

Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona İbnü'l-Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), ashabına Necâşî'nin ölüm haberini Medine'de verdi. Arkasında saf tuttular. O da (onun gıyâbî cenaze) namazını kıl(dır)dı ve (cenaze namazında) dört tekbir getirdi. Ebu Abdurrahman şöyle demiştir: Bu isnadda İbn Müseyyeb'in niçin yer aldığını anlayamadım.


    Öneri Formu
288918 N001974-2 Nesai, Cenâiz, 72